En Yeniler
bağımsız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bağımsız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/15/2011

seyyah1906

sağlık bakanı recep akdağ'dan ahmet türk'e hani sen kürt halkının iyiliğini istiyordun

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Diyarbakır’da bir sağlık personelinin terör örgütünce kaçırılması konusunda görüş bildiren bağımsız milletvekili Ahmet Türk’ü topa tuttu.

Akdağ, “Ahmet Türk bu olay için konuşma yapıyor, ‘Ortak aklı kullanamazsak, buna benzer olaylar olacaktır’ diyor. Ne demek istiyorsun sen arkadaş? Yol kesip ambulanstaki hamile hastaya ‘sen bu ambulansa niye biniyorsun’ diyorlar. Hani sen Kürt halkının iyiliğini istiyordun. Bölgeye hizmetten rahatsız oluyorlar” dedi. Akdağ, şunları söyledi:
Kepenk kapattırdılar

“Hakkâri Yüksekova’ya Başbakanımızla hastane açmaya gitmiştik. Orada terör örgütü, vatandaşın açılışa gelmesini engellemek için bütün Yüksekova’yı karıştırdı. Kepenk kapattırdılar, molotofkokteylleri attılar, bir ambulansın önünü kestiler, içindeki hamile kadına ‘sen bu ambulansa niye biniyorsun’ diye sordular. En son Diyarbakır Lice’de bir sağlık personeli ile 2 Silahlı Kuvvetler personelini kaçırdılar. Hani siz sözde Kürt halkının temsilcisiydiniz, iyiliğini istiyordunuz? Yalan bunlar. Ne kadar hizmet giderse o kadar rahatsız oluyorlar. Lütfen bunu BDP’li arkadaşlara sorun.

7/01/2011

seyyah1906

sebahat tuncel'den pkk bombacısına övgü zilan yoldaş sadece sisteme karşı kendi bedeninde bomba patlatmamış

Tunceli’de 30 Haziran 1996 tarihinde askerlerin bayrak merasimi sırasında hamile kadın kılığına girerek düzenlediği intihar saldırısıyla 8 askerin şehit olmasına, 29 askerin ise yaralanmasına yol açan Zilan kod adlı PKK’lı Zeynep Kınacı’nın Diyarbakır’daki anma etkinliğine BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel katıldı.
Zeynep Kınacı’nın mücadelesini kendi mücadeleleri olarak görmeleri gerektiğini belirten Tuncel, " 30 yılık mücadelede 18 bin gerilla yaşamını yitirmiştir. 30 yılda büyük emekler bedeller verildi. Bugün rahat siyaset yapmamızı, bu kadar rahat konuşmamızı bu arkadaşlarımıza borçluyuz" dedi.

Diyarbakır’ın Merkez Sur ilçesi Hasırlı mahallesi Özgür Yurttaş Derneği önünde Diyarbakır Kent Kadın Meclisi tarafından düzenlenen PKK’lı "Zilan" kod adlı Zeynep Kınacı’yı anma etkinliğine İstanbul’dan bağımsız seçildikten sonra BDP’ye katılan miletvekili Sebahat Tuncel de katıldı. 30 Haziran 1996 tarihinde Tunceli kent merkezinde Cumhuriyet meydanında bayrak merasimi yapan askerlerin arasına hamile kılığında girerek vücuduna sardığı bombaları patlatarak intihar saldırısı düzenleyerek 8 askerin şehit olmasına, 29 askerin de yaralanmasına yol açan PKK’lı Zeynep Kınacı ile çatışmalarda ölen kadın PKK’lıların fotoğrafları ile "özgürlük yaşamdır, yaşam kadındır" pankartı asıldı.

RAHATLIĞIMIZI YAŞAMINI YİTİREN 18 BİN GERİLLAYA BORÇLUYUZ

Kadınların yoğun ilgisiyle karşılanan BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel, PKK’lı Zeynep Kınacı’nın, Kürt ve kadın özgürlük hareketi açısından önemli isimlerden biri olduğunu iddia etti. Tuncel, "Zilan yoldaş özgürlük hareketi açısından önemli bir isimdir. Zilan yoldaş sadece sisteme karşı kendi bedeninde bomba patlatmamış, aynı zamanda erkek egemen sisteme karşı kadın mücadelesine önemli bir çıkış yapmıştır. Sadece Zilan değil, Kürt özgürlük tarihine baktığımızda binlerce sehidimiz var. 18 bin gerilla bu 30 yıllık mücadele yaşamını yitirmiştir. Bunların arasında binlerce kadın arkadaşımız var. Bizim bugun rahat siyaset yapmamızı, bu kadar rahat konuşmamızı bu mücadeleye ve bu arkadaşlarımıza borçluyuz. 30 yılda çok büyük emekler ve çok büyük bedeller verildi. Ancak halen yolumuz var" dedi.

MÜCADELESİNİ, MÜCADELEMİZ OLARAK GÖRMELİYİZ

Tunceli’de intihar saldırısı düzenleyen PKK’lı Zeynep Kınacıyı eyleminden dolayı öven Sebahat Tuncel, "Zilan yoldaşın canını ortaya koyarak sisteme karsı vücudunu bomba yapıp patlatmasını kendi mücadelemiz olarak görmeliyiz. Kadınlar halen bu sistem döngüsü içinde her gün aynı şeyi yapıyoruz. Gelin kaynanayı, kaynana gelini, gelin görümceyi sevmez. Biz kadınlar ne zaman kendimizi sevmeye baslarsak, birbirimizi seversek iste o zaman bu erkek egemen sınıfına karşı çok daha güçlü ve söz sahibi oluruz. O zaman biz sehitlerimizi anarken sadece onların önünde saygı ile eğilmekle değil, onların yaşam idollerini kendimize yaşam idolu olarak görmeliyiz" diye konuştu.

Konuşmalardan sonra, Zeynep Kınacı’nın kendi sesinde hayatını ve hayatından kesitleri yansıtan slayt gosterisi düzenlendi. Dicle Fırat Kültür Merkezi sanatçıları PKK’lı Zeynep Kınacı için bestelenen türküleri okurken, anmaya katılanlar "şehitler ölmez", "yaşasın başkan Apo" sloganları attı.

DHA

6/30/2011

seyyah1906

bağımsızlar'dan 29'u bdp'ye geçti yeni bir parti daha kuruyorlar

12 Haziran seçimlerinde Emek Özgürlük ve Demokrasi Bloğu altında bağımsız milletvekili seçilen 36 milletvekilinden 29'u BDP'ye katıldı.

Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Kemal Aktaş ve Leyla Zana siyasi yasakları, Şerafettin Elçi KADEP Genel Başkanı, Levent Tüzel de EMEP Genel Başkanı oldukları için BDP'de yer almadı. KCK tutuklusu 5 milletvekili de avukatları aracılığıyla partiye üyelik formu gönderecek.
Konuyla ilgili açıklamayı yapan Selahattin Demirtaş, blok partisi kurma çalışmalarının da başlatıldığını söyledi.

''Toplam 29 milletvekili BDP'nin üyesi olarak, Meclis'te 29 kişilik BDP grubu kurmayı kararlaştırdık'' diyen Hakkari Milletvekili Demirtaş'ın konuşmasında dikkat çeken unsur, bir blok partisi hazırlıklarına başlandığı bilgisi oldu.

"EN KISA ZAMANDA BLOK PARTİSİ"

BDP Genel Merkezi'nde bazı bağımsız milletvekillerinin katılımıyla yaptıkları toplantı sonrası konuşan Demirtaş şunları söyledi:



''Önümüzdeki ilk iş olarak, bu blok hareketinin bir partileşme blok partisi olarak kendisini ifade etmesinin hazırlıklarına başlamış olduk. Bugünkü toplantıda bunu kararlaştırdık. Dolayısıyla en kısa zamanda bir blok partisi olarak hareket edebilecek tüzel kişiliğe haiz bir parti çalışmasına başlamış durumdayız.

