En Yeniler
atatürk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
atatürk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11/17/2011

seyyah1906

hüseyin aygün dersim katlimaı soykırımdır sorumlusu devlet ile chp'dir

hüseyin aygün dersim katlimaı soykırımdır sorumlusu devlet ile chp'dir soykırımdan atatürk'te haberdardır



17 Kasım 2011 CHP'de grup başkan vekilleri bildiri yayınlayan vekilleri takibe aldı
CHP Grup Başkanvekilleri, MYK tarafından savunması istenen Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün Atatürk, 'Dersim' ve CHP ile ilgili demecine ilişkin bildiri yayınlayan milletvekillerini takibe aldı.

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün bir gazeteye verdiği demeçte Atatürk, 'Dersim' ve CHP ile ilgili sözlerinin partide yarattığı yankı devam ediyor. Aygün'ün söz konusu açıklamalarının ardından, CHP'li 9 milletvekili bir bildiri yayınlayarak, Aygün'ün sözleri nedeniyle Genel Merkezden açıklama beklediklerini belirtmiş, ardından harekete geçen MYK Aygün'ün savunmasını istemişti. Aygün'ün savunmasının istenmesinin yanı sıra CHP, bildiri yayınlayan milletvekillerini de takibe aldı.

TBMM Grup Başkanvekili Muharrem İnce, ANKA'ya yaptığı açıklamada, konuyla ilgili yönetimin toplanacağını belirterek, "Basın açıklaması yapmak grup başkanvekillerinden izin almayı gerektirir. Arkadaşlarımız izinsiz açıklama yaptıkları için onu değerlendireceğiz" dedi.

-"HİÇ KİMSE BENDEN SAVUNMA İSTEYEMEZ"-

Bildiride imzası olan isimler arasında yer alan Mersin Milletvekili İsa Gök ise, kendisine henüz partiden bir bildirim gelmediğini ifade ederken, "Bu partide parti tarihine, parti tüzel kişiliğine, parti ilkelerine ve Atatürk'e bağlılıktan dolayı, Atatürk'ü ve partiyi savunmaktan dolayı hiç kimse ama hiç kimse benden savunma isteyemez" dedi.

Gök, basın açıklaması yapmak için grup başkanvekillerinden izin almanın ise, "parti içi demokrasinin tamamıyla bitirilip, asıl korku imparatorluğunun parti içinde yaratılmak istenmesi" anlamına geleceğini söyledi.

Bildiride Samsun Milletvekili Haluk Koç, Ankara Milletvekili İzzet Çetin, Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Yıldıray Sapan, Arif Bulut, Osman Kaptan, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter, Mersin Milletvekili İsa Gök ve Balıkesir Milletvekili Nedret Akova'dan oluşan 12 -"HİÇ KİMSE BENDEN SAVUNMA İSTEYEMEZ"-

Bildiride imzası olan isimler arasında yer alan Mersin Milletvekili İsa Gök ise, kendisine henüz partiden bir bildirim gelmediğini ifade ederken, "Bu partide parti tarihine, parti tüzel kişiliğine, parti ilkelerine ve Atatürk'e bağlılıktan dolayı, Atatürk'ü ve partiyi savunmaktan dolayı hiç kimse ama hiç kimse benden savunma isteyemez" dedi.

Gök, basın açıklaması yapmak için grup başkanvekillerinden izin almanın ise, "parti içi demokrasinin tamamıyla bitirilip, asıl korku imparatorluğunun parti içinde yaratılmak istenmesi" anlamına geleceğini söyledi.

Bildiride Samsun Milletvekili Haluk Koç, Ankara Milletvekili İzzet Çetin, Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Yıldıray Sapan, Arif Bulut, Osman Kaptan, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter, Mersin Milletvekili İsa Gök ve Balıkesir Milletvekili Nedret Akova'dan oluşan 12 milletvekillinin imzası bulunuyor.

11/16/2011

seyyah1906

muharrem ince şuna bakın atatürkü anma gününde basılan davetiye abdülmecitle ilgili basılan davetiye

muharrem ince şuna bakın atatürkü anma gününde basılan davetiye abdülmecitle ilgili basılan davetiye bu kürsü milletin kürsüsüdür milletvekilinin sesini kesmek milletin sesini kesmektir.


10/28/2011

seyyah1906

kemal kılıçdaroğlu: törenlerin iptali cumhuriyetle hesaplaşma fırsatcılığı

CHP'li vekiller 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama törenlerini iptal edilmesine tepkili...

