En Yeniler
diyalog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
diyalog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9/23/2012

seyyah1906

selahattin demirtaş: oslo'da ve imralı'da yaptığınız gibi muhatapları dinleyeceksiniz

Onbinlerce ana babanın yüreğinin evladının yanında olduğunu belirten Demirtaş, "Yıllardır 'diyalog, konuşma' diye diye dilimizde tüy bitti. Muhatapları ile konuşarak bu konuyu çözeceksiniz.

Oslo'da ve İmralı'da yaptığınız gibi. Muhatapları dinleyeceksiniz
Oslo'da ve İmralı'da yaptığınız gibi. Muhatapları dinleyeceksiniz. Süresi 10 yıl mı, 20 yıl mı sürer bilinmez? Ancak ne kadar sürerse sürsün ölümden, savaştan daha iyidir" dedi.

Partisinin Bitlis İl Kongresi ile Tatvan ve Güroymak ilçe Belediyeleri tarafından yapılan hizmetlerin açılışına katılmak üzere kente gelen BDP Genel Başkanı Demirtaş, dün geceyi Tatvan'da geçirdi. Tatvan Belediyesi tarafından yaptırılan Halk Sağlığı Merkezinin açılışını yaptıktan sonra Bitlis'e geçen Demirtaş, Nur Caddesi üzerindeki bir düğün salonunda yapılan BDP 2'nci il kongresine katıldı. Demirtaş, burada yaklaşık 500 kişi tarafından karşılandı. Kongrede konuşan Demirtaş, son günlerde kiritk günler yaşandığını kaydederek şunları söyledi: "Son 30 yıldır her gün kritik gün olarak yaşanıyor. Geçmiş yüzyılda kendi anavatanında köle muamelesi görmüş bir halkız. Bu süreçte bizim bunu değiştirme fırsatımız var. kendi anavatanımızda özgürce yaşama fırsatımız var. çocuklarımız torunlarımız önümüzdeki yüzyıllarda nasıl yaşayacak onun karar verildiği günlerden geçiyoruz. Mesele bizimle ilgili değil, geleceğimizle ilgili olduğu için kritiktir. Bizim çocuklarımız özgürlüğe muhtaçken biz kendimizi düşünemeyiz."

Demirtaş, 90 yıldan beridir Kürt halkının kendini ispatlamaya, 'ben varım' demeye çalıştığını, ancak bunun görmezden gelindiğini anlattı. Demirtaş, bugün gelinen noktada kimsenin 'Kürt halkı yoktur, Kürdistan yoktur' diyemediğini belirterek şöyle konuştu: "Bu, bedeli ağır sonuçlar vermiş ve gerçekleşmiş bir durumdur. Biz zaferle taçlandırmak istiyoruz. Bu dönemin bütün neferlerine en ağır görev düşüyor. Bizim omuzlarımızdaki yük en ağır yüktür. Bütün o şehitlerin yükü bizim sırtımızdadır. Biz bunu başaramazsak Kürt halkı on yıllar bu duruma devam etmek zorunda kalacak. Şimdi geçen yüzyılda Kürt halkının yarattığı 'var olma' değerleri, diğer halklar gibi 'biz de varız' deme mücadelesinde bir kez daha bizi yok sayan bir hükümet var. 'Biz inkarı bitirdik' diyen bir hükümet var. Kusura bakmayın biz bitirdik, siz kabul etmek zorunda kaldınız."

BAŞBAKAN KÜRT'LERİ OYALADI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kürt'ler konusunda hişbirşey yapmadığını savunan Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendini öyle bir havaya kaptırmış ki olağan üstü hali kaldırdığını, asit kuyularına insanların nasıl atıldığını anlatıyor. Sen bir şey yapmadın. Sen olmasaydın kürt halkı 10 yılda özgür olacaktı. Dinimizi kitabımızı kullanarak bizleri oyaladın. Ayakların sağlam yere basıncaya kadar oyaladın. 5 yıl PKK gerillaları sınırın dışındaydı. Çözmek için fırsatın vardı. Bu fırsatların iktidarın kuvvetlensin diye kullandın. Senin siyasetin şimdi dışlarda ve içeride bitti. Bize bu kadar saldırmasının tek nedeni korku ve paniktir. Güçlü olan haklı olan kendine güvenir. Kimseye hakaret etmez. 'Gelin görüşelim der' sorunu çözmeye yönelir. Paçaları tutuşmuş bu yüzden BDP'ye ve BDP'lilere saldırıyor. Dönem öyle bir dönemdir ki, bir tek saniye kendimizi düşünürsek halkımıza haksızlık yapmış oluruz. Birbirimizi düşünmeliyiz. Biz varız. Bizim vatanımız, bizim toprağımız diyeceğiz. Bu bizleri çoğaltmak zorundayız. Bu parti rant üzerine, ihale üzerine kurulmuş bir parti değil. Sokakta mücadele ile kurumuş partidir."

