En Yeniler
ankara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ankara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10/01/2012

seyyah1906

CHP ankara'da Yılmaz Büyükerşen istanbul'da Gürsel Tekin'i belediye başkan adayı gösterecek

Ak Parti ve MHP anlaştı, CHP dışarıdan destek veriyor. Yerel seçimler Anayasa değişikliği ile 27 ekim 2013'te yapılacak. Meclis'te düzenleme için hazırlıklar devam ederken, CHP kulislerinde adaylar için de isimler konuşulmaya başlandı. İşte o isimler...

Ankara Büyükşehir Belediyesi için halihazırdaki Başkan Melih Gökçek yeniden aday olacağını her fırsatta dile getirdi. Ak Parti'de son karar kim için verilir bilinmez ama CHP başkenti yeniden alabilmek için güçlü bir aday arayışı içinde. Konuşulan birçok isim var. Ancak başarılı çalışmalarıyla adından sıkça söz ettiren bir isim ön planda: Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen...

CHP kulislerinde konuşulan Büyükerşen ismi için aslında yönetim hemfikir. 1999 yılından beri yönetimde iktidar olan Büyükerşen'in en büyük kozu çehresi değişen Eskişehir.
CHP'nin hedefindeki 3 büyük şehirden biri de İstanbul. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da son yerel seçimlerde aday olduğu İstanbul'da Ak Parti yoluna Kadir Topbaş ile devam edecek. Topbaş'ın 2013'teki rakibinin ise Gürsel Tekin olması kuvvetle muhtemel. CHP'nin adayı olmasına neredeyse kesin gözüyle bakılan Tekin, İstanbul'da il başkanlığı yaptı. Kılıçdaroğlu'nun yerel seçimlerde İstanbul'dan aldığı yüzde 37 oyun önemli bir kısmında payı var.

Ve İzmir... CHP zaten uzun yıllardır iktidarda. Başbakan Erdoğan İzmir'deki iktidarı da Ak Parti'li yapmanın hesaplarını yapıyor. Bunun için İzmir'e bakanlarından birini, hatta Binali Yıldırım'ı aday yapacağı konuşuluyor.e-kolay

1/20/2012

seyyah1906

birisi teksas'tan türkiye'ye fransız diğeri ankara'dan türkiye'ye fransız

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Kura Çekim Töreni'ne konuştu.
19 Mayıs kutlamaları

Erdoğan, 19 Mayıs kutlamalarıyla ilgili yeni düzenlemeye yönelik eleştirilere şöyle yanıt verdi:

"Bazıları Ankara'yı, belli yıl dönümlerinde hatırlarken; bazıları Ankara'yı marşlara, sloganlara hapsederken, biz, Ankara'yı, dünyanın gururlu bir başkenti, bu millete yaraşır, yakışır bir dünya başkenti haline getiriyoruz. On yıllar boyunca bunlar ne dediler? 'Ankara'nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak'... Ya bırakın bunları... Gazi Mustafa Kemal, Gazi Kemal, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı, Anadolu'yu örgütledi. 27 Aralık 1919'da Ankara'ya geldi, Meclis'i açtı, Kurtuluş Savaşına başkumandanlık yaptı. 13 Ekim 1923'te Ankara'nın, Meclis iradesiyle bu ülkenin başkenti olmasını sağladı. Peki siz bunun üzerine ne kattınız? Gazi Mustafa Kemal'in, şehitlerimizin, gazilerimizin emaneti olan başkent Ankara'ya siz ne kazandırdınız? 1940'larda tek parti idaresi altında hem Ankara'yı hem ülkeyi yönettiniz. Çeşitli tarihlerde Ankara'da belediye başkanlığı, büyükşehir belediye başkanlığı görevi üstlendiniz? Peki Ankara'ya ne kazandırdınız, Atatürk'ün Ankara'sına ne kazandırdınız, nerede bir eseriniz var, Allah aşkına bize gösterin... Gazi Mustafa Kemal, bu millete, Ankara'dan, buradan, muasır medeniyetler seviyesini bir hedef olarak gösterdi. Hayatı boyunca, Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için gayret sarf etti. Peki siz ondan devraldığınız emaneti ne yaptınız, nereden aldınız, nereye taşıdınız?
Şimdi çıkmışlar, bize 19 Mayıs törenleriyle ilgili ağız dolusu hakaretlerle yükleniyorlar. Kusura bakmayın beyler... 19 Mayıs'la ilgili düzenlemeyi bizden önce yapmışlar. Biz yönergenin aslına uygun bir şekilde uygulanmasını istedik. Bunu farklı yerlere çekmenin hiç anlamı yok, Milleti de, milliyeti de, vatan ve millet sevgisini de biz sizlerden öğrenecek değiliz. Bizim 81 vilayetteki eserlerimiz, bu millete olan sevdamızın göstergesidir. 780 bin kilometrekare üzerindeki yollarımız, okullarımız, barajlarımız, şantiyelerimiz, bu topraklara olan aşkımızın tezahürüdür. Rekor seviyede büyüttüğümüz ekonomi, Türkiye'nin dünyada artan itibarı, bizim Türkiye davamızın en somut ifadeleridir."


