En Yeniler
seçim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
seçim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2/12/2019

seyyah1906

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Proje" söylemine Mansur Yavaş'tan Bozkurtlu gönderme

Cumhurbaşkanı Erdoğan isim vermedi ama Millet ittifakının Ankara adayı Mansur Yavaş'ı ilk kez hedefe koydu "Proje" dedi



Ankara yarışı Mehmet Özhaseki ile Mansur Yavaş arasında ama Cumhurbaşkanı Erdoğan'da tartışmanın içinde içişleri bakanı Süleyman Soylu'da sahada Ankara Nallıhan'da Ak Parti'nin seçim bürosunu açtı Bakan Süleyman Soylu.

mansur yavaş bozkurt


Fırıncılar ile bir araya gelen Mansur Yavaş ise rakibinin sözlerine yanıt verdi Mansur Yavaş bir kahvehanede çay içti kendisi ile fotoğraf çektirenler ile Bozkurt selamı verdi.

11/21/2011

seyyah1906

bedelli askerlik için başbakan tayyip erdoğan'ın 12 haziran seçimleri öncesi yaptığı açıklama



video 12 Haziran seçimlerinden öncesine ait. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bedelli askerlik ile ilgili yaptığı bir açıklama Başbakan Erdoğan, " Parası olan bastıracak parayı askerlikten kurtulacak, parası olmayan gidecek askerlik yapacak. Vatandaş bu işe karşı. Biz yola kimsesizlerin kimi olarak çıktık. Böyle bir sorumluğun altına imza atmam " dedi.

8/16/2011

seyyah1906

chp'nin seçim hilesine karşı 2,5 milyon verip yaptırdığı program 11 dakikada çökmüş

Gazeteci Can Ataklı, CHP Genel Merkezi'nde 2.5 milyon TL'ye malolan bir skandalı ortaya çıkardı. Ataklı, bugünkü köşesinde seçimlerde AK Parti'nin hile yapması ihtimaline karşı CHP tarafından 2.5 milyon TL'ye kurulan sistemin, sonuçların açıklanmasından 11 dakika sonra çöktüğünü yazdı.
Gazeteci Can Ataklı'nın bugün köşesine taşıdığı iddia CHP içinde çok ses getirecek. İşte o yazı.... "Seçimde bir "hile ihtimaline" karşı CHP seçimleri izlemek üzere bir bilgisayar sistemi kurduğunu açıkladı. Başına "bilgisayar dâhisi" olarak anılan Emrehan Halıcı getirilmişti. Emrehan Halıcı birkaç basın toplantısı yaparak çok iyi bir sistem kurduklarını, sonuçların sandık sandık anında izleneceğini ve değerlendirileceğini, hile ihtimaline karşı da her türlü önlemin alındığını açıkladı. 

SEÇİM YAPILDI AMA... 

Sonuçta seçimler yapıldı. İlk sonuçlar gelmeye başladığında AKP'nin şaşırtıcı biçimde önde gittiği hatta yüzde 50'yi bile geçtiği görülüyordu. Buna inanamayan CHP'liler partilerini arıyor ve "Bu sonuçlar doğru mu?" diye soruyordu. CHP Genel Merkezi de "şaşkın" durumdaydı. Sadece Süheyl Batum imzası ile atılan bir mesajda "Televizyonlarda yayınlanan sonuçlarla partimize gelen sonuçlar farklıdır, kimse sandığının başından ayrılmasın" deniliyordu. Mesaj CHP'nin sandık görevlilerine gitmişti. 

VE GERÇEK ORTAYA ÇIKTI 

CHP seçim gecesi başka bir açıklama yapmadı. Birkaç gün sonra "hile iddialarına" karşı CHP'nin bilgisayar sistemi sorumluları "Ufak tefek hatalar var, ama bunlar sonucu değiştirmiyor" açıklaması yapıldı. Aradan hayli zaman geçti. CHP'nin bilgisayar programında çalışan genç bir dostum aradı ve "Can Abi"dedi "Zamanında çok utandığım için söyleyemedim, şimdi söylemek istiyorum" dedi. "Biliyor musun" dedi "Seçim gecesi büyük iddialarla kurulan bilgisayar sistemi tam 11'inci dakikada çöktü." Şaşırarak "Anlamadım, yani ne oldu?" diye sordum. Genç dostum "Olan şu" dedi ve ekledi "O program hiç çalışmadı, ne sonuçlar girilebildi, ne bir analiz yapılabildi." Demek o geceki "İzliyoruz; bazı farklar var, bakacağız" türünden açıklamalar aslında doğru değilmiş. Ya da "sistemin çökmesi nedeniyle" hiçbir şey söylenememiş. 

2.5 MİLYON ÇÖPE GİTTİ 

Peki CHP bu bilgisayar programı için ne masraf yaptı? Doğru mu bilemiyorum, çünkü bu konuda sorularıma cevap veren yok ama, öğrendiğime göre bilgisayar programının maliyeti 2.5 milyon lirayı bulmuş. Emrehah Halıcı CHP adına bu programı kurmuş ve bedelinin de 2.5 milyon olduğunu söylemiş. CHP yönetimi de bu parayı hazine yardımından ödemiş. Sonuç, görüldüğü kadarıyla koca bir hiç. CHP'nin bilgisayar sisteminin sadece 11 dakika içinde çökmesi seçim sonuçlarını değiştirir mi? Tabii ki değiştirmez. Ama bir partinin seçim gecesi bile ne kadar beceriksiz olduğunu kanıtlar.
mynet 

7/22/2011

seyyah1906

yeni seçim anketine göre ak parti mhp yükselişte chp kan kaybediyor

CHP'nin yemin boykotu pahalıya patladı. 12 Haziran seçiminde yüzde 25.8'lik oyu yüzde 20.8'e düştü. MHP'yi 4 puan yükseltti. AK  Parti'nin oyunu yüzde 53'e çıkardı.

Avrasya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi (AKAM) sporda ve siyasette Türkiye gündemini meşgul eden "CHP'nin yemin boykotu" ve "şike soruşturması" ile ilgili araştırması ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Vatandaşın yüzde 70.4'ü CHP'nin yemin boykotunun yanlış olduğunu belirtirken destek verenlerin oranı yüzde 15.8'de kaldı. CHP'nin boykotu AK Parti'nin 12 Haziran seçimlerinde yüzde 49.9 olan oyunu yüzde 53'e yükseltti.
Anket yöntemiyle yapılan AKAM Temmuz Genel Gündem Araştırması'nda 26 il, 91 ilçede toplam 2 bin 198 kişi ile görüşüldü. Ankete katılanların bin 90'ını kadın, bin 108'ini erkekler oluşturdu. Vatandaşın yüzde 70.4'ü CHP'nin tutuklu vekillerin durumuna dikkat çekmek için yaptığı yemin etmeme tavrını doğru bulmadı. Yüzde 15.8'lik oranla vatandaş CHP'nin tavrını doğru buldu. Vatandaşın yüzde 63'ü yemin krizinden AK Parti'nin, yüzde 24.9'u MHP'nin karlı çıktığı görüşünü ifade etti. CHP'nin karlı çıktığını düşünenlerin oranı sadece yüzde 8.1'de kaldı. Krizin BDP'ye yaradığı yorumlarının ise gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Yemin krizinden hangi partinin karlı çıktığı sorusuna BDP yanıtını verenlerin oranı sadece yüzde 3.2 oldu.

