En Yeniler
özerklik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
özerklik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/15/2011

seyyah1906

bdp'den açıklama başbakanlık soruşturma açsın askerlerin otopsi raporunu kamuoyuna açıklasın

BDP, Diyarbakır’da 13 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili açıklama yaptı. Başbakanlık’ın olayla ilgili soruşturma başlatmasını isteyen BDP, otopsi raporlarının kamuoyuyla paylaşılması çağrısı yaptı. Açıklamada, kendilerinin de haksız yere hedef gösterildiği ifade edildi.
Öte yandan, BDP Mersin İl Başkanı Cihan Yılmaz, ''Demokratik Çözüm İçin Demokratik Anayasa'' adı altında ülke genelinde düzenlenecek mitinglerin Diyarbakır'dan gelen haberler üzerine iptal edildiğini açıkladı.

Sağduyu çağrısı yapan Yılmaz, “Türkiye'de artık kimse kan ve gözyaşı istemiyor. Annelerin, babaların ağlamalarına bir son verilmeli. Bunun da tek yolu barış ve demokrasiden geçiyor. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nun Türkiye genelindeki tüm etkinlikleri iptal edildi” diye konuştu. Demokratik Toplum Kongresi, dün yaptığı açıklamada, "Demokratik özerklik" ilan etmişti. Aynı gün Diyarbakır'da 13 askerin şehit olduğu haberi gelmişti

7/14/2011

seyyah1906

dtk'den demokratik özerklik açıklaması kendimizi yönetme güç ve iradesine sahip olduğumuzu belirtiyoruz

DTK toplantısı sonrası açıklama yapan DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, Demokratik özerkliği ilan ettiklerini açıkladı.

Diyarbakır'da düzenlenen toplantıda sonuç bildirgesini okuyan Aysel Tuğluk şunları söyledi:

Yaptığımız kapsamlı tartışmalar ve bu tartışmalar sonucunda ulaştığımız sonuçları paylaşmak istiyorum. Demokratik Özerklik ilan belgesi:

Ulus devletçi anlayış diğer halklara büyük acılar yaşattığı gibi Kürt-Türk ilişkilerinde de Kürtleri yok oluş sürecine götüren bir dönemin başlamasının temeli olmuştur. Türkiye’nin kuruluşunda büyük rol oynayan ilk Meclis ve siyasetinde bırakalım Kürt inkarının olması, Kürtlerle birlikte kurulmuş yeni bir Türkiye vardır. Türkiye’nin kuruluş felsefesi, Kürtler bakımından da kendilerinin içinde yer aldığı bir oluşumdur.
Bu inkar ve imha politikası bugüne kadar acımasızca yürütülürken, Ortadoğu statükosu ve uluslar arası güçlerden de destek almıştır. Türkiye’nin Kürtler üzerinde egemenlik kuran devletlerle kurduğu ittifak da bu politikanın ağır biçimde sürdürülmesini sağlamıştır.

Ulus devletlerin nasıl bir soykırımcılık taşıdığı görülmektedir. Güncelde biçimsel değişiklikler olsa da, özünde devam eden inkar devam ettirilmektedir. Kürt halkının varlığı tanındığı ifade edildiğinde bile, parçalamaya çalışmaya yönelik siyaset üretilmektedir.

BİNLERCE İNSANIMIZ REHİNE OLARAK TUTULMAKTADIR
Başta Hatip Dicle’nin ve milletvekillerimizin serbest bırakılmaması bunu göstermektedir. KCK gibi siyasi soykırım operasyon sonucu binlerce insanımız rehine olarak tutulmaktadır. Kürtçe anadiline karşı kültürel soykırım devam etmektedir.

Kürt halkının doğal bir halk olmaktan hakları, dili yaşamı yok sayılmaktadır. Türkiye içinde ve dışında bir çok çevre, Türkiye’nin Kürt sorununu çözmesi gerektiğini dile getirmiştir. Ancak AKP’nin politik parti oligarşisi kendi çıkarları için politika ürettiğinden buna yanaşmamaktadır.

