En Yeniler
asker etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
asker etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11/22/2011

seyyah1906

kılıçdaroğlu garibanın çocuğu askere varlıklının çocuğu 30 bin karşılığında al tezkere



chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu'nun bedelli askerlik konusunda yaptığı eleştiri kılıçdaroğlu garibanın çocuğu askere varlıklının çocuğu 30 bin karşılığında al tezkere adam gibi adamsan palavracı değilsen doğru konuşuyorsan çıkacaksın bu yasayı parlamento kabul ederse senin milletvekillerin kabul ederse referanduma götürelim.

9/09/2011

seyyah1906

economist:askerin nüfuzu azaldı türkiye israil ilişkileri soğudu

İngiltere'de yayınlanan Economist dergisi, Türk-İsrail ilişkilerinin zayıflamasını kısmen Türkiye'de ordunun dış politika üzerindeki nüfuzunun azalmasına bağladı.

Economist'e göre geçmişte Türk ordusu, İsrail'e yakın durarak Amerika ile de arasını iyi tutmuş oluyordu.
Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidara gelmesi ve ordunun nüfuzunu yitirmesi ile birlikte, İsrail'le ilişkiler de soğumaya başladı.

Dergi İsrail'in Gazze operasyonlarının çok sayıda AKP seçmenini öfkelendirdiğine ve Erdoğan hükümetinin Arap ve genelde Müslüman dünya ile daha sıcak bağlar kurmaya geçmişte olduğu gibi hala hevesli olduğuna işaret ediyor.

Fakat öte yandan, Türkiye'nin Nato'daki müttefiklerini karşısına almak gibi bir niyetinin de olmadığının altının çizen Economist, Nato'nun özellikle İran'a karşı planladığı nükleer füze kalkanı projesinin radar operasyonlarının Türkiye'ye konuşlandırılmasını Erdoğan hükümetinin kabul ettiğini belirtiyor.
İşadamları rahatladı

Dergi ayrıca Türkiye'nin İsrail ile savunma sektöründeki anlaşmaları dondurmasına karşın, sivil ticaretin etkilenmeyecek olmasının her iki ülkedeki işadamlarını da rahatlattığını belirtiyor.

İsrail'deki istatistiklere göre karşılıklı ticaretin siyasi anlaşmazlıklara rağmen son üç yılda devamlı arttığını yazan Economist, Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret hacminin yılda 3,5 milyar doları geçer hale geldiğini ve Türkiye'nin İsrail hükümetinin en büyük altıncı ticaret ortağı olduğunu kaydediyor.

Ancak askeri ticaretin bu dönemde zayıfladığını belirten Economist, halihazırdaki sözleşmelerin iptal edilmesi durumunda İsrail'in savunma sanayiinde işten çıkarmaların yaşanabileceğini söylüyor.

Dergi, yakın zaman içinde Türkiye'nin Amerikan yapımı yüzlerce tankının İsrail'de güncellendiğini ve Türk hava kuvvetlerinin Amerikan yapımı savaş uçaklarının elektronik sistemlerini de İsrail'in sağladığını yazıyor.

Economist bunun yanısıra Türk ordusunun PKK militanlarına karşı kullandığı insansız uçakların da İsrail'de üretildiğine dikkat çekiyor.

Buna karşılık, iki ülke arasında bir zamanlar sık sık yapılan ortak tatbikatların artık tarihe karıştığını yazan dergi, İsrail hava kuvvetlerinin eğitim uçuşu için Bulgaristan ve Kıbrıs semalarını seçtiğini ve Türkiye'nin geleneksel rakibi Yunanistan'la tatbikat düzenlediğini ifade ediyor.

8/03/2011

seyyah1906

komutan istifalarına financial times yorumu istifalar vatandaşlar tarafından neredeyse fark edilmedi

Financial Times gazetesinde yer alan David Gardner imzalı makalede, Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ile üç kuvvet komutanının cuma günü gerçekleşen istifasına dair yorumda bulunulmuş.

