En Yeniler
delege etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
delege etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1/05/2012

seyyah1906

chp'de kazan kaynıyor deniz baykal ve önder sav'a bağlı ekipler imza kampanyası başlatıyor

CHP'de Deniz Baykal ve Önder Sav'a bağlı muhalif ekipler, olağanüstü tüzük kurultayının toplanması için birkaç gün içinde imza kampanyası başlatmaya hazırlandıkları öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, muhalifler tüzük kurultayı çağrısı yaparken, hazırladıkları “Demokratik Tüzük Taslağı”nı da açıklayacaklar. Taslak, örgütün ve kamuoyunun bilgisine sunularak nasıl bir tüzük için imza istendiği delegeye anlatılacak. Hazırlanan taslakta, kurultaylarda çarşaf liste yönteminin esas olması ve tüzükteki bazı anti demokratik hükümlerin ayıklanması öngörülüyor.

Muhalifler, ilk aşamada genel başkanlık yarışına girmek istemiyor. İlk adım olarak tüzük kurultayının yapılması, arkasından yenileneck tüzükle genel başkan seçimi için kurultaya gidilmesi planlanıyor.

Tüzük kurultayı için en az 256 delegenin imzası gerekiyor.

7/03/2011

seyyah1906

büyük birlik partisinin yeni genel başkanı mustafa destici oldu

BBP Genel Başkanlığı'na, Parti Genel Sekreteri Mustafa Destici seçildi.

Sürmeli Oteli'nde gerçekleştirilen 5. Olağanüstü kongrede genel başkanlık seçimi için kayıtlı bin 73 delegeden 639'u oy kullandı. Oyların 628'i geçerli, 11'i geçersiz sayıldı.
Adaylardan Destici 387 oy alırken, diğer adaylardan Yavuz Ağıralioğlu 143, Nevzat Yanmaz ise 98 oy aldı.
Destici, genel başkan seçilebilmek için gereken salt çoğunluk oyunu alamamasına karşın diğer iki adayın çekilmesi üzerine genel başkan ilan edildi.

Genel Başkanlık seçiminin ardından kongreye kısa bir ara verildi. Delegeler aranın ardından bir kez daha sandık başına gidecek ve Merkez Karar Yönetim Kurulu ile Disiplin Kurulu listesini oylayacak.
seyyah1906

chp'nin tasarısı sosyalist enternasyonal konsey toplantısında kabul edildi

Yunanistan'ın başkenti Atina'da dün başlayan Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı sona erdi.

CHP'nin, Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'na sunduğu, ''yemin etmeleri engellenen seçilmiş milletvekillerinin hukuki durumuyla ilgili'' karar tasarısı, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'nun başkanlık ettiği Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'nın son oturumunda kabul edildi.
CHP'nin, Konsey Genel Kuruluna sunduğu karar tasarısında, ''Sosyalist Enternasyonal, Birleşmiş Milletler Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi ile Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu hükümleri ve AİHM'nin içtihatları doğrultusunda, usulüne uygun olarak seçilmiş parlamento üyelerinin halk tarafından kendilerine verilmiş görevleri yerine getirmelerinin yargı veya başka yollarla engellenemeyeceği teyit edilmektedir'' denildi.
CHP'nin bu karar tasarısı, okunduktan sonra, son oturuma başkanlık eden Sosyalist Enternasyonal Genel Başkanı Papandreu tarafından Genel Kurul delegelerinin oyuna sunuldu.

Sosyalist Enternasyonal Konseyi Genel Kurulu, CHP'nin karar tasarısını oy birliğiyle kabul etti.

Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı, 1–2 Temmuz'da 91 ülke ve altı uluslararası organizasyondan 300 delegenin katılımıyla Atina'da yapıldı. Toplantıda CHP'yi, Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkanlığında bir heyet temsil etti.

