En Yeniler
pkk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pkk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1/22/2015

seyyah1906

Özcan Yeniçeri ile Hasip Kaplan'ın "PKK Cizre'de silah dağıtıyor" kavgası


MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri PKK Cizre'de Kalaşnikof, Bixi ve suikast silahı Kanaas dağıtıyor iddialarında bulundu Hasip Kaplan sert şekilde yanıt verdi tartışmaya Yusuf Halaçoğlu'da dahil oldu

Özcan Yeniçeri ile Hasip Kaplan'ın PKK Cizre'de silah dağıtıyor kavgası MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri PKK Cizre'de Kalaşnikof, Bixi ve suikast silahı Kanaas dağıtıyor iddialarında bulundu Hasip Kaplan sert şekilde yanıt verdi tartışmaya Yusuf Halaçoğlu'da dahil oldu

2/03/2013

seyyah1906

22 bin tane PKK'lı öldürüldü yani 22 bin tane çocuğum öldürüldü

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Diyarbakır'da yaptığı konuşmada çarpıcı açıklamalar yaptı.

NTV'de yer alan haberde, "PKK'lılar da benim çocuğum" diyen Milletvekili İçten, "22 bin PKK'lı öldürüldü yani 22 bin çocuğum öldürüldü. Hepsi benim çocuğum" diye konuştu.

İçten şunları söyledi: "Burada yapılan katliamlar var. 393 tane, 2008 yılına kadar yapılan katliamlar. Ölen sivil vatandaş sayısı 5 bin 500, bunların yüzde 90'ı Kürt. Öldürdükleri kamu görevlisi sayısı 8 bin insan; onun dışında kaç tane çocuklarımız ölmüş biliyor musunuz? Hani birileri terörist diyor, birileri PKK diyor, birileri gerilla diyor ben hepsine insan diyorum. İşte aramızdaki çizgi farkı bu; diğer vekillerle siyasilerle aramızdaki çizgi farkı. 22 bin tane PKK'lı öldürüldü yani 22 bin tane çocuğum öldürüldü. Hepsi benim çocuğum. Yarın Kürt hakları bile verilse 22 bin toplamda 37 bin insanın katledildiği bir olayda ben Zazaca konuşmak istemiyorum. Bir insanın ölümüyle bana Zazaca konuşma hakkı veriliyorsa ben orda yokum." mynet

10/11/2012

seyyah1906

Erdoğan her ölü sayısı verdiğinde kürt sorunu bitti dediğinde pkk'ya 100 kişi gidiyor



James Reynolds

BBC, Yüksekova

Sabahı yerde yatmış televizyonda çizgi film seyrederek geçiren 12 yaşındaki Birhat ile 10 yaşındaki kardeşi Emrah İke, misafırler girince suçlu suçlu ayağa fırlıyorlar.

Aslında okula gitmiş olmaları gerekiyordu, ama aileleri evde kalmalarına karar vermiş.

Okulda her sabah eğitim, Türkiye'nin bütün okullarında olduğu gibi "Türküm, doğruyum" sözlerini içeren bir andın hep birlikte tekrarlanmasıyla başlıyor.

Kürt olan İke ailesi, bu sözleri tekrarlamayı reddediyor. Çocuklar da, Türkçe değil Kürtçe eğitim görmek istediklerini söylüyorlar.

Birhat "Ana dilimizi istiyoruz" diyor, "Dersleri Kürtçe yapmamız lazım."

Küçük kardeşi de başını sallayarak onaylıyor. Siyasi tutumlar böylece bildirildikten sonra iki çocuk divana yayılıp bilgisayar oyunları oynamaya başlıyor.

Ailenin, misafirlerden pek memnun görünmeyen en küçük diğer oğlu ise avluda somurtmuş tavukları seyrediyor.

Çocukların annesi, çizgi film kanalını Avrupa'dan Kürtçe yayın yapan bir kanala çeviriyor.
İki oğlunu kaybeden anne

Oğlanların babaannesi Naciye İke, Yüksekova'nın en aktif simalarından.

Oğlu Emrah 1990 yılında daha 15 yaşındayken PKK'ya katılmış.

İki yıl sonra öldürülmüş. Cenazesi hiç bir zaman geri gelmemiş.