"YILLARA DAYANAN BİR GEÇMİŞİ VAR"

Bizim açımızdan stratejik bir birliktir bu çalışma. Bu çalışmanın yıllara dayanan bir geçmişi var. Bu seçimde bunun çok önemli bir adımını gerçekleştirmiş olduk. Şimdi bunu partileşmeye doğru götürme kararlılığımızı bir kez daha ifade etmiş olduk. Bunun çalışmaları yarından itibaren somut olarak başlayacak. Umut ediyorum ki en kısa zamanda tüzel kişiliği de olan resmi parti kuruluşu gerçekleşmiş olacak.

Bu vesile ile bizler blok partisi kurulana kadar bir grup milletvekili olarak Barış ve Demokrasi Partisine bugün üye olarak geçiş yapmış olduk. Toplam 29 milletvekili BDP'nin üyesi olarak Meclis'te 29 kişilik BDP grubu kurmayı kararlaştırdık.''

KATILAMAYANLARA DA ROL

Demirtaş, blokun aktif üyesi olan ancak BDP'ye katılmayan Şerafettin Elçi ve Levent Tüzel'in, blok partisi kurma çalışmalarını da yürüteceklerini söyledi.

Demirtaş Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Leyla Zana ve Kemal Aktaş'ın da bütün zeminlerde grupla birlikte hareket edeceklerini kaydetti.

6/29/2011

seyyah1906

başbakanla görüşmek isteyen bağımsızlara ret meclise gelmeden kimseyle görüşmem

BDP'nin desteklediği bağımsız milletvekilleri Meclis’i boykot kararından vazgeçmek için son ana kadar Başbakan Erdoğan’dan bir uzlaşı ışığı bekledi. Edinilen bilgilere göre AK Parti ile ilişki kurması ve bir uzlaşı sağlanması için Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi görevlendirildi. "
"ÖNCE MECLİS'E GELSİNLER, SONRA..."

Canlı yayında bir açıklama yapan Şerafettin Elçi, bunun üzerine AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Yemin töreninden bir gün önce Çelik ile telefonla konuştuğunu belirten Elçi, kendisine Başbakan Erdoğan ile görüşme talebini ilettiğini belirtti. Hüseyin Çelik'in de, talebi Erdoğan’a ilettiğini ancak Erdoğan'ın “Önce Meclis’e gelsinler, sonra görüşürüm. Meclis’e gelmeden kimseyle görüşmem” cevabını verdiğini söyledi.

6/28/2011

seyyah1906

bizim boykot tutarlı gerekirse diyarbakırda gerekirse ankarada toplanırız

BDP desteğiyle Diyarbakır'dan seçilen Bağımsız Milletvekili Şerafettin Elçi, CHP'nin yemin etmemesini Söz Sende'de Balçiçek İlter'e değerlendirdi. "Bizim boykot, tutarlı bir boykot" diyen Elçi, CHP'nin hem yemin etmeyip hem de Genel Kurul'a girmesinin "tutarsız bir tavır" olduğunu savundu.
Elçi, bağımsızların grup toplantılarını Diyarbakır'da yapma kararıyla ilgili olarak da, "Biz kendi grubumuzu daha kurmadık. Ama bizim milletvekillerimizin ağırlıklı yöresi Diyarbakır. Biz Meclis'e katılmadığımız süre boyunca gerekirse Diyarbakır'da gerekirse Ankara'da toplanırız" dedi

6/24/2011

seyyah1906

istanbul'dan milletvekili seçilen engin alan'ın tahliye talebi reddedildi bahçeliden sert tepki

Balyoz Planı davası kapsamında tutuklu olarak yargılanırken MHP'den İstanbul Milletvekili seçilen emekli Korgeneral Engin Alan'ın tahliye talebi reddedildi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, taleplerin ardından verilen arada Alan'ın avukatı Ayhan Nacak tarafından yapılan tahliye talebine ilişkin dilekçeyi de inceledi.
Mahkeme heyeti, Alan'ın tahliye talebini kabul etmedi.

Erdoğan "gideceği yeri o da buldu" demişti!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Alan hakkında, geçtiğimiz mayıs ayında ATO'da yaptığı konuşmada, "Bir ülkenin başbakanı anma törenine gider de bir Korgeneral ayağa kalkmaz mı. Kalkması gerekir. Kalkmadığı takdirde bedelini öder. Bedelini de ödedi. Çanakkale’de anma törenlere gidiyoruz bu beyefendi ayağa kalkmadı. Ondan sonra gereği yapıldı o ayrı mesele. Ama şimdi bakın gideceği yeri o da buldu" demişti.

Bahçeli'den ağır tepki

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tahliye taleplerini reddeden mahkeme kararlarının milli iradeye saygı, Türk demokrasisi, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı açısından "esef verici bir garabet" olduğunu belirterek, "Mahkemelerin keyfi yorum ve tasarruflarının önüne geçmek için gerekli yasal düzenlemelerin TBMM'nin öncelikli konusu olarak biran önce hayata geçirilmelidir" dedi.

Bahçeli, seçilmiş milletvekillerinin tahliye edilmemesiyle ilgili yargı kararları hakkında yazılı bir açıklama yaptı. 12 Haziran 2011 seçimlerinde milletvekili seçilen Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Engin Alan'ın tahliye taleplerini reddeden mahkeme kararlarının, milli iradeye saygı, Türk demokrasisi, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı açısından "esef verici bir garabet" olduğunu savunan Bahçeli, "AKP iktidarının vesayeti altında siyasallaşan güdümlü yargının hazin bir örneği olan bu kararlarla, egemenliğin yegane kaynağı olan milli iradeye, demokrasiye ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne meydan okunmuştur" dedi. Bahçeli şöyle devam etti:
"Türkiye, milli iradeyi hiçe sayan, tanımadığını ilan eden hukuk dışı bir yargı müdahalesiyle karşı karşıyadır. Adalete olan güven duygusu çok ağır yara almıştır. Milli irade gaspı olan bu kararlarla yargı krizi, demokrasi krizine ve siyasi krize dönüşmüştür. Bu vahim durum karşısında Sayın Cumhurbaşkanının, Başbakan ve AKP yöneticilerinin sessiz, suskun ve tepkisiz kalmaları, ileri demokrasi anlayışlarının ne olduğunun hazin bir göstergesidir. Bugün yaşanan krizin hukuki süreçler içinde aşılamaması halinde siyaset kurumu bu duruma müdahale etmek zorundadır. Bunun için yapılması gereken, mahkemelerin keyfi yorum ve tasarruflarının önüne geçmek için gerekli yasal düzenlemelerin TBMM'nin öncelikli konusu olarak biran önce hayata geçirilmesidir. Burada en büyük görev ve sorumluluk Meclis çoğunluğu nedeniyle Başbakan'a ve AKP'ye düşmektedir. Başbakan'ı bu konuda sorumlu davranmaya ve gerekli girişimleri başlatmaya davet ediyorum."
cumhuriyet portal

6/23/2011

seyyah1906

mağdur olduğunu iddia edenler bugün bu operasyonun bizzat mimarlığını üstlenmiş

Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin iptali üzerine BDP'nin desteklediği bağımsızlar boykot kararı aldı. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu tarafından ittifakla alınan kararda "Parlamento ve iktidar bu haksızlığı giderme ve demokratik siyasetinin önünü açarak çözüm olanaklarını geliştirme yolunda somut bir adım atıncaya kadar parlamentoya gitmeyeceğiz" denildi.
Bağımsız milletvekillerinin Diyarbakır'daki toplantısının ardından açıklamayı milletvekili Şerafettin Elçi yaptı. Elçi açıklamasında şunları kaydetti:

"Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Türkiye halklarının barış içinde ve özgürce bir arada yaşaması amacıyla yan yana geldiği günden beri birçok operasyonun hedefi haline gelmiştir. YSK vetosu ile başlayan süreç keyfi tutuklama, gözaltılar, askeri ve siyasi operasyonlarla hiç durmadan devam etmiştir. Bu engelleme ve barış sürecinin önünü tıkama operasyonların son halkası Diyarbakır milletvekili sayın Hatip Dicle’nin yasal haklarının yetkisiz bir kurum tarafından gasp edilmesiyle sonuçlanmıştır. Dün bu tarz operasyonlardan mağdur olduğunu iddia edenler bugün bu operasyonun bizzat mimarlığını üstlenmiş durumdadırlar. Halklarımıza barış ve özgürlük sözü vermiş olan bloğumuzun Bu şartlar altında benzeri operasyonlara sürekli muhatap olacağı anlaşılmıştır. Parlamento ve iktidar bu haksızlığı giderme ve demokratik siyasetinin önünü açarak çözüm olanaklarını geliştirme yolunda somut bir adım atıncaya kadar parlamentoya gitmeyeceğiz. AKP yönetimi çalınmış milletvekilliğini hakkı olana derhal iade etmelidir. Tüm demokrasi güçlerini, barış sürecini baltalayan bu operasyonlara karşı demokrasiden yana tavır almaya davet ediyoruz. İttifakla alınan karar sizin bilgilerinize sunulmuştur."

Açıklamanın ardından Elçi kararın son derece açık olduğunu belirterek soru almayacaklarını söyledi.

"GAFLETTİR"

Devlet Bakanı Faruk Çelik, BDP'nin desteklediği bağımsız milletvekillerinin Meclis'e girmeme kararına ilişkin, “Bu olayları devletin kurumları arasında siyasette çatışmaya dönüştürmek bir gaflettir” dedi.

KAFA KARIŞTIRAN AÇIKLAMA

Bu arada Ahmet Türk, “BDP’nin desteklediği milletvekilleri Meclis’e girmiyor” şeklinde bir açıklama yapmadıklarını söyledi. Türk'e dayandırılan bu sözler TRT Haber kanalında yer aldı.
mynet

6/22/2011

seyyah1906

hatip diclenin milletvekilliği düşürülünce bdp'li gruplar taksimi savaş alanına çevirdi

Diyarbakır'dan bağımsız milletvekili seçilen Hatip Dicle'nin, vekilliğinin YSK tarafından düşürülmesini Taksim'de protesto eden gruba polis müdahale etti. Ara sokaklara dağılan eylemciler ile polis arasındaki çatışma devam ediyor.


Taksim Meydanı'nda biraraya gelen grup arasında BDP'nin desteklediği bağımsız milletvekilleri, Ertuğrul Kürkçü, Şerafettin Elçi ve Sebahat Tuncel de vardı.

Basın açıklamasının ardından Tuncel ve Kürkçü de birer açıklama yaptı.

Açıklamaların ardından oturma eylemi yapmak isteyen eylemcilere polis izin vermedi. Araya giren bağımsız milletvekilleri de polisi ikna edemedi.

Oturma eyleminin ardından BDP Beyoğlu il binasına doğru yürüyüşe geçen eylemcilere polis gaz bombaları ile müdahale etti.

Ara sokaklara dağılan eylemciler ile polis arasındaki çatışma devam ediyor.
mynet
seyyah1906

hatip diclenin milletvekilliği düşürüldü bdp'liler yemin etmezse ara seçime gidilebilir

Reuters haber ajansı, Hatip Dicle'nin vekilliğinin düşürülmesinin ardından, 'BDP Meclis'i boykot ederse ara seçim olabilir' iddiasında bulundu

Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), hakkında 1 yıl 8 ay hapis cezası verilen KCK tutuklusu Hatip Dicle'nin milletvekilliğini oybirliğiyle düşürmesi siyasette deprem etkisi yarattı.

Türkiye'deki siyasi gündemi yakından takip eden yabancı haber ajanslarından Reuters'ta yayımlanan bir analizde, Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından, BDP'lilerin Meclis'i boykot etmesi halinde ara seçimin gündeme gelebileceği öne sürüldü.

HATİP DİCLE'NİN VEKİLLİĞİ DÜŞÜRÜLDÜ
"Türkiye 'Kürt milletvekillerinin' Meclis boykotuyla karşı karşıya" ifadesinin kullanıldığı Reuters analizinde, 28'den fazla milletvekilinin ya da 550 sandalyeli Meclis'in yüzde 5'inin toplu olarak istifa etmesi halinde ara seçimlerin gündeme gelebileceği belirtildi.

Reuters, Hatip Dicle'den boşalacak koltuğun yeni sahibinin ise AK Partili bir milletvekili olmasının beklendiğini yazdı.

İSTİFALAR İÇİN MECLİS ONAYI GEREKİYOR
Bununla birlikte Reuters'ın analizinde, istifaların kabul edilebilmesi için Meclis'ten onay alınması gerektiği yönünde bir ifadeye yer verilmedi.

35 BAĞIMSIZ YEMİN ETMEZSE NE OLACAK?
Hatip Dicle'nin milletvekilliği düşürüldü. Şimdi BDP ne yapacak? Daha önce açıkladıkları gibi bağımsız seçilen miletvekilleri Meclis'e gitmeyecek mi? BDP destekli bağımsızlar yemin etmez, Meclis oturumlarına katılmazsa ne olacak? Bunun bir yaptırımı var mı? Şu an için belirsiz. Yol haritasını Meclis Başkanlık Divanı'nın kararları oluşturacak.

BDP destekli seçilen Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşmesi sonrasında diğer milletvekillerinin atacağı adım Meclis için bir ilk olacak.

Diğer 35 ismin Meclis'e gelmemesi halinde, bir belirsizlik durumu oluşacak. Çünkü, Meclis hukukçularına göre, bu konuda ne yasa ne de içtüzükte bir hüküm yok. Yani boşluk var.

O milletvekilleri yemin etmezlerse Meclis'teki yasama ve denetim faaliyetlerine katılamayacaklar. Meclis Komisyonlarına da seçilemeyecekler. Ama haklarında devamsızlıktan işlem yapılması da güç. Çünkü yemin olmadığı için yoklama da başlamıyor.

Tüm bu nedenlerle BDP destekli milletvekillerinin durumu hakkında Meclis Başkanı ve yeni oluşturulacak Meclis Başkanlık Divanı'na gözler çevrilecek.

Divan'da bu durumla ilgili bir yol haritası belirlenmesi beklenecek.
mynet

6/20/2011

seyyah1906

bdp'li şerafettin elçi bu yemin metni faşizan türk şoven anlayışıyla hazırlanmıştır

Diyarbakır Bağımsız Milletvekilli Şerafettin Elçi, Yenişehir Belediyesi'nin piknik alanında seçim çalışmalarını birlikte yürüttüğü ekibe bir yemek verdi.


Piknik alanında verilen yemeğe Diyarbakır merkez Yenişehir Belediye Başkanı Selim Kurbanoğlu, BDP ve KADEP yöneticileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.


Yemekte konuşan Diyarbakır Bağımsız Milletvekilli Şerafettin Elçi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekillerinin yapacağı yemin metnini kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirterek, "Parlamentoda yapılacak yemini kabul etmemiz mümkün değildir. Bu yemin, faşizan bir anlayışla, sadece Türk şoven anlayışıyla hazırlanmış bir yemindir. Hiçbir zaman, bu yemin bizim kabulleneceğimiz, benimseyeceğimiz, bizim siyasi mücadele olarak bağlı kalacağımız bir yemin değildir. Bunu herkes böyle bilsin. Ancak yalnız bu yemini değil, anayasanın tamamını baştan, yeniden değiştirmek istediğimiz gibi bu yeminin de değişmesi için mücadelemizi vereceğiz" dedi.

