En Yeniler
terörle mücadele etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
terörle mücadele etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2/18/2015

seyyah1906

Oktay Vural'ın "Unutmayın Milletin Hukuku Daha Üstündür" Meclis Konuşması


İç Güvenlik paketi hakkındaki Meclis Konuşması Oktay Vural "Terörü Meşrulaştıranların, Terörle Mücadeleyle İlgili Hiç Bir İradesi Olamaz" diyerek iktidarı eleştirdi

Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın 18 Şubat 2015 Tarihli "Unutmayın Milletin Hukuku Daha Üstündür" İç Güvenlik paketi hakkındaki Meclis Konuşması Oktay Vural "Terörü Meşrulaştıranların, Terörle Mücadeleyle İlgili Hiç Bir İradesi Olamaz" diyerek iktidarı eleştirdi.

10/09/2011

seyyah1906

devlet bahçeli kandile bayrak dikmek demek türk devletinin varlığını ve kudretini hissetirmek demektir

Devlet Bahçeli, karayoluyla geldiği Tokat'ın Niksar ilçesinde, Hamidiye Köprüsü mevkisinde partililer tarafından karşılandı.
Daha sonra Niksar Belediye Başkanı Duran Yadigar'ı makamında ziyaret eden Bahçeli, belediyenin çalışmaları hakkında bilgi aldı.

Burada bir basın mensubunun, ''Türkiye'nin acil sorunları var. En acil sorunu sizce hangisidir?'' yönündeki sorusu üzerine Bahçeli, ''En acil sorunumuz terörle mücadele etmektir'' dedi.

Bahçeli, ''BDP'li milletvekillerinin eylemlerde ön sıralarda yer alarak polislerle tartışmalar yaşamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' yönündeki soruyu ise şöyle yanıtladı:

''Bundan sonra mücadelelerini TBMM'de yemin töreninde de TBMM çatısı altında ne düşünüyorlarsa onları tartışmanın anlamının farkında olmalılar. Yoksa milletvekilliğiyle bağdaşmayan, militan ruhu ile sokaklarda halkı tahrik edercesine devlete karşı ayaklanma provaları bir milletvekiline yakışmamaktadır. Siyasi iktidar bu anlamda gerekli tedbirleri almalıdır. Sokağı teröre, anarşiye teslim edenlere hukuki yönden gerekli bütün tedbirleri almalı. Bu manada yasalar yetersiz ise yasa değişikliğini yapmaya müsait sayısı vardır. Burada da cesaretleri yoksa milliyetçi hareket her türlü desteği verir.''

Yeni anayasa ile ilgili çalışmaları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Bahçeli, ''Yeni anayasa ile ilgili olarak TBMM Başkanı Cemil Çiçek bey, bütün siyasi partilerden uzlaşma komisyonu oluşturmak amacıyla üç üye istemiştir. MHP de üç değerli arkadaşımızı üye olarak vermiştir. İleriki günlerde üyelerle ilgili süreç tamamlandığında nasıl bir yönetim ile çalışacağına prensipler oluşturulursa anayasa değişikliği ile ilgili TBMM etkin bir hale gelir. MHP de hassasiyetleri olan konularda gerekli katkıyı sağlamayı arzulamaktadır'' ifadelerini kullandı.

Bahçeli, ''Kandil'e bayrak dikilmesi''yle ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine de, ''Onu Sayın Başbakan anlamakta zorluk çekiyor. Kandil'e bayrak dikmek demek, Türkiye'ye Kandil'den yöneltilecek her türlü tehlikeye karşı Türk devletinin varlığı ve kudretini orada hissettirmek demektir'' diye konuştu.

9/26/2011

seyyah1906

kılıçdaroğlu:gideceksin pkk ile kol kola göz göze oturup görüşmeler yapacaksın

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de bugün terör varsa, tek sorumlusunun AKP Hükümeti olduğunu söyleyerek, ''Gideceksin, PKK ile kol kola, göz göze, oturup görüşmeler yapacaksın, sonra kalkacaksın muhalefeti suçlayacaksın. Bu kadar ucuz, kaba politika ancak ve ancak Recep Tayyip Erdoğan'a yakışır'' dedi.
Kılıçdaroğlu, TBMM'deki makamında bir grup gazetecinin, gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''terörle mücadelede muhalefetin destek değil, köstek olduğu'' yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, ''Nerede köstek olduk, bir açıklasa bari. Muhalefeti körü körüne eleştirmek, bir başbakanın görevi olmamalı. Biz nerede köstek olmuşuz, bunu açıklamalı önce'' dedi.