Vatandaşlar,CHPve MHP'nin tutuklu vekillerinin serbest bırakılıp bırakılmaması konusunda tam anlamıyla yarı yarıya bölündü. Ankete katılanların yüzde 46.7'si serbest bırakılmaları gerektiği görüşünü ifade ederken, serbest bırakılmalarını istemeyenlerin oranı yüzde 42.1 oldu. “KCK'lı vekiller serbest bırakılmalı mı?” sorusuna ise yüzde 62.7'lik büyük kısım “hayır” yanıtını verdi. Bu konuda evet diyenlerin oranı yüzde 23.4'te kaldı.

CHP'nin yemin etmeme boykotu oy oranlarını da etkiledi. “Bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna verilen yanıtlardaAK Partiaçık ara önde çıktı. Kararsızlar dağıtıldığında seçmenin yüzde 53.3'ü AK Parti dedi. CHP'nin ise oy oranında düşüş gözlendi. 12 Haziran genel seçimlerinde yüzde 25.98 oy olan CHP, araştırmaya katılan vatandaşlardan ancak yüzde 20.8'inin oyunu alabildi.MHPtercihi ise yüzde 16.2 oldu.

Liderlere bakışın da değerlendirildiği araştırmaya göre, Başbakan Erdoğan'a olumlu bakanların oranı yüzde 51.3 iken Kılıçdaroğlu'nda yüzde 31, Devlet Bahçeli'de ise yüzde 18.7 seviyesinde.

7/05/2011

seyyah1906

izmirde chp'ye oy verdiler diye kardeşini ve yeğenini bıçaklayarak öldürdü

İzmir'de 43 yaşındaki adam, CHP'ye oy veren kardeşi ve yeğenini öldürdü. Duruşmada, "Sevmediğim partiye oy vermişler. Bir anda kendimi kaybettim. Bıçağı rastgele savurdum" dedi.

Olay, milletvekili seçimlerinin yapıldığı 12 Haziran’da saat 13.30 sıralarında, meydana geldi. İşsiz olduğu öğrenilen 43 yaşındaki Nevzat S. evde kardeşi 41 yaşındaki Nihat S. ve yeğeni Kazım Ç. ile oy verdikleri partiler yüzünden tartıştı.
Çıkan kavgada Ak Partili olduğu belirtilen Nevzat S., eline geçirdiği bıçakla CHP’ye oy veren kardeşi Nihat S.’yi vücudunun çeşitli yerlerinden, yeğeni Kazım Ç.’yi de kolundan yaraladı. Bir tekstil şirketinde çalışana ağır yaralı Nihat S. yakınları tarafından kaldırıldığı Karşıyaka Devlet Hastanesi’nde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından kaçan zanlı Nevzat S., polislerce yakalanarak gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Nevzat S.tutuklandı.

ÖMÜR BOYU HAPSİ İSTENDİ
Cinayetin ardından olayı soruşturan savcı Ahmet Küçükpınar, sanık Nevzat S.’nin, ’yakın akrabayı öldürmek ve yaralamak’ suçundan yargılanmasını talep etti.

Tutuklandığında hakime verdiği ifadede Nevzat S.’nin, "Kardeşim ve yeğenim ile oy verme meselesi yüzünden tartıştık. Sevmediğim partiye oy vermişler. Bir anda kendimi kaybettim. Bıçağı rastgele savurdum. Böyle olmasını ben de istemezdim. Şimdi çok pişmanım" dedi.

Sanık Nevzat S., Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinayetten ömür boyu hapis ve yaralamaktan da 5 yıl hapis cezası istemiyle hakim önüne çıkacak.

6/25/2011

seyyah1906

sorunları demokratik yöntemlerle çözmek yerine görmezden gelmek

Çankaya Köşkü'nün internet sitesinden tutuklu vekilllerle ilgil açıklama yapıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül açıklamada "Yeni bir anayasa hazırlanması kaçınılmaz hale gelmiştir" dedi.
İşte o açıklama;

Sayın Cumhurbaşkanımız, genel seçimler sonrası yaşanan gelişmeler üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılmasını istemişlerdir:

Bilindiği gibi, sağlanan güven ve huzur ortamında, vatandaşlarımızın yüksek oranda katılımıyla çok başarılı bir genel seçim gerçekleştirildi. Yine vatandaşlarımızın yüksek oranda temsil edileceği bir parlamento tablosu ortaya çıktı.

Ülkemizin demokratik gelişmişlik ve olgunluk seviyesini ortaya koyduğu için, bütün dünyada da takdirle karşılanan bu başarıya gölge düşürülmemesi çok büyük bir önem taşımaktadır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kompozisyonu ve seçmenlerin yüzde doksanbeşini aşan temsil oranı, çözüm bekleyen sıkıntılarımızın elbirliğiyle aşılması için büyük bir şans olarak görülmelidir.

Son günlerde yargı mercileri tarafından verilen kararlar ve bunlara dayalı tartışmalar, anayasal ve yasal düzenlemeler başta olmak üzere, hukuk sistemimizin ve demokrasimizin evrensel standartlara ulaştırılması için daha köklü reformlara ihtiyaç bulunduğunu göstermektedir.
Bugün karşı karşıya kaldığımız hukuk temelli bu sorunların, ülkemiz için fırsata dönüştürülebileceği kanaatindeyim. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de, hukuk kurallarının zamanla ihtiyaçlara cevap veremez hâle geldiği ve kamu vicdanıyla bağdaşmayan sonuçlar doğurabildiği bir gerçektir.

Bu sebeple, söz konusu sorunların çözüm için bir fırsat olarak görülmesi ve demokratik standartlarımızı yükseltecek yeni bir anayasa hazırlanarak kısa sürede hayata geçirilmesi kaçınılmaz hâle gelmiştir.

Sorunları demokratik yöntemlerle çözmek yerine görmezden gelmek veya çözümü ertelemek, sorunların daha da büyümesine ve enerjimizin heba edilmesine yol açmaktadır. Siyasî tarihimiz bunun çarpıcı örnekleriyle doludur.

