En Yeniler
parti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
parti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/17/2011

seyyah1906

hesaplaşma olmadan helalleşme olmaz aman yarabbim allah aşkına

Ak Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı için, parti genel merkezine gelen Arınç, Cumhurbaşkanının görev süresi ile ilgili tartışmalarla ilgili sorulan bir soru üzerine, “Bu konudaki fikrimi çok önceleri çok defalar söyledim. Şimdi tekrarlarsam ayıp olacak. İnternete girerseniz orada bu konudaki bilgilerin hepsi var” karşılığını verdi.

Arınç, yeni Anayasa ile ilgili sorulan soruyu, “Benim çok konuştuğum konuları söylüyorsunuz. Seçim süresince yeni Anayasanın nasıl yapılacağını, bunun için neyin gerekli olduğunu ifade etmiştim. Düne ait ne varsa, dünde kaldı cancağızım. Bugün için yeni sorular varsa ben hazırım” diye yanıtladı.


Bülent Arınç, “Sayın Bahçeli'nin, 'Helalleşmeden önce hesaplaşmak gerekir?' şeklinde açıklaması var. Bu konuda neler söyleyeceksiniz” sorusu üzerine, “Aman yarabbim. Allah aşkına söyledi mi bunu? Buna cevap için biraz düşünmeliyim. Bu yeni bir konu” dedi.

BEŞİR ATALAY'IN AÇIKLAMALARI

Eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay da “Cumhurbaşkanının görev süresi konusunda bakanlar Cemil Çiçek 5 yıl, Egemen Bağış 7 yıl dedi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna, “Hiçbir ortamımızda, hiçbir platformumuzda görüşülmemiş bir konu olduğu için bir şey söyleyemeyiz” yanıtını verdi.

Atalay, “Yeni anayasa konusunda da Ak Parti'den adım bekleniyor. Nasıl bir yöntem olacak? Bugün Sayın Bahçeli'nin açıklaması var. 'Önce taslağı görelim. Sayın Başbakan'ın ziyareti buna bağlı' diyor. Bu konuda neler diyeceksiniz?” sorusu üzerine, şunları söyledi:
“Seçim beyannamemizde biz anayasanın özellikle hazırlanış yöntemi ile ilgili çok ileri ifadeler kullandık. O metni hazırlayanlardan birisi olarak bunu söylüyorum. Bizim gönlümüz şunu istiyor; bu anayasa gerçek bir sivil Anayasa olsun ve mümkün olabilirse Parlamento dışında anayasa üzerinde çok çalışma yapılsın, hazırlık yapılsın. Bütün sivil toplum kuruluşları ve bütün toplum kesimleri bu anayasa hazırlanmasında ciddi rol alsın. O zaman esas herkese hitap eden ve herkesin, her kesimin kendini bulduğu bir anayasa olacaktır.
Anayasa ile ilgili çalışmalarda herhalde yeni Parlamento başkanının daha fazla inisiyatif alması da gerekebilecektir. Yani bunun partiler üstü bir çalışma olarak yürümesi daha uygun olabilir. Tabii her partinin çalışması var, bizim de var. Ama öyle bir metin çıkarıp da onun üzerinde görüş alma yerine mümkün olabildiğince azami mutabakatların arandığı bir anayasa çalışma süreci bekliyoruz. Seçim Beyannamesinde de bunu ifade etmiştik.
Biz Sayın Bahçeli gibi demiyoruz. Onların da hazırlığı olsun, bütün partiler, değişik sivil toplum kuruluşları, düşünce kuruluşları biliyorsunuz anayasa taslakları hazırladılar. Onlar çok faydalı şeyler. Sınırsızca üzerinde tartışılsın. Eminim bu süreç kendiliğinden çok verimli yürüyecek diye biz düşünüyoruz. Ama yeni Parlamento oluştuğunda Parlamento bu işin merkezi olsun. Hiçbir parti bu işin esas yürütücüsü, inisiyatifi olmasın diye de düşünüyoruz.”