"Deklarasyon yayınlayacağız"

Her şeye rağmen yasalara uyma zorunluluğunun olduğunu belirten Elçi, bir kriz oluşturmak istemediklerini ifade ederek, TBMM'de yemin etmeden önce grup olarak, yemin niteliğinde bir deklarasyon yayınlayacaklarını, bu deklerasyonun kendileri için bağlayıcı olacağını açıkladı.

Elçi, 36 millevekili çıkardıklarını anımsatarak, "TBMM'de yemin yapmadan önce grup olarak bizi bağlayacak, bizim anlayışımızı yansıtacak, bize yol gösterecek bir deklarasyon metni yayınlayacağız. Herkes bilsin ki bu deklarasyon metni bizi bağlayacaktır. Asıl bu deklarasyondaki metin bizi bağlayacaktır. Bunu herkes bilsin" diye konuştu.
cumhuriyet portal

6/17/2011

seyyah1906

çalınan oylarımız başka partilere yazılmış oylarımızı kurtardık

Nefes nefese seçim yarışı yaşayan MHP’li Hayrettin Nuhoğlu, “Çalınan oylarımızın bir kısımını kurtardık. Oylarımız MMP, DYP ve HAS Parti’ye yazılmış, bunları düzelttik. Arada önemli fark var. Gümrük oylarını hesapladık. O oylar dağıtıldıktan sonra sonuç değişmez” dedi. MHP’nin avukatları seçim kurullarının kararlarını elden İstanbul İl Seçim Kurulu’na teslim etti. İl Seçim Kurulu da yeni bilgileri sisteme geçirdi. Ardından Ak Parti, bazı ilçelerde geçersiz oylara itiraz etti ve sayım yeniden başladı. YSK kesin kararı pazar günü açıklayacak. Mazbatalar da salı gününden itibaren milletvekili ya da avukatlarına verilmeye başlanacak. Sonuçlar değişmezse Hayrettin Nuhoğlu, MHP’nin 54’üncü milletvekili olarak TBMM’ye girecek.


Adana’da sonuç değişmedi

Adana’da geçerli oyların geçersiz sayıldığı iddiasıyla yeniden sayılması için MHP’nin yaptığı itiraz reddedildi. Yapılan incelemede, tespit edilen kaymaların düzeltildiği, ancak bunun da sonucu etkilemediği belirlendi. Adana’daki toplam 5174 sandıkta 27 bin 526 oy geçersiz sayılmıştı. Parlamentoya 14 milletvekili gönderen Adana’da kesin olmayan resmi sonuçlara göre milletvekili dağılımı, Ak Parti 6, CHP 4, MHP 3, Bağımsız Murat Bozlak şeklinde olmuştu.

Bolu’da da itiraza ret

Bolu’da da Ak Parti Bolu İl Başkanlığı’nın geçersiz oyların yeniden sayılması talebi İl Seçim Kurulu tarafından kabul edilmedi.
Ak Parti İzmir Seçim İşleri Başkanı Refik Uzun, ilçe seçim kurullarının reddettiği itirazları İl Seçim Kuruluna taşıyacaklarını bildirdi. Uzun, Aliağa, Bayındır, Bayraklı, Balçova ve Bornova’daki çeşitli sandıklardan çıkan sonuçlara itiraz ettiklerini belirtti.
hürriyet

6/14/2011

seyyah1906

alman milletvekili şırnakta bdp'liler için miting yaptı türkiyeyi eleştirdi

Seçimleri izlemek üzere iki gündür Türkiye'de bulunan Alman Sol Parti Milletvekili Harald Weingberg BDP Şırnak İl Başkanlığı'nda BDP'lilere seslendi ve konuşmasında Türkiye'yi eleştirdi.
'PATLAMAYI DÜNYAYA DUYURACAĞIZ’


Daha sonra Alman Sol Parti Milletvekili Harald Weingberg de konuşma yaptı. Weingberg, şöyle dedi:


"Bizim buraya gelmemizdeki asıl amacımız demokratik ve özgür bir seçim ortamının olup olmadığını görmekti. Fakat gördük ki bu mümkün değil. Çünkü seçimin yapıldığı bazı bölgelerde askerlerin olduğunu görünce bu seçimin özgür bir ortamda yapılmadığını gördük. Buradaki arkadaşlarımız bu seçimin geçen yıllardaki seçimlere göre daha demokrat bir ortamda gerçekleştiğini söylediler. 
Geçen yıllardaki baskıların olmadığını söylediler. Bu seçimin daha demokratik ortamda yapılıyor olması bazı şeyleri değiştirdi. Sizin mecliste daha fazla temsil edilmenizi sağladı. İki gündür bu bölgedeyiz. Seçimler ilk başladığında her şey güzel başladı. Fakat zaman zaman tatsız olaylar oldu. Bunun temel nedeni sizin bağımsız adaylarınızın seçilmesinin hazmedilmemesidir. Dün meydana gelen patlama bizim gözümüzün önünde meydana geldi. Biz bu olayı hem Almanya’ya hem de tüm dünyaya duyuracağız. Bunun sözünü de sizlere veriyoruz. Son olarak iki şey daha söylemek istiyorum. Birincisi patlamada yaralı olanlara geçmiş olsun diyorum. İkincisi de bağımsız adaylarınızın sayısını 16 arttırmanız sizin sivil bir çözüm istediğinizin kanıtıdır."

Açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapan BDP’liler, ardından olaysız dağıldı.

BDP’DEN AÇIKLAMA: PROVOKASYONLARA GELMEYELİM

Şırnak’ta dün gece seçim kutlamaları sırasında meydana gelen ve 9 kişinin yaralandığı patlamayla ilgili BDP il binası önünde Şırnak Belediye Başkanı Ramazan Uysal, İl Başkanı Abit İke, ilçe belediye başkanları ile Alman Sol Parti Milletvekili Harald Weingberg’in katıldığı basın açıklaması yapıldı.

İl binasını balkonunda yaklaşık 300 kişiye Kürtçe konuşan BDP İl Başkanı Abit İke, seçimden büyük bir başarıyla çıktıklarını ve Şırnak’ta Ak Parti’nin büyük bir hezimete uğradığını ileri sürdü. İke, "Bizim bu başarımızı hazmedemeyen zihniyetler dün akşam olduğu gibi bundan sonrada her çeşit provokasyona başvuracaktır. Buna karşılık bizim vatandaşımızın duyarlı olmaları gerekiyor. Bu tür provokasyona gelmemeleri gerekiyor" dedi.
hürriyet
seyyah1906

economist dergisi türkiye'deki seçimleri değerlendirirken bayrak logosunu değiştirdi

İngiliz The Economist dergisinin internet sitesinde yayımlanan, "Erdoğan'ın hat-trick'i" başlıklı haber analizde Türkiye'deki seçim sonuçları yorumlandı. Haberin içinde kullanılan banner kapağındaki Türk bayrağında yıldız yerine çarpı işareti konması ise dikkat çekti.


Amberin Zaman imzalı haber analizde, Ak Parti'nin oyların yaklaşık yüzde 50'sini alarak, üst üste üçüncü kez seçimlerden zaferle ayrıldığı, ancak Kürt meselesi, Suriyeli mülteci krizi ve giderek "hararetlenen" ekonomik konuların kendisini beklediği vurgulandı.

Analizde, "Ülkenin karizmatik Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, art arda üç seçim kazanan ilk lider olmakla kalmadı aynı zamanda her seferinde partisinin oyunu artırmayı da başardı" denildi.
Analiz haberin içinde kullanılan banner kapağında yer alan Türk bayrağında yıldız yerine "çarpı" işareti kondu. Kapağın Türkiye'deki seçimler için özel olarak hazırlandığı belirtildi.