Tüm bu sorunların çözüm yeri, millet iradesinin daha yeni tecessüm ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Bu itibarla, mecliste temsil edilme imkânını elde eden siyasî partilerimizi, meclisin dışında değil, tam aksine bu meşru ve demokratik zeminde, toplumun bütün kesimlerini de dahil ederek birlikte çalışmaya çağırıyorum
mynet

6/17/2011

seyyah1906

chp mersin milletvekili seçimde iddiayı kaybedince bakana takım elbise aldı

CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, aldığı siyah renkli takım elbise ile Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nde (MGC) basın toplantısı düzenleyerek, seçime ilişkin sonuçları değerlendirdi.
AKP'nin Mersin'de seçimin galibi olduğunu beyan ettiğini ve bazı basın yayın organlarında bu farkın 10-20 binlerde olduğu şeklinde haberler yer aldığını belirten Gök, ''Bunların tümü gerçek dışı. Elimde dün akşam itibari ile İl Seçim Kurulunun son birleştirme tutanağı var. Buna göre, Mersin'de seçimin gerçek galibi CHP'dir. Rakamlara göre 2007'den 2011'e oy artırma oranı CHP'nin yüzde 58'dir. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin oy artırma oranı da yüzde 44'dür. MHP ise eksi 28 gerilemiştir'' dedi. Büyükşehir belediyesi hudutları dahilinde AKP'ye ortalama 25 bin, MHP'ye ise 85 bin oy fazlaları bulunduğunu belirten Gök, şöyle devam eti:
''İlçe bazında AKP 7 ilçede her ne kadar önde görünse de biz 5 ilçede birinci olduk. MHP ve AKP'in kalesi Erdemli, CHP'nin yüzde 105'le en yüksek oy artırdığı ilçe oldu. Bozyazı'da yüzde 89, Silifke'de yüzde 77, Anamur'da yüzde 65 oyumuzu artırdık. Mersin'in 4 ilçesinde yüzde 63 artırdık. İl bazında oy oranımız yüzde 58 arttı. Tarsus yüzde 55, Çamlıyayla yüzde 30, Aydıncık ve diğer ilçeler geliyor. Dolayısıyla Mersin'de her ilçede oy artıran CHP'dir.''

''123 oy karşılığı"
Mersin'de seçim sonuçlarına ilişkin kimin birinci parti olacağı konusunda takım elbisesine iddiasına girdiklerini anımsatan Gök, ''Kendisinin verdiği 52-6 olan beden ölçüsündeki takım elbisesini Mersin'den aldım. Mersin'de son itirazlar sonrasında AKP 309 bin 903, CHP ise 309 bin 780 oy aldı. Sayın Çağlayan'ın partisi AKP ile il bazındaki aramızdaki oy farkı 123'tür. Bu elbise bu farkadır. Güle güle giysin. kurye ile il başkanlığına göndereceğim'' diye konuştu.
Açıklaması sırasında bir kağıda yazdığı ''123 oy karşılığı'' yazısını takım elbisenin üzerine iliştiren Gök, şöyle devam etti:
''Benim örgütüm, benim partim Mersin'de gerçek kazanandır. Biz arkamızda devlet ve hükümet desteksiz bu oyu aldık. Aslında tek galip vardır, o da CHP'dir. Bu adaletsiz yarışta 123 oy farkla bu oluştu. Bu adaletsiz yarışta harçlıklarını, emekli maaşlarını, imkanlarını harcayan Mersin halkına, oy verenlere, çalışanlara ellerinden gelen çabayı gösteren dostlarımıza teşekkür ediyorum. Bu halkımıza karşı bizim borcumuzdur. Çünkü 309 bin 780 oyla AKP ile aynı oyu sağlayan Mersin halkıdır. Mersin kırmızıdır, Mersin CHP'dir.''

"Büyükşehir Belediyesini CHP'den alamayacaklar. Her şeyine bahse girerim.''

Gök, sonucu, yaptıkları yoğun çalışmaya rağmen AKP'nin Mersin'deki hezimeti olarak nitelendirdi.
Gök, şunları kaydetti: ''Büyükşehirdeki 25 bin oy farkından dolayı hükümet tarafından tüm il tek belediye yapılmak isteniyor. Şimdi de Tarsus'tan Anamur'a kadar 40 belde belediyesini kapatıp, 13 ilçe belediyesini tek büyükşehire bağlayarak acaba il bazındaki oylarla Mersin Büyükşehir Belediyesini kazanabilir miyim hesabı yapıyorlar. Bunu kanunla yapacaklar ve çalışmasına başlamışlar. Bu çalışmalarla bütün ilçeleri büyükşehire bağlayarak tüm ilçe ve köylerin oyu ile büyükşehiri almaya çalışıyorlar. Yani bir milyon 137 bin seçmenin büyükşehire oy kullanmasını sağlayacaklar. Hodri meydan diyorum. İstedikleri kadar büyütsünler Büyükşehir Belediyesini CHP'den alamayacaklar. Her şeyine bahse girerim.''
cumhuriyet portal 
seyyah1906

seçimler bittikten hemen sonra istanbul zonguldak seferleri iptal edildi

Genel seçimlerden iki hafta önce, AKP Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan ve AKP kurmaylarının geniş katılımıyla başlatılan Zonguldak-İstanbul seferleri önceki gün ani bir kararla iptal edildi. Bora Jet ve Anadolu Jet’in ortaklığıyla, “Tek biletle Türkiye’nin her yerine uçuyoruz” sloganıyla başlatılan uçak seferleri AKP tarafından seçim malzemesi yapılmıştı. Fakat İki hava yolu şirketi uçuşa uygun olmadığı gerekçesiyle seferleri durdurdu.


Yurttaş tepkili

Uçak seferlerinin, çok kısa bir süre önce oy malzemesi olarak kullanılması fakat seçimin hemen ardından iptal edilmesi ise Zonguldaklıları kızdırdı. Yurttaşlar bu duruma büyük tepki gösterdi. CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, AKP’nin 3. kez halkı kandırarak oy aldığını belirtti.
cumhuriyet portal

6/15/2011

seyyah1906

ertuğrul günay iki kişiden biri bize oy verdiyse kemal kılıçdaroğlu bize oy vermiştir

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Seçimde her iki kişiden biri AK Parti'ye oy verdi. Merak ediyorum; acaba bize Kemal Kılıçdaroğlu mu, yoksa Devlet Bahçeli mi oy verdi? Bence Kılıçdaroğlu, oyunu bize atmıştır'' dedi.


Bakan Günay, Çeşme'de vatandaşlarla yaptığı sohbet toplantısında, Türkiye'de ilk kez bir iktidarın oylarını artırarak üç dönemdir iktidara geldiğini, bunun Avrupa'da da örneğinin olmadığını söyledi.


AK Parti olarak, milleti germeye, kavga etmeye çalışmadıklarını, bazı siyasi partilerin kendilerini kavga ortamına çekmek istemesine karşın kendi işlerini yaptıklarını anlatan Günay, ''Biz vatandaşın aşıyla, geliriyle uğraşıyoruz. 
Okul, sağlık, altyapı, liman, ticaret ve bilim gibi konularla uğraşıyoruz. Biz aynı şekilde devam edeceğiz. Hizmet etmeye devam edeceğiz. Bizi kavga ortamı içine sokmak isteyenler beklenen yanıtı alamayınca kendi aralarında kavga etmeye başladılar'' dedi.

AK Parti'nin yüzde 50 oy almasına dikkati çeken Günay, ''Genel seçimlerde her iki kişiden biri AK Parti'ye oy verdi. Merak ediyorum; acaba bize Kemal Kılıçdaroğlu mu, yoksa Devlet Bahçeli mi oy verdi? Bence Kılıçdaroğlu, oyunu bize atmıştır'' diye konuştu.

