En Yeniler
abdullatif şener etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
abdullatif şener etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10/01/2012

seyyah1906

Abdullatif Şener başbakan erdoğan'ı pkk'ya dolaylı yoldan silah vermekle suçladı

AKP'nin kurucuları arasında yer alan kapatılan Türkiye Partisi'nin eski Genel Başkanı Abdüllatif Şener, AKP hükümetini ve Başbakan Erdoğan'ı 'PKK'ya dolaylı olarak silah vermekle' suçladı!


YEZİD'İN DEĞİL HÜSEYİN'İN NOKTASI

TV8'de Erkan Tan'ın konuğu olan Abdüllatif Şener, dün 4. kongresini yapan AKP'de yeralmadığı için pişman olup olmadığı yönündeki soru için "Benim için doğru nokta sirat-i mustakim'dir. Yani doğru istikamettir. Kerbela'da da çoğunluk Hz. Hüseyin'in değil Yezid'in yanında yer almıştı. Çünkü güç ondandı, ödüllendiren de cezalandıran da oydu. Peki o gün Yezid'in safında olanlara doğru mu diyeceğiz" sözleri ile cevap verdi.

ERDOĞAN'IN SURİYE POLİTİKASI İNSANİ, İSLAMİ VE MİLLİ DEĞİL

Hükümetin Suriye politikasını sert biçimde eleştiren Şener, "Erdoğan'ın Suriye politikası insani değil, islami değil ve milli değil" dedi. Şener, "Suriye'de 30 bin insan hayatını kaybetmiş. Orada 'muhalif' adı altında başıbozuk grupları silahlandırmak insani değildir. Suriye'de muhalefet diye çarpışanların büyük bir bölümü Suriyeli değil. Dışarıdan getirilen ve organize edilen hapishane kaçkınları ve sağda solda bomba patlatan insanlar. Hükümet bir de NATO'ya 'Suriye'yi vur' diyor. Buna islami diyebilir misiniz? Türkiye'nin NATO'ya müslüman bir ülkeyi vurmasını istemesi islami olabilir mi?' dedi.

HÜKMET DOLAYLI OLARAK PKK'YI SİLAHLANDIRIYOR

Suriye'deki muhalif gruplara ağır ve modern silahların Türkiye'den gittiğinin artık batı medyası tarafından açık şekilde yazıldığını söyleyen Şener, "Bakın Suriye'deki muhaliflerin elinde PKK'da bile olmayan silahlar var. Suriye muhalefeti dedikleri yapı, tamamen kontrolsüz ve çeşitli gruplardan bir araya gelen bir yapı. Onların arasına PKK da sızmıştır. Bugün Türkiye üzerinden Suriyeli muhaliflere aktarılan silahlarla yarın PKK Türk uçaklarını ve helikopterlerini düşürürse bunun sorumluluğu AK Parti hükümetine ve Erdoğan'a aittir" dedi.

Şener, Suriye'de Esad'ı devirmek değil, Suriye'yi parçalamak üzere bir planın işletildiğini de savundu.

ERDOĞAN DEVLET ADAMI DEĞİL

Başbakan Erdoğan'ın siyasetçi olduğunu ancak 'devlet adamı' olmadığını savunan Abdüllatif Şener,'Bir devletadamı sadece oy getiriyor diye yanlışta ısrar etmez. Sivilleri katleden karanlık insanlarla karşılıklı masada oturmaz" dedi.

Şener, akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlarla ilgili olarak da "Dünyanın en pahalı benzin ve mazotunu Türk halkı tüketiyor. 'Türkiye'nin petrolü yok ithal ediyoruz' diyorlar. Peki dünyada petrolü olmayan tek ülke Türkiye mi? Dünyanın yarısında petrol çıkmıyor. Peki neden en pahalı petrol bizde?' diye sordu. vatan haber ajans

8/28/2012

seyyah1906

partisini kapatan abdüllatif şenere'e chp'den teklif var

Kurucuları arasında olduğu AKP'den yollarını ayırarak, 25 Mayıs 2009'da Türkiye Partisini kuran ve Genel Başkanlık görevini üstlenen Abdüllatif Şener'e partisini kapatmasını ardından CHP'den teklif geldi.