'Erdoğan hat-trick yaptı'

12 Haziran'da yapılacak genel seçimlere on gün kala, Batının saygın denilen ekonomi dergisi 'The Economist'in internet sitesinde ilginç bir makale yayınlandı. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun övüldüğü ve Türk ekonomisinin zor durumda olduğu iddia edilen imzasız makalede açıkça CHP için oy istendi. Başbakan Erdoğan çok kızdıran dergi için meydanlardan DENSİZ yorumunu yaptı..

İşte genel seçim öncesinde 'CHP'ye oy verin' çağrısı yapan İngiliz The Economist dergisi seçim sonrası da bir analiz yayınladı. Derginin Türkiye temsilcisi Amberin Zaman'ın kaleme aldığı analizde "Erdoğan hat-trick yaptı" başlığı kullanıldı.

The Economist'in internet sitesinde yayınlanan analizde, 'Adalet ve Kalkınma (AK) partisi dünkü parlamento seçimlerinde yaklaşık % 50 destek ve 550 üyeli Meclis'te 326 sandalye kazanarak, art arda üçüncü seçim zaferine ulaştı. Ünlü ve karizmatik lider üç defa üst üste oyunu arttırıp hat-trick yaparak bir ilke imza attı' denildi.

ANADOLU'DA SÜNNİ MÜSLÜMAN SINIFIN YÜKSELİŞİ
Dokuz yıllık Ak Parti döneminde güçlü ekonomik büyüme sürecine işaret edilen analizde, Anadolu'nun Sünni Müslüman sınıfının yükselişine işaret edildi.

Başbakan Erdoğan'ın balkon konuşmasına işaret edilen analizde Erdoğan'ın insanların yaşam tarzlarına müdahale edilmeyeceği sözlerinin altı çizildi. Başbakan'ın Fransa Başkanlık Sistemi'ne benzeyen bir yönetim modeli arzuladığını kaydeden dergi, Ak Parti'nin ultra milliyetçi bir politika izleyerek anti-Kürt bir söylem benimseyerek MHP'yi baraj altına almayı hedeflediğini yazdı.

ESKİ MUHAFAZAKAR CHP KALINTILARI
CHP'nin aldığı oy oranının Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığını devam ettirmesi için yeterli olup olmadığının belirsizliğinin koruduğunu belirten The Economist, partinin yeniden şekillenme çabasında bulunacağı görüşünde.. Dergi CHP'deki eski muhafazakar kanadın Kılıçdaroğlu'nu görevden almak için fırsat kollayacağını belirtti.

BAĞIMSIZLAR ÖCALAN'IN ELİNİ GÜÇLENDİRDİ
BDP'nin desteklediği bağımsızların rekor kırarak 36 aday çıkardığını da kaydeden dergi Öcalan'ın elinin güçlendiğini vurguladı.

Türkiye'nin yüksek cari açık oranına işaret eden dergi Suriye ile ilişkilerde Erdoğan ve 'kurnaz' Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun süreci iyi yönettiğini belirtiyor.
mynet

6/13/2011

seyyah1906

cezaevinde tutuklu bulunan milletvekilleri mahkeme kararını bekliyorlar

Sandıktan çıkan BDP destekli 6, CHP destekli 2 ve MHP'den de 1 milletvekili adayı halen cezaevinde. Milletvekillerinin Meclis'e girebilmeleri için önce tahliye olmaları gerekiyor. Bu nedenle de tutuklular cephesinde gözler mahkemelere yapılacak başvurulara ve buralardan çıkacak kararlara çevrildi. 

KCK davasından tutuklu Mehmet Hatip Dicle'nin durumu ise tam bir muammaya dönüşmüş durumda. Kesinleşen 1 yıl 8 aylık mahkûmiyeti bulunan Dicle'nin durumunu Yüksek Seçim Kurulu belirleyecek.

Avukatlar mahkemelere başvuracak

BDP'nin desteklediği KCK davasından tutuklu 6 aday milletvekili seçildi. Gülseren Yıldırım (Mardin), Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız (Şırnak), Hatip Dicle (Diyarbakır), İbrahim Ayhan (Şanlıurfa) ve Kemal Aktaş (Van) halen KCK davasında tutuklu bulunuyor.

Ergenekon davası tutukluları gazeteci Mustafa Balbay (İzmir) ile Başkent Üniversitesi eski Rektörü Mehmet Haberal (Zonguldak) ise CHP listelerinden milletvekili seçildiler. Balyoz davasından tutuklu bulunan emekli korgeneral Engin Alan ise MHP İstanbul milletvekili oldu. Milletvekili olmaya hak kazanan 9 isim "terör ile bağlantılı" iddialardan yargılandıkları için cezaevinden çıkıp çıkamayacakları mahkemelerin takdir yetkisinde.

Mazbatalarını vekilleri aracılığıyla alabilecek olan tutuklu milletvekillerinin tahliye talebiyle mahkemeye başvurmaları bekleniyor. Mahkemeler, milletvekili seçilmenin sanıklar açısından "kaçma şüphesini" ortadan kaldırdığı yönünde yorum yaparsa tahliye kararı verebilecek. Ancak mahkemeler milletvekili seçilmenin bu şüpheyi ortadan kaldırmadığı yönünde görüş bildirirse tahliye talepleri geri çevrilebilecek. Tutuklu milletvekillerinin cezaevinden tahliye edilip edilmeyeceği konusunda mahkemelerin vereceği karar merakla bekleniyor.


Hüküm giyerlerse cezaevine gidecekler

Tutuklu milletvekilleri, yargılandıkları suçlar itibariyle dokunulmazlık kazanamayacakları için yargılandıkları davada hüküm giydikleri takdirde yeniden cezaevine girebilecekler.

Önceki seçimde cezaevinde iken milletvekili seçilen Sebahat Tuncel önce milletvekili seçilmesi gerekçesiyle tahliye edilmişti. Ancak bu karara "milletvekili seçilmek tahliye gerekçesi olamaz" yönünde itiraz gelince mahkeme, gerekçesini değiştirmiş ve "kaçma şüphesi ortadan kalktı" değerlendirmesiyle tahliye edilmişti.
cumhuriyet portal
seyyah1906

aşiretler şanlı urfada bdp'nin bağımsız adayları karşısında hüsrana uğradı

Kentin en güçlü aşiretlerinden Bucak, İzol ve Şeyhanlı’nın önemli isimleri, vekillik yarışında büyük yara alırken, Şanlıurfalılar ortaya çıkan sonucu, "Kaybeden aşiretler oldu" sözleriyle yorumladı.

Resmi olmayan sonuçlara göre AK Parti’nin 10, BDP destekli bağımsız 2 adayın milletvekilliği kazandığı Şanlıurfa’da, Meclis’e girmeyi planlayarak bağımsız olarak yarışan güçlü aşiretlerin reisleri ise ortaya çıkan sonuç sonrası sessizliğe büründü.
AK Parti’nin liste dışı bırakmasının ardından seçimlere bağımsız aday olarak giren Zülfikar İzol, beklentisinin çok altında oy aldı. Bazı aşiret mensuplarının AK Parti’yi desteklediği İzol Aşireti liderlerinden Zülfikar İzol’a, sandıklardan 15 bin 865 oy çıktı. Zülfikar İzol’a, Siverek’ten 5100 oy çıkarken, Harran’dan ise sadece 30 oy çıktı.