“BÜTÜN KAPILAR AÇILSIN, BÜTÜN GÖNÜLLER AÇILSIN”

Beşir Atalay, “Sayın Bahçeli'nin bir özür beklentisi var. 'Helalleşmeden önce hesaplaşma gerekli' diyor. Bu konuda neler diyeceksiniz?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Vallahi kendileri bilir. Biz tabii şu sırada diğer partileri suçlayıcı hiçbir şey söylemiyoruz. Seçim ortamında bile bunu yapmadık. Çok ileri bir suçlama olmadıkça cevap vermedik. Başbakanımız, parti genel merkezinin balkonunda söyleyeceği her şeyi söyledi.

Bütün kapılar açılsın, bütün gönüller açılsın. Artık seçim ortamı bitti. Türkiye'nin meselelerine bakalım ve geleceğe de daha umutlu bakalım. Hesaplaşma falan kavramlarını şu ortamda, seçimden sonra doğrusu bu toplum herhalde arzu etmez ve o kavramları hiçbir liderin kullanmaması gerekir. Hiç iyi bir şey değil o.”
Beşir Atalay, seçim sürecinde siyasilerle birlikte basın mensupları ve güvenlik güçlerinin de çok yorulduğunu belirterek, bu nedenle basın mensupları ve güvenlik güçlerine teşekkür etti.
hürriyet

6/14/2011

seyyah1906

muharrem ince chp'deki irlandalılar bu dönemde partiden temizlenecek

Muharrem İnce, Yalova'da düzenlediği basın toplantısında, seçim çalışmalarında Yalova'da en çok üzerine gidilen kişinin kendisi olduğunu söyledi.
Hiç kimseden korkusu olmadığını ifade eden İnce, ''Seçim kampanyasında en çok eleştirilen, üzerine oynanan, tankıyla, topuyla üzerine saldırılan benim. Ben bunların hiçbirine cevap vermedim. Muhatap almadığım için cevap vermedim. Ben çiğ yemedim karnım ağrısın. Hiç kimseden korkum yok, seviyeyi düşürmek istemedim ama seviye ne yazık ki düştü. Kim ne biliyorsa konuşur'' dedi.
İnce, seçim sürecinde merkez ilçe teşkilatının istifasına da değinerek, şöyle devam etti:

''Ben büyük işlerle uğraşıyorum. Küçük siyasi tartışmalara giremeyeceğim ama bu partide İrlandalılar olmayacak. Bu dönemde partiden İrlandalıları temizleyeceğiz. Ağabeylik yapacağım. Bu partide İrlandalı olmayacak. Başka partilerden talimat alan kişi olmayacak. Bunları barındırmayacağım.''

BU PARTİDE İRLANDALILAR OLMAYACAK

Yalova'da AK Parti'nin kendisini sandıktan çıkartmamak için elinden geleni yaptığını öne süren İnce, ''Bir parti düşünün; kampanyasını anamuhalefet partisinin üzerine kuruyor. Saçmalık buradan başlıyor. Başbakan, eski 4 il başkanını toplayıp, Yalova'daki seçim stratejisini benim üzerine kurarsa örgüt böyle yapar. Bunun üzerinde kampanya yapılırsa bu beni büyütür. Stratejisi yanlıştı'' diye konuştu.

‘YÜZDE 50’Sİ DE AKP’YE OY VERMEDİ’

İnce, bir soru üzerine AK Parti'nin aldığı oyu değerlendirirken şunları söyledi:

''Yalova'da kimseye ben bedava kömür, makarna vermedim. Kimseye iş vaadinde bulunmadım. Sadece insanlara gönlümü, yüreğimi açtım. Her gördüğünüz üç kişiden birisi bana, partime oy verdi. Ben de böyle bakıyorum. (AK Parti'den Yalova Milletvekili seçilen) Temel Coşkun , 'her iki kişiden biri bana oy verdi' diyorsa ben de bunu söylüyorum. Neden olumsuz bakayım. AKP'ye toplumun yüzde 50'si oy verdiyse yüzde 50'si de oy vermedi. O tarafından bakın.''