2003 yılında diğer oğlu Ali İhsan da PKK'ya katılmış. O da öldürülmüş.

Hayatta kalan tek oğlu var: Cihat.

Ona "Sen gitmeyeceksin" demiş. Cihat şimdi muhasebecilik yapıyor.
Naciye İke " Torunlarım için korkuyorum" diyor. "Sadece onlar için değil herkes için korkuyorum. Biz hala barış istiyoruz. Ama bizi dinlemiyorlar. Birbirimizi anlamıyoruz."

Kürtler Türkiye nüfusunun yüzde 15-20'sini oluşturuyor. Ortadoğu'da toplam 25-30 milyon Kürt yaşadığı tahmin ediliyor.
'Devletsiz ulus'

Kürtler sık sık "dünyanın en büyük devletsiz ulusu" diye tanımlanır. Ana yurtları Türkiye'nin doğusu, Irak'ın Kuzeyi, Suriye ve İran arasında kalan dağlık bölge.

1978 yılında Abdullah Öcalan Kürdistan İşçi Partisi PKK'yı kurduğundan beri Türkiye'de güvenlik güçleriyle yaşanan çatışmalarda 30-40 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor.

PKK artık bağımsızlık için savaşmadığını söylüyor.

Onun yerine Türkiye devletinden demokratik özerklik talep ediyor. Fakat hedefin aşağı çekilmiş olmasına rağmen şiddette de aynı ölçüde bir azalma olmadı.

Sadece son 15 ay içinde 700'den fazla insan öldü.

PKK askeri karakollar ve konvoylara saldırdı, bombalı saldırılar yaptı, sivilleri kaçırdı.

Türk ordusu PKK'nın barındığı dağlık bölgelere saldırdı ve hareketin destekçisi olduğundan kuşkulandığı çok sayıda insanı tutukladı.

Şu anda Abdullah Öcalan'ın yakalandığı 1999 yılından bu yana en yoğun şiddet dönemi yaşanıyor.

Yüksekova'da yüzlerce Kürt, PKK savaşçısı Orhan Akdoğan'ın cenazesi için mezarlığa yürüyor.

Törene katılanların ellerinde cezaevindeki PKK liderinin fotoğrafları var. PKK'nın yerel desteği çok güçlü görünüyor. Bu da Türk ordusunun bu örgütü sadece zor yoluyla yenilgiye uğratmasını güçleştirecek bir şey.

Cenaze törenine katılanlardan Serkan Dari "Bu ülkede çok cenaze gördük. Daha da göreceğiz herhalde. Başbakanın kullandığı dil buna işaret ediyor" diyor.

Kasabanın erkek çocukları, delikanlılarından bir kısmı, kendilerinin de Türk devletine karşı durabileceğini göstermeye hevesli. Kar maskelerini geçiriverip en kolay hedef olan Gazi ilkokuluna taşlar ve molotof kokteylleri atmaya başlıyorlar.

Okul Kürtçe değil Türkçe eğitim veriyor. Epey bir uğraştan sonra çocuklar bir sınıfı yakmayı başarıyor. Türk polisi zırhlı bir araçla biber gazı atarak genç kundakçıları dağıtmaya çalışıyor.

Yüksekova'dan arabayla bir saat mesafede, Türkiye'nin İran ve Irak sınırına yakın Şemdinli kasabasındayız.

Kasabanın belediye başkanı Sedat Töre, Kürt sorunu temelinde siyaset yapan Barış ve Demokrasi Partisi BDP'den.

Şemdinli'nin ana caddesinde meyve sularımızı içerken çatışma konusundaki endişelerini anlatıyor.

"Erdoğan her ölü sayısı verdiğinde ve 'Kürt sorunu bitti' dediğinde, 100 genç insanı daha PKK'ya gönderiyor" diyor karşıdaki dağları işaret ederek.
"Belki farkında değil kendisi, ama biz bunu görüyoruz burada. Her bir 'Kürt sorunu yoktur' dediğinde genç insanların umutlarını yerle bir ediyor, gelecek hakkındaki planlarını siliveriyor ve onları PKK cephesine gönderiyor."

PKK'nın binlerce savaşçısı var. Hareketin ana üssü Kürtlerin kendi öz yönetimine sahip olduğu Irak'ın Kuzeyinde.