6/24/2011

seyyah1906

baykala memleketi antalyadan şok 24 delegeden sadece 4'ü kurultay için imza verdi

Önder Sav ve Deniz Baykal'ın Kemal Kılıçdaroğlu'nu genel başkanlıktan indirmek için toplamak istedikleri kurultay istemi, Antalya'dan da destek bulamadı.
Gazetevatan'ın haberine göre; 24 kurultay delegesinden sadece 4'ü Sav ve Baykal'a destek vereceğini açıkladı. 20 delege ise "Kılıçdaroğlu'na karşı imza vermeyiz" açıklamasını yaptı.
Öte yandan, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'la yakın dostluğu bilinen Berhan Şimşek'in ise önümüzdeki günlerde Antalya'ya gideceği öğrenildi. Kurultay delegesi olmayan Berhan Şimşek'in CHP'li Belediye Başkanı Akaydın'ı ikna etmeye çalışacağı belirtildi. Hatırlanacağı üzere, Berhan Şimşek İstanbul İl Başkanlığı'na atandığında, kendisini kutlayan ve İl Başkanlığı'na çelenk gönderen ilk isim Mustafa Akaydın'dı.

Berhan Şimşek'in Antalya'ya "takviye güç" olarak gönderilmesi kararının ardından, kentteki delegeler de görüşlerini kamuoyuyla paylaşmaya başladı.

Deniz Baykal'ın önceki gün protesto edilmesinin ardından yaşanan şok, kurultay delegelerini de etkiledi.

Antalya Haber Ekspres Gazetesi'ne konuşan delegeler şöyle konuştu:

Mustafa Akaydın: (Büyükşehir Belediye Başkanı): Parti politikalarını ve seçim sonuçlarını değerlendirmek üzere Genel Başkan Kılıçardoğlu tarafından çağrısı yapılacak bir kurultaya 'evet' derim. Ancak, bunun dışında ve hele hele seçimli bir kurultaya hiçbir şekilde imza vermem.

Ercan Erkan (Muratpaşa İlçe Başkanı) : Partimiz, Türkiye genelinde başarısız olmamıştır. 8 aylık bir parti yönetimi yapabileceğinin en fazlasını yapmıştır. Bu nedenle olağanüstü Kurultay toplanmasını anlamlı bulmuyorum. Bunun için ikna olmuş değilim. Bu nedenle Kurultayın olağanüstü toplanması için imza vermeyeceğim.

Halil Arıkan (Kaş Eski İlçe Başkanı) : Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun değişimini hedef alacak bir olağanüstü Kurultayı gereksiz buluyorum. Bu gündemle toplanacak bir Kurultay için imza vermem. Ancak Parti Meclisinde bir yenileşmeye ihtiyaç var. Sadece bu amaçla toplanacak bir Kurultay için imza vermeyi düşünebilirim.


Burhan Emin Biçer (Döşemealtı İlçe Başkanı) : Başarılı olmak iktidar olmaktır. Bu anlamda partimizi başarılı görmek doğru değil. Ancak önceki dönemlerde alınan oylara bakıldığında sağlanan 6 puanlık artış başarıdır. Genel Başkanımız ve Parti Meclisimiz bu anlamda elinden gelen çalışmayı yapmıştır. Bu nedenle olağanüstü Kurultay için imza vermeyeceğim.

Enver Barış: CHP bu seçimden 6 puanlık bir oy artışı ile çıkmıştır. Bu iktidar olmaya yetmedi ancak önceki dönemin sonuçlarına bakılırsa başarılıyız denebilir. Bu anlamda hangi gerekçeyle olursa olsun olağanüstü Kurultay toplanmasını gereksiz buluyorum. Bu nedenle imza vermeyeceğim.

Barış Akıncı ( Elmalı Eski İlçe Başkanı) : Türkiye genelinde Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu'nun üstün çabası sonucu alınan sonuç bana göre başarıdır. 2007 seçim sonuçları itibariyle 6 puan artış azımsanamaz. Ancak aynı başarıyı Antalya için söylemek mümkün değil. Antalya'da seçim süreci Baykal tarafından iyi yönetilmemiştir. Bu anlamda olağanüstü Kurultayın toplanmasını doğru bulmadığımdan imza vermeyeceğim. Çünkü Baykal ve Sav ikilisinin muhalefet çalışmalarını samimi bulmuyorum.

