En Yeniler
özerklik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
özerklik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12/28/2011

seyyah1906

leyla zana özgürlük,özerklik,federalizm ve bağımsızlık da kürtlerin hakkı



leyla zana özgürlük,özerklik,federalizm ve bağımsızlık da kürtlerin hakkı

leyla zanayı kutladılar ama gerçekten kutlamak için kutlamadılar zana'nın ağzından çıkardığı baklaya kızgınlığın sözleriydi ifadeleri zana'nın bu sözlerinin peşine bdp'nin eşbaşkanı demirtaşta takıldı bu sözlerin peşine o da özerk kürdistan istiyoruz talebiyle çıkış yaptı zana'nın fitilini ateşlediği ayrı devlet çıkışı ne kadar sınırları zorladıysa yükselen tepkiler de o kadar sertti mhp'li oktay vural bülent arınç'ın bütçe konuşmasına bağlayıp yükseltti sesini leyla zana kanadadaki bir eyalet gibi dört yılda bir referandumda istedi istekleri bir anda siyasetin tansiyonunu yükseltti
seyyah1906

oktay vural arınç ile zana'nın ifadelerinin ve sözlerinin arasında ne fark var

Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana'nın, "Kürtler artık özerkliğin yetersiz olduğunu düşünüyor" sözlerini değerlendirdi.
iPad'inden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ben Başbakan olarak Kürt sorununu savunurum" ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Dil, kimlik hakkı ne varsa vereceğiz" sözlerini dinleten Vural, Arınç'ı alkışlayanlardan birinin Leyla Zana olduğuna dikkat çekti.

Vural, "Bülent Arınç mektubu yazdı. O da adresi gösterdi. Arınç ile Zana'nın ifadelerinin ve sözlerinin arasında ne fark var" dedi. Vural şöyle devam etti: "Türkiye Cumhuriyeti hükümeti adına konuşma yapıyor ne varsa vereceğiz diyor. Cebinden mi vereceksin. Bu konudaki tüm taleplerini karşılayacağını ifade etti. O da dedi ki hepsini vereceksin. O zaman 'bunları da vereceksin' diyor. Bunlar aynı sudan içmişler. Aynı yolun yolcusu. Leyla Zana ile Bülent Arınç'ın ifadeleri aynı adrese teslim bir mektuptur. Bu milletin içinden yeni millet çıkarmak, etnik kimliklere bölmek kültürü ayrıştırmak, Türk milletini milli kimliğini ayrıştırmak için amacıyla ortaya konulan bir siyasi senaryonun taşeronları bunlar."


'Suflör-dublör, al birini vur ötekine'

Zana'nın ifadelerini manşete taşıyanlara "Arınç'ın ifadelerini anlamı ne" diye soran Vural şunları söyledi: "Eline almış bir mezro bu milleti bölüyor parçalıyor. Herkes haddini bilmeli. Bu coğrafya kolay yapılmış bir coğrafya değil. Birlik bütünlüğünü bütün badireleri atlatarak koruyan bir millet fitne fesatlarla milleti ayrıştırmak aramızdaki rabıtaları bozmak için pis oyunun aktrist ve aktörleri çıkmış bu oyunu oynuyorlar. Dolayısıyla Zana-Arınç, suflör-dublör. Al birini vur ötekine. Aynı zihniyetin yolcuları bunlar. Aynı sudan içmişler."

Arınç'ın sözleriyle kimleri cesaretlendireceğini daha önce söylediğini hatırlatan Vural, Zana'nın "Otonomi de yetmez" sözlerine "Aç tavuk kendini darı ambarında sanarmış. Bu milletin devletin milletin hayatında böyle oyunlar oynanmasına müsaade etmemiz mümkün değildir. Herkes haddini bilmelidir" diye tepki gösterdi.


Milletvekili maaş zammı

Vural'a Kılıçdaroğlu'nun milletvekili maaş zammıyla ilgili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yazdığı mektup da soruldu. "Cumhurbaşkanına mektupla müracaat gerekiyor mu bilmiyorum" diyen Vural şunları söyledi: "Bu yasanın yeniden değerlendirilmesi için Anayasa'dan gelen hakkını Cumhurbaşkanının kullanabileceğini söylemiştim. Mektupla istemek bilemiyorum. Siyasetçiler ifadelerini söyler adrese de gider. Onlarda bu talepleri okur. Bir müracaat üzerine yapmalarını istemek doğru değildir."