CHP'ye Demokrat Parti'den(DP) transfer olan İzmir Milletvekili Aytun Çınar ANKA'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'de uzun zamandır büyük merkez sağ seçmenin yanlış bir algılamayla AKP'yi merkez sağ parti sanarak ona destek verdiğini ifade ederek, "Fakat zaman gösterdi ki AKP'nin çekirdek kadrosu milli görüş gömleğini çıkardık dese de çıkaramıyor. Yani bugün aslında Türkiye'yi fikirleri itibariyle yüzde onluk çekirdek Refah Partisi anlayışı yönetiyor" dedi.

Kendisinin de merkez sağda siyaset yapmış biri olarak geçmişte birlikte siyaset yaptıkları, Türkiye'nin kurucu değerleriyle ve kurucularıyla hiçbir sorunu olamayan büyük merkez seçmeni CHP'ye destek vermeye davet ettiğini belirten Çıray, "Çünkü AKP'nin Türkiye'yi getirdiği durum 1918-1923 yılları arasında yaşanan döneminden farklı değil. Türkiye hızla bir kardeş kavgasına sürükleniyor, ekonomi diken üzerinde ve dış politika 88 yıldır süre gelen rayından sapmış durumda. Türkiye kendisine ait olamayan bir savaşın eşiğine getiriliyor. Nasıl o yıllarda Menderes, Celal Bayar ve İsmet Paşa aynı partide görev yapmışlarsa ülkenin bütünlüğü için, şimdi de bu şartlar geçerli" dedi.
Reklam

Abdullatif Şener'in de AKP'den ayrılıp parti kurmasını ortaya çıkaran nedenlerin bugün çok daha ağır biçimde devam ettiğini belirten Çıray, "Kendisinin ne kadar dürüst, ne kadar vatanperver bir siyasetçi olduğunu biliyoruz. Böyle bir ismin siyaset dışında kalması, kendini erken emekli etmesi bir değerin kaybı olur. Kararlarına saygılıyız ama bu çerçevede Sayın Şener'e CHP çatısı altında siyaset yapma çağrısında bulunuyorum" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bir süre önce "Eski Doğru Yol partililer, eski Anavatan partililer yani bu ülkede demokratik, laik, sosyal hukuk devletini destekleyen, destek veren Türkiye'nin çağdaşlaşmasına katkı yapmak isteyen bütün yurttaşlarımı partimizin şemsiyesi altına bekliyorum. Buraya gelin" açıklamasında bulunmuştu.mynet

6/13/2011

seyyah1906

seçimi kaybeden abdüllatif şener'den toplumun en dinamik kesimi kürtlerdir

Şener, "Seçimler gösterdi ki toplumun en dinamik kesimi Kürtlerdir. Yeryüzünde büyük heyecanlar oluşturan Büyük önemli siyasilerin tamamı ülkelerini felakete sürüklemiştir. Bazen zaferlerin en büyüğü yenilgidir." dedi.

Bağımsız aday olduğu Sivas'tan 17 bin oy alarak milletvekili seçilemeyen Abdüllatif Şener, partililerle bir araya gelerek değerlendirme yaptı. Eşi Berrin şener'in de hazır olduğu toplantıda seçimle ilgili değerlendirmelerde bulunan Şener sonuçların ülkeye hayır getirmesini diledi. Seçimlerin seçilenler hakkında verilen bir karar değil, oy verenlerin kendi haklarında verdikleri kararlar olduğunu ifade eden Şener, "İnsanlar kendileri için neyi uygun gördülerse o kararı vermişlerdir. Ancak insanların kendileriyle ilgili verdikleri, ülkenin geleceğiyle bağlantılı vermiş oldukları bu kararlar oluşan algıları ve kurguları çerçevesinde sonuçlanmaktadır. Eğer seçmenin algısı ve seçmenin gelecekle ilgili kurgusu saptırılmışsa küresel ve ulusal iletişim ve güç merkezleri tarafından bu güç merkezlerinin yönlendirmelerine uygun oluşan algı ve kurgular sonuçları ortaya çıkaracaktır. Bu seçimlerde bu şekilde neticelendirilmiştir." dedi.

