En Yeniler
bölgesel güç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bölgesel güç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1/13/2012

seyyah1906

economist dergisinden ankara'nın kafasını kızdırmayın albümü

Economist dergisi internet sitesinde Türkiye'ye ilişkin bir fotoğraf albümüne yer veriyor.

"AKP, 2002'de Türkiye'de göreve geldiğinde bir çokları İslami bir gündemi olmasından korkmuştu." denilen giriş yazısında "ama bugün daha çok korku yaratan şey, çoğu kişinin gözünde yaklaşan otoriter yönetim." görüşü dile getiriliyor.
"Erdoğan, 1960'dan bu yana önceki dört yönetimi deviren ordu karşısında sivil iktidarı adil biçimde tesis etti. Ama kimileri hükümetin, gazetecilere zulüm dahil olmak üzere, meşru muhalefete yönelik tacizi haklı çıkarmak için darbe korkusunu kullandığına inanıyor. İddia edilen bir darbe planı için uzun zamandır yürütülen Ergenekon soruşturmasında yüzlerce kişi tutuklandı ama tek bir mahkumiyet kararı bile çıkmadı.

"İnsan haklarını takip eden Avrupa Konseyi, 10 Ocak'ta Türkiye'de "adalet yönetiminde sürüncemede kalan, sisteme bağlı eksiklikleri" anlatan bir rapor yayımladı. Hükümet, bağımsız yargı sisteminin, sadece işini yaptığında ısrar ediyor. Ancak Türkiye bölgesel gücünü gösterip Avrupa Birliği'yle üyelik görüşmelerine devam ederken, eleştiriler karşısında tutumunun ince elenip sık dokunmasını bekleyebilir."

Bu yazı ve 'Ankara'nın kafasını kızdırmayın' başlığı altında, 7 ayrı fotoğrafla Türkiye'de son dönemdeki kimi gelişmeler toparlanmış.

Albümde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Silivri cezaevini toplama kampına benzettiği için soruşturma başlatılmasından eski genelkurmay başkanı İlker Başbuğ'un darbeye teşebbüs suçlamasıyla tutuklanmasına bir çok konu yer alıyor.

1980 darbesi sonrası cumhurbaşkanı Kenan Evren'in hakkında iddianamede ömür boyu hapis cezasıyla karşı karşıya olmasından basın özgürlüğü mücadelesi ayrıca Ahmet Şık ve Nedim Şener hakkındaki davalar da yer verilen başlıklardan.

9/13/2011

seyyah1906

guardian:birkaç yıl önce israil'e karşı sert tavır alınması düşünülmezdi bile

İngiliz Guardian gazetesinde Türkiye'nin dış politikasını ele alan bir yorumda "Türkiye'nin çağı geliyor" denildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kuzey Afrika gezisi dolayısıyla Guardian'a yazan Michigan State University'den uluslararası ilişkiler profesörü Muhammed Eyub, Türkiye'nin bölgesel bir güç olarak ortaya çıkmasıyla Orta Doğu'nun artık eskisi gibi olmayacağını belirtti.

Yazar özetle şöyle dedi:

"Türkiye'nin İsrail Büyükelçisi'ni sınır dışı etmesi, diplomatik ilişkilerini asgari seviyeye indirmesi ve Erdoğan'ın tavrını giderek sertleştirmesi, Türkiye-İsrail ilişkilerinde gelip-geçici bir sorun değil. Bunlar, Türkiye'nin İsrail'in özür ve tazminat konusunda ayak sürümesinden artık usandığının işareti."

"Obama yönetimi, Türkiye ile İsrail arasındaki sürtüşmenin Amerika'nın stratejik çıkarlarına zarar verebileceğinden endişe etmesine karşın, iç siyasi nedenlerle İsrail üzerinde baskı kuramadı. Washington, bu tavrıyla NATO'nun çok önemli bir üyesi olan Türkiye'yi yabancılaştırabilir."
'İsrail artık rakipsiz değil'

"Bölgede şu anda yaşananların, Orta Doğu'nun geleceğinde önemli etkileri olacak. Bu, İsrail'in Doğu Akdeniz'deki hakimiyetinin rakipsiz olmadığını gösteriyor. Erdoğan, Türk donanmasının bölgede artık daha aktif bir rol oynayacağını söylüyor. İsrail'in uluslararası hukuka meydan okuması ve özellikle işgal topraklarına yönelik politikaları uluslararası forumlarda bundan böyle ciddi sınavlarla karşılaşacak."

"Bölgedeki demokratik ayaklanmalar sonrasında, Türkiye'nin pozisyonu, Filistin ve İsrail işgali konusundaki ana akım Arap görüşüne daha da yakınlaşacak. Bu durum, Türkiye'nin Arap dünyasındaki konumunu güçlendirecek ve Filistin konusunda daha aktif bir rol üstlenmeleri için Arap hükümetleri üzerindeki baskıyı artıracak. Demokratik geçiş sürecindeki ülkelerde İsrail'e karşı daha sert bir tutum izlenmesi isteniyor. Türkiye örneği ardından Mısır ve Ürdün'ün elçilerini çekebileceğinden söz ediliyor."
'Asker korkusu olmadan'

Yazar şöyle devam etti:

"Türk demokrasisi güçlenmeseydi, Türkiye şimdiki pozisyonuna gelemezdi. Şimdi hükümet askerin müdahale korkusu olmadan politika yürütebiliyor. Birkaç yıl önce İsrail'e karşı sert tavır alınması düşünülemezdi bile."

"Şu anda bölgede tanık olduklarımız, Orta Doğu'yu Avrupa'ya bağlayan stratejik bir güç olarak Türkiye'nin çağının gelişine işaret ediyor. Bu Ankara'nın dış politikada bağımsızlık ilanıdır. Orta Doğu bundan böyle asla aynı olmayacak."

Prof. Muhammed Eyub, ABD’nin Orta Doğu politikasında önemli bir değişikliğe gitmesi gerektiğini belirterek yazısını şöyle noktaladı:

"Eğer Amerika, Orta Doğu'daki stratejik çıkarlarını muhafaza etmek istiyorsa, İsrail-Filistin meselesine hızlı ve adil bir çözüm bulunmalıdır. Washington, İsrail'e koşulsuz destek politikasını yeniden değerlendirmeli ve tarafsız bir siyaset izlemeli. Buna Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki Filistin tasarısı da dahildir. Her şeyden önemlisi Amerika bölgede yükselen üstün bir güç ve Batı'yla Müslümanlar arasındaki köprü olarak Türkiye'nin stratejik önemini hafife almamalı."