En Yeniler
genelkurmay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
genelkurmay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1/11/2012

seyyah1906

bana ne ulan geziyorsa git savcıya söyle ver eline belgeleri atsın içeri

Gazeteci Ömer Şahin’in Kanal a daki “Görüş Farkı” programına katılan Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’dan çarpıcı açıklamalar geldi.
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ tutuklanırken, Çevik Bir ve Yaşar Büyükanıt’la ilgili herhangi bir işlem yapılmamasını eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na cevap verdi.

Kuzu, “Çevik Bir niye dışarda? Bana ne ulan geziyorsa git savcıya söyle, ver eline belgeleri atsın içeri. Geç bile kaldı bana sorarsanız. Büyükanıt? Atın içeriye yatsın, bana ne bundan. Böyle bir iddia varsa 28 Şubat ortada,Sincan’da yürüyen tanklar ortada. Çevik Bir geziyor diyorsan götür belgeleri şikayetçi ol. Lafa bak. Benim elimde belge mi var? Onları Başbakan mı koruyor? Yav biz Allah aşkına parti kapatılmaktan kendimizi zor kurtardık. Gümbür gümbür gidiyorduk.Bizimle ne alakası var bunların” dedi.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 12 dokunulmazlık dosyası olduğunu bunların içerisinde “tehdit,hakaret,iftira” gibi suç isnadları bulunduğunu söyledi.Kılıçdaroğlu’nun “dokunulmazlığımı kaldırın” restini de değerlendiren Kuzu, “Bizde kimseye özel muamele,ayrıcalık olmaz. Sayın Baykal’da daha önce aynı şeyi söylemişti. O’na “sana kıyamam” demiştim”sözleriyle dokunulmazlığın kaldırılmasına karşı olacaklarını söyledi.

İlker Başbuğ’a yönelik suçlamaların çarpıtıldığını ve davanın sulandırılmaya çalışıldığını savunan Burhan Kuzu, “Evvela ismini doğru koyalım. Silahlı örgüt demek, terör örgütü kurmak anlamına gelmiyor.Amacına göre bu iş değişir.Suçun adı tipik örgüt suçudur, silahlı örgüt suçu.PKK terör anlamında değil.Davayı sulandırmanın anlamı yok. Hükümeti neyle devireceksin. Silahla? Poyrazköy’de bununla ilgiliydi. Bu kadar silah nerede? Denize olta atıyorsun,balık beklerken mermi geliyor. Nere gitti bunlar ya, tonlarca mermi,silah.Kim gömmüş bunları. Dosyaya bakımından konuşuyorum. Bu iddialar buralara dayandırılıyor” ifadelerini kullandı.

Başbuğ’un Yüce Divan’da değil Adli mahkemelerde yargılanması gerektiğini de vurgulayan Burhan Kuzu, gerekçesini ilginç bir örnekle açıkladı:”Diyelim Genelkurmay Başkanı bir askere Genelkurmay’da iki tane salladı,bizimkiler yapmaz ama, adam da orada öldü. Tam da görevinin başında, Genelkurmay’ın ortasında. Bu Yüce Divan’a mı gidecek? Böyle birşey olabilir mi?”

8/05/2011

seyyah1906

the economist erdoğan'ın en büyük başarısı komutanların gücünü azaltmak olmuş olabilir

Economist dergisi bu sayısında Türk Silahlı Kuvvetleri eski genelkurmay başkanı Işık Koşaner ve üç kuvvet komutanının erken emekliliklerini istemelerini yorumladı.
"Gelişmeler, Ak Parti'nin iktidara gelmesinden bu yana geçen 9 senede gücün nasıl dramatik bir biçimde el değiştirdiğini gösteriyor" diyen yazıda öne çıkan bazı cümleler şöyle:

"Yakın zamana kadar bu yaşananlar ulusal bir krizi tetiklerdi. Ancak artık durum değişti. Atatürk'ün takipçileri sokaklara çıkmadı. Piyasalar etkilenmedi. Umursamazlık ve omuz silkme genel tepkiydi. Büyük bir kesim, yaşananın komutanlar ve Ak Parti arasında uzun süredir gerçekleşen mücadelenin son perdesi olduğunu düşünüyor."

'Menderes'ten alınacak dersler olabilir'

Erdoğan'ın komutanlara karşı gelmenin olası sonuçları çerçevesinde sık sık Adnan Menderes örneğini verdiğini hatırlatan yazı, Erdoğan'ın benzer bir kaderle karşı karşıya kalmasının imkansız olduğunu ancak hikayenin başbakan için dersler içerebileceğini söylüyor ve şöyle devam ediyor:

"Erdoğan'ın en büyük başarısı komutanların gücünü azaltmak olmuş olabilir. Ancak Adnan Menderes gibi, o da her gün biraz daha otoriterleşiyor gibi görünüyor. Hükümete muhalif gazeteciler, başbakanın öfkesinden korkan medya patronları tarafından işten atılmaya devam ediyor. Çoğunlukla Kürtler fakat aslında tüm muhalifler için geçerli olan mahkeme öncesi uzun süreli gözaltılar, hükümetin adaletten çok gözdağı vermekle ilgilendiği suçlamalarına yol açtı."

