En Yeniler
seçim barajı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
seçim barajı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/17/2011

seyyah1906

erdoğan yönetimindeki akp'nin yapmayacağı çirkeflik atmayacağı iftira olmayacağı nettir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün bir genelge yayınlayarak, “Tuzaklara, aramıza sızmaya çalışan provokatörlere dikkat edilecek” sözleriyle teşkilatını uyardı. Bahçeli, özetle şu ifadeleri kullandı:



“Türk siyasi tarihi AKP zihniyeti kadar haramla helal arasındaki çizgiyi ihlal eden, yanlışa mazeret bulma densizliğini gösteren başka bir partiye şahit olmamıştır. Bu itibarla Erdoğan’ın yönetimindeki AKP’nin yapmayacağı çirkeflik, atmayacağı iftira olmayacağı nettir. Nitekim MHP’nin olmadığı bir Meclis ve etkisinin sıfıra yakın olduğu bir siyaset yapısı ihanet mahzenlerinde AKP eliyle mayalandırılmıştır. AKP’nin etnik kimliklere kucak açarak hazırlamayı planladığı yeni anayasaya milli direnci gösterecek tek siyasi parti MHP’dir. Baraj altında kalması, itibarını kaybetmesi ve yıkılması için iğrenç ve aşağılık her oyun gösterime sokulmuştur. MHP’yi köşeye sıkıştırmak için AKP’den aldıkları destekle sefere çıkan şer odakları, davamızın kimliğini şerefsizce kullanmaya cüret etmişlerdir.

MHP daima dimdik ayakta

AKP hükümeti, demokrasiye yapılan darbeyle mücadele edeceği yerde utanmadan siyasetine malzeme yapmış, fırsat düşkünü ve siyasi ganimet avcısı olduğunu bir kez daha ispatlamıştır. Elbette MHP seçim sonuçlarını enine boyuna inceleyecek ve lazım gelen tedbirleri gecikmeksizin alacaktır. MHP, kerameti kendinden menkul bazı zevatın zırvalarının aksine dimdik ayaktadır. MHP’yi baraj altında bırakamayan AKP merkezli derin ittifak, bundan sonra da boş durmayacaktır. Oyunların sonuca ulaşamaması için saflarımız sıkılaştırılacaktır. Türkiye’nin önünde çok önemli üç konu başlığı bulunmaktadır. Bunlar yeni anayasa, mahalli idareler seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimidir. Bu konularla ilgili Genel Merkez’in belirlediği politikalar titizlikle takip edilecek, yerel düzeyde yapılacak beyanatlarda Genel Merkez’in çizdiği sınırlar içinde kalınacak ve yeknesaklık sağlanacaktır.

Pimi çekme ortamı var

Bu yeni dönemde etnik tahriklerin artabileceği ve bölücülerin AKP desteğiyle daha da şımarabileceği anlaşılmaktadır. MHP üzerinde operasyon yapmaktan vazgeçmeyen malum çevreler, bu defa da ısrarlı ajitasyon ve sinsi yönlendirmelerle Türkiye’de kardeş kavgasının pimini çekmek için uygun ortam gözleyeceklerdir. Bu itibarla tuzaklara dikkat edilecek, hatıralarımızı, inançlarımızı kullanarak fitne saçan çürümüş şahıslar tespit edilerek gecikmeksizin hukuki işlemler başlatılacaktır. Seçimlerin kapsamlı analizi yapılacak ve sonucunda hazırlanacak rapor, işbu genelgenin yayın tarihinden başlamak üzere bir ay içinde Genel Başkan Yardımcılığına sunulacaktır.”
hürriyet

6/15/2011

seyyah1906

demokrat sol parti genel başkanı 10 temmuzda olağanüstü kurultayı topluyor

DSP Genel Başkanı Masum Türker, "DSP tüzüğünün 22. Maddesi'nin verdiği yetkiye dayanarak 10 Temmuz 2011 Pazar günü DSP Olağanüstü Kurultayı'nı toplantıya çağırıyorum" dedi.
DSP Genel Başkanı Masum Türker, DSP'nin 10 Temmuz 2011 Pazar günü DSP Olağanüstü Kurultayı'nın toplanacağını bildirdi.


12 Haziran 2011 milletvekili genel seçimlerinde 0,25 oy oranıyla baraj altında kalan DSP, olağanüstü kurultay kararı aldı.