İstifaların vatandaşlar tarafından neredeyse fark edilmediğini yazan Gardner, bunun Türkiye'nin son on yılda geçirdiği siyasi devrimle açıklanabileceğini ifade ediyor.
Gardner'a göre, değişen güç dengelerinin birincil zaiyatı ise ordu oldu.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara geldiği 2002 yılında bu sonucun Türkiye uzmanlarının çoğu tarafından öngörülmediğini ifade eden Gardner, kritik dönüm noktasının ise 2007 yılında Genelkurmay'ın internet sitesinden yapılan açıklamayla Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adaylığının kabul edilemeyeceğinin söylenmesi olduğunu yazıyor.

Hükümet ile ordu arasındaki mücadeleyi hükümetin kazanmış olduğunu ancak ordunun iç hizmet kanunun hala siyasete müdahaleye izin verdiğini söyleyen Gardner, yazısını şu uyarılarla bitiriyor:

"Türkiye'nin yeni anayasının denetim ve denge mekanizmaları içermesinin sağlanması için daha kat edilecek çok yol var, ki bu özellikle de Erdoğan'ın başkanlık hedefi ve otoriter eğilimi düşünüldüğünde önemli.

Ancak Avrupa'da haklı yerini arayan modern bir cumhuriyette bu denetim rolünü ordu oynamamalı."

7/22/2011

seyyah1906

oktay vural devlet topyekun mücadele eder polisi askerimi olur bu işin

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM bahçesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir basın mensubunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, iç güvenlikte polisin kullanımının masada olduğuna yönelik sözünü hatırlatmasına Vural, "Terör örgütünün aldığı bu cesaret karşısında acze düşmüş hükümetin sorumluluğu terörle mücadele edenlere havale etme noktasındadır yani suçlu terörle mücadele edenler mi, bir dön aynaya bak, bir iğneyi kendine batır bakalım" dedi.
'Devlet topyekun mücadele eder, polisi askeri mi olur bu işin'

Terörle mücadelede devletin topyekûn mücadele edeceğini belirten Vural, "Polisi, askeri mi olur bu işin" dedi. Vural, şöyle dedi: "Terörle mücadele yerine terörle müzakere eden sen değil misin, İmralı ile müzakere eden sen değil misin, Kandil'de beslenmelerine müsaade eden sen değil misin, onların siyasi amaçlarını meşru gösteren sen değil misin, terör örgütünün lojistik destekleri mi kesildi, finansman destekleri mi kesildi, yani iğneyi kendilerine batırsınlar. Stratejik alanda yapılan yanlışlıkların bedelini terörle mücadele edenlere havale etme işgüzarlığından başka bir şey değildir. Devlet topyekûn mücadele eder, polisi, askeri mi olur bu işin. Stratejide yaptıkları yanlışlıkların bedelini bugün ödüyoruz, demokratik özerklik bu yanlışlıkların sonucudur. İmralı ile müzakere bu yanlışlıkların sonucudur. Kandil'de terör örgütünü besleyen Barzani'nin altına kırmızı halı serenler kimler, bunlar değil mi?"

Anayasaya göre milli güvenliğin sağlanmasından TBMM karşısında Bakanlar Kurulu'nun sorumlu olduğunu ifade eden Vural, şöyle dedi: "Terör örgütüyle müzakere ederler, 13 şehidimiz olduktan sonra gider terör örgütü başıyla görüşürler. İmralı'yı beslerler, iletişim kaynakları devam eder; kılı kıpırdamaz sonra asker mi, polis mi, nerede gücün varsa onu kullan."

'AKP sorumluluktan kaçarak sorumluluğu asker ya da polise havale ediyor'

Hükümetin iğneyi önce kendisine batırması gerektiğine işaret eden Vural, "Bu yaklaşımlar açıkçası Bakanlar Kurulu'nun ve AKP'nin, hükümetin sorumluluktan kaçarak sorumluğu asker ya da polise havale etme anlayışından kaynaklanıyor, adama da sorarlar, özel harekât timlerini oradan uzaklaştıran sen değil miydin? Onları yok sayan sen değil miydin, bedelini milletimiz ödüyor, bence hükümet siyasal çözüm arayışlarından vazgeçmeli ve terörle mücadele etmelidir" dedi.

