En Yeniler
bdp etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bdp etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/18/2011

seyyah1906

şırnakta bdp'li il başkanı kürtlerin adım adım özerk kürdistana doğru yürüdüğünü söyledi

Diyarbakır'da Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) 14 Temmuz'da ilan ettiği 'Demokratik Özerklik''i kutlamak amacıyla, dün akşam Şırnak'ta Atatürk anıtının bulunduğu Cumhuriyet meydanında miting düzenlendi.
PKK ve Abdullah öcalan lehine sloganların atıldığı mitingte, bazı göstericiler Atatürk anıtı önünde Abdullah Öcalan posterleri astı. BDP İl Başkanı Abit İke, Kürtlerin adım adım özerk Kürdistan'a doğru yürüdüğünü, Ortadoğu'da Kürtleri bitiremeyen sistem devlerinin başını çeken Türklerin Kürtleri bitiremediğini söyledi.

Şırnak Cumhuriyet meydanındaki Atatürk anıtı önünde dün düzenlenen "Demokratik Özerklik" kutlamasına Şırnak Belediye Başkanı Ramazan Uysal, BDP İl Başkanı Abit İke, ilçe ve belde belediye başkanları, il ve ilçe BDP başkanları ve yöneticileri, svil toplum örgütü temsilcileri ve yaklaşık 8 bin kişi katıldı. Demokratik özerklikle ilgili sinevizyon gösterisiyle başlayan mitingte sık sık PKK ve Abdullah Öcalan lehine sloganlar atıldı.

Şırnak Cudi Kültür ve Sanat Merkezi'nden Koma Besta'nın ve Cizre Mem u Zin Kültür ve Sanat Merkezi'nden Koma Sorxwin'nin söylediği Kürtçe şarkılarla halay çekip gece geç saatlere kadar eğlendiler. Kutlama alanında vatandaşlara "Demokratik özerklik nedir, neden istiyoruz? Demokratik özerkliğin önemi ve demokratik özerkliğin özellikleri nelerdir" konulu Türkçe-Kürtçe el ilanları da dağıtıldı. Demokratik Özerkliğe vurgu yapan pankartların asıldığı alanda, bir grup gösterici, PKK'nın kurucuları arasında yer alan Kemal Pir, Akif Yılmaz, Ali Çiçek ve Mehmet Hayri Durmuş'un yanı sıra Abdullah Öcalan'ın posterlerini taşırken, bazıları ise Atatürk anıtına çıkarak Abdullah Öcalan posteri açtı.

BDP İl Başkanı Abit İke Kürtçe yaptığı konuşmada, "Demokratik Özerklik hepimize hayırlı olsun" diyerek başladığı konuşmasında gençlerin ölmemesi için hükümetin somut adımlar atması gerektiğini söyledi.

İran'ın Kuzey Irak'ta PKK kamplarına yönelik başlattığı operasyonlara da değinen BDP il başkanı Abit İke, "Zap destanı gibi onlar da hezimete uğrayacaklardır" dedi.

İke, "Türkiye hükümetleri savaşla, siyasi iradelerimizi cezaevlerine atarak bizi yok etmeye çalıştı, başaramadı. Ne İran ne de başka bir ülke bizi inkar, imha ve yok etme politikalarıyla başarıya ulaşamaz. Bu ülkeye özgürlüklerin gelmesi dünya analarının ağlamaması için gerekirse bedenlerimizi siper ederiz" diye konuştu. Miting daha olaysız sona erdi.
seyyah1906

mhp ve bdp'den türkiye'de bir ilk gerginliğin yatışması için elazığda ortak deklarasyona imza attılar