"Neden sahip çıkmadınız?"

Erdoğan muhalefet liderleri Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'ye de seslendiği konuşmasında, "Siz 19 Mayıs törenlerini bu kadar severdiniz de, ya neden o Samsun'daki hatıralara bugüne kadar bir el atmadınız? Samsun'da 1989-1999 arasında CHP 10 yıl belediyeyi elinde tuttu. Neden oradaki eserleri onarmadınız, neden 19 Mayıs'ın izlerine sahip çıkmadınız? Sayın Bahçeli, bu ülkede başbakan yardımcılığı yaptınız, Samsun'da, Sarıkamış'ta, Çanakkale'de, Sakarya'da milli mücadelenin hatıralarını, şehitliklerimizi neden öyle metruk, öyle mahzun halde, kendi kaderlerine terk ettiniz" dedi.



"Ankara'dan Türkiye'ye Fransız"

Erdoğan, muhalefete yönelik eleştirilerinde "Ankara'nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak" mısralarını da anımsatarak "Biz eser üretiriz, biz eser ortaya koyarız. Ama onlar sadece işin edebiyatını yapar, sadece istismarını yaparlar. Ankara'nın taşına bak gözlerimin yaşına bak... Bunlar bu. Siz, birileri gibi gözyaşı dökmeye devam edin. Biz Gazi Kemal'in işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine doğru yürümüyor, koşuyoruz. Farkımız bu" diye konuştu. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Brüksel'de ülkesini yabancılara şikayet ettiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, "Allah aşkına, Türkiye ile ilgili cahilce açıklamalar yapan, ABD Cumhuriyetçi başkan aday adayı Rick Perry ile bizim anamuhalefet partisi Genel Başkanı arasında ne fark var? Fark şu; birisi Teksas'ta yaşıyor, diğeri Ankara'da. Birisi Teksas'tan Türkiye'ye Fransız, diğeri Ankara'dan Türkiye'ye Fransız" dedi.


Hrant Dink davası

Erdoğan konuşmasında Hrant Dink davasıyla ilgili değerlendirmelerde de bulundu.

Ankara'nın derinlerine, kılcal damarlarına işlemiş olan suç örgütlerini, derin ilişkileri tek tek deşifre ettiklerini kaydeden Erdoğan şöyle devam etti:

"Biz Ankara'daki o hantallığın bizi dönüştürmesine müsaade etmedik; tersine, Ankara'yı milletin iradesi doğrultusunda dönüştürdük, dönüştürmeye de devam ediyoruz. Şunu herkes bilsin ki, Ankara'nın gözü, kulağı, bütün benliği şu anda Van'daki kardeşlerinin üzerinde, onlarla birliktedir. Ankara'nın yüreği Uludere ile birliktedir. Ankara artık, kendi sınırlarının ötesini göremeyen bir miyop değil. Ankara, sadece Gazze'yi, Kudüs'ü, Şam'ı, Somali'yi görüp, yanı başındaki illere tepkisiz bir hipermetrop da değil. Ne Uludere'deki 34 vatandaşımızın, ne de İstanbul'da, sokak ortasında hunharca katledilen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Hrant Dink'in davası, hiç kimsenin endişesi olmasın, geçmişte olduğu gibi, Ankara'nın derin dehlizlerinde kaybolmaz, kaybolamaz. Türkiye artık eski Türkiye değil. Hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz. Hiçbir tezgah, hiçbir komplo, hiçbir provokasyon gizli kalamaz.