Önder Çalık (Akseki İlçe Başkanı) : Antalya'da maalesef başarısız olduk. Bunun da nedeni aday listesindeki sıkıntılar ve Baykal'ın seçim sürecini yanlış yönetmesidir. Türkiye genelinde ise Partimiz istenilen ve beklenen hedeflerine ulaşamamıştır ancak geçmişe göre değerlendirdiğimizde başarılı bir seçim sonucu alınmıştır denebilir. Bu nedenle seçim sonuçlarını değerlendirmek amacıyla bir Kurultay toplanabilir ancak bu Kurultay asla seçimli bir Kurultay olmaz. Buna imza vermem.

Ali Çırpıcı: Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nu başarılı bulduğumdan bir dönem daha görevinde kalmalı. Bu amaca dönük bir olağanüstü Kurultayı gereksiz buluyorum ve imza vermeyeceğim.


Ahmet Daloğlu (Korkuteli Eski İlçe Başkanı) : Antalya özelinde pek de başarısız değiliz. Çünkü oy oranımızı 2007'ye göre artırmış durumdayız. Türkiye genelinde de başarısız olduğumuz söylenemez. Ancak hedeflerimize ulaşamadık yinede. Olağanüstü Kurultayın toplanması ile ilgili olarak partimin ilçedeki üyelerinin eğilimine ve ilde oluşacak genel tavra göre karar vereceğim.

Giray Ercenk: Antalya'da alınan sonucu başarılı bulmuyorum. Süreç doğru yönetilmedi. Seçilen her milletvekili benim milletvekilimdir ve sahiplenirim elbette. Ancak seçimde bu sonucun çıkmasında liste sorunu olduğu da bir gerçektir. Türkiye genelinde ise partimin aldığı sonucu başarılı buluyorum. Zaten bizlerdeki beklenti de bu civarlardaydı. Ben 2 ay önce bu sonucu alacağımızı çeşitli toplantılarda dile getirmiştim. Bir Kurultayın toplanması belki gereklidir ancak alelacele bir olağanüstü Kurultayın toplanmasını ise doğru bulmuyorum. Bunun için gelişmeleri yakından izleyerek buna göre karar vermek istiyorum.

Zeki Durmaz (Parti Meclisi Üyesi) : Seçim sonuçları Antalya'da başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bunda hazırlanan aday listesinin olumsuzlu kadar Baykal'ın süreci doğru yönetememesi de çok önemli etkendir. Türkiye genelinde ise partimiz başarılıdır. 2007'ye göre yüzde 6'lık bir artış kesinlikle başarılı olarak kabul edilmelidir. Hiç kimse 3-4 ayda oluşan bir Genel Merkez ekibinden ve 8 aylık bir Genel Başkandan iktidar olmayı zaten beklememeli. Bu anlamda Kurultayın olağanüstü toplanmasını gereksiz bulduğumdan imza vermeyeceğim.

Dilek Engin (Kumluca İlçe Başkanı) : Antalya'da alınan seçim sonucu için üzgünüm. Daha iyi sonuçlar alınabilirdi. Ancak Türkiye genelinde Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu sayesinde seçimlerden başarılı çıktık diyorum. Elbette hedef iktidardı ama kısa sürede göreve gelen bir Genel Başkanın ve ekibinin bundan daha iyi sonuç alması zaten zordu. Bu nedenle olağanüstü Kurultayın toplanmasını gereksiz bulduğumdan imza vermeyeceğim.

Makbule Güneylioğlu: Kemal Bey başarısız değil. kısa bir süre içinde ancak bu kadar iyi bir sonuç alınabilirdi. Her aklıselim bunu zaten görmeli. Bir yıl içinde hem referandum, hem seçim kampanyalarını yürütmek ve 81 ile gitmek bence başarıdır. Ancak Kurultayın olağanüstü toplanıp toplanması ile ilgili kararımı örgütümle veririm.

Yusuf Meriç: CHP, Antalya'da başarısız olmuştur. Bunun da nedenli öncelikle Baykal'ınn hazırladığı aday listesindeki sıkıntılardır. Bir diğer neden de İl Başkanının yetersizliği ve basiretsizliğidir. Türkiye genelinde ise alınan sonuç başarıdır. CHP, 1992 yılında yeniden açıldıktan sonra girdiği seçimlerde hep hezimete uğramış ve ilk kez en yüksek oyu almıştır. Bu nedenle Kurultayın olağan üstü toplamasına imza vermeyeceğim. Kurultay doğal sürecinde yapılmalı.