Bu aşamadan sonra devam edecek çözümsüzlük, halkları şiddet ve çatışma ortamında tutup güç kaybetmesinden başka bir sonuç vermeyecektir. Kürt sorunu, Kürtlerin halk olmaktan kaynaklı haklarını kullanamamaları, her taleplerinin baskıyla reddedilmesinden kaynaklanmaktadır.

SORUNUN ÇÖZÜMÜ KÜRTLERİN HALK OLARAK TANINMASI İLE ÇÖZÜM BULUNABİLİR
Sorunun çözümü Kürtlerin halk olarak tanınması, eşit seviyede statüye kavuşmalarıyla ancak çözüm bulabilir. Kürt halkı artık ulusal varlığını statüsüz bir halk olarak yaşamak istememektedir. Dünyada Kürtler gibi 40 milyondan oluşan, hakları gasp edilmeye çalışılan başka bir halk yoktur.

Kendimizi yönetme, güç ve iradesine sahip olduğumuzu belirtiyoruz. Demokratik özerklik sadece kürt halkı için değil, tüm Türkiye halklarının inanç ve kültürlerinin kendisini özgürce ifade edeceği bir çözüm modelidir. Tüm toplumların doğal yaşam sistemidir. Demokratik özerklik bir devleti yıkmak değildir. aynı zamanda bir devlet sistemi de değildir. halkın devlet olmayan kendi coğrafyasındaki öz yönetime katılma sistemidir.

Fırat Haber Ajansı'nda yer alan haber ise şöyle:
Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK), Kürtlerin statüsüzlüğe karşı uygulamaya koyduğu Demokratik Özerkliğin geldiği aşamayı ve siyasi gelişmelerin tartışıldığı olağanüstü toplantı sona erdi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Daimi Meclisi'nin günlerdir tartışılan ve önemli kararlaşmaların sağlandığı belirtilen olağanüstü toplantısı sona erdi. 850 delegenin tamamının eksiksiz katıldığı toplantıda delegelerin Demokratik Özerkliğin ilanına yönelik karar aldı.

Sabah saatlerinde BDP Diyarbakır il binasında bulunan Vedat Aydın Konferans Salonu'nda başlayan ve DTK Eşbaşkanları Ahmet Türk ile Aysel Tuğluk, BDP Eş Genel Başkanları Hamit Geylani ile Filiz Koçali, tüm BDP grubu milletvekilleri, belediye başkanları, sivil toplum örgütü, kadın ve gençlik temsilcileri, aydın, yazar, gazeteci, kanaat önderleri ve halk delegelerinin aralarında bulunduğu 850 delegenin eksiksiz katıldığı toplantı yaklaşık 6 saat sürdü. Daha önce DTK'nin aldığı Demokratik Özerkliği inşa sürecinin başlatılması, hızlandırılması kararlarından sonra delegeler, Kürt mücadelesinde önemli bir gün olan 14 Temmuz'da Demokratik Özerkliğin ilanına yönelik karar aldı. Toplantıda alınan kararlar, şu dakikalarda kamuoyuna açıklanıyor.

6/14/2011

seyyah1906

ahmet türk bdp'nin tuncelide neden oy alamadığını niçin başarısız olduğunu açıkladı

Mardin'den milletvikili seçilerek yeniden Meclis'e dönüş bileti alan Ahmet Türk, BDP'nin bağımsız adayı Ferhat Tunç'un Tunceli'de bekledikleri sonucu alamamasını 'Kılıçdaroğlu rüzgarı'na bağladı. Türk alevilerle ilgili politikalarını yeniden gözden geçireceklerini söyledi.

BDP Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali, seçim sonuçlarını değerlendirirken, Türkiye için önerdikleri demokratik özerkliğin seçimlerde halkın onayına sunulduğunu ve kabul gördüğünü savundu. Koçali, "Artık Başbakan’ın da karar verme zamanıdır. Başbakan Kürtler’e dönük politikalarda ısrar mı edecek, yoksa Kürtler’in siyasi iradesini tanıyıp, statü talebini ve demokratik özerkliği de içeren bir demokratik anayasaya evet mi diyecek? Başbakan, balkon konuşmasında çok umut vermedi" dedi.