Vural, "Veto bekliyor musunuz" sorusuna da şu yanıtı verdi: "Bu konuda irademi beyan ettim. Sayın Cumhurbaşkanı bunu değerlendirmelidir. Milletvekillerinin geçimini vatandaşın geçimine önceleyen bir Meclis olarak gösterilmesi doğru bir şey değil. Elimizi vicdanımıza koyalım. Bu kadar intibak bekleyen emekli, maaşlarının ne olacağını bilmeyen memurlar var. Cumhurbaşkanı kamuoyunda duyulan rahatsızlıklar bizim beyanlarımız doğrultusunda değerlendirmeleri yapacaktır. Dikkate alınması noktasında girişimde bulunacaktır. Bu konuda Cumhurbaşkanının yetkisini kullanmasından sonra Meclis'teki partiler yeniden değerlendirme yapma hakkına sahip olacak. Cumhurbaşkanının bu eksende bir değerlendirmez yapmasını bekliyorum."
seyyah1906

muharrem inceden leyla zanaya türkiye cumhuriyeti masa başında kurulmadı savaş meydanlarında kuruldu bedelini ödersin

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Leyla Zana'ya, ''Ayrı devlet kuracağız diyorsan, Türkiye Cumhuriyeti masa başında kurulmadı, savaş meydanlarında kuruldu. Bedelini ödersin, gelir alırsın'' diye seslendi.
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Leyla Zana'nın, ''Başta özerklik istedik ama bugün Kürtler, özerkliğin yetersiz olduğunu düşünüyor'' yönünde basına yansıyan açıklamalarını değerlendirdi.

''Zana'yı kutlamak lazım'' diyen İnce, Leyla Zana'nın açık yüreklilikle görüşlerini söylediğini ifade etti.

İnce, Kürt sorunu konusunda konuşanların, kafalarının arkasındakileri, yüreğinden geçenleri anlatmadığını, sürekli dolandığını belirtti.

Muharrem İnce, ''Beraber mi, yan yana mı, ayrı ayrı mı yaşayacağız?'' sorularını, kendilerine sormaları gerektiğini vurgulayarak, sözlerini, ''Beraber yaşayacaksak, tek devlette yaşayacaksak, sorunlarımızı oturur masaya, çözeriz. 'Yan yana yaşarız, federasyon' diyenler, bugün bu görüşlerinden vazgeçiyor, bağımsız devlet talebinde bulunuyor. O zaman Zana'ya sorum şu olur: Beraber yaşayalım diyorsan oturur konuşuruz, Kürtlerin ne sorunu varsa çözeriz. Ayrı devlet kuracağız diyorsan, Türkiye Cumhuriyeti masa başında kurulmadı, savaş meydanlarında kuruldu. Bedelini ödersin, gelir alırsın'' diye sürdürdü.

9/08/2011

seyyah1906

bodrumda kaçamakcı doğuda özerklikci bdp'nin radikal milletvekili bengi yıldız

Söylemlerinde sürekli olarak emekçi ve halkçı ifadeler kullanan BDP, partili isimlerin birbiri ardına yayınlanan uygunsuz fotoğraflarıyla sarsılıyor.
Önce partinin en radikal ismi Batman Milletvekili Bengi Yıldız, RayBan gözlükleri ve Adidas şortuyla Bodrum'da tatil yaparken objektiflere yakalandı. Evli olan Yıldız'ın yabancı bir kadınla üstelik Ramazan ayında elinde içki bardağı ile görüntülenmesi partide tartışma başlattı.

Ardından terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan'ın Suriye yıllarındaki lüks hayatı medyaya yansıdı.

Son olarak, BDP'nin organize ettiği 'alternatif cuma namazı' eylemlerinde sözde 'baş imam'lık yapan evli ve bir kız babası Übeydullah Özmen'in Bodrum'da başka bir kadınla havuz başındaki görüntüleri ortaya çıktı. Özmen, Bodrum'a gittiğini ancak kadın görüntüsünün montaj olduğunu ileri sürdü. BDP ise Özmen'in parti ile bir ilişkisinin bulunmadığını iddia etti.mynet



7/18/2011

seyyah1906

bdp'li emine ayna ankaraya gelsekte rolümüzü milletvekili olarak oynayamayacağız

BDP'li Emine Ayna Demokratik özerklik'in anlamını açıkladı: 'Ben artık senden talep etmiyorum. ben yapıyorum. Sana düşen beni tanımaktır'
Emine Ayna ilan ettikleri ‘Demokratik Özerklik’ tanımı içerisinde siyasal statünün bulunmadığını, siyasal bir tanımdan söz ettiklerini belirtirken, "Kültürel haklar vs. bunlar tartışılabilir belki.
Siyasal talep; siyasal bir statüdür. Ben o yüzden ‘Çıta dememek lazım’ diyorum. Bağımsızlığınızı ilan edersiniz de çıta oradadır. O gelir federasyonu, özerkliği tartışırsınız. Bunun gerisinde bir siyasi statü yok. Yapılan şey, kabul edilebilir, eşit değil; eşite en yakın; Türkiye sınırları içerisinde özgür ve gönüllü birlikteliğin temelidir. Eşit, özgür, gönüllü birliktelik. Bu müzakere masasına da gelebilir, konuşulabilir, konuşulmalıdır da. Bu noktadan sonra konuşulabilecek şey, demokratik özerklik nasıl işleyecek" dedi.