‘BAŞARI FİLAN YOK’

Muharrem İnce, CHP'nin Türkiye genelinde aldığı sonuçla ilgili soruyu ise ''Ortada başarı filan yoktur. Bunla ilgili açıklamalarımı Ankara'da yapacağım'' diye yanıtladı.

AA
mynet
seyyah1906

economist dergisi türkiye'deki seçimleri değerlendirirken bayrak logosunu değiştirdi

İngiliz The Economist dergisinin internet sitesinde yayımlanan, "Erdoğan'ın hat-trick'i" başlıklı haber analizde Türkiye'deki seçim sonuçları yorumlandı. Haberin içinde kullanılan banner kapağındaki Türk bayrağında yıldız yerine çarpı işareti konması ise dikkat çekti.


Amberin Zaman imzalı haber analizde, Ak Parti'nin oyların yaklaşık yüzde 50'sini alarak, üst üste üçüncü kez seçimlerden zaferle ayrıldığı, ancak Kürt meselesi, Suriyeli mülteci krizi ve giderek "hararetlenen" ekonomik konuların kendisini beklediği vurgulandı.

Analizde, "Ülkenin karizmatik Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, art arda üç seçim kazanan ilk lider olmakla kalmadı aynı zamanda her seferinde partisinin oyunu artırmayı da başardı" denildi.
Analiz haberin içinde kullanılan banner kapağında yer alan Türk bayrağında yıldız yerine "çarpı" işareti kondu. Kapağın Türkiye'deki seçimler için özel olarak hazırlandığı belirtildi.

'Erdoğan hat-trick yaptı'

12 Haziran'da yapılacak genel seçimlere on gün kala, Batının saygın denilen ekonomi dergisi 'The Economist'in internet sitesinde ilginç bir makale yayınlandı. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun övüldüğü ve Türk ekonomisinin zor durumda olduğu iddia edilen imzasız makalede açıkça CHP için oy istendi. Başbakan Erdoğan çok kızdıran dergi için meydanlardan DENSİZ yorumunu yaptı..

İşte genel seçim öncesinde 'CHP'ye oy verin' çağrısı yapan İngiliz The Economist dergisi seçim sonrası da bir analiz yayınladı. Derginin Türkiye temsilcisi Amberin Zaman'ın kaleme aldığı analizde "Erdoğan hat-trick yaptı" başlığı kullanıldı.

The Economist'in internet sitesinde yayınlanan analizde, 'Adalet ve Kalkınma (AK) partisi dünkü parlamento seçimlerinde yaklaşık % 50 destek ve 550 üyeli Meclis'te 326 sandalye kazanarak, art arda üçüncü seçim zaferine ulaştı. Ünlü ve karizmatik lider üç defa üst üste oyunu arttırıp hat-trick yaparak bir ilke imza attı' denildi.

ANADOLU'DA SÜNNİ MÜSLÜMAN SINIFIN YÜKSELİŞİ
Dokuz yıllık Ak Parti döneminde güçlü ekonomik büyüme sürecine işaret edilen analizde, Anadolu'nun Sünni Müslüman sınıfının yükselişine işaret edildi.

Başbakan Erdoğan'ın balkon konuşmasına işaret edilen analizde Erdoğan'ın insanların yaşam tarzlarına müdahale edilmeyeceği sözlerinin altı çizildi. Başbakan'ın Fransa Başkanlık Sistemi'ne benzeyen bir yönetim modeli arzuladığını kaydeden dergi, Ak Parti'nin ultra milliyetçi bir politika izleyerek anti-Kürt bir söylem benimseyerek MHP'yi baraj altına almayı hedeflediğini yazdı.

ESKİ MUHAFAZAKAR CHP KALINTILARI
CHP'nin aldığı oy oranının Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığını devam ettirmesi için yeterli olup olmadığının belirsizliğinin koruduğunu belirten The Economist, partinin yeniden şekillenme çabasında bulunacağı görüşünde.. Dergi CHP'deki eski muhafazakar kanadın Kılıçdaroğlu'nu görevden almak için fırsat kollayacağını belirtti.