Bir kere şunu herkes bilsin; 6 farklı dilde, aynı ezgiyle, aynı duyguyla söylenen Sarı Gelin türküsünü, Şişli'de sıkılan bir kurşun susturamaz. Hükümet olarak yürütme olarak bugüne kadar bizim sorumluluğumuz neyse biz onu hakkıyla yerine getirmenin gayreti içinde olduk. Bundan sonra da aynı samimi gayreti göstereceğiz. Bakınız olay olmuştur ve 32 saatte faili yakalanmıştır. Bu, yürütmenin bu konu üzerinde ne kadar hassas olduğunu, ne kadar bu işte işi sıkı tuttuğunun bir ifadesidir. Dolayısıyla şu anda sağda solda köşelerinde yazı yazanlar yürütmeye konuşurken, hükümetimize konuşurken önce kendilerine şöyle bir çeki düzen versinler de ondan sonra konuşsunlar. Bu bir faili meçhul olmamıştır. Anında işin üzerine gidilmiş ve 32 saatte neticelendirilmiştir. Bunların bağlantıları şu bu vs. Bu ülkede yargı yürütmeye neyi bu noktada isterse, yürütmeden isterse yürütme onu yapar. Yapmıyorsa o zaman bütün bu sorumluluğun altına bizzat imzamızı atarak biz gireriz. Ama bu ülkenin bir yasama yürütme, yargı erki olduğun da herkesin bilmesi lazım. Yeri geldiği zaman diktatörlük, yeri geldiği zaman demokrasi diyeceksin... O zaman demokraside biz bileceğiz ki kuvvetler ayrılığı prensibi var. Bunun gereği neyse onu yapacağız. İşte biz bunu yapıyoruz ve yaptık. Hiç kimse ama hiç kimse sanki hükümet yargılama yapıyormuş gibi faturayı hükümete kesme yanlışına düşmemelidir. Yargılama süreçlerini hükümetten bilenler de hata yaparlar. Hükümetin süreçlere müdahale etmesini isteyenler de yanlış yaparlar. AK Partinin aklığına temizliğine kimse leke süremez gölge düşüremez. Kaldı ki Dink davasında da dosya kapanmamış süreç tamamlanmamıştır. Devam eden bir süreç var. Temyiz aşamasında umuyorum ki yargı şüpheleri giderecek kamu vicdanını rahatlatacak adımları atacaktır."

1/13/2012

seyyah1906

economist dergisinden ankara'nın kafasını kızdırmayın albümü

Economist dergisi internet sitesinde Türkiye'ye ilişkin bir fotoğraf albümüne yer veriyor.

"AKP, 2002'de Türkiye'de göreve geldiğinde bir çokları İslami bir gündemi olmasından korkmuştu." denilen giriş yazısında "ama bugün daha çok korku yaratan şey, çoğu kişinin gözünde yaklaşan otoriter yönetim." görüşü dile getiriliyor.
"Erdoğan, 1960'dan bu yana önceki dört yönetimi deviren ordu karşısında sivil iktidarı adil biçimde tesis etti. Ama kimileri hükümetin, gazetecilere zulüm dahil olmak üzere, meşru muhalefete yönelik tacizi haklı çıkarmak için darbe korkusunu kullandığına inanıyor. İddia edilen bir darbe planı için uzun zamandır yürütülen Ergenekon soruşturmasında yüzlerce kişi tutuklandı ama tek bir mahkumiyet kararı bile çıkmadı.

"İnsan haklarını takip eden Avrupa Konseyi, 10 Ocak'ta Türkiye'de "adalet yönetiminde sürüncemede kalan, sisteme bağlı eksiklikleri" anlatan bir rapor yayımladı. Hükümet, bağımsız yargı sisteminin, sadece işini yaptığında ısrar ediyor. Ancak Türkiye bölgesel gücünü gösterip Avrupa Birliği'yle üyelik görüşmelerine devam ederken, eleştiriler karşısında tutumunun ince elenip sık dokunmasını bekleyebilir."

Bu yazı ve 'Ankara'nın kafasını kızdırmayın' başlığı altında, 7 ayrı fotoğrafla Türkiye'de son dönemdeki kimi gelişmeler toparlanmış.

Albümde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Silivri cezaevini toplama kampına benzettiği için soruşturma başlatılmasından eski genelkurmay başkanı İlker Başbuğ'un darbeye teşebbüs suçlamasıyla tutuklanmasına bir çok konu yer alıyor.