Kuzey Irak'tan örgütün fiili lideri Murat Karayılan, bir BBC ekibine verdiği mülakatta savaşı durdurmaya hazır olmadıklarını söyledi.

"Koşulsuz olarak silah bırakmaktan mı söz ediyorsunuz?" diyen Karayılan şöyle devam etti:

"Hayır bunu kabul etmiyorum. Bütün sorularımıza cevap veren bir plan yapılmak zorundadır. Türkiye demokratik bir ülke olarak Kürt sorununu çözmek zorundadır. O zaman silahlarımızı bırakacağız. Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri Ortadoğu'da Kürtlerin varlığını kabul edene ve Kürt sorunu çözülene kadar, bölgede barış, istikrar ve demokrasi konusunda ilerleme olamaz."
Çok boyutlu yaklaşım

Fakat bu mesaj Türkiye siyasetinin kalbi Ankara'yı pek etkilemiyor. Kamuoyu yoklamaları halkın önemli bir kısmının Kürt isyancılara karşı sert önlemler alınmasına destek verdiğine işaret ediyor.

Eylül ayı sonunda Başbakan Erdoğan, partisinin genel kurulunda binlerce delegeye hitap etti.

"Partimiz bölgede bölücü terör örgütü ve kollarıyla mücadele eden tek güçtür" diyen Erdoğan'ın "Bu bizi korkutuyor mu? Hayır. Bir kişi ölse yerini alacak binler var" minvalindeki sözleri alkışlarla karşılandı.

Erdoğan hükümeti Türkiye'nin Kürt bölgelerine para ve yatırım vaadediyor, özerklik değil.

AKP yönetimi yıllarca Oslo'da PKK ile barış görüşmeleri yürüttü.

Fakat bu görüşmeler kesildi ve şiddet yeniden tırmandı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu BBC'ye "Terörist gruplarla, terörist eylemlerle mücadelede çok boyutlu bir yaklaşım içindeyiz" dedi.

"Güvenlik önlemleri bunlardan biri. Ama diğerlerini de hayata geçirmeye devam edilecek. Türkiye'nin geleceği için esas siyasi araçlar demokratik ve ekonomik gelişmedir" diye sürdürdü.

Fakat gelişme vaadleri PKK'lıları dağlardan indirmeye yeterli değil.

Türk devleti Kürt bölgelerini yönetiyor olabilir, ama Kürt kasabası Yüksekova'da Türk askerleri zırhlı jiplerle gezmek zorunda.

Fişekliklerini herkesin görebileceği şekilde, göğüslerine çapraz kuşanmış olarak.

1/10/2012

seyyah1906

roj tv kapatma davasında karar kapatma yok para cezası var

Danimarka'da mahkeme, Roj TV hakkındaki kapatma davasında kanalın kapatılmasına gerek olmadığı hükmüne vardı.

Mahkeme, PKK lehine propaganda yapmakla suçladığı Roj TV'ye 445 bin euroya yakın para cezası verdi.
Televizyonun lisansını iptal etmeyen mahkeme, televizyona ait 20 milyon euroyu bulduğu belirtilen mal varlığına el konulmasının yasal bir temeli olmadığına da karar verdi.

Ana stüdyosu Belçika'nın başkenti Brüksel'de olan Roj TV, Danimarka'dan aldığı lisansla yayın yapıyor.

Roj TV aleyhindeki davayı açan savcı Jörgen Steen Sörensen, Roj TV'nin kapatılan Med TV'nin bir devamı olduğunu ve kanalın PKK'nın propagandasını yaptığını savundu.

Roj TV'nin savunması ise temel olarak ifade özgürlüğü üzerine kurulmuştu.

Kanal çalışanları, karardan memnun olduklarını ifade ediyor.

Danimarka, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen arasında gerilime yol açan Roj TV hakkında Türkiye'nin talebi üzerine 2004 yılında bir soruşturma başlatmıştı.

Türkiye'de hükümet gerilim döneminin ardından Rasmussen'in NATO genel sekreterliği adaylığını destekleme kararı almıştı.

Danimarka, Muhammed Peygamber ile ilgili karikatür krizi sırasında ifade özgürlüğü lehine karar vermiş, bir dönem ifade özgürlüğü tartışmalarının odağı olmuştu.