BAĞIMSIZLAR ÖCALAN'IN ELİNİ GÜÇLENDİRDİ
BDP'nin desteklediği bağımsızların rekor kırarak 36 aday çıkardığını da kaydeden dergi Öcalan'ın elinin güçlendiğini vurguladı.

Türkiye'nin yüksek cari açık oranına işaret eden dergi Suriye ile ilişkilerde Erdoğan ve 'kurnaz' Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun süreci iyi yönettiğini belirtiyor.
mynet

6/13/2011

seyyah1906

chp'de muhalefet hemen harekete geçti kurultay isteniyor kılıçdaroğlu gitsin

kılıçdaroğlu gitsin

CHP’nin aldığı yüzde 25.87’lik sonuç parti içindeki Baykalcı ve Savcı olarak bilinen grupları memnun etmezken, kurultay sesleri yükselmeye başladı.

CHP Manisa eski Milletvekili Şahin Mengü, “Ekibin tamamı başarısızdır. Kurultaya delege karar verir” derken CHP İzmir eski Milletvekili Canan Aritman, “Genel Başkan ve ekibi sözünü tutmalı, istifa etmelidir.

Örgüt faturanın ödenmesini istiyor, yoksa zorla ödetir. (Kılıçdaroğlu) Medeni bir insandır, ona yakışan şapkayı alıp gitmektir. Gitmezse kurultay toplanır” dedi.

“BUGÜNKÜ OYLAR MAĞLUBİYET”


ANKA’ya konuşan CHP’li eski vekil Şahin Mengü, seçimin iki galibi olduğunu belirterek, “AKP ve BDP (bağımsızlar)’dir. CHP çok kötü puan aldı. Bugünkü oylar mağlubiyettir” dedi. Mengü, şöyle dedi:

“Tasfiye hareketiyle toplumdaki inanırlığını yitirmişsin. ‘Oylarımız arttı’ dersen, insana gülerler. Sayın Baykal’ın bıraktığında CHP’nin oyu yüzde 28’di. Baykal’dan sonra artış var. Referandumda 'hayır' oyların büyük bir bölümü CHP’deydi. ‘Yüzde 35’ deniyordu. Demek ki daha sonra geriye gidilmiş.

Seçmen artışı da hiç göze alınmamıştır. 9.5 milyon seçmen artışı var, yüzde 18 artmış. Bu artıştan hiçbir şey alamamışsın.”

“EKİBİN TAMAMI BAŞARISIZ”


Ekibin tamamının başarısız olduğunu iddia eden Mengü, “Gürsel Tekin tek başına sorumlu değil. Ekibin tamamı başarısızdır. Bu ekip çok başarısızdır. Bunlar genel başkanlarını yanıltacak kadar cahiller ordusudur. Tarihi İsmet Paşa’yı çay kaçakçısı olarak göstermişlerdir” dedi. Mengü, kurultaya delegenin karar vereceğini de söyledi.

ARİTMAN: “GENEL BAŞKAN VE EKİBİ İSTİFA ETMELİ”

CHP İzmir eski Milletvekili Canan Aritman’da, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ekibinin istifa etmesini isteyerek, şöyle dedi:

“CHP’nin aldığı oy sonucu başarısızlıktır. 3 milyon oydaş kazandık, diyor. 10 milyon artan seçmen var. Milletvekili sayısının artması başarısızlığı örtmez. Baykal’ın bıraktığı yüzde 28.7’lik noktanın gerisinde kaldı. Baykal’ın katıldığı son Parti Meclisi toplantısında CHP’nin anketlerdeki oy oranı yüzde 28.7’ydi. Genel Başkan ve ekibi sözünü tutmalı, istifa etmelidir. Örgüt faturanın ödenmesini istiyor, yoksa zorla ödetir. Medeni (Kılıçdaroğlu) bir insandır, ona yakışan şapkayı alıp gitmektir. Gitmezse kurultay toplanır.” (ANKA)