Elazığ’da Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) temsilcileri Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 13 askerin şehit edilmesinin ardından ilde tırmanan gerginliğin yatışması için ortak bir deklarasyona imza attı. Girişim Türkiye’de bir ilk oldu.
Elazığ Sivil Toplum Kuruluşları Platformu'nca desteklenen bildiri Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) binasında kamuoyu ile paylaşıldı. Bildiriyi, platformun dönem sözcüsü Resul Şahin okudu. Resul Şahin açıklamasında, tarihin derinliklerinden bu yana bazı kirli emeller besleyenlerin ülkenin iç huzurunu ve barışı bozamaya çalıştıklarını kaydetti. Şahin, geçmişte siyasi görüş ve mezhep farklılıkları üzerinden emellerine ulaşamayan küresel güçlerin şimdilerde taşeron olarak kullandıkları terör örgütleri eliyle etnik bir ayrışmanın ve kardeş kavgasının yaşanmasını arzuladıklarını aktardı. Resul Şahin şöyle konuştu:

Bizler, insanlığa, adalet, huzur ve barış götürmüş bir medeniyetin mensuplarıyız. Bu büyük medeniyet, hiçbir ayrım gözetmeden Türk, Kürt, Çerkez, Arnavut Laz, hemen her kesimin desteği ve katkısıyla kurulmuştur. Elazığ kamuoyu, her türlü terör olaylarının ardından gerek halk olarak, gerekse sivil toplum kuruluşları olarak gerekli tepkiyi göstermişlerdir. Anacak Cuma ve Pazar günü şehrimiz, provokatörlerin oyununa gelerek bir takım üzücü olayların yaşanmasına neden olup hepimizi derinden üzmüştür.”

Bu tür tepkilerin yanlış olduğuna dikkat çeken Resul Şahin, son günlerde hal olarak en çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi. Şahin, vatandaşlardan terör örgütünün bu tür stratejilerle vatandaşları sokağa dökmeye çalıştığını vurguladı.

Açıklamanın ardından yayımlanan deklarasyonu MHP İl Temsilciliği adına Gürol Suğol, BDP İl Temsilciliği adına Atik Okuyucu, Elazığ Cem Kültür Derneği Başkanı Cafer Yeşil ve Elazığ Sivil Toplum Kuruluşu Dönem Sözcüsü Resul Şahin imzaladı.
seyyah1906

bdp'li emine ayna ankaraya gelsekte rolümüzü milletvekili olarak oynayamayacağız

BDP'li Emine Ayna Demokratik özerklik'in anlamını açıkladı: 'Ben artık senden talep etmiyorum. ben yapıyorum. Sana düşen beni tanımaktır'
Emine Ayna ilan ettikleri ‘Demokratik Özerklik’ tanımı içerisinde siyasal statünün bulunmadığını, siyasal bir tanımdan söz ettiklerini belirtirken, "Kültürel haklar vs. bunlar tartışılabilir belki.
Siyasal talep; siyasal bir statüdür. Ben o yüzden ‘Çıta dememek lazım’ diyorum. Bağımsızlığınızı ilan edersiniz de çıta oradadır. O gelir federasyonu, özerkliği tartışırsınız. Bunun gerisinde bir siyasi statü yok. Yapılan şey, kabul edilebilir, eşit değil; eşite en yakın; Türkiye sınırları içerisinde özgür ve gönüllü birlikteliğin temelidir. Eşit, özgür, gönüllü birliktelik. Bu müzakere masasına da gelebilir, konuşulabilir, konuşulmalıdır da. Bu noktadan sonra konuşulabilecek şey, demokratik özerklik nasıl işleyecek" dedi.

Emine Ayna, DTP’ye geçen milletvekillerinin TBMM’yi boykotu ve ‘Demokratik Özerklik’ ilanının birleşmesi üzerine kafa karışıklıklarının derinleştiğini, ‘Acaba Ankara bitti mi?’ denildiğini anlatırken şöyle konuştu:

"DEMOKRATİK ÖZERKLİK KOPUŞ DEĞİL"