Abbas Tarakçı (Manavgat İlçe Başkanı) : Türkiye genelinde alınan sonuç Antalya'ya aynen yansımıştır. Yani hedeflenen, tabanın beklediği sonuçlar alınamamıştır. İstenilen ve beklenen bu değildi. Ancak partimin kamuoyunda sürekli Kurultaylar partisi olarak anılmasından rahatsız olduğum için olağanüstü Kurultaya imza vermeyi düşünmüyorum.

Kemal Yüksel (Kemer İlçe Başkanı) : Gerek genel olarak, gerekse Antalya özeli olarak istenilen hedeflere ulaşılamadı. Bu anlamda başarılıdır denilemez. Ancak 2007 seçim sonuçlarına göre bir artış olduğu da gerçektir. Kurultayın olağanüstü toplanması ile ilgili olarak şu anda bir kakarım yok. Bu konuda tüm ilçe başkanları ve il Kurultay Delegelerinin ortaklaşa yapacakları toplantıda alınacak karar göre değerlendireceğim.
cumhuriyet portal

6/18/2011

seyyah1906

atatürk bu toplumda yaşayan herkesin lideri onu dar alanlara hapsederek siyaset yapılamaz

Kılıçdaroğlu, seçim sonrası yeni anayasa, Kürt sorunu ve seçim sonuçlarıyla ilgili Habertürk gazetesinden Amberin Zaman'a konuştu. İşte o söyleşinin Zaman'ın kaleminden çıkan bölümleri:
Deniz Baykal’ın seçim sonuçlarına ilişkin Kılıçdaroğlu’nun başarısız olduğunu net şekilde ifade eden, “Kimse kendini aldatmasın, Kemal Bey kurultayı toplamalı” ifadelerine ilişkin yoruma girmek istemiyor. Parti içi demokrasinin çalışacağını ve ancak yeteri sayıda delegenin kurultay için imza toplaması halinde kurultayda yarışabileceğini söylüyor. Ama böyle bir ihtimalin son derece zayıf olduğunu her haliyle belli ediyor.

Anlaşılan Kılıçdaroğlu, Baykal ile polemiğe girerek partinin eski kendi içinde kavgalı imajın yeniden oluşmasına izin vermek istemiyor. Önüne bakıyor. Baykal’ın, “CHP bir doğrultu sorunu yaşıyor. Örneğin, Kürt açılımı, yeni Kürt söylemi denildi. Ancak bu yaklaşım oy artışı getirmediği gibi CHP önemli merkezlerde oy erozyonuna uğradı” iddiaları karşısında asla yeni reformcu söyleminden geri dönmeyeceğinin ısrarla altını çiziyor.


Seçim taktiği mi?
Kılıçdaroğlu, Kürt sorununa çözüm aramanın seçim taktiği olmadığını, bu meselenin Türkiye’nin bekasını ilgilendirdiğini ve herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini savundu. “Sorunun çözülmesi için mutlaka CHP’nin katkısı gerekiyor. 30-40 yıldır siyaset görevini yapmadığı için bu sorun çözülemedi, bizim görevimiz iktidarı sorunun çözümüne zorlamak” diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

“Sunduğumuz demokratikleşme raporunda geri adım atmamız asla söz konusu değil. Baskı değil özgürlük, esneklik ve çağdaş demokrasi vurgumuzu sürdüreceğiz. Özgürlüklerden hiç korkmamamız lazım. Ülke neden parçalansın. Tam tersi, Türkiye demokratikleştikçe çekim merkezi haline geliyor. Erbil’deki de, Şam’daki de Türkiye’ye gelmeyi hayal ediyor.”


‘Memlekete yararsa Öcalan'la görüşülür’
Kürt çözümüne ilişkin BDP’nin rekor sayıda milletvekili çıkarmasını olumlu bulan Kılıçdaroğlu belli konularda, örneğin faili meçhul cinayetleri araştırma komisyonu kurulmasına yönelik işbirliğine açık olduğunu ifade ediyor. Yeri geldiğinde AKP’yle de işbirliğine hazır olduğunu söyledi. Öcalan ile süren görüşmelere ilişkin, “Memleket için faydalı olacaksa neden karşı çıkalım” görüşünü yineleyen CHP Lideri, bu görüşmelerin içeriğini ana muhalefet partisi lideri olarak öğrenmeye hakkı olduğunu savundu.


