En Yeniler
bülent arınç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bülent arınç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1/20/2015

seyyah1906

Bülent Arınç "Bu toplantılar rutin olarak yapılmayacak"


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç toplantının rutin olarak Erdoğan başkanlığında Saray'da yapılmayacağını söyledi. Arınç, Cizre olaylarına da değindi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Ak Saray'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığını yaptığı Bakanlar kurulu toplantısı sonunda önemli açıklamalarda bulundu Bülent Arınç "Bu toplantılar rutin olarak yapılmayacak" dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında, gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrası kameraların karşısına geçen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç toplantının rutin olarak Erdoğan başkanlığında Saray'da yapılmayacağını söyledi. Arınç, Cizre olaylarına da değindi.

11/23/2012

seyyah1906

muharrem ince dokunulmazlığının kaldırılması için meclise başvurdu

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, başvurusunda, hakkında TBMM'ye sevk edilen 3/618 ve 3/916 dosya numaralı fezlekelerle dokunulmazlığının kaldırılmasının talep edildiğini anımsatarak, şu ifadeleri kullandı:

''Yasama dokunulmazlığımın kaldırılarak, hakkında yürütülen iftira kampanyasından kurtulmak ve aklanmak istiyorum. Bu nedenle Cumhuriyet savcılıklarınca düzenlenen fezlekelerin işleme konularak hakkımdaki fezlekeleri görüşmek üzere Karma Komisyon'un en kısa sürede toplanmasının sağlanmasını arz ve talep ederim."

CHP'li Muharrem İnce, TBMM Anayasa ve Adalet komisyonlarından oluşan Karma Komisyon'a da başvurdu.

MHP'nin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç hakkında verdiği gensoru önergesinin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri sırasında, Arınç ile İnce arasında tartışma çıkmıştı. Arınç, İnce'nin Meclis'te ''cinsel taciz'' iddiasıyla fezlekesinin bulunduğunu ve bu nedenle istifa etmesi gerektiğini söylemişti. Bunun üzerine İnce de dokunulmazlığının kaldırılmasını talep etmişti. cumhuriyet

3/14/2012

seyyah1906

bülent arınç'tan sivas davasının zamanaşımı ile ilgili ilginç açıklaması

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Sivas Davası’nın zamanaşımından düşmesini değerlendirdi.
Arınç, “Bu katliam gibi feci olayda kusuru bulunan veya kusurlu oldukları düşünülen kamu görevlileri hakkında bir soruşturma başlatılıp bunlarla ilgili bir yargılama yapılabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Arınç MÜSİAD 12. Ekonomi Basını Başarı Ödülleri toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Arınç Sivas Davası’nın zamanaşımından düşmesi ile ilgili değerlendirmesinde kararla ilgili Yargıtay süreci olduğunu ve sürecin henüz tamamlanmadığını hatırlatan Arınç “Şüphesiz Türkiye’de süreç tamamlanırsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi süreci var. Belki o zamana kadar Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru imkanı da yürürlüğe girecektir. Dolayısıyla o imkanın kullanılması da mümkün” dedi.

-“SORUŞTURMA BAŞLATILABİLİR”-

Mahkemenin verdiği karar mevcut sanıkların, kamu görevlisi olmamasıyla ilgiliyse burada yapılacak bir başka işlem daha olduğunun da altını çizen Arınç, dün gazetelerde yer alan Eski Sivas milletvekili Ziya Halis’in açıklamalarına değindi. Arınç şunları söyledi:

“Ziya Halis olaylar sırasında başta Vali olmak üzere, dönemin İçişleri Bakanı’nın, Başbakanı’nın, Başbakan Yardımcısı’nın olayda ihmali olduğu kanaatinde. Daha önce 28 Şubat Belgeseli’nde Sayın Mehmet Ali Birant’a bu konuya ışık tutun bazı açıklamalar yapmıştı. Bende biliyorum ki ne zaman Madımak Olayı konuşulsa, dönemin valisiyle Ankara’daki bürokratların olaya kayıtsız kaldıkları Sivas’ta mevcut askeri olayları yatıştırmak üzere devreye sokmadıkları, olaya basit bir olaya gözüyle baktıkları ve göz göre göre insanların otelde mahsur kalarak yapılmasına sebebiyet verdikleri yolunda ciddi iddialar var. Mademki mahkeme ‘kamu görevlisi olsaydı yargılamaya devam ederdik’ diyor, belki yıllar sonra olacak ama olayın bu boyutunun yeni bir sayfasını açması da mümkün. O da şudur bu katliam gibi feci olayda kusuru bulunan veya kusurlu oldukları düşünülen kamu görevlileri hakkında bir soruşturma başlatılıp bunlarla ilgili bir yargılama yapılabilir. Dönemin valisinden, İçişleri Bakanı’ndan, hükümette sorumlu kişilerden ve olay sırasında görüşmeler yapıldığı iddia edilen kişilerden, olaya kayıtsız kalanlardan bu olayın sonuçlanmasında şu veya bu şekilde katkısı bulunanlardan, kimlerse o kişiler, onlar hakkında bir soruşturma yapılarak asli fail olmasalar bile olaya dolaylı olarak sebebiyet verdiği iddia edilen kişilerin yargılanması da bence bu yargılamadan daha önemlidir. Dolayısıyla savcılarımızın bu iddia üzerine bir soruşturma yapmasında ben şahsen fayda görüyorum.”

-“İNSAN HAYATI HER ŞEYDEN DAHA DEĞERLİ”-

Arınç, bir gazetecinin Esenyurt’ta ölen işçilerin sigortaların olay olduktan sonra yapıldığı yönündeki iddialara ilişkin bir sorusunu da yanıtladı. Trilyonluk yatırımların yapıldığı, milyarlık harcamaların yapıldığı bir iş yeri inşaatında insan hayatının bu kadar ucuz görülmemesi gerektiğine vurgu yapan Arınç “İnsan hayatı her şeyden daha değerli. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği konusunda her firma üzerine düşeni mutlaka yerine getirmek zorunda. Eğer yanıcı maddelerden basit çadırlarda insanlar barınmaya muhtaç edilmişse bu bile insanlık suçudur. Dolayısıyla en azından bu olay sebebiyle iş güvenliği konusunda işverenlerin, insan hayatına verdikleri değerler konusunda, işçilerimizi çok basit koşullar altında hayatlarını sürdürmeleri konusundaki tüm eksiklikler gözden geçirilmeli ve bu konuyla ilgili mevcut yasalardaki imkanlar işletilmeli, eksik geliyorsa da ne gerekiyorsa yapılmalı. Bence o 236 milyon dolarlık olduğu iddia edilen inşaatın 10 tanesini bir araya getirip 10 tanesiyle çarpsanız orada vefat eden bir tane yurttaşımızdan daha kıymetli değil. O kardeşlerimize de Allahtan rahmet diliyorum” değerlendirmesinde bulundu.

2/20/2012

seyyah1906

muhalefetle iktidarı karşı karşıya getiren hakan şükür'ün yorumculuk tartışmalarına bülent arınç'da katıldı



meclisi dalgalandıran iktidarı ve muhalefeti karşı karşıya getiren ak partili hakan şükürün televizyon yorumculuğu tartışmasına başbakan yardımcısı bülent arınç'da katıldı arınç bu konuda yasal engel olmadığını söyledi ama bir de tavsiyede bulundu

12/28/2011

seyyah1906

leyla zana özgürlük,özerklik,federalizm ve bağımsızlık da kürtlerin hakkı



leyla zana özgürlük,özerklik,federalizm ve bağımsızlık da kürtlerin hakkı

leyla zanayı kutladılar ama gerçekten kutlamak için kutlamadılar zana'nın ağzından çıkardığı baklaya kızgınlığın sözleriydi ifadeleri zana'nın bu sözlerinin peşine bdp'nin eşbaşkanı demirtaşta takıldı bu sözlerin peşine o da özerk kürdistan istiyoruz talebiyle çıkış yaptı zana'nın fitilini ateşlediği ayrı devlet çıkışı ne kadar sınırları zorladıysa yükselen tepkiler de o kadar sertti mhp'li oktay vural bülent arınç'ın bütçe konuşmasına bağlayıp yükseltti sesini leyla zana kanadadaki bir eyalet gibi dört yılda bir referandumda istedi istekleri bir anda siyasetin tansiyonunu yükseltti
seyyah1906

oktay vural arınç ile zana'nın ifadelerinin ve sözlerinin arasında ne fark var

Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana'nın, "Kürtler artık özerkliğin yetersiz olduğunu düşünüyor" sözlerini değerlendirdi.
iPad'inden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ben Başbakan olarak Kürt sorununu savunurum" ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Dil, kimlik hakkı ne varsa vereceğiz" sözlerini dinleten Vural, Arınç'ı alkışlayanlardan birinin Leyla Zana olduğuna dikkat çekti.