Bu kaygıları gidermenin en iyi yolunun yeni anayasa sözünün tutulması olduğunu söyleyen yazı, ordunun siyasetin dışında tutulmasının önemli olduğu ancak zayıf bir ordunun Türkiye'nin bölgesel hedefleri için iyi olmayabileceği tespitiyle sona eriyor.

'Erdoğan demokrasi mirası yaratmalı'

Financial Times da, 29 Temmuz'da gerçekleşen istifalara ayırdığı başyazısında, Erdoğan'ın kalıcı bir demokrasi mirası yaratması gerektiğini söylüyor.

Başyazıya göre, bu yolda atılması gereken ilk adım etnik ve dini azınlıklara karşı ayrımcılığı tamamen ortadan kaldıran ve ifade özgürlüğünü garanti altına alan yeni bir anayasa oluşturulması.

Erdoğan'ın liberal demokrasiyi güçlendirmek yerine muhaliflerini bastırmak ve bir AKP tekeli oluşturmak istediği izlenimini ortadan kaldırması gerektiğini de ifade eden başyazı, bunun yolunun ise bölgesel özerkliğin artırılması ve başkanlık sistemine ilişkin planların tonunun yumuşatılmasından geçtiğini söylüyor.

8/03/2011

seyyah1906

komutan istifalarına financial times yorumu istifalar vatandaşlar tarafından neredeyse fark edilmedi

Financial Times gazetesinde yer alan David Gardner imzalı makalede, Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ile üç kuvvet komutanının cuma günü gerçekleşen istifasına dair yorumda bulunulmuş.

İstifaların vatandaşlar tarafından neredeyse fark edilmediğini yazan Gardner, bunun Türkiye'nin son on yılda geçirdiği siyasi devrimle açıklanabileceğini ifade ediyor.
Gardner'a göre, değişen güç dengelerinin birincil zaiyatı ise ordu oldu.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara geldiği 2002 yılında bu sonucun Türkiye uzmanlarının çoğu tarafından öngörülmediğini ifade eden Gardner, kritik dönüm noktasının ise 2007 yılında Genelkurmay'ın internet sitesinden yapılan açıklamayla Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adaylığının kabul edilemeyeceğinin söylenmesi olduğunu yazıyor.

Hükümet ile ordu arasındaki mücadeleyi hükümetin kazanmış olduğunu ancak ordunun iç hizmet kanunun hala siyasete müdahaleye izin verdiğini söyleyen Gardner, yazısını şu uyarılarla bitiriyor:

"Türkiye'nin yeni anayasının denetim ve denge mekanizmaları içermesinin sağlanması için daha kat edilecek çok yol var, ki bu özellikle de Erdoğan'ın başkanlık hedefi ve otoriter eğilimi düşünüldüğünde önemli.

Ancak Avrupa'da haklı yerini arayan modern bir cumhuriyette bu denetim rolünü ordu oynamamalı."

7/14/2011

seyyah1906

başbakan erdoğan bu eylemlerin ve arkasındaki güçlerin amacı apaçık ortadadır

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'daki terör saldırısında 13 askerin şehit olmasıyla ilgili olarak, ''Bu eylemlerin ve arkasındaki güçlerin amacı apaçık ortadadır. Türkiye Cumhuriyeti, diğer bütün sıkıntıları gibi, terör sorununun da üstesinden gelecek güce ve kararlılığa sahiptir'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'da teröristlere karşı yürütülen operasyonda 13 askerin şehit düşmesi nedeniyle Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'e başsağlığı mesajı gönderdi.
Erdoğan, mesajında, Diyarbakır'da teröristlere karşı yürütülen operasyonda 13 askerin şehit düşmesi ve 7 askerin yaralanmasının milletçe derin bir teessür ve üzüntüye neden olduğunu ifade etti. Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:

''Ülkemizin bekası ve milletimizin huzuru için canlarını vererek şehitlik mertebesine ulaşan askerlerimizin, yine bu uğurda gece-gündüz mücadele veren güvenlik güçlerimizin fedakârlıkları her türlü takdirin üzerindedir.

Bu eylemlerin ve arkasındaki güçlerin amacı apaçık ortadadır. Türkiye Cumhuriyeti, diğer bütün sıkıntıları gibi, terör sorununun da üstesinden gelecek güce ve kararlılığa sahiptir.

Türkiye, demokrasiden, hukuktan ve kardeşlikten asla taviz vermeden, terörün de, onun gerisindeki güçlerin de üstesinden gelmeyi başaracaktır. Şehitlerimizin acısı yüreklerimizi dağlarken, terörle mücadele konusundaki kararlılığımızı da güçlendirmektedir.

Aziz şehitlerimize Allah;tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar, milletimize ve de sizin şahsınızda Türk Silahlı Kuvvetlerimizin tüm mensuplarına başsağlığı diliyorum.''