“Başbakan bana Anayasa için geldiğinde kendisine bu talebimi bildireceğim” dedi.

Muhalefetin düzenli olarak iktidar tarafından bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’yla da en kısa zamanda bir araya gelip özellikle Suriye konusunda brifing alacağını sözlerine ekledi. Önümüzdeki dönemde dış siyasete daha fazla ağırlık vereceğini söyleyen CHP Lideri, AB üyeliğinden asla vazgeçilmemesi gerektiğini savunarak Türkiye’ye engel olmaya çalışan Sarkozy ve Merkel’i eleştirdi.


‘İlk 3 madde hariç tartışırız’
Anayasa’nın ilk üç maddesi haricinde vatandaşlık tanımı dahil tüm unsurları tartışmaya hazır olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Biz AK Parti’nin kırmızı çizgileri nedir, Başbakan’ın aklından neler geçiyor bunları bilmiyoruz” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Meclis Başkanı’nın daveti üzerine bir komisyon kurulur. Her partiden iki milletvekili atanır, Anayasa hukukçuları bir araya gelir ve etraflıca tartışılır. Ancak biz sadece Meclis içerisindeki partiler değil dışındakilerle de görüşmek istiyoruz. Sivil toplum kuruluşlarıyla ve üniversitelerle de. Tabii dediğim gibi Başbakan ne düşünüyor, Cumhurbaşkanlığı konusunda gündeminde ne var bilemiyoruz. Ancak bizim açımızdan yargı bağımsızlığı, medya özgürlüğü ve dokunulmazlıkların kalkması son derece önemli. AKP’nin bir önceki Anayasa çalışmasının neticelerini gördük. Tek bir partinin mutfağında değişikliğe gitmek son derece tehlikeli.”


Kılıçdaroğlu’nun seçimden aldığı dersler
Esnaf gezilerinde sadece el sıkışıp bir iki dakika yeterli değil. Bunun otomatikman oya dönüşeceğini düşünmek yanlış. Seçmenin derdini dinlemek gerekiyor. Bu iletişim sürekli kılınmalıdır.

Seçimde organizasyon aksaklıkları oldu. Otobüsteki ses düzeni gibi. En önemlisi önseçimle aday belirlemek. 29 ilde bunu yaptık ve son derece başarılı netice aldık. Bir dahaki seçimde bütün adaylar inşallah önseçimle belirlenir. Parti içi demokrasinin gereği budur.

“Silivri listesi”
ile ilgili eleştirilere ilişkin Kılıçdaroğlu, “Haberal Zonguldak’ta gayet iyi netice almıştır. Çünkü orada sevilen bir insan. Orada 60 bin 172 fazla oy almıştır. AKP ise oylarını sadece 39 bin 614 artırmış. Bazı liberal yazarlarla son anda bir araya gelmekten vazgeçen Süheyl Batum’a yöneltilen eleştiriler konusunda ise “Buluşma olayını ilk defa duyuyorum” diyen Kılıçdaroğlu, “Hangi düşüncede olursa olsun hiç kimseyi dışlamaya hakkımız yok, doğru bulmuyorum, herkese kapımız açık” dedi. 


‘Atatürk de mi baraj altında kaldı?’
Kılıçdaroğlu ilk yurtdışı gezisini de Sosyalist Enternasyonal’e katılmak üzere yapacak. Washington’la ilgili henüz kesinleşmiş bir program yok. Bu arada AB’nin Genişlemesinden Sorumlu Komiseri Stefan Füle, seçimlerden sonra hemen Kılıçdaroğlu’nu telefonla tebrik etmiş.

Türkiye’nin üyelik sürecinin gittikçe içine kapanan ve İslam’a karşı önyargılı duran Avrupa için bir etik ve manevi sınav niteliği taşıdığını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin yılmaması halinde Avrupa’nın silkinip vicdana, hoşgörüye yeniden kavuşmasına yardımcı olabileceğine işaret etti. Kılıçdaroğlu sözlerini, “Doğu ve Batı gibi kavramlar artık gittikçe anlamsızlaşıyor, artık dünya evrensel değerler ölçüsünde tarif ediliyor edilmeli” diyerek sürdürdü.