İzmir'in turist sayısında Antalya'dan çok geride kaldığına işaret eden Günay, Antalya'ya 8,5 milyon turist gelirken; İzmir'e 1,5 milyon civarında kişinin geldiğini belirtti.

Çeşme Meydanı'nda bulunan plastik ağaçları eleştiren Günay, şöyle konuştu:

''Burası bir garnizon mu? Hani garnizonlara yaparlar, yapay ağaçlar, yapma çiçekler filan dikerler. Çeşme Türkiye'nin en bereketli, en yeşil bölgelerinden bir tanesi. Zakkum çiçekleri, manolyalar varken bu ne kadar eskimiş bir akıldır ki, Çeşme Meydanı'nda plastik ağaçlar var. Burasının ne olduğunun farkında mı arkadaşlar? Çeşme halkı gelecek dönem mutlaka gerekeni yapacaktır.''

Gazetecilerin, Kültür ve Turizm Bakanı olarak Antalya'da milletvekili seçilen Menderes Türel'in isminin geçtiği yönündeki soruya Günay, son kararı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vereceğini, bu konuda bir açıklama yapmasının doğru olmayacağını ifade etti.
mynet

6/14/2011

seyyah1906

economist dergisi türkiye'deki seçimleri değerlendirirken bayrak logosunu değiştirdi

İngiliz The Economist dergisinin internet sitesinde yayımlanan, "Erdoğan'ın hat-trick'i" başlıklı haber analizde Türkiye'deki seçim sonuçları yorumlandı. Haberin içinde kullanılan banner kapağındaki Türk bayrağında yıldız yerine çarpı işareti konması ise dikkat çekti.


Amberin Zaman imzalı haber analizde, Ak Parti'nin oyların yaklaşık yüzde 50'sini alarak, üst üste üçüncü kez seçimlerden zaferle ayrıldığı, ancak Kürt meselesi, Suriyeli mülteci krizi ve giderek "hararetlenen" ekonomik konuların kendisini beklediği vurgulandı.

Analizde, "Ülkenin karizmatik Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, art arda üç seçim kazanan ilk lider olmakla kalmadı aynı zamanda her seferinde partisinin oyunu artırmayı da başardı" denildi.
Analiz haberin içinde kullanılan banner kapağında yer alan Türk bayrağında yıldız yerine "çarpı" işareti kondu. Kapağın Türkiye'deki seçimler için özel olarak hazırlandığı belirtildi.

'Erdoğan hat-trick yaptı'

12 Haziran'da yapılacak genel seçimlere on gün kala, Batının saygın denilen ekonomi dergisi 'The Economist'in internet sitesinde ilginç bir makale yayınlandı. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun övüldüğü ve Türk ekonomisinin zor durumda olduğu iddia edilen imzasız makalede açıkça CHP için oy istendi. Başbakan Erdoğan çok kızdıran dergi için meydanlardan DENSİZ yorumunu yaptı..

İşte genel seçim öncesinde 'CHP'ye oy verin' çağrısı yapan İngiliz The Economist dergisi seçim sonrası da bir analiz yayınladı. Derginin Türkiye temsilcisi Amberin Zaman'ın kaleme aldığı analizde "Erdoğan hat-trick yaptı" başlığı kullanıldı.

The Economist'in internet sitesinde yayınlanan analizde, 'Adalet ve Kalkınma (AK) partisi dünkü parlamento seçimlerinde yaklaşık % 50 destek ve 550 üyeli Meclis'te 326 sandalye kazanarak, art arda üçüncü seçim zaferine ulaştı. Ünlü ve karizmatik lider üç defa üst üste oyunu arttırıp hat-trick yaparak bir ilke imza attı' denildi.

ANADOLU'DA SÜNNİ MÜSLÜMAN SINIFIN YÜKSELİŞİ
Dokuz yıllık Ak Parti döneminde güçlü ekonomik büyüme sürecine işaret edilen analizde, Anadolu'nun Sünni Müslüman sınıfının yükselişine işaret edildi.

Başbakan Erdoğan'ın balkon konuşmasına işaret edilen analizde Erdoğan'ın insanların yaşam tarzlarına müdahale edilmeyeceği sözlerinin altı çizildi. Başbakan'ın Fransa Başkanlık Sistemi'ne benzeyen bir yönetim modeli arzuladığını kaydeden dergi, Ak Parti'nin ultra milliyetçi bir politika izleyerek anti-Kürt bir söylem benimseyerek MHP'yi baraj altına almayı hedeflediğini yazdı.

ESKİ MUHAFAZAKAR CHP KALINTILARI
CHP'nin aldığı oy oranının Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığını devam ettirmesi için yeterli olup olmadığının belirsizliğinin koruduğunu belirten The Economist, partinin yeniden şekillenme çabasında bulunacağı görüşünde.. Dergi CHP'deki eski muhafazakar kanadın Kılıçdaroğlu'nu görevden almak için fırsat kollayacağını belirtti.

BAĞIMSIZLAR ÖCALAN'IN ELİNİ GÜÇLENDİRDİ
BDP'nin desteklediği bağımsızların rekor kırarak 36 aday çıkardığını da kaydeden dergi Öcalan'ın elinin güçlendiğini vurguladı.

Türkiye'nin yüksek cari açık oranına işaret eden dergi Suriye ile ilişkilerde Erdoğan ve 'kurnaz' Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun süreci iyi yönettiğini belirtiyor.
mynet

6/13/2011

seyyah1906

başbakan tayyip erdoğandan kürtlere birinci sınıf vatandaşlık vaadi

24. dönem milletvekili genel seçimlerinde oy sayım işlemi tamamlandı.


AKP %49.9, CHP %25.9, MHP %13, BDP destekli bağımsızlar ise %5.9 oy aldı.
Bu oranlara göre AKP 326, CHP 135, MHP 53 sandalye çıkarırken, BDP destekli 36 bağımsız aday Meclis'e girebiliyor.

AKP bu sonuçla Anayasa'yı referanduma gerek olmadan değiştirecek 367 sandalye ulaşamadığı gibi Anayasa'yı tek başına değiştirmeye yetecek 330 sandalyenin de altına düştü.

MHP ise bazı beklentilerin aksine barajı aşmayı başardı.

Ayrıca 2007 seçimlerine kıyasla daha fazla bağımsız parlamentoya girmeye hak kazandı.

2007'de, kapatılan DTP'nin desteklediği adaylardan 21'i parlamentoya girmişti.

Erdoğan'dan Kürtlere 'Birinci sınıf vatandaşlık vaadi'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2007 genel seçimlerinden sonra yaptığı gibi, AKP Genel Merkezi'nin balkonunda binlerce partiliye seslendi.

Erdoğan yeni Meclis'in hazırlayacağı yeni Anayasa konusunda "Yeni Anayasa milletin her bir ferdini birinci sınıf görecek. Bu Anayasa Türk'ün, Kürt'ün, Alevi'nin ve Sünni'nin herkesin anayasası olacak." dedi.