Emine Ayna, DTP’ye geçen milletvekillerinin TBMM’yi boykotu ve ‘Demokratik Özerklik’ ilanının birleşmesi üzerine kafa karışıklıklarının derinleştiğini, ‘Acaba Ankara bitti mi?’ denildiğini anlatırken şöyle konuştu:

"DEMOKRATİK ÖZERKLİK KOPUŞ DEĞİL"

"Demokratik Özerklik’ projesini ilk tartışmaya başladığımızda 2007’de bunu dosya haline getirip, yazıya döktük, tüm aydınlarla belli olgunluşma dönemine getirdik, ardından DTP tüzüğüne taşıdık. Demokratik Özerklik alt başlıkları ile örnek model olarak yer verdik. Ankara’dan bağımsız düşünüyor olsaydık, bunu Ankara’da tartışmazdık. Demokratik özerklik bir kopuş, ipleri koparma, yol ayrımı değil. Eşite en yakın özgür ve gönüllü birlikteliktir. Yaptığımız budur. Hem demokratik kolektifleri hayata geçirebileceğimiz, hem de diğer halklarla aynı ülke içinde birlikte yaşam olanağı yaratmaktır. Bu Türkiye’nin ciddi bir demokratikleşme hareketidir de. Ankara’dan kopuş değil, Ankara’nın yükünü hafifletmeyi hedefleyen bir şeydir. Meclis’i protesto etmemizle hiçbir ilgisi yoktur. Bizim Meclis’e ilişkin yaklaşımımız sadece Hatip Dicle veya diğer 5 tutuklu arkadaşımızla da ilgili değildir. Belediye başkanları, il genel meclisi, belediye meclisi üyeleri dahil tutuklu 3 binin üzerinde arkadaşımız var. Biz demokratik anlamda siyaset yapmayı hedefliyoruz. Terörle Mücadele Yasası, Türk Ceza Yasası’ndaki maddeleri önümüze koyarak demokratik politika yapmamızı engelliyorsunuz. Bu Meclis’in artık bu iradeyi göstermesi gerek. Anayasayı bırak önce bunu değiştir. Dicle’ye milletvekilliği verilir mi verilmez mi bu bağımsız bir konu. Hele önce bunları değiştir. Bunları değiştirmezsen Ankara’ya gelsek de rolümüzü milletvekili olarak oynayamayacağız, düşüncelerimizi ifade edemeyecek, örgütlenemeyeceğiz demektir."

DHA

7/15/2011

seyyah1906

başbakan erdoğan demokratik özerklik kendi çalıp kendi oynadıkları bir tezdir

Başbakan Tayyip Erdoğan cuma namazı çıkışı gazetecilerin sorularını cevapladı.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:Kötü niyetli davranışlar bizden hiçbir yerde iyi niyet beklemesinler.

Onlar da siyasi uzantıları da. Biz onların siyasi uzantılarına iyi niyetimizi her zaman gösterdik.

Ama bunların her zaman ortaya koydukları tehditlerdir.
Ak Parti iktidarı hiçbir zaman onların tehditlerine boyun eğecek değildir. Pazarlık masasına oturacak değiliz.

Yapacakları tek şey var. bir defa terör örgütü silahı bırakacaktır.

Silahı bırakmadıkça operasyonlar durmaz. Bundan sonraki süreç farklı uygulamalarla kendini gösterecektir.

Benim Kürt kökenli vatandaşım azınlık değildir. Asimilasyon inkar politikalarını yok ettik yok ediyoruz.

Sorunun çözümünde en büyük katkıyı biz verdik.

Temel ilkemiz değişmez: tek vatan, tek bayrak, tek devlet.

Düşünün ki bir ordu savaşa girdi. Bunu içinde zaiyat olabilir. Siz kalkıp da “Biz moralsiziz o yüzden bu savaşı kaybettik” diyebilir misiniz.

Şu anda ana muhalefet partisi başkanının yaptığı terör örgütüne moral vermektir.

DÜNE GÖRE ÇOK GÜÇLÜYÜZ

Bizim güvenlik güçlerimiz düne göre çok daha güçlüdür.

Sınır ötesi operasyonlar önceden söylenerek yapılmaz. Gerekiyorsa yapılır.

Demokratik özerklik kendi çalıp kendi oynadıkları bir tezdir. Bu ülkede demokratik özerkliği olmayan yoktur.

Bunlar neyin özerkliğinden bahsediyorlar.

Bunların hepsi benim Kürt kökenli vatandaşlarımı kandırmaktan başka bir şey değildir.

Yılmayacağız yolumuza devam edeceğiz. Bizden kimse bu noktada farklı bir taviz beklemesin.