‘Atatürk siyasetüstü figür’
Baykal’ın yıllardır güttüğü, merkezine Atatürkçülüğü ve şeriat paranoyasını koyan siyasetin CHP seçmeni tarafından daha fazla benimsendiğini ima etmesi noktasında da, “Atatürk bu toplumda yaşayan herkesin lideri, onu dar alanlara hapsederek siyaset yapılmaz, yapılmamalıdır” dedi.

Baykal, Atatürk üzerinden siyaset yaptığına göre “99 seçimlerinde CHP baraj altında kaldı, o halde Atatürk de mi baraj altında kalmış oluyor” sorumuza gülümseyerek, “Atatürk siyasetüstü figür. Atatürk statükodan değil çağdaşlıktan, zamana, toplumdaki değişime ayak uydurmaktan yanaydı” cevabını verdi.

Yeni Anayasa konusunda Erdoğan’ın, “Kapılarını çalacağız” sözlerine ilişkin, “Biz kapımızı açmaya hazırız” diyor.


Etnik ve dini siyaset
Hiç olmadık kadar sert geçen seçim kampanyası hakkında neler düşünüyordu. Başbakan’ın kendisini Alevi kimliği üzerinden hedef almasına ne diyordu?

“Birincisi ben her zaman etnik kimlik ve din üzerinden siyaset yapmayı reddettim. Böylesi bir siyaseti de hiçbir şekilde ahlaklı bulmuyorum” dedi. Geçmişe sünger çekip Başbakan’ı affetmeye hazır mıydı peki? Kılıçdaroğlu’nun cevabı net: “Özür dilemedikçe cevabım ‘Hayır’. Evet Alevi’yim, bu ne zamandan beri suç sayılıyor bu ülkede. ‘Hakkınızı helal edin’ diyen biri, başkasının inancını sorgulamaz. O zaman siyasetin gereği olarak sarf ediyordur bu sözleri. Kendi inancı gereği olarak değil.”

Erdoğan’ın, The Economist Dergisi’nin CHP’ye oy vermesi telkininde bulunması üzerine CHP’ye “küresel çete” ithamında bulunmasına ilişkin yargı yoluna başvurmaktan vazgeçmeyeceğini de sözlerine ekleyen Kılıçdaroğlu’nun, belli ki Erdoğan’a karşı öfkesi halen yatışmış değil. Ama buna rağmen bir saat süren mülakatımız boyunca ısrarla “Yapıcı muhalefet” dedi. Ayrıca Türkiye’nin yeni Anayasa ve Kürt sorunu gibi hayati meseleler noktasında gündelik siyasi hesapları bir kenara itip Türkiye’de barış ve demokrasinin kök salması adına iktidar partisiyle uyum içersinde çalışmayı bir vicdani sorumluluk olarak addediyor.


Değişime ilk adım, tüzükle atılacak

CHP’nin seçim sonrası yeni yol haritası belirlendi. Seçim analizleriyle eşzamanlı olarak partinin tüzüğü de yenilenecek. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu MYK toplantısında tüzük kurultayı için çalışmaların başlatılması talimatını verdi.

Parti yönetimi, önce tüzük kurultayı, ardından olağan kurultay yapmayı planlıyor. Performans kriterlerinin esas alınacağı yeni tüzükte, başarılı olanlar kalacak, başarısız olanlar gidecek. Milletvekilli adayları ön seçim ile belirlenecek, böylece her seçimden sonra kongre tartışmalarının da önüne geçilecek.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, “Sosyal demokrat bir partide olması gereken ne varsa yeni tüzükte olacak. Dünyada kabul edilen ve uygulanan tüm demokratik mekanizmaları yeni tüzüğümüze yansıtacağız. Parti içi demokrasinin hâkim kılındığı yeni bir sistemi hâkim kılacağız. Olağan kongremizi daha demokratik bir yapıda yapacağız” dedi. Tekin ‘MYK’da Genel Başkan’a “açık çek” verdiklerini belirterek, “Genel Başkan’ın elini rahatlatmak için bütün MYK üyeleri olarak görevi bırakmaya hazır olduğumuzu aktardık” diye konuştu.
cumhuriyet portal