Erdoğan yine 2007'de olduğu gibi, kendilerine oy vermiş olsun ya da olmasın toplumun tüm kesimlerini kucaklayacaklarını söyledi.

"12 Haziran 2011 seçimlerinin galibi hiç ama hiç şüphesiz Türkiye'dir, demokrasidir" diyen Erdoğan, ''Kıskananlar çatlasın'' sloganları üzerine ''Çatlamasın, çatlamasın. Onları da kucaklayacağız. Onları da aramıza alacağız'' dedi.

Erdoğan ''Vur vur inlesin Kılıçdaroğlu dinlesin'' sloganı atılınca ise ''Biz vurmaya değil, sevmeye geldik. Karşılık bulduğumuzda aynen bu yola devam ederiz. Karşılığını bulmadığımızda da sadece cevabını verir geçeriz'' diye konuştu.

Seçim zamanında sertleşen siyasi üsluba da "meydanlarda söylenen meydanlarda kalsın" sözleriyle gönderme yaptı.

Sözlerine, "74 milyonun her bir ferdinin yaşam tarzı, inancı, değerleri, bizim üzerimizde mübarek bir emanettir. Bize oy verenlerin de, vermeyenlerin de yaşam tarzını, inanç ve değerlerini, onurumuz, namusumuz, şerefimiz olarak göreceğimizden hiç kimsenin ama hiç kimsenin kuşkusu, şüphesi, tereddütü olmasın." diye devam etti Erdoğan.

Kılıçdaroğlu'ndan üç mesaj

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarını başarı olarak değerlendirdi.

Sonuçların açıklanmasının ardından parti genel merkezi önünde bekleyen partililere seslenen Kılıçdaroğlu, konuşmasına üç mesajım var diye başladı.

Partisinin altı aylık bir çalışma sonucu 12 Haziran'da bir önceki seçime göre 3.5 milyon daha fazla oy kazandığını kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Ayrıca 12 Eylül darbesinden bu yana en yüksek oyunu almıştır. İki, seçime girip milletvekili sayısını artıran tek parti CHP'dir. Seçime giren partilerden diğerleri milletvekili sayılarını düşürmüşlerdir, milletvekili sayısını artıran tek parti CHP'dir'' dedi.

Demokrasiye her zaman güvendik, demokrasiyi savunduk ve her koşulda savunacağız diyen Kılıçdaroğlu, AKP'ye bir yandan ''başarılar dilerken'', diğer yandan da ''Daha güçlü bir CHP var. Bunu unutmasınlar. Sadece AK Parti değil, bütün dünya unutmasın'' uyarısında da bulundu.

Konuşması sık sık ''İnadına CHP, inadına sol'', ''Halkın umudu Kılıçdaroğlu'' ve ''Halkçı Kemal'' sloganlarıyla kesilen CHP lideri, anayasa, özgürlükler, kadın erkek eşitliği ve medya özgürlüğü konularını yakından takip edeceklerini vurguladı ve şöyle devam etti:

''Çağdaş anlamda uygar dünyaya eşit konuma Türkiye'nin getirilmesinde mücadelemizi sürdüreceğiz. Özgür ve bağımsız bir Türkiye, baskılardan arınmış bir Türkiye'nin mücadelesini vereceğiz ve bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.''

Kılıçdaroğlu üçüncü mesajında da parti örgütüne seslendi.

Türkiye'nin 81 iline, 270'in üzerinde ilçesine gittiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Yarın sabah örgütlerimizle beraber seçim varmış gibi aynı heyecanı sürdüreceğiz. Altı aylık bir süreçte üç buçuk milyon yeni oydaş kazanıyorsak önümüzde dört yıllık bir süreç var, hedefimiz dört yıllık süreç içerisinde iktidardır. Bu konudaki hedefimizi şimdiden ortaya koyuyoruz ve bu hedeften vazgeçmeyeceğiz'' diye konuştu.

CHP lideri, partililere umutsuzluğa kapılmamaları ve morallerini bozmamaları çağrısında da bulundu.
bbc türkçe
seyyah1906

avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı seçimleri 32 parlamenter ile takip etti

1992 yılından beri Türkiye’deki seçimleri teknik gözlemci heyetleriyle takip eden Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), 12 Haziran seçimleri için ilk kez ayrıca bir de siyasetçilerden oluşan kalabalık heyet gönderdi. AGİT Parlamenterler Asamblesini temsil eden 34 Avrupalı siyasetçi dört gruba ayrılarak seçim sürecini İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır’da takip etti.

İstanbul’da görevli parlamenterlerin Şişli’deki Saint Michel Lisesi’ni ziyareti kısa süreli bir gerginliğe neden oldu. Avrupalı parlamenterlere YSK tarafından verilen ve Türkiye’nin her yerinde gözlem yapmalarına izin veren yaka kartlarını kuşkuyla karşılayan sandık başkanları ancak uzun süren telefon konuşmalarından sonra heyetin içeride bulunmasına izin verdi. Bu sırada oy vermek için sırada bekleyen bazı vatandaşlar ve siyasi partilerin müşahitleri de heyetin içeriye alınmasına karşı çıktı. AGİT’in dünyanın bütün ülkelerinde seçim takip ettiğini anlatmaya çalışan heyet üyelerine “Türkler de başka ülkede seçim gözetmenliği yapabiliyor mu?” sorusu yöneltildi. “Evet” yanıtını alan vatandaşlar bir nebze rahatladı.
Sorun tespit etmedik
Heyet üyelerinden Hırvatistan eski Dışişleri Bakanı Tonino Picula, Barack Obama’nın başkan seçildiği ABD seçimlerinde de gözetmenlik yaptığını anlatırken “Türk insanı Avrupa ve dünyanın geri kalanıyla eşit olduğunu hissetmek istiyor. Bu anlaşılabilir bir şey” dedi. Türk asıllı Hollandalı Hıristiyan Demokrat politikacı Coşkun Çörüz ise, dün gezdikleri onlarca okuldan sadece bir tanesinde sorun yaşadıklarını söyledi. Çörüz şöyle konuştu: “Herhalde bizim görevimizi bilmedikleri için dışarıdan müdahale mi var diye heyecanlandılar. Vatandaşın sitem etmesi bizi de zor durumda bırakıyor. Bizimle ilgili olarak seçmen görevlilerine daha net bilgi verilse bu olmaz. Bizim tek görevimiz seçimlerin şeffaf ve güvenli bir ortamda yapılıp yapılmadığına ilişkim rapor tutmak. Gittiğimiz sandıklarda da hiçbir sorun tespit etmedik.”
hürriyet
seyyah1906

türkiyenin ilk süryani milletvekili erol dora bağımsız olarak meclise girecek

MARDİN’de yapılan seçimde 6 milletvekilinden 3’ünü AK Parti, 3’ünü BDP’nin desteklediği bağımsız adaylar kazandı. Bağımsız milletvekeli seçilen Erol Dora TBMM’ye giren ilk Süryani milletvekili oldu.