"Demokratik Özerklik’ projesini ilk tartışmaya başladığımızda 2007’de bunu dosya haline getirip, yazıya döktük, tüm aydınlarla belli olgunluşma dönemine getirdik, ardından DTP tüzüğüne taşıdık. Demokratik Özerklik alt başlıkları ile örnek model olarak yer verdik. Ankara’dan bağımsız düşünüyor olsaydık, bunu Ankara’da tartışmazdık. Demokratik özerklik bir kopuş, ipleri koparma, yol ayrımı değil. Eşite en yakın özgür ve gönüllü birlikteliktir. Yaptığımız budur. Hem demokratik kolektifleri hayata geçirebileceğimiz, hem de diğer halklarla aynı ülke içinde birlikte yaşam olanağı yaratmaktır. Bu Türkiye’nin ciddi bir demokratikleşme hareketidir de. Ankara’dan kopuş değil, Ankara’nın yükünü hafifletmeyi hedefleyen bir şeydir. Meclis’i protesto etmemizle hiçbir ilgisi yoktur. Bizim Meclis’e ilişkin yaklaşımımız sadece Hatip Dicle veya diğer 5 tutuklu arkadaşımızla da ilgili değildir. Belediye başkanları, il genel meclisi, belediye meclisi üyeleri dahil tutuklu 3 binin üzerinde arkadaşımız var. Biz demokratik anlamda siyaset yapmayı hedefliyoruz. Terörle Mücadele Yasası, Türk Ceza Yasası’ndaki maddeleri önümüze koyarak demokratik politika yapmamızı engelliyorsunuz. Bu Meclis’in artık bu iradeyi göstermesi gerek. Anayasayı bırak önce bunu değiştir. Dicle’ye milletvekilliği verilir mi verilmez mi bu bağımsız bir konu. Hele önce bunları değiştir. Bunları değiştirmezsen Ankara’ya gelsek de rolümüzü milletvekili olarak oynayamayacağız, düşüncelerimizi ifade edemeyecek, örgütlenemeyeceğiz demektir."

DHA

7/17/2011

seyyah1906

bdp diyarbakırdaki çatışmayı birleşmiş milletler ve natoya taşıyacak

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Dolapdere köyü yakınlarında meydana gelen 13 askerin şehit olduğu, 7 askerin yaralandığı, 7 PKK'lının ölü ele geçirildiği çatışmayı uluslararası platforma taşıdı.
Olayın bir bütün olarak araştırılmasını isteyen BDP, Türkiye'nin üyesi olduğu NATO ve Birleşmiş Milletler'e (BM) başvurdu.

BDP Genel Başkanı Hamit Geylani, "Diyarbakır'da PKK'lılar tarafından askerlere pusu kuruldu iddialarının oluş biçimi ve sonrasında yaşanan tüm sürecin ayrıntılı olarak uydu görüntüleri ile dünya kamuoyu ile paylaşılması için hukukçularımız NATO ve Birleşmiş Milletler'e başvurmuştur" dedi.

7/15/2011

seyyah1906

bdp'li hasip kaplan türkiye bu gerilimi gerginliği ve bu provokasyonu yaşarken meclis tatile giremez

Diyarbakır Silvan'da yaşanan çatışma ve sonrasındaki iddialarla iligli BDP'den açıklama geldi.

BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş yaptığı yazılı açıklamada, Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 13 askerin şehit olduğu, 7 askerin yaralanmasıyla sonuçlanan çatışmadan dolayı derin üzüntü duyduklarını söyledi. Olayda yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı ve yaralılara da acil şifalar dileyen Demirtaş, şunları söyledi:
"Savaşın, çatışmanın, ölmenin ve öldürmenin bir sorun çözme yöntemi olmaktan çıkmamış olması, bizlere bu acıları yaşatan en temel nedendir. Ülkenin en önemli sorununun bu gençlerin omuzlarına yüklenmesi haksızlığı da, hükümet başta olmak üzere siyasetin ve bütün siyasetçilerin sorumluluğundadır. Bu acıları unutmadan, ancak acılarımızı 'düşmanlık' dili oluşturmak için de kullanmadan barışı sağlamak her birimizin bütün ülkeye karşı boynunun borcudur. Ancak maalesef ki olayın duyulmasından bu yana yapılan açıklamalar ve gösterilen tepkiler Partimizi doğrudan hedef almakta, yaşanan olayın yarattığı acı ve hüzün ortamından yararlanılarak asıl sebeplerin üstü örtülmekte, neredeyse çatışmaya BDP girmiş gibi bir hava estirilmektedir.Bu haksız hedef gösterme furyasına TBMM Başkanından, hükümet temsilcilerine kadar sorumluluk mevkiinde olup da hesap vermesi gereken herkes dahil olmuştur. Bu süre içerisinde Ankara, Mersin, Bursa ve Elazığ il-İlçe binalarımızın da aralarında bulunduğu bazı parti teşkilatlarımız saldırıya uğramış, yakılmıştır."
"Çatışma bütün yönleriyle soruşturulup açığa çıkarılmalı"