BUCAK UMDUĞUNU BULAMADI

Adalet Partisi geleneğinden gelen ve Siverek’te etkili olan Bucak Aşireti de bu seçimde tercihini bağımsız olarak yaptı. Susurluk skandalının önemli isimlerinden DYP eski milletvekili Bucak Aşireti lideri Sedat Edip Bucak seçimlere katılmazken, aşireti temsilen kardeşi Ahmet Ersin Bucak bağımsız milletvekili adayı oldu. Zaza kökenli olan Bucak Aşireti reislerinden Ahmet Ersin Bucak, aşiretinin desteğiyle girdiği seçim yarışında 28 bin 795 oy alabildi. Beklentisinin altında oy alarak Meclis dışında kalan ve etkin olduğu Siverek’ten 19 bin 328 oy alan Bucak’a, en az desteği ise 30 oy ile Harran İlçesi verdi.

ŞEYHANLI AŞİRETİ’NİN 2 ADAYININ DA YÜZÜ GÜLMEDİ

Şanlıurfa’nın önde gelen aşiretlerinden birisi Kürt ve Arap kökenli binlerce mensubu olan Şeyhanlı Aşireti’nin de 2 önemli ismi Mahmut Cevheri ile Zeynel Fatih Şıhanlıoğlu, bağımsız aday olarak katıldıkları seçimleri kaybetti. 2002 yılında bağımsız olarak meclise girip AK Parti’ye katılan ve geçen yıl istifa ederek yeniden bağımsız olan milletvekili Sabahattin Cevheri’nin kardeşi Mahmut Cevheri 6 bin 109 oy alırken, 2001 yılında TBMM’de çıkan bir yumruklaşmada kalp krizi geçirerek ölün Fevzi Şıhanlıoğlu’nun yeğeni ise 6 bin 834 oy alabildi.

10 KİŞİLİK MİTİNG YAPTI, 916 OY ALDI

2’si BDP’nin desteklediği 10 bağımsız adayın yarıştığı Şanlıurfa’da, ortaya çıkan seçim sonuçları aşiret mensubu olmayan adayları da üzdü. 10 kişiye hitap ettiği mitingde söylediği türküler ile seçim sürecinin renkli simaları arasında yer alan Lütfü Doğru’ya sadece 916 oy çıktı. Bağımsız aday olarak yarışan adaylardan Mahmut Yılmaz’a 2 bin 376, Mehmet Dilan’a bin 1956 oy alırken, en az oy ise 761 oy ile Ömer Uçar’a çıktı.

TUTUKLU ADAY 75 BİN OY

2007 seçimlerinde az bir oy farkı ile TBMM dışında kalan ve 9 ay önce KCK operasyonu kapsamında tutuklanan İbrahim Ayhan ise, BDP’nin desteği ile girdiği seçimlerde 75 bin 58 oy alarak seçilmeyi başardı. İbrahim Ayhan’a aldığı rekor oy ile TBMM yolu açılırken, BDP’nin desteklediği diğer aday İbrahim Binici ise 44 bin 263 oy ile güçlükle seçilerek ikinci kez vekil olmanın mutluluğunu yaşadı.

CHP VE MHP ŞANLIURFA’DA YOK GİBİ

Şanlıurfa’da 12 Haziran seçimlerine iddialı giren CHP ve MHP ise, ortaya çıkan sonuçların ardından en büyük hüsranı yaşayan iki parti oldu. CHP’ye sandıkta 21 bin 712, MHP’ye ise 22 bin 315 oy çıktı. Şanlıurfa’da en az oy alan parti ise 426 oyla Millet Partisi oldu.
mynet
seyyah1906

türkiyenin ilk süryani milletvekili erol dora bağımsız olarak meclise girecek

MARDİN’de yapılan seçimde 6 milletvekilinden 3’ünü AK Parti, 3’ünü BDP’nin desteklediği bağımsız adaylar kazandı. Bağımsız milletvekeli seçilen Erol Dora TBMM’ye giren ilk Süryani milletvekili oldu.


Seçimi kazanan adayların kısa öz geçmişleri şöyle:

* Muammer Güler (AK Parti): 1949 yılında Mardin’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamlayarak 1972 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. İlk kamu görevine 14.03.1973 tarihinde Balıkesir’de kaymakam adayı olarak başlayan Güler, sırası ile Niğde, Kayseri, Gaziantep, Samsun ve İstanbul valiliği yaptı. Güler, İstanbul Valiliğini 7 yıl sürdürdükten sonra Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’na atandı.

* Gönül Bekin Şahkulubey(AK Parti): 1970’te Mardin’de doğdu. Gazi üniversitesi eczacılık fakültesi’ni bitirdi. Serbest eczacılık yaptı. İyi düzeyde ingilizce ve arapça bilen Şahkulubey, evli ve 3 çocuk annesi. 22 temmuz 2007 genel seçimlerinde Ak Parti’den Mardin milletvekili seçildi.

* Abdurrahim Akdağ (Ak Parti): 1960’ta Kızıltepe İlçesi’nde dünyaya geldi. Lise Öğrenimini Mardin’de Tamamladı. Halkla İlişkiler Bölümünü Bitiren Akdağ, Özel İlgi Alanı Olan Kişisel Gelişim Konusunda Uzun Zaman Çalıştı. Kişisel Gelişim, İnsan Kaynakları, Toplumsal/Siyasal Konular Ve Gezi/Anı Alanında Yazdığı Makale, Gezi Notları, Olay Raporları, Mardin İletişim Gazetesi, Mardin Life Dergisi’nde Yayımlandı. Evli ve 6 çocuk babası. Halen Mardin Türkiye İş Kurumu’nda Araştırmacı görevini sürdürüyordu.

* Ahmet Türk (Bağımsız): 1942 tarihinde Mardin’de Doğdu. Kanco Aşiretine Mensup. Lise Mezunu. Siyasi Hayatı, Milletvekili Ağabeyi Abdurrahim Türk’ün Öldürülmesi İle Başladı. İlk Defa Milletvekilliğine 15. Tbmm Döneminde (1974) CHP’den Mardin Milletvekilli seçildi. Daha sonra SHP listesinden meclise girdi. 1989 Yılında Paris’teki Kürt Konferansı’na Katıldığı Gerekçesiyle SHP’den İhraç Edildi. 1990’da HEP’nin Kurucu Üyesi Oldu. DEP Milletvekilliği Ve Genel Başkanlığının Ardından, HADEP ve DEHAP Yönetiminde Aktif Roller Üstlendi. 22 Temmuz 2007 Seçimlerinde Mardin Bağımsız Milletvekili Olarak Meclise Girdi. DTP’nin Kurulmasından Sonra Genel Başkan Seçildi. DTP’ye Katıldı. 2007 Tarihinde Yapılan Kongrede, Genel Başkanlığa Seçildi. DTP Anayasa Mahkemesi Tarafından Kapatılınca, Milletvekilliği Düşürüldü. Demokratik Toplum Kongresi’nin Başkanlığını Yaptı. Evli Ve 8 Çocuk Babası.

* Gülser Yıldırım (Bağımsız): 1963’te dünyaya geldi. Lise mezunu, evli ve 4 çocuk annesi. Yıldırım 2000 Yılında HADEP Kadın Kolları’nda çalışmaya başladı. Daha Sonra Özgür Parti, DEHAP, DTP ve BDP’de yöneticilik yaptı. 15 Şubat 2010 Yılında BDP Merkez İlçe Yöneticisi görevindeyken KCK/TM üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Halen Mardin Kapalı Cezaevinde. Davası, Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesinde sürüyor.