Seçimi kazanan adayların kısa öz geçmişleri şöyle:

* Muammer Güler (AK Parti): 1949 yılında Mardin’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamlayarak 1972 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. İlk kamu görevine 14.03.1973 tarihinde Balıkesir’de kaymakam adayı olarak başlayan Güler, sırası ile Niğde, Kayseri, Gaziantep, Samsun ve İstanbul valiliği yaptı. Güler, İstanbul Valiliğini 7 yıl sürdürdükten sonra Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’na atandı.

* Gönül Bekin Şahkulubey(AK Parti): 1970’te Mardin’de doğdu. Gazi üniversitesi eczacılık fakültesi’ni bitirdi. Serbest eczacılık yaptı. İyi düzeyde ingilizce ve arapça bilen Şahkulubey, evli ve 3 çocuk annesi. 22 temmuz 2007 genel seçimlerinde Ak Parti’den Mardin milletvekili seçildi.

* Abdurrahim Akdağ (Ak Parti): 1960’ta Kızıltepe İlçesi’nde dünyaya geldi. Lise Öğrenimini Mardin’de Tamamladı. Halkla İlişkiler Bölümünü Bitiren Akdağ, Özel İlgi Alanı Olan Kişisel Gelişim Konusunda Uzun Zaman Çalıştı. Kişisel Gelişim, İnsan Kaynakları, Toplumsal/Siyasal Konular Ve Gezi/Anı Alanında Yazdığı Makale, Gezi Notları, Olay Raporları, Mardin İletişim Gazetesi, Mardin Life Dergisi’nde Yayımlandı. Evli ve 6 çocuk babası. Halen Mardin Türkiye İş Kurumu’nda Araştırmacı görevini sürdürüyordu.

* Ahmet Türk (Bağımsız): 1942 tarihinde Mardin’de Doğdu. Kanco Aşiretine Mensup. Lise Mezunu. Siyasi Hayatı, Milletvekili Ağabeyi Abdurrahim Türk’ün Öldürülmesi İle Başladı. İlk Defa Milletvekilliğine 15. Tbmm Döneminde (1974) CHP’den Mardin Milletvekilli seçildi. Daha sonra SHP listesinden meclise girdi. 1989 Yılında Paris’teki Kürt Konferansı’na Katıldığı Gerekçesiyle SHP’den İhraç Edildi. 1990’da HEP’nin Kurucu Üyesi Oldu. DEP Milletvekilliği Ve Genel Başkanlığının Ardından, HADEP ve DEHAP Yönetiminde Aktif Roller Üstlendi. 22 Temmuz 2007 Seçimlerinde Mardin Bağımsız Milletvekili Olarak Meclise Girdi. DTP’nin Kurulmasından Sonra Genel Başkan Seçildi. DTP’ye Katıldı. 2007 Tarihinde Yapılan Kongrede, Genel Başkanlığa Seçildi. DTP Anayasa Mahkemesi Tarafından Kapatılınca, Milletvekilliği Düşürüldü. Demokratik Toplum Kongresi’nin Başkanlığını Yaptı. Evli Ve 8 Çocuk Babası.

* Gülser Yıldırım (Bağımsız): 1963’te dünyaya geldi. Lise mezunu, evli ve 4 çocuk annesi. Yıldırım 2000 Yılında HADEP Kadın Kolları’nda çalışmaya başladı. Daha Sonra Özgür Parti, DEHAP, DTP ve BDP’de yöneticilik yaptı. 15 Şubat 2010 Yılında BDP Merkez İlçe Yöneticisi görevindeyken KCK/TM üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Halen Mardin Kapalı Cezaevinde. Davası, Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesinde sürüyor.

* Erol Dora: 1964’te Şırnak’ın Silopi İlçesinde Doğdu. İlk, orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı. Dora, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Mezun Oldu. Dora, Süryani Katolik Vakfı’nın da avukatı.
hürriyet
seyyah1906

büyük birlik partisi genel başkanı görevinden istifa etti

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından partisindeki görevinden istifa etti.
Topçu, açıklamasında şunları kaydetti: “Demokrasilerde milletin iradesinin üstüne söylenecek söz yoktur. 

Millet sandıkta konuşmuştur. Milletin takdiri de başımızın tacıdır. Seçim sonuçları neticesi ortaya çıkan mevcut başarısızlığı kendi üzerime alıyor ve rahmetli Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu’nun şahadetinden bu yana yürütmekte olduğum BBP Genel Başkanlığı görevini bırakıyorum.” BBP yüzde 0.7 oy aldı.
hürriyet
seyyah1906

seçimi kaybeden abdüllatif şener'den toplumun en dinamik kesimi kürtlerdir

Şener, "Seçimler gösterdi ki toplumun en dinamik kesimi Kürtlerdir. Yeryüzünde büyük heyecanlar oluşturan Büyük önemli siyasilerin tamamı ülkelerini felakete sürüklemiştir. Bazen zaferlerin en büyüğü yenilgidir." dedi.

Bağımsız aday olduğu Sivas'tan 17 bin oy alarak milletvekili seçilemeyen Abdüllatif Şener, partililerle bir araya gelerek değerlendirme yaptı. Eşi Berrin şener'in de hazır olduğu toplantıda seçimle ilgili değerlendirmelerde bulunan Şener sonuçların ülkeye hayır getirmesini diledi. Seçimlerin seçilenler hakkında verilen bir karar değil, oy verenlerin kendi haklarında verdikleri kararlar olduğunu ifade eden Şener, "İnsanlar kendileri için neyi uygun gördülerse o kararı vermişlerdir. Ancak insanların kendileriyle ilgili verdikleri, ülkenin geleceğiyle bağlantılı vermiş oldukları bu kararlar oluşan algıları ve kurguları çerçevesinde sonuçlanmaktadır. Eğer seçmenin algısı ve seçmenin gelecekle ilgili kurgusu saptırılmışsa küresel ve ulusal iletişim ve güç merkezleri tarafından bu güç merkezlerinin yönlendirmelerine uygun oluşan algı ve kurgular sonuçları ortaya çıkaracaktır. Bu seçimlerde bu şekilde neticelendirilmiştir." dedi.

'EN DİNAMİK KESİM KÜRTLER'

Seçim sonuçları ile ilgili uzun analizler yapmak istemediğini belirten Şener şöyle devam etti:
"Bu seçimler göstermiştir ki Türkiye'de yaşayan 74 milyon insan birlik beraberlik içinde olmak zorundadır. Ülkemizin bütünlüğü her şeyin önünde. Ancak sindirilen ve yükselen değerlerin var olduğunu görmüş olmaktan üzüntü duyduğumu belirtmek istiyorum. Ülkemizin içinde Sivas'ın bulunduğu büyük kesinde sindirilen susturulan özgüven duyguları tahrip edilerek değerleri yitirilen geniş kitleleri görmek en büyük üzüntümdür. Hiçbir seçimde görmediğim kadar, rastlamadığım kadar insanımızın özgüven duygusunu yitirdiğini, sindirildiğini ve bastırılmış olduğunu görmekten büyük üzüntü duydum.