BDP desteğiyle milletvekili seçilen Ahmet Türk, Leyla Zana, Sırrı Süreyya Önder, Şerafettin Elçi, Levent Tüzel, Ertuğrul Kürkçü, Aysel Tuğluk ile Nursel Aydoğan, BDP Genel Başkan Vekili Hamit Geylani ve Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali ile birlikte 12 Haziran seçimlerinin sonuçlarını Diyarbakır’da biraraya gelerek değerlendirdi.

"SEÇİM BARAJI YIKILDI"

Diyarbakır’da Sümerpark Resepsiyon Salonu’ndaki basın toplantısında konuşan BDP Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali, seçimden büyük bir zaferle çıktıklarını, yüzde 30 oranla kadınların temsil edildiği en yüksek grup olduklarını söyledi. Koçali, 12 Haziran seçimlerinin doğru okunmasını isterken şöyle dedi: "Seçimin dünü, bugünü ve yarını doğru tahlil edilmelidir. Adil ve demokratik bir seçim olmadı. Aldığımız oy sezçm barajını artık anlamsız kılmıştır. 36 vekille bu baraj yıkılmıştır. Türkiye seçim tarihinde adeta ilkler yaşandı. Siyasetçilerin kullandığı üslup ve söylemler hiçbir seçim döneminde olmadığı kadar toplumsal ve ahlaki değerlerden uzak kalmamıştır."

’AKP’NİN EN BÜYÜK ÇILGINLIĞI ÖCALAN SÖZLERİDİR’

Koçali, seçim sürecindeki gerginliğin 1’inci derecede sorumlusunun AK Parti olduğunu ve ’çılgınlıkta’ sınır tanımadığını ileri sürerek, "AKP’nin en tehlikeli çılgınlığı sayın Abdullah Öcalan’a ilişkin söz ve davranışları olmuştur. Kürt halkı, AKP’nin ülke ve toplum açısından ciddi tehlike yaratan bu oyununu, meydanlarda ve sandıkta gösterdiği direnişle boşa çıkarmıştır" dedi.

TÜRK: HÜKÜMETİN TAVRI ATEŞKESİ BELİRLER

Mardin’den seçilen Ahmet Türk, gazetecilerin sorularını yanıtladı. PKK’nın ilan ettiği ateşkesin 15 Haziran’da sona ereceği açıklamaların hatırlatılması üzerine Türk, "15 Haziran; Kürtler, Türkiye açısından önemli bir tarih. Türkiye’nin dönüşüm gösterebilmesi için önemli bir fırsat. Eğer hükümet, devlet 15 Haziran’da Kürt sorunu çözümü konusunda yol haritası ortaya çıkarmasa veya buna dönük inandırıcı açıklamalar yapmazsa Kürtler açısından kabul edilmeyecek bir süreç olarak görülür. 15 Haziran; yapılacak müzakerelere ve hükümetin ortaya koyacağı tavra göre değişecektir. Hükümetin Kürt sorununa yaklaşımı sürecin nasıl gideceğini belirleyecektir" dedi.

"ALEVİLERİ TARTIŞACAĞIZ"

Türk, Tunceli’deki sonuçlar hatırlatılarak, Aleviler’le ilgili yeni bir politika izlenip, izlenmeyeceğine dair bir soruya ise, "Aleviler’e önem veriyoruz. Ortak çalışmayı esas alan yaklaşımı gösterdik. Devletin Aleviler üzerinde sürdürdüğü politika çok açık ortaya çıkmadı. Her dönemde Aleviler aramızda. Ayırım yapmadık. Kılıçdaroğlu rüzgarından kaynaklanmıştır. Bunu tartışacağız" yanıtını verdi.
mynet