Olayın en büyük ve onarılmaz kaybının yaşamını yitiren gençler olduğunu, siyasi polemikler, nutuklar ve karşılıklı suçlamaların yüreği yangın yerine dönmüş ana babaların acılarına derman olmayacağını söyleyen Demirtaş, "Ancak yüreği evlat acısıyla yanan anaların bile 'akan kan dursun' şeklindeki kutsal sözlerine karşılık aynı sağduyunun binde birini siyasetçilerde göremiyoruz. Bu vesileyle öncelikle herkesin ve herkesimin, bu süreçte kullandığı, kullanacağı dilin çatışmayı, gerilimi tırmandırmaya değil, riske giren barış arayışlarına cesaret verici olmasını diliyoruz. Bütün barış süreçleri tehlike ve tehditlerle örülü olmuştur. Ancak barış, sadece ve sadece o'na yürekten inanan ve bütün engellere rağmen o'na doğru yürümekte ısrar eden toplumlara daha erken gelmiştir. Biz de er veya geç kendi barışımızı inşa edeceğiz, ama bunun geç olmaması için biz dahil herkese sorumluluklar düşmektedir. Yaşanan bu olayın insani yönünü ve bizlerde yarattığı acı etkisini değiştirmese bile, en azından bundan sonraki muhtemel riskleri önleme açısından söz konusu çatışmanın bütün yönleriyle soruşturulup açığa çıkarılması önemlidir" dedi.



Yaşanan olayın bir pusu olmadığı iddialarını da gündeme getiren Demirtaş şunları kaydetti:
"Yaşanan olayın bir pusu olmadığı, operasyona çıkan askeri birliğin bir noktada PKK ile çatışırken başka bir noktada askerlerin bulunduğu bir mevkiye savaş uçaklarından -veya helikopterlerden- atılan bombaların yarattığı büyük yangınla askerlerin yaşamını yitirdiği, bu iddialara dair konuşmaların askeri telsizlerde komutanlar arasında geçtiği ve bu konuşmaları korucuların da duyduğu şeklinde vahim iddialar kamuoyuna yansımıştır. Bu vesileyle sayın Başbakan'a çağrımızdır; Bu olayın başka siyasi gerilimlere ve çatışmalara yol açmaması, bütün boyutlarıyla açığa çıkarılması için soruşturma başlatılmalıdır. Otopsi raporları, telsiz konuşma kayıtları kamuoyu ile paylaşmalıdır, gerçekler ortaya çıkarılmalıdır. Eğer iddialar doğruysa; sorumluluğu, ya da ihmali olan varsa hesap sorulması sağlanmalıdır. Adil bir soruşturma neticesinde ortaya çıkacak gerçek her neyse, her birimiz bunun sonuçlarından dersler çıkararak önümüzdeki süreçte daha etkili bir barış siyaseti üretebiliriz. Ancak gerçeklerin üstü örtülürse bu durum herkeste güvensizliğe ve karamsarlığa yol açacaktır. Kamuoyundaki bu kaygıların giderilmesi için hükümet üzerine düşen sorumluluğun gereğini yerine getirmelidir."

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Muş Milletvekili Sırrı Sakık, BDP il yöneticilerinden Şengül Çelik ve Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile dün gece saldırı düzenlenen partisinin Ankara İl Başkanlığı binasında, basın açıklaması yaptı.

Diyarbakır'daki saldırı dolayısıyla büyük bir üzüntü yaşadıklarını ifade eden Kaplan, ''Gerçekten 20 insanımızı yitirmenin hem üzüntüsünü hem acısını yaşarken, Allah'tan kendilerine rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum'' diye konuştu.

