En Yeniler
ysk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ysk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/27/2011

seyyah1906

ak parti milletvekiliden hatip diclenin milletvekilliği için hakkari formülü

AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle için, "Hakkari" formülünü önerdi. AKP’nin hukukçu milletveki, Dicle’nin adaylığına engel durumun değiştirildikten sonra bir formül bulunabileceğini belirterek, “Hakkari’deki milletvekillerinin tamamı istifa ederlerse, Meclis’te bu istifayı kabul ettiği takdirde bir ilin milletvekillerinin tamamı düşerse o zaman o ilde 90 gün içinde seçim yapılır. O seçimde tekrar adaylık söz konusu olabilir” dedi.
AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, TBMM’de kaydını yaptırdıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURMAK MÜMKÜN DEĞİL”

YSK kararıyla ilgili olarak Anayasa’nın 85. maddesine dayanarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurmanın mümkün olmadığını ifade eden Şentop, “Burada başka formüller gündeme gelebilir” dedi. Şentop, “Formüller olabilir. Bunları Meclis içinde konuşmak lazım. KCK ve Ergenekon’dan tutuklu olan vekillerin durumu farklı. Hatip Dicle’nin durumu var. Onun durumu farklı. Benim burada söylediğim Hatip Dicle’nin durumuyla ilgili daha çok. Onunla ilgili formüller var. Anayasa’da formüller anayasa değişikliği ile bulunabilir” dedi.

ANAYASA’NIN 78. MADDESİNİN SON FIKRASINA İŞARET ETTİ

Anayasa’nın 78. maddesinin son fıkrasına işaret eden Şentop, şöyle dedi:

“12 Haziran seçimlerine yönelik bir formül yani o seçimlerdeki problemi ortadan kaldıracak bir formül bulunamaz. Belki yeni bir seçim olursa o seçimde yeni değişiklik uygulanabilir. Bu da çok zor değil, bir ara seçimden bahsetmiyorum. 78. maddenin son fıkrası var. Bu da Aralık 2002’de değiştirilmişti. Oradan bir formül bulunabilir.”

HAKKARİ FORMÜLÜ

Meclis’te gerekli değişikliklerin yapılması halinde bir ilde yeni bir seçim yapılabileceğine işaret eden Şentop, şöyle dedi:

“Hakkari’deki milletvekillerinin tamamı istifa ederlerse, Meclis’te bu istifayı kabul ettiği takdirde bir ilin milletvekillerinin tamamı düşerse o zaman o ilde 90 gün içinde seçim yapılır. O seçimde tekrar adaylık söz konusu olabilir. Böyle bir formül bulunabilir. Ama bunun için (Meclis’te değişiklik olması lazım)mutlaka şu andaki adaylığına engel durum halen kanunen mevcudiyetini koruyor, bunu değiştirmek lazım. Bunun için herkesin Meclis’te olması gerekiyor.”

6/23/2011

seyyah1906

hatip dicle ile başbakan tayyip erdoğanın durumu aynı değil açıklaması

Ak Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ düzenlediği basın toplansında, YSK'nın Hatip Dicle kararını değerlendirdi.
YSK kararının partileriyle bağdaştırılmasının çok insafsızca olduğunu söyleyen Bozdağ, Başbakan Erdoğan'ın 2002'deki durumuyla Hatip Dicle'nin durumunun da çok farklı olduğunu iddia etti.
"YSK YASAMAYA BAĞLI BİR KURUL DEĞİL"

Bekir Bozdağ'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde: "Yaşanan gelişmeleri değerlendirmek için birlikteyiz. 79. maddeye göre seçimler konusunda tek yetkili YSK'dır. Son gelişmeler üzerine kimi medya mensupları ya da parti sözcüleri tarafından ortaya konan görüşler partimize haksız eleştiri olmuştur. YSK yasamaya bağlı bir kurul değildir. Üyelerini biz atamıyoruz. YSK kararlarını partimizle beraber değerlendirmek bize yapılmış büyük bir haksızlıktır.