Kılıçdaroğlu iptali kınadı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Hükümeti'nin Cumhuriyet Bayramı törenlerini iptal etmesini kınayarak, "Bu kararı alanlar, öğrencilerini 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Törenlerine hazırlayan, depremde şehit olmuş 63 öğretmenimizin aziz ruhlarını incittiklerinin acaba farkındalar mı" dedi.

Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet'in ilanının 88. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Mesajında, "Cumhuriyetimizin 88. yıldönümünü kutlamaya hazırlanırken şehitler verdik, Van'da, Erciş'te yüzlerce insanımızı kaybettik, binlerce yaralımız var. Elbette acımız büyüktür" diyen Kılıçdaroğlu, "Ama bu büyük acıları gerekçe göstererek Cumhuriyet törenlerini iptal etmek doğru değildir. Çünkü Cumhuriyet 'tasada ve kıvançta beraber olmak' demektir. Ayrıca Cumhuriyet, 'kimsesizlerin kimsesi olmak', Van'a Erciş'e daha fazla sahip çıkmak demektir" dedi.

Resepsiyonların iptalini anlayışla karşıladıklarını, ancak resmi tören geçişlerini, okullarda Cumhuriyet etkinliklerini iptal etmenin Cumhuriyeti anlamamak, Cumhuriyetin erdemlerini bilmemek demek olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Bu kararı alanlar, öğrencilerini 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Törenlerine hazırlayan, depremde şehit olmuş 63 öğretmenimizin aziz ruhlarını incittiklerinin acaba farkındalar mı? Unutulmamalı ki, Cumhuriyet, uluslaşma yolunda attığımız en büyük adımın hatırlanmasıdır. O adımın gerisinde yaşanmış büyük acılar, büyük felaketler vardır. O adımın gerisinde binlerce şehidin kanı vardır. Bu topraklarda hür bir şekilde onurluca yaşamanın çelik iradesi vardır. O adımın gerisinde, bu ülkede yaşayan herkesin, kıvançta ve tasada birlik ve beraberlik yemini vardır. Atalarımızın ettiği o yemin, bir daha bozulmamak üzere edilmiş bir yemindir. Bize, bugün yaşadığımız acıları, ızdırapları ve felaketleri göğüsleme gücü veren işte o yemindir. Van'da bu büyük milleti zor gününde kucaklaştıran işte bu yemindir, bu Cumhuriyet'tir. Cumhuriyet Bayramları, bu andın her nesil tarafından tekrarlanışıdır. Bu törenler yeni kuşaklara millet olmanın hazzını yaşatır kıvançta ve tasada bir olmayı öğretir. Cumhuriyetin ruhunu anlamayanlara, bu büyük millet hak ettiği dersi mutlaka verecektir."



"AKP hükümetinin her olayı mazeret olarak gösteriyor"

CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, "AKP hükümetinin her olayı mazeret olarak gösterip, Cumhuriyet devrimleri, demokrasi ve Atatürk'ün olduğu her olayı adeta yok etmek, iptal etmek, sessizliğe gömmek için" uğraştığını iddia etti.

Konuya ilişkin açıklama yapan Gök, şunları söyledi:
"Bir gazetenin 63. yıl kutlama etkinliklerine katılıp, Cumhuriyet devriminin 88. yıl kutlama etkinliklerine katılınmaması ve iptal edilmesini kınıyorum. AKP hükümetinin her olayı mazeret olarak gösterip, Cumhuriyet devrimleri, demokrasi ve Atatürk'ün olduğu her olayı adeta yok etmek, iptal etmek, sessizliğe gömmek için uğraşmaktadır. Tüm vefat edenler, yaralananlar benim de canımdır. Cumhuriyet devrimi yolunda verdiğimiz şehitlerde bizim canımızdır.

Eğer ki bu Cumhuriyetin en önemli gününün eğlence olarak değil, anma, tören geçişi, toplantılar şeklinde yapılacak olan etkinliklerinin de iptal edilmesi, asla kabul edilemez. Devlet protokolünün özel kutlamalara katılıp, bu devletin ve Cumhuriyetin en önemli gününün tüm yurtta adeta yasaklanmasını kınıyorum.
Bir Cumhuriyet çocuğu olarak, bir Atatürk devrimcisi olarak, AKP'nin planlarının farkında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Yüreğinde Cumhuriyet, Atatürk devrimlerini söküp alamayacaklar."


"Törenlerin iptali Cumhuriyetle hesaplaşma fırsatçılığı"

CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama törenlerinin iptal edilmesine yazılı bir açıklama ile tepki gösterdi.