DSP Başkanlık Kurulu, DSP Genel Başkanı Masum Türker'in başkanlığında toplandı. Seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirme yapılan toplantının ardından açıklama yapan Türker, "Partimizin Başkanlık Kurulu üyeleriyle seçim sonuçlarını değerlendirdik. DSP Tüzüğü'nün 22. Maddesi'nin verdiği yetkiye dayanarak, 10 Temmuz 2011 Pazar günü DSP Olağanüstü Kurultayı'nı toplantıya çağırıyorum" dedi.
cumhuriyet portal

6/14/2011

seyyah1906

dsp genel başkan yardımcısı dsp'nin seçimde en başarısız parti olduğunu söyledi

Genel seçimlerde baraj altı kalarak yüzde 0,25 oy alan Masum Türker liderliğindeki DSP'de, ilk istifa Genel Başkan Yardımcısı Uluç Gürkan'dan geldi. Gürkan, Türker'e yazdığı istifa mektubunda Haziran 2011 Genel Seçim sonuçlarının Türkiye için sevindirici olmadığını belirterek, parti için ise kabul edilebilir olmaktan uzak olduğunu ifade etti. "DSP seçimlerin en başarısız partilerindendir" diyen Gürkan, bu sonucun adaletsiz yüzde 10 barajı, ilgisiz medya, 'oylar bölünmesin' kampanyası gibi mazeretlerle geçiştirilemeyeceğini kaydetti.


Türker'i işaret ederek, "12 Eylül 2010 Anayasa referandumu öncesinden başlayarak sizi ısrarla uyardık" diyen Gürkan şöyle devam etti: "Türkiye'nin tepeden tırnağa dönüştürüldüğünü, bu koşullarda Türkiye'nin DSP'ye her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu anlatmaya çalıştık. DSP'nin, Atatürk'ün yolundan saptırılmış aydınlanma devrimini tamamlamak ve Bülent Ecevit'in yarıda bıraktırılmış ezilenlerin ak günler yürüyüşünü yeniden başlatmakla görevli ve ödevli olduğunu vurguladık. Oralı olmadınız. DSP'nin görev ve ödevlerini seçim bildirgesine lütfen girmiş bir cümle olarak geçiştirdiniz. Halkla buluşmayı otobüsün içinden boşluğa el sallamakla özdeşleştiren bir sözde seçim kampanyası yürüttünüz. Televizyonlarda, ilan tahtalarında ve diğer bütün tanıtım araçlarında kendinizi oy pusulalarındaki kimliğimiz ak güvercinin dahi önünde tuttunuz. Ötesinde, kurucumuz ve kuramcımız Bülent Ecevit'in, deyim yerindeyse adının anılmasına dahi fırsat vermediniz."

'İttifak çalışmalarınız sulandırdınız'

Türker'i seçimler için yaşamsal olan ittifak çalışmalarını sulandırmakla suçlayan Gürkan, "Sola açılma önerimizi, ancak DYP ile ittifak yaparsak barajın aşılacağı aldatmacasıyla fiilen engellediniz. Hem doğrudan hem de medya üzerinden yaptığınız çağrılarda BTP, SP ve Has Parti'yi öne çıkarttınız. Sonuçta, 1999 Mart ayında TBMM'de DSP'ye ve Bülent Ecevit'e saldırıları tutanaklarda duran Mahmut Yılbaş'ı baş tacı yaptınız. Adaylarımız belirlenirken önseçim taahhüdümüzü de unuttunuz. Bu ilkesizlikler çok sayıda partili arkadaşımızı, bu arada beni adaylıktan caydırırken, DSP'nin ulusal solun dünyasındaki güvenirliğini de zedeledi. DSP'yi Bülent Ecevit'in demokratik sol çizgisinde Türkiye için yeniden var etmek bizim sorumluluğumuzdadır" dedi.

Bu nedenlerle DSP'nin olağanüstü kurultay sürecinin derhal başlatılması ve Parti Meclisi'nin en geç on gün içinde toplanarak bu kararı almasının kaçınılmaz olduğunu belirten Gürkan, "Bundan kaçınmak hem siyasi, hem de insani etiğe sığmaz. Bu vesileyle, böylesi bir başarısızlık karşısında istifanın erdem olduğu inancımla DSP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden ayrıldığımı da bilginize sunarım. DSP'de, geride bıraktığımız yedi yılda adım adım unuttuğumuz ulusalcı demokratik sol çizgimizin güncel görevlerini netleştirmek ve yerine getirmek; parti içinde tam demokrasiyi yaşama geçirmek umuduyla DSP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden ayrılıyorum" dedi.


Macit de istifa etti

Gürkan'ın yanısıra DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit'in de görevinden istifa ettiği öğrenildi. Seçimden birkaç gün önce Genel Başkan Türker'e istifasını sunduğunu belirten Macit, "DSP Genel Başkan Yardımcılığından ayrıldım. Genel Başkan istifamı kabul etmediğini söylese de ben fiilen ayrılmış durumdayım. DSP'den ayrılamam söz konusu olmaz, PM üyeliğim devam ediyor. Ancak öteden beri çalışma anlayışında farklıklar vardı. Bu farklılıklardan dolayı istifa ettim. Seçimden alınan sonucun ardında da yönetim gerekli değerlendirmeyi, gerekli kararı alacaktır" diye konuştu.
cumhuriyet portal
seyyah1906

ahmet türk bdp'nin tuncelide neden oy alamadığını niçin başarısız olduğunu açıkladı

Mardin'den milletvikili seçilerek yeniden Meclis'e dönüş bileti alan Ahmet Türk, BDP'nin bağımsız adayı Ferhat Tunç'un Tunceli'de bekledikleri sonucu alamamasını 'Kılıçdaroğlu rüzgarı'na bağladı. Türk alevilerle ilgili politikalarını yeniden gözden geçireceklerini söyledi.