1980 darbesi sonrası cumhurbaşkanı Kenan Evren'in hakkında iddianamede ömür boyu hapis cezasıyla karşı karşıya olmasından basın özgürlüğü mücadelesi ayrıca Ahmet Şık ve Nedim Şener hakkındaki davalar da yer verilen başlıklardan.

12/24/2011

seyyah1906

türk siyaset hayatına bir zaman damga vuran menderes ailesinin hazin öyküsü



türk siyaset hayatına bir zaman damga vuran menderes ailesinin hazin öyküsü

soğuk bir ankara gününde son yolculuğuna uğurlandı aydın menderes ailenin geçmişide çok soğuk hatıralarla dolu acı hüzün ve ölüm hiç ama hiç eksik olmadı menderes ailesinin hayatında türk siyasi hayatına 10 yıl başbakan olarak damgasını vuran adnan menderes anne baba ve ablasını çocuk yaşta kaybetti tek başına tutundu hayata başbakanlığı sırasında tarihler 18 şubat 1959'u gösterirken uçağı londrada düştü yaralı olarak kurtuldu ama 27 mayıs darbesi sonu oldu

9/01/2011

seyyah1906

bülent arınç'tan bayram mesajı biz ne tatlılar yiyoruz ankarada ne bayramlar kutluyoruz

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Kurban olduğum Allah, neler veriyor neler. Siz burada sadece Ramazan Bayramı kutluyorsunuz değil mi?
Bir tane tatlı için geldiniz Ramazan Bayramı'nda beraber olduk, değil mi? Biz ne tatlılar yiyoruz Ankara'da, ne bayramlar kutluyoruz" dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, AK Parti Bursa İl Başkanlığı tarafından Merinos Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, dünya hayatının fani olduğunu ifade ederek, 4 yıl sonra kendisinin de halkın arasında katılacağını, bulundukları mevkilere hanımların, gençlerin, halkın geleceğini söyledi.

"Ne işler var başımızda..."
Allah'ın izniyle Bursa'ya da geleceğini, Ankara'da da olacağını, Kosova'ya da hatta Avusturyalara da gideceğini dile getiren Arınç, şöyle devam etti: "Sanmayın ben Başbakanlık'ta 4 tane işten sorumluyum. Ne işler var başımızda bir bilseniz . Sizin bildiğiniz, bilmediğiniz neler yapıyoruz biz neler. Allah Allah. Allah'ın izniyle ya. O meşhur darbımeseli yine söyleyeceğim; Kurban olduğum Allah, neler veriyor neler. Güzel kardeşlerim. Siz burada sadece Ramazan Bayramı kutluyorsunuz değil mi? Bir tane tatlı için geldiniz Ramazan Bayramı'nda beraber olduk, değil mi? Biz ne tatlılar yiyoruz Ankara'da, ne bayramlar kutluyoruz.

Ah güzel kardeşlerim. Sabır. Sabra zafer. Sabreden başarıya ulaşacak inşallah. 'Memlekette huzursuzluk olmasın, dirlik düzenliğimiz bozulmasın, kardeş kardeşe düşman olmasın, kurumlar arasında çatışma olmasın' diye bak saçlarım nasıl beyazladı? Senin simsiyah maşallah, boyamadıysan çok güzel duruyor saçların. Bak benim bembeyaz oldu. Değil mi? Tayyip bey dün bana diyor ki; 'Senin bembeyaz oldu, ama maşallah yerinde, bir de benim halime bak'. Ah güzel kardeşlerim sizin çileniz bu işte.

Memleket güzel günler görsün diye, değil mi Yener hoca, sen Kestel'de rahatsın. Ah güzel kardeşim, o yüzden 'Bülent Arınç nerede?' diye soran basın mensupları bak buradayım, burada olmayınca da dünyanın her yerindeyim ben Allah'ın izniyle, gece gündüz çalışıyoruz 24 saat. Bizim işimiz bu, yeter ki Türkiye büyüsün, güçlensin, yeter ki bütün dünyada mazlumlar, masum insanlar 'Neredesin ey Türkiye' diye bağırsın. Ah güzel kardeşim. Çok şükür. "

"Yarın ne bombalar patlatacağız"
Başbakan Yardımcısı Arınç, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Sırameşeler Kız Yetiştirme Yurdu'nu ziyaretinde gazetecilerin, 30 Ağustos Zafer Bayramı tebriklerini bu yıl ilk kez Genelkurmay Başkanı yerine Cumhurbaşkanının kabul etmesine ilişkin sorusunu ise "Güzel kardeşim, oradaki sorularınıza kısmen cevap verdim. Doğrudan doğruya olmasa da. Yarın konuşuruz, yarın söz, ne bombalar patlatacağız" diye yanıtladı.