* Erol Dora: 1964’te Şırnak’ın Silopi İlçesinde Doğdu. İlk, orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı. Dora, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Mezun Oldu. Dora, Süryani Katolik Vakfı’nın da avukatı.
hürriyet
seyyah1906

meclisteki kadın milletvekili sayısı 50'den 77'ye yükseldi

Ak Parti’den 45, CHP’den 19, MHP’den 3 kadın milletvekili seçilirken, BDP destekli bağımsızlardan 11 kadın milletvekili TBMM’ye girdi. Milletvekilleri şunlar:

Ak Parti Fatoş Gürkan, Fatma Salman Kotan, İlknur İnceöz, Tülay Selamoğlu, Ülker Güzel, Nurdan Şanlı, Gökçen Özdoğan, Semiha Öyüş, Tülay Babuşçu, Canan Candemir Çelik, Tülin Erkal Kara, Nurcan Dalbudak, Mine Lök Beyaz, Sermin Balık, Fazilet Dağcı Çığlık, Ülker Can, Fatma Şahin, Derya Bakbak, Mihrimah Belma Satır, Alev Dedegil, Nimet Çubukçu, Ayşe Nur Bahçekapılı, Türkan Dağoğlu, Sevim Savaşer, Halide İncekara, Tülay Kaynarca, Gülay Dalyan, İlknur Denizli, Nesrin Ulema, Sevde Bayazıt Kaçar, Gülşen Orhan, Safiye Seymenoğlu, Dilek Yüksel, Özlem Yemişçi, Zeynep Armağan Uslu, Nursuna Memecan, Tülay Bakır, Ayşenur İslam, Çiğdem Münevver Ökten, Gönül Bekin Şahkulubey, Öznur Çalık, Ayşe Türkmenoğlu, Gülay Samancı, Azize Sibel Gönül, Pelin Gündeş Bakır

CHP Emine Ülker Tarhan, Aylin Nazlı Aka, Gülsün Bilgehan, Ayşe Akova, Sena Kaleli, Ayşe Eser Danışoğlu, Şafak Pavey, Nur Serter, Bihlun Tamaylıgil, Sedef Küçük, Melda Onur, Binnaz Toprak, Sebahat Akkiraz, Güldal Mumcu, Hülya Güven, Birgül Güler, Dilek Akagün Yılmaz, Sakine Öz

MHP Zuhal Topçu, Ruhsar Demirel, Meral Akşener

Bağımsızlar Ayla Akat Ata, Leyla Zana, Emine Ayna, Nursel Aydoğan, Pervin Buldan, Sebahat Tuncel, Aysel Tuğluk, Selma Irmak, Gültan Kışanak, Gülseren Yıldırım, Mülkiye Birtane
hürriyet
seyyah1906

seçimi kaybeden abdüllatif şener'den toplumun en dinamik kesimi kürtlerdir

Şener, "Seçimler gösterdi ki toplumun en dinamik kesimi Kürtlerdir. Yeryüzünde büyük heyecanlar oluşturan Büyük önemli siyasilerin tamamı ülkelerini felakete sürüklemiştir. Bazen zaferlerin en büyüğü yenilgidir." dedi.

Bağımsız aday olduğu Sivas'tan 17 bin oy alarak milletvekili seçilemeyen Abdüllatif Şener, partililerle bir araya gelerek değerlendirme yaptı. Eşi Berrin şener'in de hazır olduğu toplantıda seçimle ilgili değerlendirmelerde bulunan Şener sonuçların ülkeye hayır getirmesini diledi. Seçimlerin seçilenler hakkında verilen bir karar değil, oy verenlerin kendi haklarında verdikleri kararlar olduğunu ifade eden Şener, "İnsanlar kendileri için neyi uygun gördülerse o kararı vermişlerdir. Ancak insanların kendileriyle ilgili verdikleri, ülkenin geleceğiyle bağlantılı vermiş oldukları bu kararlar oluşan algıları ve kurguları çerçevesinde sonuçlanmaktadır. Eğer seçmenin algısı ve seçmenin gelecekle ilgili kurgusu saptırılmışsa küresel ve ulusal iletişim ve güç merkezleri tarafından bu güç merkezlerinin yönlendirmelerine uygun oluşan algı ve kurgular sonuçları ortaya çıkaracaktır. Bu seçimlerde bu şekilde neticelendirilmiştir." dedi.

'EN DİNAMİK KESİM KÜRTLER'

Seçim sonuçları ile ilgili uzun analizler yapmak istemediğini belirten Şener şöyle devam etti:
"Bu seçimler göstermiştir ki Türkiye'de yaşayan 74 milyon insan birlik beraberlik içinde olmak zorundadır. Ülkemizin bütünlüğü her şeyin önünde. Ancak sindirilen ve yükselen değerlerin var olduğunu görmüş olmaktan üzüntü duyduğumu belirtmek istiyorum. Ülkemizin içinde Sivas'ın bulunduğu büyük kesinde sindirilen susturulan özgüven duyguları tahrip edilerek değerleri yitirilen geniş kitleleri görmek en büyük üzüntümdür. Hiçbir seçimde görmediğim kadar, rastlamadığım kadar insanımızın özgüven duygusunu yitirdiğini, sindirildiğini ve bastırılmış olduğunu görmekten büyük üzüntü duydum.

Bu seçim sonuçlarında en büyük oy artışlarını BDP'nin bağımsızları gerçekleştirdi. Bu gösteriyor ki toplumun, ülkemizin en dinamik kesimi Kürt nüfustur. Bunu da önemli nokta olarak belirlemek gerektiğini düşünüyorum. BDP barajı aşamayacağı için bağımsız olarak aday olan ve BDP çatısında toplanacaklar 22 iken 36 olmuştur. Baktığınızda en dinamik unsurun burası olduğunu görüyoruz. Bunun çok iyi analiz edilmesi gerekir. Bu aynı zamanda bir özgüven duygusunun orada yükseliş halinde olduğunu, kendine oy verme duygusunun güçlü olduğunu gösterir. Ben doğruları anlatmaya çalıştım. Gerçekleri anlatmaya çalıştım. Ancak insanların doğruları ve gerçekleri duyar duymaz 'Bu gerçekten hayatın kendisi ve ülkenin gerçeğidir' diye oy patlaması yaşanmayacağı görülmüştür. Bu sosyolojik bir olaydır. Her doğruyu duyan ona hemen teslim olmaz, uzun süre yanlış peşinde konuşmaya devam edebilir. Bazı şeyleri erken söylemiş olabilirim. İlkokula da 6 yaşında başlamıştım. Toplum bir süre sonra ifadelerimizin doğruluğunu kabul edebilir. Bir şeyi erken söylediğiniz de kabul görmez, zaman alabilir. Biz de doğrularımızın oya dönüşmediğini üzülerek gördük."

HİTLER VE SADDAM ÖRNEĞİ

İslamiyet öncesinde Araplar'in kendi yaptıkları putlara taptıklarını, hatta seyahate çıkarken peynir ve helvadan yaptıkları putlara taptıklarını acıkınca da onları yediklmerini hatırlatan Şener şöyle dedi:

"Peygamber efendiniz bu gerçeği onlara gösterdiği ve çağırdığı halde 13 yıl boyunca putperestliği bırakan insanın sayısı bir avuç kalmıştır. Dolayısıyla bir düşüncenin güçlü olması insanların top yekun birden kabul etmesini sağlamıyor. En saçma en yanlış düşünceler bile yeri geliyor kitleleri peşinden sürüklüyor. Yeryüzünde büyük heyecanlar oluşturan büyük önemli siyasilerin tamamı ülkelerini felakete sürüklemiştir. Hitler'den daha coşkulu lider yoktur. Hitler'den daha büyük coşkuyla iktidara gelen 20 yüzyılda başka bir dünya lideri yoktur. Hitler'in karizmatik yapısıyla oluşturduğu rüzgarın ardından Alman halkı o zamana kadar hiç çekmediği ızdırabı, parçalanmayı ve elemi çekmiştir. Saddam bir zaman Irak'ta efsaneydi. O efsane Irak halkına tarihin en büyük acılarını çektirmiştir. İnsanlık tarihi coşkulu yönetimler döneminin her zaman coşkulu güzellikler değil çoğu kez coşkulu felaketler getirdiğini gözlemiştir. Ama tüm algıların bozulduğu, herkesin gücün peşinde birleşme iradesi gösterdiği bir ortamda bile ülkenin içinde bulunduğu durumu gören insanların tek başına kalsalar bile 'Kral çıplak' demeleri gerekir. Ben seçim kampanyası boyunca ülke gerçeklerini anlatmaya çalıştım. Suskun ortamda tek başıma 'Kral çıplak' diye haykırmaya çaba sarf ettim. İçinde bulunduğumuz koşulların küresel güç merkezlerinin oluşturduğu algı ve kurgular etrafında yanlış şekillendiğini haykırdım ve duyurmaya çalıştım. Görevimi yaptığımı düşünüyorum. Tek başıma kalsamda, doğruyu söyleyip haykırmanın her zaman görevim olduğunu düşünerek haykırdım. Bu zeminde de üzerime düşeni yaptım."