Son zamanlarda 40'a yakın şehit verilmesi, Van'da meydana gelen deprem nedeniyle yüzlerce yurttaşın hayatını kaybetmesi tüm ulusu derinden yaraladığını söyleyen Dibek, "Bu durum milli birlik ve beraberliğimizi pekiştiren en önemli ulusal bayramın geçit törenlerini iptal etmeyi gerektirmez. Halkımızın birbirine kenetlenmesi gereken bu zor günlerde kenetlenmeyi sağlayacak milli bayram kutlamalarını iptal etmek halkımızın vicdanında da kabul edilemez. Cumhuriyet Bayramı törenlerine saatler kala yapılan bu iptal iktidarın laik demokratik Cumhuriyetle hesaplaşma fırsatçılığını ortaya koymaktadır" dedi.

9/23/2011

seyyah1906

dünyanın en nüfuzlu 50 kişisi araştırmasında başbakan erdoğan 11.sırada

İngiltere'de yayımlanan New Statesman dergisinin geleneksel 'Dünyanın en nüfuzlu 50 ismi' araştırmasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 11'inci oldu.

Erdoğan ilk kez derginin en nüfuzlu isimler listesine girdi
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in başı çektiği listede, CIA Başkanı olan Amerikalı General David Petraus ikinci, Çinli insan hakları savunucusu Ai Weiwei ise üçüncü oldu. Amerikan Başkanı Barack Obama ise beşinci sırada.

Dergi listeye ilk kez giren Erdoğan'a geniş yer ayırıyor.

1998'de okuduğu bir şiir nedeniyle hapse atıldığında siyasi yorumcuların, Erdoğan'ın kariyerinin bittiği yönünde yorumlar yaptığını hatırlatan dergi, bunun üzerinden beş yıl bile geçmeden başbakan olduğunu belirtiyor.

Dergi, Erdoğan'ın geçen Temmuz'daki seçimleri kazanarak, Türkiye'de üst üste üç seçim kazanan tek başbakan olduğunu kaydediyor.

New Statesman Tayyip Erdoğan'ın 'Mustafa Kemal Atatürk'ten sonraki en güçlü lider' olarak değerlendirildiğini vurguluyor ve şöyle devam ediyor;
'Otoriter eğilimleri kaygı yaratıyor'
'1954'te, Karadeniz kıyısındaki muhafazakâr kent Rize'den gelen bir anne babanın çocuğu olarak doğan Erdoğan son yıllarda İslamcı görüşlerini ılımlılaştırdı, laik siyasete desteğini beyan etti ve ordunun kamu hayatındaki rolünü azaltmayı başardı. En ateşli muhalifleri bile, etkili ve halk desteğini alan bir siyasetçi olduğunu kabul ediyor. Ancak Putin gibi anayasayı değiştirip 2015 ve ötesinde iktidarda kalırsa otoriter eğilimlerinin artacağından kaygılılar'

Dergi, Erdoğan'ın Arap ülkelerinde kahraman gibi karşılandığını söylüyor.

Son yıllarda Türkiye'nin ekonomik ve diplomatik gücünün arttığını söyleyen dergi, bir dönem 'Avrupa'nın hasta adamı' diye anılan Türkiye'de ekonominin 2010'da yüzde 8,9 büyüdüğünü ve OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomi olduğunu kaydediyor.

New Statesman Türkiye'nin dış politikasında da 'daha maceracı' bir tutum takındığını belirtiyor. Erdoğan'ın devrik Mısır lideri Hüsnü Mübarek'e görevi bırakma çağrısı yaptığı, İran'la nükleer müzakerelere giriştiği ve Suriye'deki şiddeti kınadığı hatırlatılıyor. Ziyaret ettiği Arap başkentlerinde de kahraman gibi karşılandığı belirtiliyor. Dergi şöyle devam ediyor:

'Ancak en büyük ilgiyi çeken Türk başbakanının İsrail'e karşı eleştirel tavrıydı. Türkiye, İsrail'in Müslüman dünyadaki en yakın müttefikiyken, Erdoğan'ın liderliği altında Filistin davasının savunucusu oldu. 2009'da İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'le yaptığı bir tartışmayı terk etti. İsrail'in Gazze'ye yardım filosundaki dokuz Türk'ü öldürmesinden sonra da İsrail'den büyükelçisini çekti ve savaş ilan etmeye yaklaştı. Erdoğan, ittifaklar kurmakta usta bir isim olduğunu ispat etti. Ülkesini bölgede diplomatik bir deve dönüştürmek için, Orta Doğu'daki iktidar boşluğundan faydalandı."

Dergi, yazının sonunda sözü tarihçi Stephen Kinzer'a bırakıyor. Kinzer da, 'Türkiye'nin yarım yüzyıldır izlediği Batı'ya tabi dış politikadan uzaklaşmasını sağladı.' diyor.