Kaplan, dün Mecliste, BDP ve AKP temsilcileri arasında yapılan görüşmelerde, ''çözüm yakın olduğu zaman, barış yakın olduğu zaman, demokratik çözüm ve yeni anayasa olgusu yakın olduğu zaman daima provokatörler hareket geçmiştir'' dediklerini ifade ederek, o görüşmenin yapıldığı saatlerde, Diyarbakır'da yaşanan acı olayın haberi geldiğini ifade etti.

Diyarbakır'daki olayın ''sıradan bir olay olmadığını'' anlatan Kaplan, şöyle konuştu:
''Türkiye bu gerilimi, gerginliği ve bu provokasyonu yaşarken Meclisin tatil yapma hakkı yoktur. Meclis bu koşullarda tatile giremez. Onca sorun yaşanırken çözümün adresi Meclisin tatil yapma keyfi yoktur. Bu sorunun mutlak surette çözüm yeri Meclis olduğuna göre, Meclisin tatile girmeden bu sorunu konuşması gerektiğini düşünüyoruz. Bu olayın derhal açıklığa kavuşması lazım. 13 askerin yanarak ölmesi soru işaretleri bırakıyor ve bu konuda çok ciddi iddialar var. Eğer bizim helikopterlerimizin ve uçaklarımızın bombardımanı sonucu askerler ölmüşse bu çok vahimdir ve bir hükümeti istifa ettirecek noktaya kadar ciddi vahim bir olaydır. Bunu çok ciddi olarak meclisin derhal komisyon kurarak takip etmesi gerekiyor.''

Parti ile binasına yapılan saldırıyı da kınayan Kaplan, ''Başkentin göbeğinde, güvenlik noktalarının çok yakınında bir il binamızın saldırıya uğraması çok ciddi provokasyonlar zincirinin devamıdır'' dedi.

''Türk Kürt halkı arasında bir çatışma yaratmak isteyenlerin hevesini kursaklarında bırakma konusunda kararlı olduklarını'' anlatan Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hiçbir güç, hiçbir provokasyon Türk ve Kürt halkının birbirini boğazlaması sonucunu doğurmayacaktır. Bizim bin yıllık kardeşiliğimizi ve sorunlarımızı kendi içimizde çözmek inancındayız ve zorundayız. Siyasetin biraz cesur olması lazım. AK Parti'nin, Başbakanın biraz cesur olması lazım. Anamuhalefet liderinin artık biraz cesur olması lazım. Bu ülkenin her köşesinde provokasyonlar kol gezerken, hiçbirimizin 'Meclis tatil yapsın, vekiller tatil yapsın' deme hakkı yoktur. Hükümeti bu saldırı ve benzeri saldırılara karşı uyarıyoruz. Bütün siyasi sorumluğuyla hükümet bunun cevabını vermek zorundadır.''

Kaplan, bir gazetecinin ''Meclis tatile girmesin diyorsunuz. BDP milletvekilleri yemin edecek mi'' sorusu üzerine, AKP ve BDP arasındaki görüşmelerin ardından dün itibariyle iki mutabakat metni sunulduğu anımsatarak, ''Bir mutabakat metnin cümlesine takılan bir iktidar, 'milletin iradesi özgürce meclise yansısın' diyen cümleyi çıkarın dediği için mutabakat sağlayamadık. En kısa zamanda bunun da değerlendirmesi yapılacaktır. Bu tarihi günlerdeki gelişmeler de dikkate alınacaktır'' diye konuştu.



"İnadına 'barış' diyeceğiz"

Muş Milletvekili Sırrı Sakık da Diyarbakır'daki olay duyulduğunda herkesin yüreğinin ağzına geldiğini belirterek, ''Bu ülkenin dokularıyla oynamak isteyenler var'' dedi. Bu olup bitenlerin bütün sorumlusunun ''siyaset dünyası olduğunu'' vurgulayan Sakık, şöyle konuştu:
''Burada AKP'sinden, CHP'sinden, MHP'sinden herkes sorumludur ama biz BDP olarak da sorumluluğumuz var. Biz de iyi örgütlenemedik. Bu savaşa karşı büyük bir birlik oluşturamadık. Büyük bir blok oluşturabilseydik sesimiz daha gür çıkardı. Siyaset dünyası meclisi tatile değil göreve çağırmalıdır. Bu Meclis 1920 ruhuyla hareket etmelidir.''

