En Yeniler
bakan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bakan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5/19/2012

seyyah1906

içişleri bakanından çay ocağı esprisi burası da paşanın camisi

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu, 8’nci Kolordu Komutanı Korgeneral Galip Mendi, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ve Elazığ Valisi Muammer Erol ile bazı milletvekilleri Elazığ Polis Evi’ne gitti.

Burada bir süre kalan Bakan Şahin ve yanındakiler saat 20.00 sıralarında İzzet Paşa Camii yanındaki, büyük bölümü kuyumcuların bulunduğu pasaja giderek esnaf ziyaretinde bulundu.

Bakan Şahin bir çay ocağına girerek yörede "kürsü" denilen iskemleye oturdu.

Kısa süre sonra komutanlar da çay ocağına gelince Bakan Şahin’in sağında oturan Ak Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu’ya yer vermek için ayağa kalktı.

Bakan İdris Naim Şahin de "Buyurun değerli Paşam. Burası da bir paşanın camisi, İzzetpaşa değil mi burası?" diyerek espiri yaptı.

Bakan Şahin, sağ tarafına Orgeneral Kalyoncu’yu, sol tarafına da Korgeneral Mendi’yi oturttu.

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve yanındakiler esnaf ziyaretinin ardından uçakla Ankara’ya döndü.mynet

11/17/2011

seyyah1906

barzaniye evimiz evinizdir ülkemiz ülkenizdir diyen bakan

barzaniye evimiz evinizdir ülkemiz ülkenizdir diyen bakan


10/18/2011

seyyah1906

bir başbakan onay verecek alın bu siteyi kullanın hükümetin aleyhine yayın yapın

Yılmaz, Meclis kulisinde gazetecilerin, ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasıyla birleştirilen ''Kamuoyunu yönlendirme amaçlı internet siteleri'' dosyasına ilişkin ''MGK'dan istenen belgelerde Başbakan Erdoğan'ın imzasının olduğu'' yönündeki haberleri anımsatması üzerine, ''Öyle bir şey yok'' dedi.
Gazetecilerin, ''Başbakan'ın imzası yok mu?'' sorusuna Yılmaz, ''Benim bildiğim yoktur.
Şöyle düşünülebilir mi: Bir Başbakan onay verecek 'alın bu siteyi kullanın, Hükümetin aleyhine yayın yapın...' Böyle şey olur mu?
Hayatın olağan akışına aykırı diye hukukta bir delil var.
Olağan akışa aykırı böyle bir şey.
Başbakan, Hükümet aleyhine kullanılacak bir sitenin kurulmasına onay vermemiştir'' karşılığını verdi.

7/03/2011

seyyah1906

israil basınına göre türkiye beş yıl önce kaçırılan israilli asker için devreye girdi

Yedioth Ahronot gazetesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun geçen günlerde yaptığı bir açıklamada "Şalit için son birkaç gündür uluslararası unsurların çalışmalar yaptığı" yolundaki sözlerini hatırlatarak, "Netanyahu'nun gerçekte Hamas üzerinde muhtemelen Mısır'dan da öte, en fazla etkiye sahip Türkiye'yi işaret ettiğini" savundu.
Musevi kökenli Türk işadamı Eliko Dönmez'in geçen yılki Mavi Marmara olayından sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile karşı karşıya geldiğini ve Erdoğan'a Şalit'in babası Noam Şalit'ten bir mektup ilettiğini kaydeden gazete, Noam Şalit'in Erdoğan'dan, "Hamas üzerindeki etkisini kullanarak, Şalit karşılığında 1000 Filistinli tutuklunun serbest bırakılması yönündeki Alman arabulucunun önerisini kabul etmesi için örgütü ikna etmesini istediği" kaydedildi.

Gazete, Türkiye'nin bu mektuptan sonra konuya müdahil olmaya başladığını, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun muhtemelen konuyu Hamas'ın siyasi lideri Halid Meşal ile birkaç kez görüştüğünü yazdı.

Türk Kızılayının da çabalara dahil olduğunu ve Gazze'deki temsilcileri aracılığıyla Hamas'ı ikna etmeye çalıştığını öne süren gazete, "Konuya yakın kaynaklar, Erdoğan'ın meseleyi bizzat üstlendiğini belirttiler. Aynı kaynaklara göre, Erdoğan'a sorunu başarıyla çözmenin gerek İsrailliler nezdinde, gerekse Arap ve İslam dünyasında konumunu yükselteceği söylendi" ifadelerine yer verdi.

İsrail'in Kanal 2 televizyonu da benzer bir haber yayımladı. Haberde, Alman arabulucunun, İsrail ile Hamas arasındaki dolaylı tutuklu takası görüşmelerinde başarısız olmasından sonra, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Şalit meselesinde bizzat her türlü çabayı gösterme taahhüdünde bulunduğu öne sürüldü.

7/01/2011

seyyah1906

almanya dışişleri bakan yardımcısı meclisteki yemin krizinin çözülmesi çok önemli

Alman Meclisi Avrupa Birliği İşleri Komisyonu’nun kamuya açık olan oturumunda, Türkiye’de 12 Haziran’da yapılan seçimlerin sonuçları ve son gelişmeler değerlendirildi. Hükümet adına konuşan Almanya Dışişleri Bakan Yardımcısı Werner Hoyer, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan yemin krizinin aşılmasının önemli olduğunu, aksi takdirde parlamentonun meşruiyetinin zarar görebileceğini belirtti. Türkiye’nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da yaşanan sorunların çözümünde önemli bir rol oynayabileceğini kaydeden Hoyer, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin cuma günü Türkiye’ye yapacağı çalışma ziyaretinde bu konunun da görüşüleceğini söyledi.
Yemin krizi

Almanya Dışişleri Bakan Yardımcısı Werner Hoyer, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan yemin krizinin sonuçları konusunda bir değerlendirme yapmak için henüz erken olduğuna işaret etti. Hoyer, bu krizin aşılmasının önem taşıdığını vurguladı. Hür Demokrat Partili Hoyer, "şimdi bu beklenmedik krizin aşılması önem taşıyor. Çünkü aksi takdirde yeni meclisin daha baştan meşruiyetinin zarar görme olasılığı beni kaygılandırıyor" dedi.

