En Yeniler
hakan fidan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hakan fidan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2/10/2015

seyyah1906

Yalçın Akdoğan Star Haber Nazlı Çelik 9 Şubat 2015 tarihli röportajın tamamı

Akdoğan Çözüm Süreci, Şeffaflık Paketi, ile ilgili soruları yanıtladı Hakan Fidan'ın Ak Partiden aday olmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istemediği şeklindeki görüşünü yorumladı Bülent Arınç'ın Nefret söylemini değerlendirdi


Nazlı Çelik Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile 9 Şubat 2015 tarihinde ana haber bülteninde yarım saat süren bir röportaj yaptı Akdoğan Çözüm Süreci, Şeffaflık Paketi, ile ilgili soruları yanıtladı Hakan Fidan'ın Ak Partiden aday olmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istemediği şeklindeki görüşünü yorumladı Bülent Arınç'ın Nefret söylemini değerlendirdi

9/19/2011

seyyah1906

bülent arınç:görüşmeler aktarılırsa bunu ertesi gün işportada bulmak mümkün

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısına katılmak üzere AKP'ye gelişinde, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Arınç, MİT'in terör örgütüyle görüştüğü iddialarına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün konuya ilişkin, ''bunun bir istihbarat konusu olduğunu, terörle mücadele kapsamında bu tür görüşmelerin yapılabileceği ve bu tür görüşmelerde eğer bir fayda sağlanıyorsa, devam etmesi gerektiği'' konusunda beyanda bulunduğunu hatırlattı. Arınç, kendisinin de aynı düşüncede olduğunu belirtti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuya ilişkin eleştirilerini nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine ise Arınç, şunları söyledi:

''Evet 'niçin görüştünüz?' demiyorum diyor. Demek ki bu tür görüşmelerin yapılmasını kendisi de olağan karşılıyor. Ancak bunun Başbakanlık ile PKK arasında olduğunu söylüyor. Bu büyük bir iftiradır. Bunu kabul etmek mümkün değil. Bu görüşmeler istihbarat örgütü ile diğer örgüt arasında Türkiye'de terörün tamamen sonlandırılması ve eylemlerin bitirilmesi noktasında yapılacak bir görüşmenin ipuçlarını veriyor. Bildiğiniz gibi şu anda MİT Müsteşarı olan Sayın Hakan Fidan o tarihlerde belki Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak da görev yapıyor olabilir. Çünkü bu görüşmenin tarihi henüz netleşmemiştir. Ama hepimizin bildiği gibi MİT'in çalışmalarına o zamandan itibaren katılmış, o kurumun başındaki kişi emekli olunca müsteşarlık görevine getirilmiş birisidir. Dolayısıyla müsteşar yardımcısı sıfatıyla bu toplantıya katılıyor olması, onun Başbakanlıkla ilgili olduğunu göstermez. Bilakis MİT Müsteşarlığına adım adım yaklaşan birisinin çok öncesinde MİT'in faaliyetlerine iştirak ettiğini gösterir.''

Arınç, Kılıçdaroğlu'nun ''Niçin bize haber verilmedi ya da yalan söylendi'' dediğini ifade ederek, bu tür görüşmelerin Kılıçdaroğlu'na haber verilmesi gerekmediğini belirtti. Arınç, ''Ona veya bir başkasına bu tür gizli kalması gereken görüşmeler aktarılırsa bunu ertesi gün işportada bulmak mümkün olabilir. Çünkü ne kadar kapalı oturum istemişlerse Meclis'te o kapalı oturum istekleri yerine getirilmiştir ama kapalı oturumda söylenenlerin hepsi ifşa edilmiştir veya en azından 'bize hiç bir şey söylenmedi' şeklinde eleştiriye muhatap olmuşuzdur. Bu nitelikli bir iştir. Bu işin başarıya ulaşması, işin herkesin önünde yapılmasını değil, gizlilik ölçüsü içeresinde yapılmasını gerektirir'' diye konuştu.

Görüşmelerin kim tarafından yayınlanmış olabileceğinin sorulmasına karşılık da Arınç, şunları söyledi:

''Belki bir gizli servisler mücadelesinden bahsedebiliriz. İkincisi, taraflara baktığımız zaman bunların her birinden bu tür bir sızdırma veya servis etme gerçekleşebilir diye düşünüyorum. Benim küçücük aklımla bulabildiğim sonuç budur. Orada kim var; PKK'yı temsil eden bir kaç kişi. Kim var; MİT var. Kim var, üçüncü bir ülkeden kendisini bir şekilde tanıtan kişi. Bir dördüncüsü de olabilir. Bu görüşmeleri dinlemiş, not etmiş, zamanı geldiğinde de kendi yararına sızdırmak isteyen bir başkası olabilir. O sizin dediğiniz ülkeyle birlikte her şey akla gelebilir. Ama önemli olan sonuç, bu tür bir gizli kalması gereken görüşmenin bile dinlenebildiği ve yeri ve zamanı gelince o kişiler veya kurumlar tarafından sızdırılabildiğidir. Çok da önemli değil. Bu bir şekilde ortaya konulmuştur. Bundan sonraki amaçlarda veya bundan sonraki zamanlarda, evrelerde sanıyorum bu tür dikkatler daha da çoğalmış olması lazım.''