8/15/2011

seyyah1906

bakan bayraktar artık dünya bir karar verirken türkiye'ye sormak zorunda kalıyor

Bakan Bayraktar, Cumhuriyetin 100’üncü yılını dünyanın en büyük 10’uncu ekonomisi olarak kutlamayı hedeflediklerini söyledi. Bakan Bayraktar, "AK Parti için gece gündüz 10 yıldır çalışan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Zonguldak’ımızın 650 bin civarında nüfusu var. Artık seçim oldu, Türk milleti bizi birinci parti yaptı. Oy verenleri de vermeyenleri de kucaklayacaksın. Oy verenlerle vermeyenler de bir değil tabii bunu bir kenara koymak lazım" diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, partisinin 10’uncu kuruluş yıldönümü nedeniyle Zonguldak’ın Ereğli İlçesi’ndeki Büyük Anadolu Oteli’nde düzenlenen iftara katıldı. Bakan Bayraktar, otel önünde Vali Erdal Ata, AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Ercan Candan, Özcan Ulupınar, İl Emniyet Müdürü Metin Seyfi Sazak tarafından karşılandı. Bakan Bayraktar, iftar öncesi Vali Ata ve belediye başkanlarıyla toplantıda bir araya geldi. Kentin sorunlarının gündeme getirildiği basına kapalı yapılan toplantının ardından Bakan Bayraktar, bir gazetecinin sorusu üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "Lüks ev almayın" çağrısının yerinde olduğunu söyledi. 11 yaşından bu yana konut işinde olduğunu belirten Bakan Bayraktar, şöyle konuştu: "Tedbirli olmak, titiz olmak, tasarruflu olmak güzel bir şey. İnsanların ihtiyaçları var. İlk başta ’yuvam olsun’, arkasından ’arabam olsun’ gibi ihtiyaçlar var. Başbakan, ’eğer ihtiyaçlarınız varsa önce ev alın’ dedi. Tabii ben de konutçu olarak konutun alınmasını çok isteyen birisiyim. Hem ev sahibi olarak evlenmek, hem de hanım almak çok güzel bir şey. Başbakan’ın bu güzel ifadesinden çok memnun olduk." Bakan Bayraktar, iftar öncesi 34 yıl önce İzmir Narlıdere’de birlikte askerlik yaptığı arkadaşı 58 yaşındaki Mustafa Kar ile bir araya geldi. Bakan Bayraktar, Türkiye Taşkömürü Kurumu Eğitim Daire Başkanı olan askerlik arkadaşı Mustafa Kar’ı yıllar sonra görmekten son derece mutlu olduğunu söyledi. Bakan Bayraktar ve beraberindekiler daha sonra iftara geçti. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, yaptığı konuşmada CHP’yi eleştirdi. 1938’den 1950’ye kadarki dönemde ülkenin nasıl idare edildiğinin herkes tarafından bilindiğini söyleyen Bakan Bayraktar, "O dönemin tek partili yönetiminde, bugün Atatürkçülüğün arkasına sığınarak politika yapmaya çalışan CHP, onun başında da İnönü vardı. İnönü, Atatürk’ün heykellerini kaldırmış, paralardan Atatürk’ün fotoğrafını çıkartmıştır. Millete sırtını dönmüş, milletten sadece vergi almak için bir zihniyet oluşturmuştu" dedi. Sonraki dönemde demokrasinin çok inişler çıkışlar yaşadığını belirten Bayraktar, "2001’de krizler ile yorulmuş bir Türkiye vardı. Dünya Bankası’nda, yurt dışında kredi bulmak için İMF’ye yalvaran, kredi alarak yarım maaş veren bir ülke vardı. O dönemde bir Anadolu yiğidi çıktı. Recep Tayip Erdoğan çıktı ve ’Artık söz de karar da milletindir’ dedi. O tarih bu gündür" dedi. 

DÜNYA KARAR VERİRKEN TÜRKİYE’YE SORUYOR 
Türk milletinin dünya milletleri arasında hak ettiği yeri alacağını ifade eden Bakan Bayraktar, şöyle konuştu: "Artık dünya bir karar verirken Türkiye’ye sormak zorunda kalıyor. Daha 2 gün önce Obama, Suriye ile ilgili Başbakanımızı aradı. Daha önceleri, bundan 15-20 sene önce durum neydi, bugün durum ne oldu. Bir ülkenin ne durumda olduğunu görmek için dışarıya çıkıp bir bakmak lazım gelir. Tabii ki bunlar yeterli değildir. Şu anda çok eksiklerimiz var. Bizim çok çalışmaya ve ayakta durmaya ihtiyacımız var. Bizim Allah’a çok yalvarmaya ihtiyacımız var. Allah bize gurur ve kibir vermesin. Allah bizi şaşırtmasın. Sizlerin dualarıyla birlikte yola devam edeceğiz" diye konuştu. 