Bu seçim sonuçlarında en büyük oy artışlarını BDP'nin bağımsızları gerçekleştirdi. Bu gösteriyor ki toplumun, ülkemizin en dinamik kesimi Kürt nüfustur. Bunu da önemli nokta olarak belirlemek gerektiğini düşünüyorum. BDP barajı aşamayacağı için bağımsız olarak aday olan ve BDP çatısında toplanacaklar 22 iken 36 olmuştur. Baktığınızda en dinamik unsurun burası olduğunu görüyoruz. Bunun çok iyi analiz edilmesi gerekir. Bu aynı zamanda bir özgüven duygusunun orada yükseliş halinde olduğunu, kendine oy verme duygusunun güçlü olduğunu gösterir. Ben doğruları anlatmaya çalıştım. Gerçekleri anlatmaya çalıştım. Ancak insanların doğruları ve gerçekleri duyar duymaz 'Bu gerçekten hayatın kendisi ve ülkenin gerçeğidir' diye oy patlaması yaşanmayacağı görülmüştür. Bu sosyolojik bir olaydır. Her doğruyu duyan ona hemen teslim olmaz, uzun süre yanlış peşinde konuşmaya devam edebilir. Bazı şeyleri erken söylemiş olabilirim. İlkokula da 6 yaşında başlamıştım. Toplum bir süre sonra ifadelerimizin doğruluğunu kabul edebilir. Bir şeyi erken söylediğiniz de kabul görmez, zaman alabilir. Biz de doğrularımızın oya dönüşmediğini üzülerek gördük."

HİTLER VE SADDAM ÖRNEĞİ

İslamiyet öncesinde Araplar'in kendi yaptıkları putlara taptıklarını, hatta seyahate çıkarken peynir ve helvadan yaptıkları putlara taptıklarını acıkınca da onları yediklmerini hatırlatan Şener şöyle dedi:

"Peygamber efendiniz bu gerçeği onlara gösterdiği ve çağırdığı halde 13 yıl boyunca putperestliği bırakan insanın sayısı bir avuç kalmıştır. Dolayısıyla bir düşüncenin güçlü olması insanların top yekun birden kabul etmesini sağlamıyor. En saçma en yanlış düşünceler bile yeri geliyor kitleleri peşinden sürüklüyor. Yeryüzünde büyük heyecanlar oluşturan büyük önemli siyasilerin tamamı ülkelerini felakete sürüklemiştir. Hitler'den daha coşkulu lider yoktur. Hitler'den daha büyük coşkuyla iktidara gelen 20 yüzyılda başka bir dünya lideri yoktur. Hitler'in karizmatik yapısıyla oluşturduğu rüzgarın ardından Alman halkı o zamana kadar hiç çekmediği ızdırabı, parçalanmayı ve elemi çekmiştir. Saddam bir zaman Irak'ta efsaneydi. O efsane Irak halkına tarihin en büyük acılarını çektirmiştir. İnsanlık tarihi coşkulu yönetimler döneminin her zaman coşkulu güzellikler değil çoğu kez coşkulu felaketler getirdiğini gözlemiştir. Ama tüm algıların bozulduğu, herkesin gücün peşinde birleşme iradesi gösterdiği bir ortamda bile ülkenin içinde bulunduğu durumu gören insanların tek başına kalsalar bile 'Kral çıplak' demeleri gerekir. Ben seçim kampanyası boyunca ülke gerçeklerini anlatmaya çalıştım. Suskun ortamda tek başıma 'Kral çıplak' diye haykırmaya çaba sarf ettim. İçinde bulunduğumuz koşulların küresel güç merkezlerinin oluşturduğu algı ve kurgular etrafında yanlış şekillendiğini haykırdım ve duyurmaya çalıştım. Görevimi yaptığımı düşünüyorum. Tek başıma kalsamda, doğruyu söyleyip haykırmanın her zaman görevim olduğunu düşünerek haykırdım. Bu zeminde de üzerime düşeni yaptım."


'BAZEN ZAFERLERİN EN BÜYÜĞÜ YENİLGİLERDİR'

Sivas'ın kendisen 17 binin üzerinde oy verdiğini ve bunun az bir rakam olmadığını belirten Şener şöyle devam etti:

"İnsanlık tarihini her zaman tek bir kişi kararlılık ile yürüyerek değiştirmiştir. Sivas'ta 17 bin yiğit kadın ve erkek var. Ben Sivas'ımızın bu yiğit insanlarını kutluyor tebrik ediyorum. Bu yiğit insanlar kurulu siyasetin pasif unsurları olmaktan öte doğru bir siyasetin kurulması için iradelerini ortaya koymuşlardır cesaretlerini ortaya koymuşlardır. Bireysel anlamda değerlendirecek olursak ben kendimi bu seçimden başarıyla çıkmış buluyorum.

Seçim öncesinde seçmenin yüzde 80'i benim Sivas'tan meclise gitmemi isteğini göstermiştir. Ama bunların ne kadarının oy vereceğini bilemiyorum demiştim. Ama seçim günü bu yüzde 80'den kaçının doğrudan doğruya bizi desteklediğini görmüş olduk. Bizim mücadelemiz hemşehrilerimizin mücadelesidir. Benim mücadelem Türkiye'nin, bu toprakların, ülkenin geleceğinin mücadelesi, çocuklarımızın geleceğinin mücadelesidir. Bazen zaferlerin en büyüğü yenilgilerdir. İnsan bazen kaybettiğini hissettiği, gördüğü anda en büyük zaferi kazanmıştır. Ben bunu bir yenilgi değil bir zafer olarak görüyorum. Ülkemizin yolu aydınlık olsun."

YENİ YOL HARİTASI

Bundan sonra siyasette nasıl yol izleyeceğine partisinin karar organı ve il başkanları ile yapacakları değerlendirmeden sonra vereceğini belirten Şener, "Bu karardan önce yapacağım ilk iş Ankara'ya gideceğim zaman yapacağım. Bir zamanlar çok popüler ve tartışılan bir kitap vardı. Kütüphanemde olmasına rağmen okuyamamıştım. Barrington Moore'un 'Diktatörlüğün ve Demokrasinin Toplumsal Kökenleri' isimli kitabı var. Bin sayfaya yakın bir kitap. İlk yapacağım iş o kitabı okumak olacak." diye konuştu.

15 KİLO VERDİ

Seçim çalışmalarını 16 Nisan'da başlatan Abdüllatif Şener'in il, ilçe ve köyler olmak üzere toplam 70 bin kilometre yol katettiği öğrenildi. Seçmenlerle şipşak fotoğraf çektiren Şener'in bu çerçevede 40 bin fotoğraf dağıttığı belirtildi. Yoğun seçim çalışmaları kapsamında Şener'in bir hayli zayıfladığı da gözlendi. Sivas'a geldiğinde 86 kilo olan Şener'in toplam 15 kilo vererek, 71 kiloya düştüğü belirtildi.
mynet
seyyah1906

bdp'li bengi yıldızdan bizi desteklemek öcalanı ve dağdaki yoldaşlarımızı desteklemektir

Batman'da, BDP'nin desteklediği Milletvekili adaylarından Ayla Akat Ata ve Bengi Yıldız yeniden milletvekili seçildi. Ata sevincini oğlu ile paylaştı, Yıldız ise, Ahmet Türk ile girdiği iddiayı kazanarak takım elbise kazandığını söyledi.