Başbakan'ı eleştirdi

Başbakan'ın terör örgütünde iki başlılık olduğunu ifade ettiğini belirten Vural, "Herhalde projelerinden biri de terör örgütünde bu başlılığı ortadan kaldırmak. Böyle bir düşünce olabilir mi, devlet terör örgütünün iki başlı olmasından rahatsızlık duyuyor. Ne yapacaksınız bunları uzlaştıracak mısınız, terör örgütünü tek başlı hale mi dönüştüreceksiniz. Bunların hepsi terörle mücadelede ortaya konulan bir siyasal zaafı ortaya koymaktadır. Ortada terörle mücadele konusunda bir irade yoktur" dedi.


AKP'ye çağrı

Meclis kapanmadan önce parlamentoda bir metnin imzalandığını hatırlatan Vural, "Bu metin terörle mücadele konusunda siyasi ve silahlı saldırıların neticesiz kalacağına ilişkin bir iradedir" dedi. Terörle mücadele edilmesine isteyen Vural, "Açılım adı altında terör örgütün siyasi amaçlarını meşrulaştıran girişimlerden vazgeçmelidir. Strateji yanlış, teknik açıdan yeterince terörle mücadele konusunda atılan adım yok. Önce Sayın Başbakan iğneyi bir kendine batır da ondan sonra diğerlerini konuşalım" dedi.


Aysel Tuğluk'un sözleri

Bir basın mensubunun, "Aysel Tuğluk, 'Biz o gün zamanlama hatası yaptık, keşke o gün açıklamasaydık' dedi, ne diyorsunuz?' sorusuna Vural, "Yani zırvayı ne zaman açıklarsan fark eder mi? Ne demek, o gün açıklamasıyla sonra açıklamasının bir anlamı var mı?" dedi. Vural, şöyle dedi: "PKK terör örgütünün etekleri altında siyaset yapanlar, PKK'nın istek ve arzularını yerine getirmek için bunları dile getirenlerin söylediklerinin hiçbir anlamı yoktur. Zırva tevil götürmez. Demokratik özerklik talebi bu milletin bölünmez bütünlüğüne yönelik girişiminin bir parçasıdır, yeni bir senaryodur, böyle bir hususun kabul edilmesi mümkün değildir." 

7/17/2011

seyyah1906

bdp diyarbakırdaki çatışmayı birleşmiş milletler ve natoya taşıyacak

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Dolapdere köyü yakınlarında meydana gelen 13 askerin şehit olduğu, 7 askerin yaralandığı, 7 PKK'lının ölü ele geçirildiği çatışmayı uluslararası platforma taşıdı.
Olayın bir bütün olarak araştırılmasını isteyen BDP, Türkiye'nin üyesi olduğu NATO ve Birleşmiş Milletler'e (BM) başvurdu.

BDP Genel Başkanı Hamit Geylani, "Diyarbakır'da PKK'lılar tarafından askerlere pusu kuruldu iddialarının oluş biçimi ve sonrasında yaşanan tüm sürecin ayrıntılı olarak uydu görüntüleri ile dünya kamuoyu ile paylaşılması için hukukçularımız NATO ve Birleşmiş Milletler'e başvurmuştur" dedi.

7/15/2011

seyyah1906

içişleri bakanı yanan ağaçlar orada kaybolan canları geri getirecek değil

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'e örgüte yakınlığı ile bilien Fırat Haber Ajansının 'TSK'nın kendi askerlerini bombaladı' iddiası soruldu...

Şahin: "Yangın çıkmıştır, yangının sebepleri şu anda çıkmış olan yangını geri getirecek değildir. Yanan ağaçlar orada kaybolan canları geri getirecek değil" dedi.
13 askerin şehit olduğu Diyarbakır’ın Silvan terör saldırısının ardından bölgeye giden Şahin havalimanında yaptığı açıklamada operasyonların devam ettiğini ifade ederken, Türkiye’nin özgürlüklerin alabildiğince yaşandığı bir ülke olduğunu belirterek, "Herkesin aklını başına alması gerekiyor. Bu ülke özgürlüklerin alabildiğince var olduğu ve doya doya yaşandığı bir ülke. Var olan özgürlüklerin varlığını itiraf edecek kadar beyni aklı özgürlükten yoksun olan bir takım insanlar var. Bu gerçekle karşı karşıyayız" dedi.