"DİCLE'NİN DURUMU İLE BAŞBAKANIMIZIN DURUMU ARASINDA BAĞLANTI YOK"

Hatip Dicle ile Başbakanımzıın durumu arasında bağlantı yoktur. Başbakanımızın durumunda meli hukuk uygulanmıştır.

Yine bir iddia da YSK kararının AK Parti'nin başvurusuyla olduğu yönünde. Ama gerekçeli karar dikkatli okunursa kararın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başvurusu olduğu üzerine görülür.

"AK PARTİ DEĞİL ANKARA BAŞSAVCILIĞI YAPTI İTİRAZI"

Ak Parti'nin tek itirazı, Diyarbakır İl Seçim Kurulunun Hatip Dicle'ye verdiği vekil mazbatasınaydı. ÇÜnkü savcılığın soruşturması devam ederken, itirazlar varken ve Dicle'den savunma istenmişken, Dicle daha savunmasını yapmamışken İl Seçim Kurulu'nun mazbatayı vermesine karşı çıktık. Biz buna itiraz ettik.

YSK'nın aldığı karar bizim bu kararımızla alakalı değildir. Tanmamen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı talebi üzerine vermiştir.

"TEHDİT ŞİDDET ÇAĞRISI DEMOKRASİ İÇİN TEHLİKELİ"

Başka bir husus ise anayasa ve yasaları geliştirebiliriz. Beğenmediğimiz yasalar olabilir. Bunları eleştirebiliriz. Ama demokratik bir devlette anayasa ve demokrasi sınırları içinde olmalı bu eleştirilerde. Baskı ve tehditle bu işler olmaz.

Biz BDP ve bağımsız adaylara demokrasi içinde mücadelelerini yapmaya ve TBMM içinde çalışmaya davet ediyoruz. Biz demokrasinin geliştirilmesi için en iyi zeminin TBMM olduğuna inanıyoruz. Hukukun sınırları içinde kalarak, var olan mevzuatın sınırları içinde kalarak demokrasiyi değiştirdik. İlk geldiğimiz günden bu yana bizim politikamız budur.

Meclisin tanınmaması boykot gibi söylemler yeni döneme, yeni dönem ruhuna yakışmamaktadır. Tehdit ve şiddet çağrısı demokrasi için çok tehlikelidir.

SORU - CEVAP

*Başbakanımızın durumu ile Hatip Dicle'nin durumu karşılaştırılamaz. Başbakanımız Milli Eğitim kitapları içinde var olan bir şiiri okuduğu için yargılanmış ve hapiste kalmış memnu haklarını almış ve YSK'ya başvurmuştur. yasanın aradığı bütün şartları arayarak aday olmuştur.

*Hatip Dicle'nin durumunda adaylık için ehliyeti olmadığı biliniyordu. Bu iki durum birbiriyle kıyaslanamaz.

*Hatip Dicle'ye yasa değiştirirek, bir ehliyet verme durumu olabilir mi? Anayasaya bakmak lazım; ama mevzuat çerçevesinde baktığımızda bunun düzeltilmesinin mümkün olmadığı çok açık. Mevcut durum içinde bu yapılabilirlik yoktur.

*Adaylık ehliyeti olmayan çok aday aday kişi vardı. Adaylık ehliyeti olmayan birine adaylık ehliyeti vermeyle yol açılrsa bir eşitsizlik durumu ortaya çıkar. ben şahsen böyle bir yol açılacağını düşünmüyorum.