BDP'nin yeni milletvekilleri Ata ve Yıldız, seçim lokalinde seçmenlerine teşekkür ederek kutlama yaptı. Yıldız, seçim lokalinde yaptığı konuşmada, "Bizi desteklemek Öcalan'ı desteklemektir, dağdaki yoldaşlarımızı desteklemektir" dedi.

Batman'da, BDP'nin bağımsız olarak desteklediği Ayla Akat Ata ve Bengi Yıldız'ın yeniden milletvekili seçilmesi üzerine seçim lokalinde dün gece geç saatlerde havai fişekli kutlama yapıldı. Burada seçmenlerine seslenen Bengi Yıldız, yüzde 51,84 oranıyla partilerinin oylarını 113 bine çıkararak neredeyse oylarını ikiye katladıklarını söyledi. Daha önce 35 üzerinde milletvekili çıkaracaklarını açıkladığını söyleyen Yıldız, "Bu rakamı da yerel gazetelere vermiştim. DTK Genel Başkanı sayın Ahmet Türk ile takım elbise iddiasına girmiştim ve bu iddiayı kazandım. Bu seçimden zaferle çıktım. Türkiye'yi yönetenlere bu halk mesaj vermiştir. Barışçıl bir anayasa ve halkın özlem duyduğu barış ortamına yönelik kullandığı bu tercihinden ötürü herkese şükranlarımızı sunuyoruz" dedi.


"BİZİ DESTEKLEMEK ÖCALAN'I DESTEKLEMEKTİR"
Yeniden seçilen Bengi Yıldız, kendilerinin desteklenmesinin 'özgürlük hareketinin' desteklenmesi demek olduğunu anlatırken, şöyle dedi:

"Bizi desteklemek; Sayın Öcalan'ı desteklemektir. Bizi desteklemek; dağdaki yoldaşımızı desteklemektir. Bizi desteklemek zindandaki belediye başkanlarımızı, arkadaşlarımızı desteklemektir. Size müjdeyi verelim, bu akşamdan itibaren izleyin, Türkiye'nin televizyonu, yazarı-çizeri 'Kürdistan'ı konuşacak. Sadece onlar mı, güneydeki Kürt kardeşlerimiz de sizi konuşacak, herkes diyecek ki; 'Orası Kürdistan'dır, orada Kürtler var.' Görevinizi yaptınız, emanetinizi bizim omuzlara yüklediniz. İnşallah, Allah'ın izniyle halkımızın desteğiyle sözlere layık olmaya çalışacağız. Hiçbir şey yapmasak bile şu sözü verebilirim, asla bu halka ihanet etmeyeceğiz. Bir canımız vardır, söz veriyoruz canımız pahasına sizi savunacağız."

BDP'nin seçim lokalinde toplanan seçmenlerine Kürtçe, "Ez kurbana web im (Size kurban olayım) diye konuşmasına başlayan Milletvekili Ayla Akat Ata ise, 6 yaşındaki oğlu Heval Hakkı Ata ile tekrar vekil seçilmesinin sevincini yaşadı. Ayla Akat Ata, "Kürt sorunu yoktur' diyenlere bu halk gerekli yanıtı sandıkta vermiştir. Meclis'e 36 vekille gidiyoruz. Bu halk bizi var etti. Onlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu kitleye söylenebilecek hiçbir şey yoktur. Herkes görevini yapmıştır. Hükümetin savaş mı, barış mı? Söylemini merak ediyorum. Biz bu halkın taleplerini hep dillendireceğiz"dedi.

DHA
seyyah1906

chp'de muhalefet hemen harekete geçti kurultay isteniyor kılıçdaroğlu gitsin

kılıçdaroğlu gitsin

CHP’nin aldığı yüzde 25.87’lik sonuç parti içindeki Baykalcı ve Savcı olarak bilinen grupları memnun etmezken, kurultay sesleri yükselmeye başladı.

CHP Manisa eski Milletvekili Şahin Mengü, “Ekibin tamamı başarısızdır. Kurultaya delege karar verir” derken CHP İzmir eski Milletvekili Canan Aritman, “Genel Başkan ve ekibi sözünü tutmalı, istifa etmelidir.

Örgüt faturanın ödenmesini istiyor, yoksa zorla ödetir. (Kılıçdaroğlu) Medeni bir insandır, ona yakışan şapkayı alıp gitmektir. Gitmezse kurultay toplanır” dedi.

“BUGÜNKÜ OYLAR MAĞLUBİYET”


ANKA’ya konuşan CHP’li eski vekil Şahin Mengü, seçimin iki galibi olduğunu belirterek, “AKP ve BDP (bağımsızlar)’dir. CHP çok kötü puan aldı. Bugünkü oylar mağlubiyettir” dedi. Mengü, şöyle dedi:

“Tasfiye hareketiyle toplumdaki inanırlığını yitirmişsin. ‘Oylarımız arttı’ dersen, insana gülerler. Sayın Baykal’ın bıraktığında CHP’nin oyu yüzde 28’di. Baykal’dan sonra artış var. Referandumda 'hayır' oyların büyük bir bölümü CHP’deydi. ‘Yüzde 35’ deniyordu. Demek ki daha sonra geriye gidilmiş.

Seçmen artışı da hiç göze alınmamıştır. 9.5 milyon seçmen artışı var, yüzde 18 artmış. Bu artıştan hiçbir şey alamamışsın.”

“EKİBİN TAMAMI BAŞARISIZ”


Ekibin tamamının başarısız olduğunu iddia eden Mengü, “Gürsel Tekin tek başına sorumlu değil. Ekibin tamamı başarısızdır. Bu ekip çok başarısızdır. Bunlar genel başkanlarını yanıltacak kadar cahiller ordusudur. Tarihi İsmet Paşa’yı çay kaçakçısı olarak göstermişlerdir” dedi. Mengü, kurultaya delegenin karar vereceğini de söyledi.

ARİTMAN: “GENEL BAŞKAN VE EKİBİ İSTİFA ETMELİ”

CHP İzmir eski Milletvekili Canan Aritman’da, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ekibinin istifa etmesini isteyerek, şöyle dedi:

“CHP’nin aldığı oy sonucu başarısızlıktır. 3 milyon oydaş kazandık, diyor. 10 milyon artan seçmen var. Milletvekili sayısının artması başarısızlığı örtmez. Baykal’ın bıraktığı yüzde 28.7’lik noktanın gerisinde kaldı. Baykal’ın katıldığı son Parti Meclisi toplantısında CHP’nin anketlerdeki oy oranı yüzde 28.7’ydi. Genel Başkan ve ekibi sözünü tutmalı, istifa etmelidir. Örgüt faturanın ödenmesini istiyor, yoksa zorla ödetir. Medeni (Kılıçdaroğlu) bir insandır, ona yakışan şapkayı alıp gitmektir. Gitmezse kurultay toplanır.” (ANKA)