9/14/2011

seyyah1906

kılıçdaroğlu:türkiye kevgire dönmüş bir ülke konumunda herkes dinleniyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın terör örgütü PKK yöneticileriyle yaptığı ileri sürülen görüşmenin doğrudan Başbakan’ın isteğiyle gerçekleştirildiğinin anlaşıldığını ifade ederek “Sayın Erdoğan daha önce biz bunu dile getirdiğimizde, ‘Görüşmeler yapılıyor’ dediğimizde en ağır dille bizi suçlamıştı. ‘Bunu söyleyenler ispat etmezse şerefsizdir’ demişti. Şimdi merak ediyorum, kim şerefsiz” dedi.
Kılıçdaroğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olduğu dönemde dönemin MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş ile birlikte PKK yöneticileri Mustafa Karasu ve Sabri Ok’la yaptığı ileri sürülen görüşmenin ses kaydıyla ilgili bir soru üzerine ses kaydını dinlemediğini, yasadışı dinlemenin içeriğiyle çok fazla ilgilenmeyeceğini daha önce de söylediğini belirterek şöyle konuştu:

“Ama ortaya çıkan bir gerçek var. Birinci gerçek şu; görüşmelerin doğrudan Recep Tayyip Erdoğan’ın isteğiyle gerçekleştiği anlaşılıyor. Kapalı kapılar ardında kullanılan dille halkın önünde kullanılan dil arasında 180 derece fark var. Sayın Erdoğan daha önce biz bunu dile getirdiğimizde, ‘Görüşmeler yapılıyor’ dediğimizde en ağır dille bizi suçlamıştı. ‘Bunu söyleyenler ispat etmezse şerefsizdir’ demişti. Şimdi merak ediyorum, kim şerefsiz? O dil bir ülkenin başbakanına yakışıyor mu? Ortaya çıkan bu tablonun altındaki ezikliği nasıl giderecek acaba?”

-“TÜRKİYE KEVGİRE DÖNMÜŞ BİR ÜLKE KONUMUNDA, HERKES DİNLENİYOR”-

İkinci önemli noktanın, Türkiye’nin güvenilirliğinin büyük yara almış olması olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Herkes dinleniyor. Başbakan, Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı, herkes dinleniyor. Gizlilik kavramı sadece Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları için var. Onun dışındaki kişiler, gruplar, ülkeler, istihbarat örgütleri için gizlilik kavramı diye bir şey kalmamış, o anlaşılıyor. Yani Türkiye kevgire dönmüş bir ülke konumunda. Bu da bir başka acı tablo maalesef” dedi.

-“HERHALDE SAYIN BAŞBAKAN BİR AÇIKLAMA YAPAR”-

Ses kaydında yer alan dönemin MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş’in “Habur’da hukuk ihlal edildi” sözlerinin anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, daha önce Habur’da hukukun ihlal edildiğini ifade ettiklerini kaydederek “Demek ki kapalı kapılar ardında bizim söylediklerimizin doğru olduğu orada da ifade edilmiş” dedi. Kılıçdaroğlu, “Yasadışı dinlemelerle ilgili elinizde bilgi olduğu iddia ediliyor, var mı” sorusuna “Hayır” yanıtını verirken ses kaydının sızdırılmasının zamanlamasına ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:

“Bilmiyoruz. Kim aldı bilmiyoruz, zamanlamayı niçin şimdi yaptılar bilmiyoruz, önümüzdeki günlerde neler çıkacak bilmiyoruz. Herhalde Sayın Başbakan bir açıklama yapar, biz de öğrenmiş oluruz.”

-“DAVULLA ZURNAYLA KARA HAREKATI MI YAPILIR?”-

Kılıçdaroğlu, başka bir soru üzerine İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in “Kara harekatı her an olabilir” sözlerini de değerlendirirken “İlginç bir hükümetimiz var. Hükümet sözcüsü konumunda olan bir bakan, Sayın Arınç çıkıyor, ‘Gündemimizde kara harekatı yok’ diyor. Üzerinden 24 saat geçmeden bu kez bir başka bakan çıkıyor, ‘Kara harekatı gündemimizde’ diyor. Nasıl hükümet bu? Davulla zurnayla kara harekatı mı yapılır? Nasıl bir anlayıştır bu, anlamak mümkün değil” diye konuştu.