En Yeniler
soykırım inkar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
soykırım inkar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1/31/2012

seyyah1906

fransa da soykırımı inkar yasası askıya alındı sarkozy darbe aldı

Osmanlı yönetiminin son döneminde Ermenilere yapılanların "soykırım olduğunu inkâr etmeyi" cezalandıran Fransız yasası askıya alındı.
Gelişme, söz konusu yasanın Anayasa'ya uygunluğunun incelenmesi amacıyla resmen başvuruda bulunulması üzerine yaşandı ve Ankara'da memnuniyetle karşılandı.

Fransız Meclisi'nin alt kanadı ile Senato'dan yasaya karşı çıkan milletvekilleri ve senatörler, inkâr yasasının yeniden incelenmesi için Anayasa Konseyi'ne resmen başvurdu.

Her iki grup da, Anayasa Konseyi'nin yasanın Anayasa'ya uygunluğunu incelemesi için gereken asgari 60'ar imzadan fazlasını topladıklarını açıkladı.

Milletvekili Lionel Tardy, imzacı 65 milletvekilinin çoğunun, kendisi gibi, Sarkozy'nin partisi UMP'den (Halk Hareketi Birliği) olduklarını kaydederek, "Bu gelişme, Élysée Sarayı için yaklaştığını farkedemediği bir atom bombası oldu" dedi.

Anayasa Konseyi soykırım inkâr yasasının Anayasa'ya uygun olup olmadığı konusundaki kararını bir ay içinde vermek zorunda. Hükümet konunun âcil önem taşıdığını bildirirse, 8 gün içinde de bir karar çıkabilir.

Türkiye, "soykırımı inkâr yasası"nın Fransız Meclisi'nin alt kanadından sonra Senato'dan da geçmesi ardından çok sert tepki göstermiş, çeşitli yaptırımlara gidileceği işaretini vermişti. Fransa Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamalardaysa, Ankara'nın tehditleri bir kenarda bırakılarak, Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin iki hafta içinde Meclis'ten geçen yasayı imzalayarak yürürlüğe sokacağı duyurulmuştu.
Ankara memnuniyetini dile getirdi

Bugünkü başvuru ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Ben Fransızlar'ın kendi ülkelerine böyle büyük bir gölge düşürülmesine müsaade edeceklerini tahmin etmiyordum. Onun için de baştan beri bu konuya dikkat çektim. Gördüğümüz kadarıyla bu süreç böyle gelişiyor. Şimdi Anayasa Mahkemesi muhakkak ki doğru kararı verecektir'' dedi.

Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, Anayasa Konseyi'ne başvuruda bulunan Fransız milletvekilleri ve senatörlere teşekkür ederek, "Fransa'daki siyasetçilere yakışan buydu, olması gerekeni yaptıklarına inanıyorum. Bu beklentiler istikametinde verilecek bir kararla bu hakka uygun olmayan, hakikate uygun olmayan süreç, Fransa'nın değerleriyle ters düşen süreç, tekrar Fransa'nın değerleriyle uygun hale gelir diye düşünüyorum'' şeklinde konuştu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, "Şimdi yapılması gereken, sabırla Anayasa Konseyi'nin kararını beklemektir. Sürecin sonunda Türk-Fransız dostluğunun kazanmasını diliyorum" dedi.

Fransız Haber Ajansı AFP ise, konuyla ilgili haberinde, 2010 yılında Fransa ile Türkiye arasındaki ticaretin 12 milyar euro çapında olduğunu ve birkaç yüz Fransız şirketinin Türkiye'de iş yaptığını hatırlattı.

1/19/2012

seyyah1906

guardian yazarından fransız senatosuna tarihi yargılama yetkiniz yok

Guardian yazarı Timothy Garton Ash, Fransa'da 1915 olaylarının 'soykırım olduğunu inkâr etmeyi' suç sayan yasa tasarısını ifade özgürlüğüne bir saldırı olarak tanımladı.
Ash makalesinde, Fransa'da Senato'nun gelecek Pazartesi günü yapılacak oylamada, Ulusal Meclis'ten geçen tasarıyı ifade ve tarihi araştırma özgürlüğü adına reddetmesi gerektiğini söylüyor.