''Türkiye'de bugün terör varsa, tek sorumlusunun AKP Hükümeti olduğunu'' ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Onlar ülkeyi yönetiyor. Türkiye'yi terör bataklığına sürükleyen AKP değil mi? Gideceksin, PKK ile kol kola, göz göze, oturup konuşmalar, görüşmeler yapacaksın, sonra kalkacaksın muhalefeti suçlayacaksın. Bu kadar ucuz, kaba politika ancak ve ancak Recep Tayyip Erdoğan'a yakışır. Devlet adamı kimliği bile söz konusu değil. Biz sorunu çözmek için sorumlu davranıyoruz, o sorunu büyütmek için sorumsuz davranıyor, aramızdaki fark bu'' dedi.



Yeni anayasa

Kılıçdaroğlu, yeni anayasa çalışmalarında da inisiyatifin TBMM Başkanı Cemil Çiçek'te olması gerektiğine inandığını, parlamentonun geleneğinde de bunun bulunduğunu kaydetti.



Yemin etmeyen BDP'liler

TBMM'de yemin etmeyen BDP'lilerin durumunun sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, BDP'lilerin parlamentoya gelip, yemin etmelerini istediğini söyledi.

9/25/2011

seyyah1906

vatandaş'tan meclise terör dilekçesi yağdı ama komisyonda görüşülmeyecek

Son günlerde terör olaylarındaki artış dikkat çekerken TBMM'ye de adeta "terör" dilekçesi yağdı. Meclis Dilekçe Komisyonu'na yazan vatandaşlar terörün bitirilmesini talep ederken; şikayet ve önerilerini sıraladı.
Vatandaşlar terörün bitirilmesini istedi

Meclis Dilekçe Komisyonu'na Ankara'dan yazan S.Ç., terörle mücadelede devleti yönetenlerin özellikle siyasetçilerin üzerine düşen görevi gereği gibi yapmadığını iddia etti. Başvuruyu inceleyen komisyon aldığı kararda, "Dilekçinin terörle mücadelede yaşanan sorunlara ilişkin kişisel görüş ve değerlendirmelerine yer verdiği dilekçesi hakkında, 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun ile TBMM İçtüzüğü'nün 116'ncı maddesi uyarınca komisyonumuzca bir işlem yapılamayacağına karar verildi" dedi.

Almanya'dan yazan 155 kişinin terörün bitirilmesine yönelik dilekçesine ise, "Dilekçe Komisyonu Başkanlık Divanı tarafından, belli bir konuyu ihtiva etmeyen dilekçelerin, Komisyonda görüşülemeyeceğinin karara bağlanacağı belirtilmiştir. Bu hükümler gereği, başvurunun Komisyonda görüşülemeyeceğine karar verildi" yanıtı verildi.


Komisyonda görüşülemeyeceğine karar verildi

İstanbul'dan yazan H.G.'nin 14 Temmuz 2011 Diyarbakır Silvan kırsalında 13 şehit verilmesi olayında ihmallerin bulunduğunu belirtip gereğinin yapılmasını talep eden dilekçesinin de komisyonda görüşülemeyeceğine karar verildi. Kararda şöyle denildi:
"Dilekçe üzerinde yapılan inceleme sonucunda başvurunun, Kanunun dilekçede bulunmasını zorunlu gördüğü şartları taşımadığı anlaşılmıştır. 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun'un 4'üncü maddesinde 'Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerde, dilekçe sahibinin adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgah adresinin bulunması gerekir' denilmiştir.
Dilekçe Komisyonun görev alanının belirlendiği Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 116'ncı maddesinin birinci fıkrasındaki 'Dilekçe Komisyonunun... Başkanlık Divanı... Kanunun dilekçede bulunmasını zorunlu gördüğü şartlardan herhangi birini taşımayan, dilekçelerin görüşülemeyeceğini karara bağlar' şeklindeki hükmü gereği, başvurunun komisyonda görüşülemeyeceğine karar verildi."

M.Ö. adlı kişi de dilekçesinde ülkenin birliği konusundaki görüşlerini belirtti. Dilekçeyi görüşen komisyon ise, "Dilekçe konusu incelenmiş, konu hakkında bilgi edinilmiş olup dilekçenin somut bir talep içermemesi nedeniyle, 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun ile TBMM İçtüzüğünün 116'ncı maddesi uyarınca dilekçe hakkında Komisyonumuzca başka bir işlem yapılamayacağına karar verildi" kararını aldı.

9/19/2011

seyyah1906

bülent arınç:görüşmeler aktarılırsa bunu ertesi gün işportada bulmak mümkün

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısına katılmak üzere AKP'ye gelişinde, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Arınç, MİT'in terör örgütüyle görüştüğü iddialarına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün konuya ilişkin, ''bunun bir istihbarat konusu olduğunu, terörle mücadele kapsamında bu tür görüşmelerin yapılabileceği ve bu tür görüşmelerde eğer bir fayda sağlanıyorsa, devam etmesi gerektiği'' konusunda beyanda bulunduğunu hatırlattı. Arınç, kendisinin de aynı düşüncede olduğunu belirtti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuya ilişkin eleştirilerini nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine ise Arınç, şunları söyledi:

''Evet 'niçin görüştünüz?' demiyorum diyor. Demek ki bu tür görüşmelerin yapılmasını kendisi de olağan karşılıyor. Ancak bunun Başbakanlık ile PKK arasında olduğunu söylüyor. Bu büyük bir iftiradır. Bunu kabul etmek mümkün değil. Bu görüşmeler istihbarat örgütü ile diğer örgüt arasında Türkiye'de terörün tamamen sonlandırılması ve eylemlerin bitirilmesi noktasında yapılacak bir görüşmenin ipuçlarını veriyor. Bildiğiniz gibi şu anda MİT Müsteşarı olan Sayın Hakan Fidan o tarihlerde belki Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak da görev yapıyor olabilir. Çünkü bu görüşmenin tarihi henüz netleşmemiştir. Ama hepimizin bildiği gibi MİT'in çalışmalarına o zamandan itibaren katılmış, o kurumun başındaki kişi emekli olunca müsteşarlık görevine getirilmiş birisidir. Dolayısıyla müsteşar yardımcısı sıfatıyla bu toplantıya katılıyor olması, onun Başbakanlıkla ilgili olduğunu göstermez. Bilakis MİT Müsteşarlığına adım adım yaklaşan birisinin çok öncesinde MİT'in faaliyetlerine iştirak ettiğini gösterir.''

Arınç, Kılıçdaroğlu'nun ''Niçin bize haber verilmedi ya da yalan söylendi'' dediğini ifade ederek, bu tür görüşmelerin Kılıçdaroğlu'na haber verilmesi gerekmediğini belirtti. Arınç, ''Ona veya bir başkasına bu tür gizli kalması gereken görüşmeler aktarılırsa bunu ertesi gün işportada bulmak mümkün olabilir. Çünkü ne kadar kapalı oturum istemişlerse Meclis'te o kapalı oturum istekleri yerine getirilmiştir ama kapalı oturumda söylenenlerin hepsi ifşa edilmiştir veya en azından 'bize hiç bir şey söylenmedi' şeklinde eleştiriye muhatap olmuşuzdur. Bu nitelikli bir iştir. Bu işin başarıya ulaşması, işin herkesin önünde yapılmasını değil, gizlilik ölçüsü içeresinde yapılmasını gerektirir'' diye konuştu.

Görüşmelerin kim tarafından yayınlanmış olabileceğinin sorulmasına karşılık da Arınç, şunları söyledi:

''Belki bir gizli servisler mücadelesinden bahsedebiliriz. İkincisi, taraflara baktığımız zaman bunların her birinden bu tür bir sızdırma veya servis etme gerçekleşebilir diye düşünüyorum. Benim küçücük aklımla bulabildiğim sonuç budur. Orada kim var; PKK'yı temsil eden bir kaç kişi. Kim var; MİT var. Kim var, üçüncü bir ülkeden kendisini bir şekilde tanıtan kişi. Bir dördüncüsü de olabilir. Bu görüşmeleri dinlemiş, not etmiş, zamanı geldiğinde de kendi yararına sızdırmak isteyen bir başkası olabilir. O sizin dediğiniz ülkeyle birlikte her şey akla gelebilir. Ama önemli olan sonuç, bu tür bir gizli kalması gereken görüşmenin bile dinlenebildiği ve yeri ve zamanı gelince o kişiler veya kurumlar tarafından sızdırılabildiğidir. Çok da önemli değil. Bu bir şekilde ortaya konulmuştur. Bundan sonraki amaçlarda veya bundan sonraki zamanlarda, evrelerde sanıyorum bu tür dikkatler daha da çoğalmış olması lazım.''

8/17/2011

seyyah1906

işci partisi askerleri ve yurtseverleri tutuklayanlar terörle mücadele edemez

Esinoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, içinde Milli Güvenlik Kurulu üyesi orgeneralin de bulunduğu terörle mücadele eden 17 komutan hakkında yakalama kararı çıkarıldığını belirten Esinoğlu, "PKK'nın da AKP'nin de ipleri Amerika'nın elindedir" iddiasında bulundu.
Esinoğlu, "Vatanı için canını ortaya koymaktan bir an olsun çekinmeyen şehitlerimizin yakınlarının, Silahlı Kuvvetlerimizin ve bütün milletimizin başı sağolsun" dedi ve şöyle devam etti:
"Bu saldırılar her geçen gün artarken 'Sabrımız taşıyor, bıçak kemiğe dayandı. Ramazan diye sabrediyoruz' diyen Erdoğan ve AKP iktidarı, bu saldırılar karşısında ne yapmaktadır? Diyarbakır'da Demokratik Toplum Kongresi adı altında toplanıp 'özerklik' ilanını seyredenler, Habur'da Çadır Mahkemeleri kuranlar, terörle mücadele eden askerleri ve yurtseverleri tutuklayanlar, terörle mücadele edemez, terörü PKK ile birlikte ülke çapına yayarlar."