Savcılar kararı temyize götürüp götürmemeyi 175 sayfalık gerekçeli kararı inceledikten sonra kararlaştıracaklar.

11/09/2011

seyyah1906

bdp milletvekili pervin buldan meclisin verdiği makam aracıyla pkk'lı mezarı ziyaret etti

BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, Iğdır'da partililerle bayramlaştı, "TBMM 029" plakalı meclis aracıyla güvenlik güçlerince öldürülen teröristlerin mezarlarını ziyaret etti.
BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, Iğdır'da partililerle bayramlaştı.
Parti binasındaki törenin ardından Buldan, Iğdır Belediye Başkan Vekili Hüseyin Malk ve partililer ile Aralık ilçesine bağlı köylere geçerek vatandaşlarla bayramlaştı.
Bu arada, Pervin Buldan, "TBMM 029" plakalı meclis aracıyla bir köy mezarlığına giderek, güvenlik güçlerince öldürülen teröristlerin mezarlarını ziyaret etti.

10/20/2011

seyyah1906

başbakan erdoğan pkk yabancı güçlerin maşası sözleriyle iran ve suriye'ye gönderme yapmış olabilir

Hakkari'de 24 askerin şehit olduğu 18'inin de yaralandığı saldırılar sonrasında Kuzey Irak topraklarında başlatılan operasyon devam ederken birçok kentte PKK'yı protesto gösterileri yapıldı.
ABD, Avrupa Birliği ve NATO saldırıları kınadı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu telefonda görüştüğü Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'den PKK konusunda eylem beklediklerini söyledi. Saldırıyla ilgili olarak İngiltere gazetelerinde yer alan yorumlarda PKK'yı İran ve Suriye'nin kışkırtmış olabileceği öne sürüldü.

Daily Telegraph saldırıların ülkede büyük öfke yarattığını belirtirken, Guardian bu saldırıların 1990'lardan bu yana PKK'nın gerçekleştirdiği en büyük eylem olduğuna dikkat çekti.

Financial Times daha önce geniş çaplı bir sınır ötesi harekata girişebileceğini açıklayan Ankara'nın sıcak takibe başladığını belirtti. Gazete, askerlerin cenaze töreniyle Türkiye kamuoyunun öfkesinin daha da artacağını vurguladı. Haberde şöyle dendi:

'Anayasa sürecine darbe'


"Saldırılar, yeni anayasa ile ilgili görüşmelerin başladığı bir dönemde gerçekleştirildi. Bazı siyasetçiler, bu sürecin nüfusun yüzde 15-20'sini oluşturan Kürtlere daha fazla haklar tanınarak sorunun çözümüne katkı sağlamasını umuyordu."
"İstanbul merkezli Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi'nin Başkanı Sinan Ülgen, 'Bu gerçekten bir tuzak. PKK bu saldırıyla anayasa sürecini sekteye uğratmak ve partilerin Kürt meselesi üzerinde uzlaşmaya varmasını zorlaştırmak istiyor' diyor.”

“Kuzey Irak'a düzenlenecek daha kapsamlı bir operasyon, ABD'nin bu yıl sonunda Irak'taki güçlerini çekeceği hassas bir döneme denk gelmiş olacak. Ağustos'tan bu yana böyle bir harekata yönelik beklentiler artmış durumda. Başbakan Erdoğan, PKK'nın yabancı güçler tarafından bir maşa olarak kullanıldığını söylüyor. Bu sözleriyle İran ve Suriye'ye gönderme yapmış olabilir. Ankara'nın iki ülkeyle de ilişkileri gergin."

Times gazetesi de bu saldırının Türkiye'nin İran ve Suriye'yle ilişkilerini daha da gerginleştirebileceğine dikkat çekti.

Habere göre Amerika Birleşik Devletleri'ndeki LeHigh Üniversitesi'nden bölge uzmanı Henri Barkey, Ankara'nın Suriye'deki demokrasi yanlısı protestoların kanlı bir şekilde bastırılmasına ilişkin sert tavrı yüzünden İran ve Suriye'nin bu saldırı için PKK'yı cesaretlendirmiş olabileceğini söyledi.