SEÇİM İÇİN KURULMUŞ PARTİ DEĞİLİZ

Akan kanın durması için müzakerelerin yapılması çağrısında bulunan Demirtaş şöyle dedi: "Biz seçim için kurulmuş bir parti değiliz. Böyle düşünenler şehitlerin yarattığı değerlere hakaret ederler. Hiç kimse, ben milletvekili olayım diye can vermez. Eğer bu halk bu kadar mücadele ediyorsa kendi özgürlüğü için ediyordur. Bir yandan seçime hazırlanacağız. Ancak önemli olan özgürlüğümüzdür. Koltuk meselesi olsa en çok koltuk AKP'de var. Özgürlük ve eşitlik bizim vazgeçilmezimidir. Halen biz burada konuşurken, hangi ana babanın yüreği yanacak bilmiyoruz. Onbinlerce ana babanın yüreği evladının yanındadır. Bu savaş bitsin akan kan dursun. Yılardır 'diyalog konuşma' diye diye dilimizde tüy bitti. Kendi savaş politikalarını üstünü örtmek için BDP'yi hedef gösterdiler. Muhatapları ile konuşarak bu konuyu çözeceksiniz. Oslo'da ve İmralı'da yaptığınız gibi. Muhatapları dinleyeceksiniz. Süresi 10 yıl mı, 20 yıl mı sürer bilinmez? Ancak ne kadar sürerse sürsün ölümden savaştan daha iyidir. Bir halk demokratik özerklik istiyor. Kendi topraklarında özgürce yaşamak istiyor."

CHP'YE DE ELEŞTİRİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Örgüt silah bıraksın müzakere yapalım' açıklamasını da eleştiren Demirtaş, "Müzakere nedir bilmiyor. Çözüm konuşmaktan geçer. CHP müzakereyi aslında desteklemiyor. Teslim olacakları varsa senin çağırmana gerek yok. 30 yıldır 50 defa teslim olurlardı" diye konuştu.

Konuşmanın ardından kongreye geçildi. Tek liste halinde gidilen seçimde Şahin Çoban İl Başkanlığı'na seçildi.  mynet

9/19/2011

seyyah1906

bdp'li gültan kışanak devlet muhatabını bulmuştur muhatabıyla görüşmeye başlamıştır

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Ankara Çankaya Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü Yılmaz Güney Salonu'nda düzenlenen Barış ve Özgürlük Kongra Hareketi Ankara Toplantısı'nda son dönemde gündemi meşgul eden MİT'in terör örgütüyle görüştüğü iddialarına ilişkin konuştu.
Türkiye'de barış ve demokrasiye en fazla ihtiyaç duyulan sürecin yaşandığını ifade eden Kışanak, ''Bu coğrafyadaki tüm renklerin seslerinin kısılmaya çalışıldığı bir ortamda, Türkiye'nin devlet yapısının yeniden şekillendiğini'' ifade etti. Türkiye'de yaşanan Kürt sorununun Türkiye'yi yol ayrımına ittiğini savunan Kışanak, çözümün diyalogdan geçtiğini ve önerilerine karşılık verilmesi gerektiğini kaydetti.

MİT'in terör örgütü ile görüştüğü iddialarına değinen Kışanak, şöyle konuştu:
''Son günlerde medyaya yansıyan ve yapılan siyasi açıklamalarla da inkar edilmeyen ses kayıtları, bize şunu gösteriyor: Bu sorun artık diyalog ve müzakere yöntemiyle çözülme aşamasına gelmiştir. Türkiye'nin çokça tartıştığı muhataplık krizi çözülmüştür. Devlet muhatabını bulmuş, muhatabıyla görüşmeye başlamıştır. Bu önemli bir aşamadır ve bunun bir adım ilerisi bu görüşmelerin sürekliliğini sağlamak ve buradan gerçek demokratik bir yaşamı inşa edebileceğimiz onurlu bir barışa doğru yol almaktır.''

Kışanak, bu süreçte ''Askeri operasyonların, tutuklamaların devam ettiğini, demokratik siyasetin önünü açabilecek hiçbir girişim yapılmadığını, bunun da görüşmelerin tıkanmasının ikinci nedeni'' olduğunu öne sürdü.

Gültan Kışanak, ''Doğru bir zeminde kamuoyuna açık bir müzakere süreci başlatılarak, güven artırıcı önlemlerle yol temizliği yapılarak, demokratikleşme konusunda adım atılarak yürütülebileceğini, Türkiye'nin tek seçeneğinin bu olduğunu'' söyledi.