Vural, "Bülent Arınç mektubu yazdı. O da adresi gösterdi. Arınç ile Zana'nın ifadelerinin ve sözlerinin arasında ne fark var" dedi. Vural şöyle devam etti: "Türkiye Cumhuriyeti hükümeti adına konuşma yapıyor ne varsa vereceğiz diyor. Cebinden mi vereceksin. Bu konudaki tüm taleplerini karşılayacağını ifade etti. O da dedi ki hepsini vereceksin. O zaman 'bunları da vereceksin' diyor. Bunlar aynı sudan içmişler. Aynı yolun yolcusu. Leyla Zana ile Bülent Arınç'ın ifadeleri aynı adrese teslim bir mektuptur. Bu milletin içinden yeni millet çıkarmak, etnik kimliklere bölmek kültürü ayrıştırmak, Türk milletini milli kimliğini ayrıştırmak için amacıyla ortaya konulan bir siyasi senaryonun taşeronları bunlar."


'Suflör-dublör, al birini vur ötekine'

Zana'nın ifadelerini manşete taşıyanlara "Arınç'ın ifadelerini anlamı ne" diye soran Vural şunları söyledi: "Eline almış bir mezro bu milleti bölüyor parçalıyor. Herkes haddini bilmeli. Bu coğrafya kolay yapılmış bir coğrafya değil. Birlik bütünlüğünü bütün badireleri atlatarak koruyan bir millet fitne fesatlarla milleti ayrıştırmak aramızdaki rabıtaları bozmak için pis oyunun aktrist ve aktörleri çıkmış bu oyunu oynuyorlar. Dolayısıyla Zana-Arınç, suflör-dublör. Al birini vur ötekine. Aynı zihniyetin yolcuları bunlar. Aynı sudan içmişler."

Arınç'ın sözleriyle kimleri cesaretlendireceğini daha önce söylediğini hatırlatan Vural, Zana'nın "Otonomi de yetmez" sözlerine "Aç tavuk kendini darı ambarında sanarmış. Bu milletin devletin milletin hayatında böyle oyunlar oynanmasına müsaade etmemiz mümkün değildir. Herkes haddini bilmelidir" diye tepki gösterdi.


Milletvekili maaş zammı

Vural'a Kılıçdaroğlu'nun milletvekili maaş zammıyla ilgili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yazdığı mektup da soruldu. "Cumhurbaşkanına mektupla müracaat gerekiyor mu bilmiyorum" diyen Vural şunları söyledi: "Bu yasanın yeniden değerlendirilmesi için Anayasa'dan gelen hakkını Cumhurbaşkanının kullanabileceğini söylemiştim. Mektupla istemek bilemiyorum. Siyasetçiler ifadelerini söyler adrese de gider. Onlarda bu talepleri okur. Bir müracaat üzerine yapmalarını istemek doğru değildir."

Vural, "Veto bekliyor musunuz" sorusuna da şu yanıtı verdi: "Bu konuda irademi beyan ettim. Sayın Cumhurbaşkanı bunu değerlendirmelidir. Milletvekillerinin geçimini vatandaşın geçimine önceleyen bir Meclis olarak gösterilmesi doğru bir şey değil. Elimizi vicdanımıza koyalım. Bu kadar intibak bekleyen emekli, maaşlarının ne olacağını bilmeyen memurlar var. Cumhurbaşkanı kamuoyunda duyulan rahatsızlıklar bizim beyanlarımız doğrultusunda değerlendirmeleri yapacaktır. Dikkate alınması noktasında girişimde bulunacaktır. Bu konuda Cumhurbaşkanının yetkisini kullanmasından sonra Meclis'teki partiler yeniden değerlendirme yapma hakkına sahip olacak. Cumhurbaşkanının bu eksende bir değerlendirmez yapmasını bekliyorum."