En Yeniler
fezleke etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
fezleke etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11/23/2012

seyyah1906

muharrem ince dokunulmazlığının kaldırılması için meclise başvurdu

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, başvurusunda, hakkında TBMM'ye sevk edilen 3/618 ve 3/916 dosya numaralı fezlekelerle dokunulmazlığının kaldırılmasının talep edildiğini anımsatarak, şu ifadeleri kullandı:

''Yasama dokunulmazlığımın kaldırılarak, hakkında yürütülen iftira kampanyasından kurtulmak ve aklanmak istiyorum. Bu nedenle Cumhuriyet savcılıklarınca düzenlenen fezlekelerin işleme konularak hakkımdaki fezlekeleri görüşmek üzere Karma Komisyon'un en kısa sürede toplanmasının sağlanmasını arz ve talep ederim."

CHP'li Muharrem İnce, TBMM Anayasa ve Adalet komisyonlarından oluşan Karma Komisyon'a da başvurdu.

MHP'nin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç hakkında verdiği gensoru önergesinin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri sırasında, Arınç ile İnce arasında tartışma çıkmıştı. Arınç, İnce'nin Meclis'te ''cinsel taciz'' iddiasıyla fezlekesinin bulunduğunu ve bu nedenle istifa etmesi gerektiğini söylemişti. Bunun üzerine İnce de dokunulmazlığının kaldırılmasını talep etmişti. cumhuriyet

1/12/2012

seyyah1906

28 şubat ve 27 nisan bildirisinin hesabı da günün birinde sorulacaktır

''Büyükanıt'tan da hesap sorulacaktır'' AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bir basın toplantısı düzenledi.

Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki fezlekeyi değerlendirdi.
Çelik, özetle şunları söyledi:

“Bütün Pinochet’ler hesap vermelidir. Ben burada 12 Eylül’ün tablosunu filan anlatmak istemiyorum. 1 milyon 650 bin insan bu işin mağduru olmuştur. Bu karanlık dönem, ümit ediyorum ki bu davaların başlamasıyla tekrar aydınlanacaktır.

Bu, 28 Şubat için de yapılmalıdır. 28 Şubat bir Gestapo dönemiydi, manevi işkencelerin yapıldığı bir dönemdi, belki doğrudan kimseye silah doğrultulmadı ama Sincan’dan yürütülen tanklar aslında milletin iradesinin üzerinden yürütüldü. 27 Nisan bildirisi de buna dahildir.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki; ‘Niye bu dönemi yargılamıyorsunuz?’. Biz mi yargılıyoruz? Hükümetler yargılama makamı değildir, biz kimseyi yargılamıyoruz. 12 Eylül’ü yargılayanlar bu memleketin hukukçuları olduğu gibi, ‘Ergenekon’ davasında yargılama yapanlar bu ülkenin adaleti olduğu gibi ‘Balyoz’ davasında da bu ülkenin adaleti, hakimi ve savcısı. Bunların da hesabı günün birinde sorulacaktır.

28 Şubat sürecinde Türkiye'de bir rezillik sergilendi. Tele-kızların, uyuşturucu baronlarının, zamparaların irticanın bir aleti olarak ortaya sürüldüğü bir dönemdi. Medyamız bu işlere o zaman teşne oldu. Bu açıdan herkes bu mesele ile ilgili kafasını netleştirmelidir.

‘Şu yargılanıyordu, bu niye yargılanmıyor?’ diye bize soruyorlar. Yargılamaları biz sıraya koymuş değiliz. Bu ülkenin adaleti var. ‘Yargı hükümetin iktidarın talimatıyla hareket ediyor’ diyorlar ama bir taraftan da bize ‘şunun, bunun yargılanması için devreye girin’ diyorlar. Ancak bizim iktidarımız böyle bir çelişkinin içinde olmayacaktır.”