'EN DİNAMİK KESİM KÜRTLER'

Seçim sonuçları ile ilgili uzun analizler yapmak istemediğini belirten Şener şöyle devam etti:
"Bu seçimler göstermiştir ki Türkiye'de yaşayan 74 milyon insan birlik beraberlik içinde olmak zorundadır. Ülkemizin bütünlüğü her şeyin önünde. Ancak sindirilen ve yükselen değerlerin var olduğunu görmüş olmaktan üzüntü duyduğumu belirtmek istiyorum. Ülkemizin içinde Sivas'ın bulunduğu büyük kesinde sindirilen susturulan özgüven duyguları tahrip edilerek değerleri yitirilen geniş kitleleri görmek en büyük üzüntümdür. Hiçbir seçimde görmediğim kadar, rastlamadığım kadar insanımızın özgüven duygusunu yitirdiğini, sindirildiğini ve bastırılmış olduğunu görmekten büyük üzüntü duydum.

Bu seçim sonuçlarında en büyük oy artışlarını BDP'nin bağımsızları gerçekleştirdi. Bu gösteriyor ki toplumun, ülkemizin en dinamik kesimi Kürt nüfustur. Bunu da önemli nokta olarak belirlemek gerektiğini düşünüyorum. BDP barajı aşamayacağı için bağımsız olarak aday olan ve BDP çatısında toplanacaklar 22 iken 36 olmuştur. Baktığınızda en dinamik unsurun burası olduğunu görüyoruz. Bunun çok iyi analiz edilmesi gerekir. Bu aynı zamanda bir özgüven duygusunun orada yükseliş halinde olduğunu, kendine oy verme duygusunun güçlü olduğunu gösterir. Ben doğruları anlatmaya çalıştım. Gerçekleri anlatmaya çalıştım. Ancak insanların doğruları ve gerçekleri duyar duymaz 'Bu gerçekten hayatın kendisi ve ülkenin gerçeğidir' diye oy patlaması yaşanmayacağı görülmüştür. Bu sosyolojik bir olaydır. Her doğruyu duyan ona hemen teslim olmaz, uzun süre yanlış peşinde konuşmaya devam edebilir. Bazı şeyleri erken söylemiş olabilirim. İlkokula da 6 yaşında başlamıştım. Toplum bir süre sonra ifadelerimizin doğruluğunu kabul edebilir. Bir şeyi erken söylediğiniz de kabul görmez, zaman alabilir. Biz de doğrularımızın oya dönüşmediğini üzülerek gördük."

HİTLER VE SADDAM ÖRNEĞİ

İslamiyet öncesinde Araplar'in kendi yaptıkları putlara taptıklarını, hatta seyahate çıkarken peynir ve helvadan yaptıkları putlara taptıklarını acıkınca da onları yediklmerini hatırlatan Şener şöyle dedi:

"Peygamber efendiniz bu gerçeği onlara gösterdiği ve çağırdığı halde 13 yıl boyunca putperestliği bırakan insanın sayısı bir avuç kalmıştır. Dolayısıyla bir düşüncenin güçlü olması insanların top yekun birden kabul etmesini sağlamıyor. En saçma en yanlış düşünceler bile yeri geliyor kitleleri peşinden sürüklüyor. Yeryüzünde büyük heyecanlar oluşturan büyük önemli siyasilerin tamamı ülkelerini felakete sürüklemiştir. Hitler'den daha coşkulu lider yoktur. Hitler'den daha büyük coşkuyla iktidara gelen 20 yüzyılda başka bir dünya lideri yoktur. Hitler'in karizmatik yapısıyla oluşturduğu rüzgarın ardından Alman halkı o zamana kadar hiç çekmediği ızdırabı, parçalanmayı ve elemi çekmiştir. Saddam bir zaman Irak'ta efsaneydi. O efsane Irak halkına tarihin en büyük acılarını çektirmiştir. İnsanlık tarihi coşkulu yönetimler döneminin her zaman coşkulu güzellikler değil çoğu kez coşkulu felaketler getirdiğini gözlemiştir. Ama tüm algıların bozulduğu, herkesin gücün peşinde birleşme iradesi gösterdiği bir ortamda bile ülkenin içinde bulunduğu durumu gören insanların tek başına kalsalar bile 'Kral çıplak' demeleri gerekir. Ben seçim kampanyası boyunca ülke gerçeklerini anlatmaya çalıştım. Suskun ortamda tek başıma 'Kral çıplak' diye haykırmaya çaba sarf ettim. İçinde bulunduğumuz koşulların küresel güç merkezlerinin oluşturduğu algı ve kurgular etrafında yanlış şekillendiğini haykırdım ve duyurmaya çalıştım. Görevimi yaptığımı düşünüyorum. Tek başıma kalsamda, doğruyu söyleyip haykırmanın her zaman görevim olduğunu düşünerek haykırdım. Bu zeminde de üzerime düşeni yaptım."