*Sayın Haberal ve Balbay hakkındaki kararı tabii ki duyduk ancak detaylı inceleme imkanı bulamadık. Ancak kararı inceledikten sonra gerek görürsek yine bir açıklama yaparız."
mynet

6/22/2011

seyyah1906

mhp gümrüklerdeki oyların değerlendirilmesi için ikinci kez itiraz başvurusu yaptı

MHP gümrüklerde kullanılan oyların siyasi partilere dağıtımına ilişkin YSK'ya ikinci kez itirazda bulundu.
MHP, İstanbul 1. Bölge 3. Sıra milletvekili adayı Hayrettin Nuhoğlu'nun milletvekili seçilememesi ile ilgili Beykoz İlçe Seçim Kurulu'na itirazda bulunmuştu. Kurul incelemeyi yapıp MHP'nin itirazını kabul etmiş ve Nuhoğlu'nun milletvekili seçildiğine karar vermişti.Ancak gümrük oylarının dağıtımının ardından İstanbul İl Seçim Kurulu Nuhoğlu'nun milletvekili seçilemediğine karar verirken, MHP de 19 Haziran Pazar günü gümrükteki oyların dağıtımının yeniden hesaplanması için YSK'ya itirazda bulunmuştu. Kurul MHP'nin itirazını inceleyerek reddetmişti. MHP bugün gümrükteki oyların dağıtımının yeniden hesaplanması istemiyle bir başvuruda daha bulundu. YSK üyeleri de bugün yaptığı toplantıda MHP'nin itirazını yeniden değerlendirmeye aldı.
cumhuriyet portal

6/13/2011

seyyah1906

avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı seçimleri 32 parlamenter ile takip etti

1992 yılından beri Türkiye’deki seçimleri teknik gözlemci heyetleriyle takip eden Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), 12 Haziran seçimleri için ilk kez ayrıca bir de siyasetçilerden oluşan kalabalık heyet gönderdi. AGİT Parlamenterler Asamblesini temsil eden 34 Avrupalı siyasetçi dört gruba ayrılarak seçim sürecini İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır’da takip etti.

İstanbul’da görevli parlamenterlerin Şişli’deki Saint Michel Lisesi’ni ziyareti kısa süreli bir gerginliğe neden oldu. Avrupalı parlamenterlere YSK tarafından verilen ve Türkiye’nin her yerinde gözlem yapmalarına izin veren yaka kartlarını kuşkuyla karşılayan sandık başkanları ancak uzun süren telefon konuşmalarından sonra heyetin içeride bulunmasına izin verdi. Bu sırada oy vermek için sırada bekleyen bazı vatandaşlar ve siyasi partilerin müşahitleri de heyetin içeriye alınmasına karşı çıktı. AGİT’in dünyanın bütün ülkelerinde seçim takip ettiğini anlatmaya çalışan heyet üyelerine “Türkler de başka ülkede seçim gözetmenliği yapabiliyor mu?” sorusu yöneltildi. “Evet” yanıtını alan vatandaşlar bir nebze rahatladı.
Sorun tespit etmedik
Heyet üyelerinden Hırvatistan eski Dışişleri Bakanı Tonino Picula, Barack Obama’nın başkan seçildiği ABD seçimlerinde de gözetmenlik yaptığını anlatırken “Türk insanı Avrupa ve dünyanın geri kalanıyla eşit olduğunu hissetmek istiyor. Bu anlaşılabilir bir şey” dedi. Türk asıllı Hollandalı Hıristiyan Demokrat politikacı Coşkun Çörüz ise, dün gezdikleri onlarca okuldan sadece bir tanesinde sorun yaşadıklarını söyledi. Çörüz şöyle konuştu: “Herhalde bizim görevimizi bilmedikleri için dışarıdan müdahale mi var diye heyecanlandılar. Vatandaşın sitem etmesi bizi de zor durumda bırakıyor. Bizimle ilgili olarak seçmen görevlilerine daha net bilgi verilse bu olmaz. Bizim tek görevimiz seçimlerin şeffaf ve güvenli bir ortamda yapılıp yapılmadığına ilişkim rapor tutmak. Gittiğimiz sandıklarda da hiçbir sorun tespit etmedik.”
hürriyet