''Tam umutların yeşerdiği, İmralı'da görüşmelerin başladığı dönemde böyle bir hareketin 14'ünde gerçekleştirilmesi düşündürücüdür'' diyen Sakık, vicdan sahibi olan herkesin bu süreci mercek altına alması gerektiğini ifade etti. Ülkede barışı sağlamanın herkesin görevi olduğunu anlatan Sakık, ''İnadına 'barış' diyeceğiz. İnadına 'kardeşlik' diyeceğiz. Her kim asker ve gerilla acısı arasına ayrım koyuyorsa namerttir. Kim ki askerin acısını yüreğinde taşımıyorsa namerttir. Kim ki, gerillanın acısını yüreğinde taşımıyorsa o da namerttir'' ifadelerini kullandı.

Sakık, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in ''Herkes safını belirlesin'' sözünü hatırlatması üzerine, ''Bizim safımız silahın ve şiddetin olmadığı demokrasi ve özgürlükler safıdır'' dedi. Hasip Kaplan ise ''Bizim safımız Türkiye halkının yanıdır, demokrasidir, özgürlüktür. Kimse faşist, ırkçı, katliamcı, darbeci bir saf seçeceğimizi sanmasın. Safımız çok nettir. Özgürlüklerinin Türkiye halkının safındayız'' diye konuştu.



"Türkiye'de artık kimse kan ve gözyaşı istemiyor"

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İl Başkanı Cihan Yılmaz, BDP İl Merkezi'nde yaptığı açıklamada, Diyarbakır Silvan'da yaşanan olayların hemen ardından birtakım kişilerin toplumsal kaos yaratmak adına tahrik edici açıklamalarda bulunduğunu söyleyerek, bu gibi durumlarda insanları yanlışa sürükleyebilecek sert açıklamalardan kaçınılması gerektiğini vurguladı.

Olayların demokratik yol ve barışçıl çözümler ile aşılabileceğini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:


''Hepimize düşen ilk görev aklı başında yaklaşımlar ve sağduyulu açıklamalarla insanları terörize etmekten kaçınmaktır. Türkiye'de artık kimse kan ve gözyaşı istemiyor. Annelerin, babaların ağlamalarına bir son verilmeli. Bunun da tek yolu barış ve demokrasiden geçiyor. Türkiye genelinde demokratik bir anayasa isteğine yönelik mitingler düzenliyorduk. Mersin'de dün gerçekleştirdiğimiz mitingi de Diyarbakır Silvan'dan gelen haberlerin ardından yarıda kestik. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nun Türkiye genelindeki tüm etkinlikleri iptal edildi.''
seyyah1906

bdp ankara il örgütüne gece yarısı molotof kokteyli atıldı yangın çıktı

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Ankara İl Örgütü'ne, saat 02.30 sıralarında kimliği belirsiz kişiler tarafından molotof kokteyli atıldı.

Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, olay yerine lüks bir ciple gelen 3 kişi, Tuna Caddesi üzerinde Emek Apartmanı 1. katta bulunan BDP il örgütüne molotof kokteyli attı.

Atılan molotof BDP il örgütünün bulunduğu daire içerisinde kısa sürede yangın çıkmasına neden oldu. Olay yerine gelen polis ve itfaiye ekipleri tarafından yangın kısa sürede söndürüldü. Şahısların geldikleri araçla olay yerinden uzaklaştığı öğrenildi.
BDP Ankara İl Örgütü'nden bazı kişiler ise olay yerine gelerek polisten bilgi aldı. Polis, daire içerisinde bir süre inceleme yaptı. Mobese kamerasından eşkali belirlenen 3 şahıs için polis ekipleri geniş çaplı araştırma başlattı.