OY VERENLERLE VERMEYENLER BİR DEĞİL 
Bakan Bayraktar, Cumhuriyetin 100’üncü yılını dünyanın en büyük 10’uncu ekonomisi olarak kutlamayı hedeflediklerini söyledi. Bakan Bayraktar, "AK Parti için gece gündüz 10 yıldır çalışan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Zonguldak’ımızın 650 bin civarında nüfusu var. Artık seçim oldu, Türk milleti bizi birinci parti yaptı. Oy verenleri de vermeyenleri de kucaklayacaksın. Oy verenlerle vermeyenler de bir deği tabii bunu bir kenara koymak lazım" diye konuştu. Bakan Bayraktar’a konuşmasının ardından devrek bastonu ve madenci heykeli hediye edildi. Bakan Bayraktar, daha sonra Ereğli’den ayrıldı.

7/18/2011

seyyah1906

şırnakta bdp'li il başkanı kürtlerin adım adım özerk kürdistana doğru yürüdüğünü söyledi

Diyarbakır'da Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) 14 Temmuz'da ilan ettiği 'Demokratik Özerklik''i kutlamak amacıyla, dün akşam Şırnak'ta Atatürk anıtının bulunduğu Cumhuriyet meydanında miting düzenlendi.
PKK ve Abdullah öcalan lehine sloganların atıldığı mitingte, bazı göstericiler Atatürk anıtı önünde Abdullah Öcalan posterleri astı. BDP İl Başkanı Abit İke, Kürtlerin adım adım özerk Kürdistan'a doğru yürüdüğünü, Ortadoğu'da Kürtleri bitiremeyen sistem devlerinin başını çeken Türklerin Kürtleri bitiremediğini söyledi.

Şırnak Cumhuriyet meydanındaki Atatürk anıtı önünde dün düzenlenen "Demokratik Özerklik" kutlamasına Şırnak Belediye Başkanı Ramazan Uysal, BDP İl Başkanı Abit İke, ilçe ve belde belediye başkanları, il ve ilçe BDP başkanları ve yöneticileri, svil toplum örgütü temsilcileri ve yaklaşık 8 bin kişi katıldı. Demokratik özerklikle ilgili sinevizyon gösterisiyle başlayan mitingte sık sık PKK ve Abdullah Öcalan lehine sloganlar atıldı.

Şırnak Cudi Kültür ve Sanat Merkezi'nden Koma Besta'nın ve Cizre Mem u Zin Kültür ve Sanat Merkezi'nden Koma Sorxwin'nin söylediği Kürtçe şarkılarla halay çekip gece geç saatlere kadar eğlendiler. Kutlama alanında vatandaşlara "Demokratik özerklik nedir, neden istiyoruz? Demokratik özerkliğin önemi ve demokratik özerkliğin özellikleri nelerdir" konulu Türkçe-Kürtçe el ilanları da dağıtıldı. Demokratik Özerkliğe vurgu yapan pankartların asıldığı alanda, bir grup gösterici, PKK'nın kurucuları arasında yer alan Kemal Pir, Akif Yılmaz, Ali Çiçek ve Mehmet Hayri Durmuş'un yanı sıra Abdullah Öcalan'ın posterlerini taşırken, bazıları ise Atatürk anıtına çıkarak Abdullah Öcalan posteri açtı.

BDP İl Başkanı Abit İke Kürtçe yaptığı konuşmada, "Demokratik Özerklik hepimize hayırlı olsun" diyerek başladığı konuşmasında gençlerin ölmemesi için hükümetin somut adımlar atması gerektiğini söyledi.

İran'ın Kuzey Irak'ta PKK kamplarına yönelik başlattığı operasyonlara da değinen BDP il başkanı Abit İke, "Zap destanı gibi onlar da hezimete uğrayacaklardır" dedi.

İke, "Türkiye hükümetleri savaşla, siyasi iradelerimizi cezaevlerine atarak bizi yok etmeye çalıştı, başaramadı. Ne İran ne de başka bir ülke bizi inkar, imha ve yok etme politikalarıyla başarıya ulaşamaz. Bu ülkeye özgürlüklerin gelmesi dünya analarının ağlamaması için gerekirse bedenlerimizi siper ederiz" diye konuştu. Miting daha olaysız sona erdi.