BDP Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali, seçim sonuçlarını değerlendirirken, Türkiye için önerdikleri demokratik özerkliğin seçimlerde halkın onayına sunulduğunu ve kabul gördüğünü savundu. Koçali, "Artık Başbakan’ın da karar verme zamanıdır. Başbakan Kürtler’e dönük politikalarda ısrar mı edecek, yoksa Kürtler’in siyasi iradesini tanıyıp, statü talebini ve demokratik özerkliği de içeren bir demokratik anayasaya evet mi diyecek? Başbakan, balkon konuşmasında çok umut vermedi" dedi.

BDP desteğiyle milletvekili seçilen Ahmet Türk, Leyla Zana, Sırrı Süreyya Önder, Şerafettin Elçi, Levent Tüzel, Ertuğrul Kürkçü, Aysel Tuğluk ile Nursel Aydoğan, BDP Genel Başkan Vekili Hamit Geylani ve Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali ile birlikte 12 Haziran seçimlerinin sonuçlarını Diyarbakır’da biraraya gelerek değerlendirdi.

"SEÇİM BARAJI YIKILDI"

Diyarbakır’da Sümerpark Resepsiyon Salonu’ndaki basın toplantısında konuşan BDP Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali, seçimden büyük bir zaferle çıktıklarını, yüzde 30 oranla kadınların temsil edildiği en yüksek grup olduklarını söyledi. Koçali, 12 Haziran seçimlerinin doğru okunmasını isterken şöyle dedi: "Seçimin dünü, bugünü ve yarını doğru tahlil edilmelidir. Adil ve demokratik bir seçim olmadı. Aldığımız oy sezçm barajını artık anlamsız kılmıştır. 36 vekille bu baraj yıkılmıştır. Türkiye seçim tarihinde adeta ilkler yaşandı. Siyasetçilerin kullandığı üslup ve söylemler hiçbir seçim döneminde olmadığı kadar toplumsal ve ahlaki değerlerden uzak kalmamıştır."

’AKP’NİN EN BÜYÜK ÇILGINLIĞI ÖCALAN SÖZLERİDİR’

Koçali, seçim sürecindeki gerginliğin 1’inci derecede sorumlusunun AK Parti olduğunu ve ’çılgınlıkta’ sınır tanımadığını ileri sürerek, "AKP’nin en tehlikeli çılgınlığı sayın Abdullah Öcalan’a ilişkin söz ve davranışları olmuştur. Kürt halkı, AKP’nin ülke ve toplum açısından ciddi tehlike yaratan bu oyununu, meydanlarda ve sandıkta gösterdiği direnişle boşa çıkarmıştır" dedi.

TÜRK: HÜKÜMETİN TAVRI ATEŞKESİ BELİRLER

Mardin’den seçilen Ahmet Türk, gazetecilerin sorularını yanıtladı. PKK’nın ilan ettiği ateşkesin 15 Haziran’da sona ereceği açıklamaların hatırlatılması üzerine Türk, "15 Haziran; Kürtler, Türkiye açısından önemli bir tarih. Türkiye’nin dönüşüm gösterebilmesi için önemli bir fırsat. Eğer hükümet, devlet 15 Haziran’da Kürt sorunu çözümü konusunda yol haritası ortaya çıkarmasa veya buna dönük inandırıcı açıklamalar yapmazsa Kürtler açısından kabul edilmeyecek bir süreç olarak görülür. 15 Haziran; yapılacak müzakerelere ve hükümetin ortaya koyacağı tavra göre değişecektir. Hükümetin Kürt sorununa yaklaşımı sürecin nasıl gideceğini belirleyecektir" dedi.

"ALEVİLERİ TARTIŞACAĞIZ"

Türk, Tunceli’deki sonuçlar hatırlatılarak, Aleviler’le ilgili yeni bir politika izlenip, izlenmeyeceğine dair bir soruya ise, "Aleviler’e önem veriyoruz. Ortak çalışmayı esas alan yaklaşımı gösterdik. Devletin Aleviler üzerinde sürdürdüğü politika çok açık ortaya çıkmadı. Her dönemde Aleviler aramızda. Ayırım yapmadık. Kılıçdaroğlu rüzgarından kaynaklanmıştır. Bunu tartışacağız" yanıtını verdi.
mynet