7/20/2011

seyyah1906

ak parti bursa milletvekili sayın başbakanımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir ben bunu söylüyorum

Partililerin ziyaretinden dolayı büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Şahin, "Gelen arkadaşlarla birlikte sayın Başbakanımızla 5 dakikalığına bile olsa sohbet etmek imkanı bulduk. Arkadaşlarım sayın Başbakanımıza yakınen sorular sordular, elini sıktılar. Sayın Başbakanımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir. Ben bunu söylüyorum" dedi.
Ak Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, seçim bölgesi İnegöl İlçesi'nde partililere çalışmalarından ve kendisini Ankara'da ziyaret etmelerinden dolayı teşekkür yemeği verdi. Atış Poligonu'ndaki yemekte konuşan Şahin, seçimlerin ardından mazbatalarını aldıklarını, diğer partiler gibi sonradan yemin etmediklerini söyledi. Şahin kendisine, Plan Bütçe Komisyonu'nda ve parti yönetiminde önemli görevler verildiğini belirterek, geçtiğimiz hafta Ankara'ya gelerek kendilerini ziyaret edip 'Hayırlı olsun' diyen Ak Parti İnegöl İlçe Teşkilatı'na da teşekkür etti.

Kendisini onure eden arkadaşlarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 5 dakika da olsa görüşüp ellerini sıktıklarını belirten Şahin, "Geçen hafta ilçe teşkilatından 16 -17 arkadaşımız Ankara'yı ziyaret etti. Ben çok memnun oldum. Gönül isterdi ki daha çok arkadaşımız gelsin. Gelen arkadaşlarla birlikte sayın Başbakanımızla 5 dakikalığına bile olsa sohbet etmek imkanı bulduk. Fotoğraf çektirme imkanımız oldu. Teşkilattaki arkadaşlarım sayın Başbakanımıza yakınen sorular sordular, elini sıktılar. Sayın Başbakanımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir. Ben bunu söylüyorum. Çünkü varlığı ile bile bizlere enerji veriyor. Çalışma tempomuz ne kadar yoğun olursa olsun artması için enerji veriyor."

DHA

7/18/2011

seyyah1906

yeni cia başkanının ayağının tozuyla ankaraya gelmesi dikkat çekti

Esenboğa Havalimanı'na özel uçakla gelen Petraeus'u askeri yetkililer karşıladı.

2010 yılından bu yana Afganistan'daki NATO güçlerinin komutanlığını yapan Petraeus, Irak'taki Amerikan birliklerine de komuta etmişti.
Deneyimli asker Petraeus, sabah saatlerinde Afganistan'daki görevini devretti. Ardından Türkiye'ye geldi.

Sürpriz ziyaretin ayrıntıları güvenlik nedeniyle gizlendi.

Ancak diplomatik kaynaklar Petraeus'un CIA Başkanı sıfatıyla değil, askeri konuları görüşmek üzere geldiğini belirtti.

Diyarbakır'daki hain saldırının ardından terörle mücadele yeniden Türkiye'nin bir numaralı gündem maddesi haline gelirken; Petraeus'un, Amerikan Dışişleri Bakanı Clinton'un hafta sonundaki İstanbul ziyaretinin hemen ardından bu ziyareti gerçekleşmesi dikkati çekti.

Clinton, terörle mücadelede Türkiye ile işbirliği konusunda net mesajlar vermiş, "Türkiye ve onun güvenliğine olan bağlılığımız kaya gibi sağlam ve sarsılmazdır" ifadesini kullanmıştı.

7/15/2011

seyyah1906

bdp ankara il örgütüne gece yarısı molotof kokteyli atıldı yangın çıktı

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Ankara İl Örgütü'ne, saat 02.30 sıralarında kimliği belirsiz kişiler tarafından molotof kokteyli atıldı.

Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, olay yerine lüks bir ciple gelen 3 kişi, Tuna Caddesi üzerinde Emek Apartmanı 1. katta bulunan BDP il örgütüne molotof kokteyli attı.

Atılan molotof BDP il örgütünün bulunduğu daire içerisinde kısa sürede yangın çıkmasına neden oldu. Olay yerine gelen polis ve itfaiye ekipleri tarafından yangın kısa sürede söndürüldü. Şahısların geldikleri araçla olay yerinden uzaklaştığı öğrenildi.
BDP Ankara İl Örgütü'nden bazı kişiler ise olay yerine gelerek polisten bilgi aldı. Polis, daire içerisinde bir süre inceleme yaptı. Mobese kamerasından eşkali belirlenen 3 şahıs için polis ekipleri geniş çaplı araştırma başlattı.

6/28/2011

seyyah1906

bizim boykot tutarlı gerekirse diyarbakırda gerekirse ankarada toplanırız

BDP desteğiyle Diyarbakır'dan seçilen Bağımsız Milletvekili Şerafettin Elçi, CHP'nin yemin etmemesini Söz Sende'de Balçiçek İlter'e değerlendirdi. "Bizim boykot, tutarlı bir boykot" diyen Elçi, CHP'nin hem yemin etmeyip hem de Genel Kurul'a girmesinin "tutarsız bir tavır" olduğunu savundu.
Elçi, bağımsızların grup toplantılarını Diyarbakır'da yapma kararıyla ilgili olarak da, "Biz kendi grubumuzu daha kurmadık. Ama bizim milletvekillerimizin ağırlıklı yöresi Diyarbakır. Biz Meclis'e katılmadığımız süre boyunca gerekirse Diyarbakır'da gerekirse Ankara'da toplanırız" dedi

6/13/2011

seyyah1906

melih gökçek seçim sürprizi ne olur sorusuna ne cevap verdi

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, oy kullanmak için gittiği okulda, Kılıçdaroğlu'nun oy kullandığını öğrenince bakın ne yaptı?


Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, oyunu kullandı.


Gökçek, eşi Nevin Gökçek ve oğlu Osman Gökçek ile Çankaya'da bulunan Halide Edip Adıvar İlköğretim Okuluna gelerek, 1195 numaralı sandığın bulunduğu sınıfta oyunu kullandı.

Okula gelişinde gazetecilere oylarını kullanıp kullanmadıklarını soran ve vatandaşlarla sohbet eden Gökçek, seçimlerin Türkiye'ye hayırlı olmasını diledi.

Oyunu kullandıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gökçek, seçimlerin Türkiye için hayırlı uğurlu olmasını temenni ederek, "Neticelerin inşallah umduğumuz gibi çıkmasını temenni ediyorum. İlk gelen sonuçlar bunu gösteriyor. İnşallah sonunda yüzde 50'nin üstünde olur diye düşünüyorum" dedi.

Bir gazetecinin seçimin sürprizinin ne olabileceği yönündeki soru üzerine Gökçek, "Kılıçdaroğlu'nun yüzde 27'nin üzerine çıkması olur" yanıtını verdi.

Gazetecilerin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da oy kullandığını hatırlatması üzerine Gökçek, "Hayret ettim yani kullanmasına. Başarı. Tebrik ediyorum. Aslında güzel bir fıkra var bu konuda ama. 5'ten sonra anlatırım. Fıkranın adı 'terakki var' diye konuştu.

Yaşlılar ve astım hastalarının oy kullanırken zorluk çektikleri yönündeki bir soru üzerine Gökçek, şöyle konuştu:

"Bu bir okulda yaşanan sorun değil. Bunun bütün türkiye'de yapılması gerekir. En azından astım hastaları ve engelliler için muhtarlığa müracaat edilip, okulların girişinde rahat bir yerde oy kullanmaları sağlanmalı. Öyle bir organizasyon yapılırsa çok rahat olur."

Atakule'nin ışıklandırmasının tamamlandığını ve muhteşem bir görüntünün ortaya çıktığını dile getiren Gökçek, "Ankara'nın ışıklandırmasının Şangay'dan daha güzel olacağını söylemiştim. Dün akşam Atakule'de bunun denemesini yaptık. Muhteşem bir görüntü oldu. Ankara'nın simgesi olacak. İlave şeyler de yapacağız oraya. Daha da güzel olacak" dedi.

habervaktim