En Yeniler
parti kapatma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
parti kapatma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8/28/2012

seyyah1906

partisini kapatan abdüllatif şenere'e chp'den teklif var

Kurucuları arasında olduğu AKP'den yollarını ayırarak, 25 Mayıs 2009'da Türkiye Partisini kuran ve Genel Başkanlık görevini üstlenen Abdüllatif Şener'e partisini kapatmasını ardından CHP'den teklif geldi.

CHP'ye Demokrat Parti'den(DP) transfer olan İzmir Milletvekili Aytun Çınar ANKA'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'de uzun zamandır büyük merkez sağ seçmenin yanlış bir algılamayla AKP'yi merkez sağ parti sanarak ona destek verdiğini ifade ederek, "Fakat zaman gösterdi ki AKP'nin çekirdek kadrosu milli görüş gömleğini çıkardık dese de çıkaramıyor. Yani bugün aslında Türkiye'yi fikirleri itibariyle yüzde onluk çekirdek Refah Partisi anlayışı yönetiyor" dedi.

Kendisinin de merkez sağda siyaset yapmış biri olarak geçmişte birlikte siyaset yaptıkları, Türkiye'nin kurucu değerleriyle ve kurucularıyla hiçbir sorunu olamayan büyük merkez seçmeni CHP'ye destek vermeye davet ettiğini belirten Çıray, "Çünkü AKP'nin Türkiye'yi getirdiği durum 1918-1923 yılları arasında yaşanan döneminden farklı değil. Türkiye hızla bir kardeş kavgasına sürükleniyor, ekonomi diken üzerinde ve dış politika 88 yıldır süre gelen rayından sapmış durumda. Türkiye kendisine ait olamayan bir savaşın eşiğine getiriliyor. Nasıl o yıllarda Menderes, Celal Bayar ve İsmet Paşa aynı partide görev yapmışlarsa ülkenin bütünlüğü için, şimdi de bu şartlar geçerli" dedi.
Reklam

Abdullatif Şener'in de AKP'den ayrılıp parti kurmasını ortaya çıkaran nedenlerin bugün çok daha ağır biçimde devam ettiğini belirten Çıray, "Kendisinin ne kadar dürüst, ne kadar vatanperver bir siyasetçi olduğunu biliyoruz. Böyle bir ismin siyaset dışında kalması, kendini erken emekli etmesi bir değerin kaybı olur. Kararlarına saygılıyız ama bu çerçevede Sayın Şener'e CHP çatısı altında siyaset yapma çağrısında bulunuyorum" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bir süre önce "Eski Doğru Yol partililer, eski Anavatan partililer yani bu ülkede demokratik, laik, sosyal hukuk devletini destekleyen, destek veren Türkiye'nin çağdaşlaşmasına katkı yapmak isteyen bütün yurttaşlarımı partimizin şemsiyesi altına bekliyorum. Buraya gelin" açıklamasında bulunmuştu.mynet

1/11/2012

seyyah1906

bana ne ulan geziyorsa git savcıya söyle ver eline belgeleri atsın içeri

Gazeteci Ömer Şahin’in Kanal a daki “Görüş Farkı” programına katılan Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’dan çarpıcı açıklamalar geldi.
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ tutuklanırken, Çevik Bir ve Yaşar Büyükanıt’la ilgili herhangi bir işlem yapılmamasını eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na cevap verdi.

Kuzu, “Çevik Bir niye dışarda? Bana ne ulan geziyorsa git savcıya söyle, ver eline belgeleri atsın içeri. Geç bile kaldı bana sorarsanız. Büyükanıt? Atın içeriye yatsın, bana ne bundan. Böyle bir iddia varsa 28 Şubat ortada,Sincan’da yürüyen tanklar ortada. Çevik Bir geziyor diyorsan götür belgeleri şikayetçi ol. Lafa bak. Benim elimde belge mi var? Onları Başbakan mı koruyor? Yav biz Allah aşkına parti kapatılmaktan kendimizi zor kurtardık. Gümbür gümbür gidiyorduk.Bizimle ne alakası var bunların” dedi.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 12 dokunulmazlık dosyası olduğunu bunların içerisinde “tehdit,hakaret,iftira” gibi suç isnadları bulunduğunu söyledi.Kılıçdaroğlu’nun “dokunulmazlığımı kaldırın” restini de değerlendiren Kuzu, “Bizde kimseye özel muamele,ayrıcalık olmaz. Sayın Baykal’da daha önce aynı şeyi söylemişti. O’na “sana kıyamam” demiştim”sözleriyle dokunulmazlığın kaldırılmasına karşı olacaklarını söyledi.

İlker Başbuğ’a yönelik suçlamaların çarpıtıldığını ve davanın sulandırılmaya çalışıldığını savunan Burhan Kuzu, “Evvela ismini doğru koyalım. Silahlı örgüt demek, terör örgütü kurmak anlamına gelmiyor.Amacına göre bu iş değişir.Suçun adı tipik örgüt suçudur, silahlı örgüt suçu.PKK terör anlamında değil.Davayı sulandırmanın anlamı yok. Hükümeti neyle devireceksin. Silahla? Poyrazköy’de bununla ilgiliydi. Bu kadar silah nerede? Denize olta atıyorsun,balık beklerken mermi geliyor. Nere gitti bunlar ya, tonlarca mermi,silah.Kim gömmüş bunları. Dosyaya bakımından konuşuyorum. Bu iddialar buralara dayandırılıyor” ifadelerini kullandı.

Başbuğ’un Yüce Divan’da değil Adli mahkemelerde yargılanması gerektiğini de vurgulayan Burhan Kuzu, gerekçesini ilginç bir örnekle açıkladı:”Diyelim Genelkurmay Başkanı bir askere Genelkurmay’da iki tane salladı,bizimkiler yapmaz ama, adam da orada öldü. Tam da görevinin başında, Genelkurmay’ın ortasında. Bu Yüce Divan’a mı gidecek? Böyle birşey olabilir mi?”