En önemli iş yeni anayasa

Alman Meclisi Avrupa Birliği İşleri Komisyonu’nda Türkiye’deki seçim sonuçlarını değerlendiren Hoyer, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçimlerden zaferle çıkmasının süpriz olmadığını söyledi. Hoyer, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin üçte ikilik çoğunluğu sağlayamaması nedeniyle anayasa değişikliği gibi önemli kararlarda muhalefet partilerinin işbirliğine ihtiyaç duyacağına da dikkat çekti. Hoyer, oylarını artıran Cumhuriyet Halk Partisi’nin orta vadede güçlü bir muhalefet partisi olacağına ve Adalet ve Kalkınma Partisi’ne rakip olacağına inandığını söyledi. Yeni kurulacak hükümetin en önemli projesinin yeni bir anayasa olacağını söyleyen Hoyer, sözlerini şöyle sürdürdü. ”Erdoğan seçim gecesi yaptığı balkon konuşmasında (anayasa değişikliği için) diğer partilerle işbirliği yapacağını ve sivil toplumu da bu tartışmalara dahil edeceğini ifade etti. Ancak burada diğer partilerin ne kadar uzlaşmaya hazır olduğu ve geniş katılımlı toplumsal bir tartışma yürütülmesi belirleyici olacak. Bu sürecin ne kadar başarıya ulaşacağını şimdiden değerlendirmek zor. Uzmanlarımız bu tartışmaların başarısızlığa uğrayabileceğini de göz önünde bulunduruyor.”

Hür Demokrat Partili Hoyer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’ye uzun vadede başkanlık sistemi getirme planlarının da bu seçim sonuçlarıyla birlikte şimdilik gerçekleşemeyeceğini savundu: ”Erdoğan’ın bu hedefine yaklaşıp yaklaşamayacağını izlemek gerekiyor. Ama şu anda elinde bulundurduğu çoğunluğa bakılırsa, bunu gerçekleştirmesi zor görünüyor. Fakat Erdoğan, olağanüstü deneyimli bir politikacı. Belki de muhalefet partilerinden bazı milletvekillerini kendi safına çekmeyi başarabilirse, durum farklı görünebilir.”

Westerwelle Türkiye'ye gidiyor

Almanya Dışişleri Bakan Yardımcısı Hoyer, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Türkiye’de Avrupa Birliği Bakanlığı’nın kurulacak olmasını memnuniyetle karşıladığını kaydeden Hoyer, müzakere sürecinin devam etmesini istediklerini ifade etti. Bu çerçevede de Polonya’nın Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı sırasında rekabet başlığının açılmasını umduklarını söyledi. Hoyer, bunun yanı sıra bölgede güçlü bir aktör haline gelen Türkiye ile dış politikadaki diyaloğa ivme kazandırmanın kendi çıkarlarına olacağını kaydetti. Hoyer, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin cuma günü Türkiye’de mevkîdaşı Ahmet Davutoğlu ile yapacağı görüşmede de bölgedeki sorunların ele alacağını söyledi. ”Arap dünyasındaki radikal değişim süreci Türkiye için olduğu kadar Avrupa Birliği için de büyük önem taşıyor. Burada ortaklaşa inisiyatif geliştirme, doğru yönde ilerleyen süreci birlikte güçlendirme konusunda Türk hükümeti ile işbirliği yapmak istiyoruz. Bu nedenle de, Libya'dan Suriye'ye kadar siyaset yapmayı, diplomasiyi gerektiren çeşitli sorunların çözümünde Türkiye temas kurabileceğimiz çok önemli bir ortak olabilir.”


© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Jülide Danışman / Berlin

Editör: Hülya Köylü

6/27/2011

seyyah1906

avusturyalı bakan türkiyeyi veto etseydim halk kahramanı olurdum

Avusturya’nın Tages-Anzeiger Gazetesi’ne konuşan Plassnik, Türkiye ile müzakere kararının alındığı Lüksemburg zirvesinde Avusturya Dışişleri Bakanı olarak süreci “30 saat boyunca tıkadığını” itiraf etti. Plassnik şunları söyledi:
Veto etseydim kahraman olurdum

“O gün AB Dönem Başkanlığı yapan İngiltere’nin Dışişleri Bakanı Jack Straw bana karşı çıktı. ‘Bu konuyu artık konuşmamıza gerek yok’ dedi. Ben de ‘Peki, burada beni konuşturmazsan basında konuşurum’ dedim. Sonra da bakanlar toplantısını terk ettim. Gazetecilere konuşacaktım. Ama Straw bana yazılı bir mesaj gönderdi, ben de geri adım attım (Plassnik bu mesajın içeriğini açıklamadı). Türkiye’yi veto etseydim halk kahramanı olurdum. Ancak Türkiye’nin tam üye olup olmayacağını daha bugünden yanıtlamamızın zor olduğunu savundum. Türkiye’nin AGİT adaylığıma karşı çıkması, AB’ye yönelik hayal kırıklığından kaynaklanıyor olabilir. Belki de kendinden giderek daha emin hale gelen bir bölgesel gücün, güç gösterisidir.”