Şahin Diyarbakır’a hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bölgedeki son duruma ilişkin şehit sayısında bir artış olmadığını ve operasyonların devam ettiğini söyleyen Şahin "Türkiye’de şehitlerimizin varlığı ayrı bir konu. Şehitlerimizin cenazesinin kaldırılması ayrı bir konu. Hayat durmuyor mücadele de bitmiyor. Maalesef bağırlarına taş basarak acılarını üzüntülerini yüreklerine akıtarak güvenlik güçlerimizin askerimizin nöbet başında olanları görev başında olanları çalışmalarını devam ettiriyor, ettirecekler. Yani bunun aksini düşünmek mümkün değil" dedi. Şahin şöyle devam etti:

"Burası Türkiye burası sıradan bir ülke değil. Bu millet de sıradan bir millet değil. İçinden veya dışından kim olursa olsun yani bu gemiyi bu yeryüzünde yürümekten alıkoyacak bir güç yok olamaz. Tabi ki bir taraftan şehitlerimizin cenazesini inançlarımıza törelerimize uygun bir şekilde acımızla ama onurumuzla onlara saygıyla rahmet dileklerimizle ve niyazımızla kaldıracağız. Ama diğer taraftan da aynı anda çalışmalar her türlü devam edecek. Bir tarafta bu ülkenin şantiyeleri çalışacak, bir tarafta bu ülkenin güvenlik yönünden bu sıkıntılı hale getirilmeye çalışılan noktalarında da mücadele devam edecek ve etmektedir şu anda aralıksız devam etmektedir."

-YANGININ SEBEBİ CANLARI GERİ GETİRMEYECEK-

Şahin askerlerin yanarak can vermesine sebep olan yangının çıkış nedenine ilişkin bazı iddiaların ortaya atılmasının hatırlatılması üzerine ise yangının sebebinin her şey olmuş olabileceğini kaydetti. "Yangın çıkmıştır, yangının sebepleri şu anda çıkmış olan yangını geri getirecek değildir. Yanan ağaçlar orada kaybolan canları geri getirecek değil" diyen Şahin şunları söyledi:

"Sebebi bellidir. Üç beş tane sebebi vardır. Yani yangın ya ateşle çıkar, ya bombayla çıkar ya roketle çıkar ya benzinle çıkar. Çıkar yani netice itibariyle yanmıştır, yakılmıştır. Yani sebebini araştırmak, sebebini söylemek bir şey ifade etmiyor şu anda."

O İDDİA NEYDİ?

Genelkurmay 13 askerin PKK'lıların attığı el bombalarının çıkardığı yangınla şehit olduğunu açıklarken örgüte yakınlığı ile bilinen Fırat Haber Ajansı, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kendi askerlerini bombaladığı iddiasını ortaya atmıştı...

-BEYNİ ÖZGÜRLÜKTEN YOKSUN OLANLAR VAR-

Basın mensuplarının "Bir mesajınız var mı?" yönündeki sorusuna da yanıt veren Şahin özgürlüklere vurgu yaparak "Herkesin aklını başına alması gerekiyor. Bu ülke özgürlüklerin alabildiğince var olduğu ve doya doya yaşandığı bir ülke. O kadar ki özgürlükleri sonuna kadar yaşayıp bu ülkede hala özgürlük yok diyecek kadar özgürlüklerin yaşandığı bir ülke. Galiba bir eksiklik var. Var olan özgürlüklerin varlığını itiraf edecek kadar beyni aklı özgürlükten yoksun olan bir takım insanlar var. Bu gerçekle karşı karşıyayız" diye konuştu. Saldırının TBMM’deki uzlaşma arayışlarının sonuçsuz kalmasının hemen ardından yaşanması konusunda ise Şahin’in değerlendirmesi "Yani her olayın olduğu anda başka gelişmeler vardır. Dolayısıyla hayatta bir tek olay olmuyor. Bir tek gelişme olmuyor. Bir şeyi bir şeyle bağlantılı hale getirmek çok da onun izahı için yeterli değildir" şeklinde oldu.