En Yeniler
bayrak dikme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bayrak dikme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10/09/2011

seyyah1906

devlet bahçeli kandile bayrak dikmek demek türk devletinin varlığını ve kudretini hissetirmek demektir

Devlet Bahçeli, karayoluyla geldiği Tokat'ın Niksar ilçesinde, Hamidiye Köprüsü mevkisinde partililer tarafından karşılandı.
Daha sonra Niksar Belediye Başkanı Duran Yadigar'ı makamında ziyaret eden Bahçeli, belediyenin çalışmaları hakkında bilgi aldı.

Burada bir basın mensubunun, ''Türkiye'nin acil sorunları var. En acil sorunu sizce hangisidir?'' yönündeki sorusu üzerine Bahçeli, ''En acil sorunumuz terörle mücadele etmektir'' dedi.

Bahçeli, ''BDP'li milletvekillerinin eylemlerde ön sıralarda yer alarak polislerle tartışmalar yaşamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' yönündeki soruyu ise şöyle yanıtladı:

''Bundan sonra mücadelelerini TBMM'de yemin töreninde de TBMM çatısı altında ne düşünüyorlarsa onları tartışmanın anlamının farkında olmalılar. Yoksa milletvekilliğiyle bağdaşmayan, militan ruhu ile sokaklarda halkı tahrik edercesine devlete karşı ayaklanma provaları bir milletvekiline yakışmamaktadır. Siyasi iktidar bu anlamda gerekli tedbirleri almalıdır. Sokağı teröre, anarşiye teslim edenlere hukuki yönden gerekli bütün tedbirleri almalı. Bu manada yasalar yetersiz ise yasa değişikliğini yapmaya müsait sayısı vardır. Burada da cesaretleri yoksa milliyetçi hareket her türlü desteği verir.''

Yeni anayasa ile ilgili çalışmaları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Bahçeli, ''Yeni anayasa ile ilgili olarak TBMM Başkanı Cemil Çiçek bey, bütün siyasi partilerden uzlaşma komisyonu oluşturmak amacıyla üç üye istemiştir. MHP de üç değerli arkadaşımızı üye olarak vermiştir. İleriki günlerde üyelerle ilgili süreç tamamlandığında nasıl bir yönetim ile çalışacağına prensipler oluşturulursa anayasa değişikliği ile ilgili TBMM etkin bir hale gelir. MHP de hassasiyetleri olan konularda gerekli katkıyı sağlamayı arzulamaktadır'' ifadelerini kullandı.

Bahçeli, ''Kandil'e bayrak dikilmesi''yle ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine de, ''Onu Sayın Başbakan anlamakta zorluk çekiyor. Kandil'e bayrak dikmek demek, Türkiye'ye Kandil'den yöneltilecek her türlü tehlikeye karşı Türk devletinin varlığı ve kudretini orada hissettirmek demektir'' diye konuştu.

9/25/2011

seyyah1906

namık kemal zeybek: pejak denilen belayı iran bitirdi kandil'e de bayrağı dikti

Teröristlerin Siirt'in Pervari İlçesi Belenoluk Jandarma Karakolu'na düzenlediği saldırıya ilişkin bir açıklama yapan Zeybek, "Terörle baş etmek için her olayda sonra (şiddetle kınıyoruz, hiddetle kınıyoruz, kan yerde kalmayacak, gereği yapılacak, suçlular bulunacak) gibi beyanatlar yetmez" diyerek şunları söyledi:
"Terörü kınamayın, yok edin. Ne kınayıp duruyorsunuz? Terörü kınamakla olmuyor bu iş. Pejak denilen belayı İran bitirdi. Kandil'e de bayrağı dikti. Ben de diyorum ki şunların kandillerini yakın. Yakın girin oraya, dikin oraya bayrağı. Yani kim bize, (bunu yapmayın) diyebilir? Vatandaşlarımız ölüyor, Kızılay'da ölüyor. Son 2 ayda 70'e yaklaştı kayıplarımızın sayısı. Kanı akan bir ülkenin, devlet olarak yapması gereken görevini yapmak üzere harekete geçmesine kim karşı çıkabilir? Karşı çıkana biz nasıl dost diyebiliriz? Versinler bana yönetimi, bir yıl sonra geri vereyim onlara. Bakalım terör kalacak mı ? Kandil'e bayrak dikmek o kadar basit değilse, çok zor geliyorsa, bunu yapacak olanlara devretsinler."

"Başbakan, hükümet-devlet kavramlarını bilmiyor"

Başbakan Erdoğan'ın "Hükümet-Devlet kavramları konusunda biraz eğitilmesi lazım" diyen DP Lideri Zeybek, şöyle devam etti:
"Teröristlerle böyle ilişkiler olursa, bu işler böyle gitmez. Başbakan, terör örgütünü kastederek (Hükümet görüşmüyor, devlet görüşüyor) diyor. Başbakanın, hükümetle devlet kavramlarının ne olduğu konusunda biraz eğitilmesi lazım. Bilmiyor, bilmiyor, bilmiyor. Söylüyorum, söylüyorum, anlatamıyorum. Devlet dediğimiz şey bir yanıyla hükümettir, bir yanıyla yasamadır, diğer yanıyla da yargıdır. Üçünün birleşiminden devlet meydana gelir. (Devlet görüşüyor) derseniz, sokaktaki, kahvedeki ağızla konuşmuş olursunuz. O da bir Başbakana yakışmaz. Demek ki, O da devlet derken, MİT'i anlıyormuş. Anlatamıyorum ama anlatmaya devam edeceğim.

Terör örgütüyle devlet adına görüşen bir yetkili, devletin temsilcilerini hedef göstererek, terör örgütü temsilcilerine, (bölgenizdeki çok kıymetli valiler ve emniyet müdürleri içinde, bunlar bize düşman diyebileceğiniz kimse var mı?) diye soruyor. Demek ki çok kıymetli insanların, terör örgütüne düşman olmaması lazım. Yani bu vali, terör örgütüne düşman olmayacak ta, devleti temsil eden vali kime düşman olacak? Ve terör örgütünü düşman olarak görmeyen bir valinin orada ne işi var? Şeytanla görüşenler şeytandan akıl alırlar. Şeytan da hiçbir zaman akan kanın durması için akıl vermez. Bıraksınlar şu şeytanla görüşmeyi de iş yapsınlar. Rahmanla görüşmenin yolunu arasınlar. Ne işleri var şeytanla? Şeytanla görüşmeyi, mecazi olarak bile görüşmeyi, inancımıza aykırı buluyoruz. Teslim olmasınlar. Obama'dan icazet almak zorunda hissetmesinler kendilerini, gereğini yapsınlar."
Terörü övmenin düşünce özgürlüğü olmadığının altını çizen Zeybek, "Sonuna kadar düşünce ve inanç özgürlüğünü savunuyorum. Terörü övmek, düşünce değildir. Dolayısıyla buradan savcıları göreve davet ediyorum" diyerek "teröre destek veren herkes hakkında mutlaka cezai kovuşturma yapılmalıdır ki, psikolojik üstünlük devlete geçsin" dedi.