'BAZEN ZAFERLERİN EN BÜYÜĞÜ YENİLGİLERDİR'

Sivas'ın kendisen 17 binin üzerinde oy verdiğini ve bunun az bir rakam olmadığını belirten Şener şöyle devam etti:

"İnsanlık tarihini her zaman tek bir kişi kararlılık ile yürüyerek değiştirmiştir. Sivas'ta 17 bin yiğit kadın ve erkek var. Ben Sivas'ımızın bu yiğit insanlarını kutluyor tebrik ediyorum. Bu yiğit insanlar kurulu siyasetin pasif unsurları olmaktan öte doğru bir siyasetin kurulması için iradelerini ortaya koymuşlardır cesaretlerini ortaya koymuşlardır. Bireysel anlamda değerlendirecek olursak ben kendimi bu seçimden başarıyla çıkmış buluyorum.

Seçim öncesinde seçmenin yüzde 80'i benim Sivas'tan meclise gitmemi isteğini göstermiştir. Ama bunların ne kadarının oy vereceğini bilemiyorum demiştim. Ama seçim günü bu yüzde 80'den kaçının doğrudan doğruya bizi desteklediğini görmüş olduk. Bizim mücadelemiz hemşehrilerimizin mücadelesidir. Benim mücadelem Türkiye'nin, bu toprakların, ülkenin geleceğinin mücadelesi, çocuklarımızın geleceğinin mücadelesidir. Bazen zaferlerin en büyüğü yenilgilerdir. İnsan bazen kaybettiğini hissettiği, gördüğü anda en büyük zaferi kazanmıştır. Ben bunu bir yenilgi değil bir zafer olarak görüyorum. Ülkemizin yolu aydınlık olsun."

YENİ YOL HARİTASI

Bundan sonra siyasette nasıl yol izleyeceğine partisinin karar organı ve il başkanları ile yapacakları değerlendirmeden sonra vereceğini belirten Şener, "Bu karardan önce yapacağım ilk iş Ankara'ya gideceğim zaman yapacağım. Bir zamanlar çok popüler ve tartışılan bir kitap vardı. Kütüphanemde olmasına rağmen okuyamamıştım. Barrington Moore'un 'Diktatörlüğün ve Demokrasinin Toplumsal Kökenleri' isimli kitabı var. Bin sayfaya yakın bir kitap. İlk yapacağım iş o kitabı okumak olacak." diye konuştu.

15 KİLO VERDİ

Seçim çalışmalarını 16 Nisan'da başlatan Abdüllatif Şener'in il, ilçe ve köyler olmak üzere toplam 70 bin kilometre yol katettiği öğrenildi. Seçmenlerle şipşak fotoğraf çektiren Şener'in bu çerçevede 40 bin fotoğraf dağıttığı belirtildi. Yoğun seçim çalışmaları kapsamında Şener'in bir hayli zayıfladığı da gözlendi. Sivas'a geldiğinde 86 kilo olan Şener'in toplam 15 kilo vererek, 71 kiloya düştüğü belirtildi.
mynet
seyyah1906

bdp'li bengi yıldızdan bizi desteklemek öcalanı ve dağdaki yoldaşlarımızı desteklemektir

Batman'da, BDP'nin desteklediği Milletvekili adaylarından Ayla Akat Ata ve Bengi Yıldız yeniden milletvekili seçildi. Ata sevincini oğlu ile paylaştı, Yıldız ise, Ahmet Türk ile girdiği iddiayı kazanarak takım elbise kazandığını söyledi.


BDP'nin yeni milletvekilleri Ata ve Yıldız, seçim lokalinde seçmenlerine teşekkür ederek kutlama yaptı. Yıldız, seçim lokalinde yaptığı konuşmada, "Bizi desteklemek Öcalan'ı desteklemektir, dağdaki yoldaşlarımızı desteklemektir" dedi.

Batman'da, BDP'nin bağımsız olarak desteklediği Ayla Akat Ata ve Bengi Yıldız'ın yeniden milletvekili seçilmesi üzerine seçim lokalinde dün gece geç saatlerde havai fişekli kutlama yapıldı. Burada seçmenlerine seslenen Bengi Yıldız, yüzde 51,84 oranıyla partilerinin oylarını 113 bine çıkararak neredeyse oylarını ikiye katladıklarını söyledi. Daha önce 35 üzerinde milletvekili çıkaracaklarını açıkladığını söyleyen Yıldız, "Bu rakamı da yerel gazetelere vermiştim. DTK Genel Başkanı sayın Ahmet Türk ile takım elbise iddiasına girmiştim ve bu iddiayı kazandım. Bu seçimden zaferle çıktım. Türkiye'yi yönetenlere bu halk mesaj vermiştir. Barışçıl bir anayasa ve halkın özlem duyduğu barış ortamına yönelik kullandığı bu tercihinden ötürü herkese şükranlarımızı sunuyoruz" dedi.


"BİZİ DESTEKLEMEK ÖCALAN'I DESTEKLEMEKTİR"
Yeniden seçilen Bengi Yıldız, kendilerinin desteklenmesinin 'özgürlük hareketinin' desteklenmesi demek olduğunu anlatırken, şöyle dedi:

"Bizi desteklemek; Sayın Öcalan'ı desteklemektir. Bizi desteklemek; dağdaki yoldaşımızı desteklemektir. Bizi desteklemek zindandaki belediye başkanlarımızı, arkadaşlarımızı desteklemektir. Size müjdeyi verelim, bu akşamdan itibaren izleyin, Türkiye'nin televizyonu, yazarı-çizeri 'Kürdistan'ı konuşacak. Sadece onlar mı, güneydeki Kürt kardeşlerimiz de sizi konuşacak, herkes diyecek ki; 'Orası Kürdistan'dır, orada Kürtler var.' Görevinizi yaptınız, emanetinizi bizim omuzlara yüklediniz. İnşallah, Allah'ın izniyle halkımızın desteğiyle sözlere layık olmaya çalışacağız. Hiçbir şey yapmasak bile şu sözü verebilirim, asla bu halka ihanet etmeyeceğiz. Bir canımız vardır, söz veriyoruz canımız pahasına sizi savunacağız."

BDP'nin seçim lokalinde toplanan seçmenlerine Kürtçe, "Ez kurbana web im (Size kurban olayım) diye konuşmasına başlayan Milletvekili Ayla Akat Ata ise, 6 yaşındaki oğlu Heval Hakkı Ata ile tekrar vekil seçilmesinin sevincini yaşadı. Ayla Akat Ata, "Kürt sorunu yoktur' diyenlere bu halk gerekli yanıtı sandıkta vermiştir. Meclis'e 36 vekille gidiyoruz. Bu halk bizi var etti. Onlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu kitleye söylenebilecek hiçbir şey yoktur. Herkes görevini yapmıştır. Hükümetin savaş mı, barış mı? Söylemini merak ediyorum. Biz bu halkın taleplerini hep dillendireceğiz"dedi.

DHA