'BAZEN ZAFERLERİN EN BÜYÜĞÜ YENİLGİLERDİR'

Sivas'ın kendisen 17 binin üzerinde oy verdiğini ve bunun az bir rakam olmadığını belirten Şener şöyle devam etti:

"İnsanlık tarihini her zaman tek bir kişi kararlılık ile yürüyerek değiştirmiştir. Sivas'ta 17 bin yiğit kadın ve erkek var. Ben Sivas'ımızın bu yiğit insanlarını kutluyor tebrik ediyorum. Bu yiğit insanlar kurulu siyasetin pasif unsurları olmaktan öte doğru bir siyasetin kurulması için iradelerini ortaya koymuşlardır cesaretlerini ortaya koymuşlardır. Bireysel anlamda değerlendirecek olursak ben kendimi bu seçimden başarıyla çıkmış buluyorum.

Seçim öncesinde seçmenin yüzde 80'i benim Sivas'tan meclise gitmemi isteğini göstermiştir. Ama bunların ne kadarının oy vereceğini bilemiyorum demiştim. Ama seçim günü bu yüzde 80'den kaçının doğrudan doğruya bizi desteklediğini görmüş olduk. Bizim mücadelemiz hemşehrilerimizin mücadelesidir. Benim mücadelem Türkiye'nin, bu toprakların, ülkenin geleceğinin mücadelesi, çocuklarımızın geleceğinin mücadelesidir. Bazen zaferlerin en büyüğü yenilgilerdir. İnsan bazen kaybettiğini hissettiği, gördüğü anda en büyük zaferi kazanmıştır. Ben bunu bir yenilgi değil bir zafer olarak görüyorum. Ülkemizin yolu aydınlık olsun."

YENİ YOL HARİTASI

Bundan sonra siyasette nasıl yol izleyeceğine partisinin karar organı ve il başkanları ile yapacakları değerlendirmeden sonra vereceğini belirten Şener, "Bu karardan önce yapacağım ilk iş Ankara'ya gideceğim zaman yapacağım. Bir zamanlar çok popüler ve tartışılan bir kitap vardı. Kütüphanemde olmasına rağmen okuyamamıştım. Barrington Moore'un 'Diktatörlüğün ve Demokrasinin Toplumsal Kökenleri' isimli kitabı var. Bin sayfaya yakın bir kitap. İlk yapacağım iş o kitabı okumak olacak." diye konuştu.

15 KİLO VERDİ

Seçim çalışmalarını 16 Nisan'da başlatan Abdüllatif Şener'in il, ilçe ve köyler olmak üzere toplam 70 bin kilometre yol katettiği öğrenildi. Seçmenlerle şipşak fotoğraf çektiren Şener'in bu çerçevede 40 bin fotoğraf dağıttığı belirtildi. Yoğun seçim çalışmaları kapsamında Şener'in bir hayli zayıfladığı da gözlendi. Sivas'a geldiğinde 86 kilo olan Şener'in toplam 15 kilo vererek, 71 kiloya düştüğü belirtildi.
mynet