Ash Senato'nun tasarıya, 1789'daki Fransız Devrimi'nden sonra yayımlanan İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi'nin "Düşüncelerin ve inançların serbestçe dışavurumu en değerli insan haklarından bir tanesidir" diyen 11'inci maddesi uyarınca da karşı çıkması gerektiği görüşünde.
'Fransa Parlamentosu'nun donanımı ve yetkisi yok'

"Burada mesele, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında Ermeniler'in katlinin korkunç olup olmadığı, ya da Türk veya Avrupalılar'ın belleğinde kabullenilip, kabullenilmemesi gerektiği değil. Korkunçtu ve kabullenilmeli de" diyen yazar şöyle devam ediyor.

"Sorun şu, bu korkunç olayların uluslararası hukukta yeri olan "soykırım" ifadesiyle tanımlanmasına karşı çıkmak Fransa'da, ya da başka bir ülkede suç olmalı mı? Meşhur Osmanlı tarihi uzmanı Bernard Lewis, Ermenilerin çektiği acıları daha az göstermeye çalışmadan, tam da bu noktaya karşı çıkmıştı. Peki, Fransa Parlamentosu dünya tarihi ve diğer ülkelerin geçmişte yaptıkları üzerine kararlar veren bir mahkeme gibi davranacak donanıma ve yetkiye sahip mi? Bu iki sorunun da yanıtı hayır"
'Erdoğan da tutuklanacak mı?'

Tasarının, sadece soykırımı inkar etmeyi değil, soykırımı "ölçüsüzce minimize etmeyi" suç saydığını belirten yazar şu örnekle devam ediyor;

"Türklerin ölen Ermeni tahmini 500 bin, Ermenilerin ise 1,5 milyonsa, ne minimize etmek sayılacak? 547 bin mi? Peki Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Fransa'ya yapacağı bir sonraki resmi ziyaretinde böyle bir minimize etme suçundan tutuklanmalı mı?"
'Seçim hesabı'

Fransa Parlamentosu'nda bu tür yasa tasarılarının ortaya çıkmasıyla, 500 bin Ermeni kökenli seçmenin büyük rol oynadığı seçimlerin yaklaşması arasında büyük bir ilgi olduğunu söyleyen Timothy Garton Ash, "Aralık 2001'de olanları soykırım olarak tanımlayan yasa, tam da parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce çıkmıştı. Şimdikine benzer bir tasarı da, 2006'da bir sonraki yıl yapılacak seçimlere gidilirken parlamentonun alt kanadından geçmiş, ama Senato'da reddedilmişti. Bu yıl ne olacak? Evet, seçimler" diyor.

Türk hükümetinin tepkisinin beklendiği gibi sert olduğunu söyleyen Ash, Erdoğan'ın da Cezayir'de olanlar nedeniyle Fransa'yı soykırımla suçladığını hatırlatıyor. Ash şöyle devam ediyor;
'Siyasi malzeme oldu'

Böylece, vakur anma törenlerinin ve eldeki kanıtlara ters düşse de, en tutarsız teorileri bile sakince test eden özgür bir tarih tartışmasının konusu olması gereken bir trajedi, siyasi manipülasyon ve siyasetçilerin birbirine sataşma malzemesine dönüştü. Dünün cesetlerinin sayısı, yarının oy sayısı için istismar edildi. İşler, 'Sen beni soykırımla suçlarsan, ben de seni suçlarım', noktasına geldi. Bu arada Nobel ödüllü Orhan Pamuk gibi cesurca Ermenilere yapılanların soykırım olduğunu söyleyen entelektüeller de Türkiye'de soruşturmaya uğradı. Yani, Fransa'da devletin buyurduğu doğru, Türkiye'de devletin buyurduğu yanlış oluyor. "